uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

13 Mayıs 2013 Pazartesi

52. Bölüm İntikam

Selamete varmayabilir her sabır .. Bazı davalar mahşere kalır


'' Şimdi kavaklıda olmak vardı .. ''
'' Kavaklıda olsak ne olur du ? ''
'' Hiç bir şey olmazdı. Sadece kavaklıda olmak vardı .. ''


Ölümsüzlük.. İnsan hep ölümsüz olmak ister. Sonsuza dek yaşamak. Sevdiklerin gözünün önünde an ve an yaşlanırken sen hep aynı yaşta olmak.. Çocukların.. Torunların bile ölürken sen hep aynı yaşta kalman.. Savaş daha yeni başlıyor.. Bu savaşta ölümsüz olmak mı lazımdı.. Yoksa ölümüne savaşmak mı ?


Karanlık bir mahzen.. Beşyüz'e yakın demirci ustası ve Bin tane çırak. Demirleri dövüyorlar. Demirlere vurulurken çıkardığı ses.. O ses ölümün sesi.. Dövülen o demirler savaşı hatırlatıyor. Bir usta var.. O demire vururken çok farklı bir ses çıkıyor. Rivayete göre dedeleri osmanlı padişahlarına kılıçlar yaparmış. Aile mesleğiymiş bu. Babadan oğla geçen saltanatlık değil demirci ustalığı. Çırağı da iki oğlu..


Önce ...

Asit '' Nilay senden şüpheleniyor mu ? ''

Nilay'ın Sağ Kolu  '' Asla ''

Asit '' Bunu bana verdiğinden haberi olmasın asla ''

Nilay'ın Sağ Kolu '' Asla olmaz. Beni ne zaman yanınıza alacaksınız ? ''

Asit '' Şu an olmaz sen Nilay'ın yanında lazımsın bana. Nilay çaptan düşünce ''

Nilay'ın Sağ Kolu '' Bıktım bir orospuya iş yapmaktan ''

Asit '' Biliyorum zor ama bu önemli '' Görev ayırt etme asker ''

Nilay'ın Sağ Kolu '' Emredersiniz ''


Önce ..

Adrenalin Ceza Evi

Mirza '' Siz gerçek değilsiniz ''

Ölüm Meleği '' Görüşürüz '' 

Sebastian '' Buradan çıkacaksın ve düğününde ilk şarkıyı biz söyleyeceğiz ''

Ölüm Meleği '' Beni öldürün ''



Önce ...


Yerde yatan Ölüm Meleği'nin yanına doğru geldi Mirza. Mirza boğazını eliyle kavradı Ölüm Meleği'nin. Gözlerinin içine bakarken tek eliyle boğmaya başladı Mirza Ölüm Meleği'ni. Ölüm Meleği karşı bile koyamıyordu. Ölüm Meleği'nin gözleri kararmaya başlamıştı. Mirza tek eliyle boğuyordu Ölüm Meleği'ni yavaş yavaş öldürüyordu Meleği.. Meleği'n ayakları titremeye ve can çekişmeye başlaması iki dakika sürmüştü. Ölüm Meleği'nin gözlerinden hayatı film şeridi gibi geçmeye başladı. 

Birinci kurşun sesi duyuldu .. Mirza'nın sırtından kurşun girer girmez kanlar fışkırmıştı..

İkinci kurşun sesi duyuldu .. Mirza'nın sırtına bir kurşun daha girdi.

Üçüncü kurşun sesi duyuldu .. Mirza'nın sırtının sol tarafından bir kurşun daha girdi

Dördüncü kurşun sesi duyuldu .. Mirza sırtına bir kurşun daha yedi.

Mirza artık Ölüm Meleği'nin boğazını sıkmayı bırakmıştı. Ölüm Meleği boğazını tutarak öksürüyordu.

Mirza ayağa kalkmaya çalıştı sendeledi. Beşinci kurşun sesi duyuldu..

Altıncı kurşun sesi duyuldu.. Mirza yere doğru düşmeye başladı...

Yedinci kurşun sesi duyulduğunda Mirza yere düştü..


Ölüm Meleği kısık bir ses ile '' Mirza '' diye var gücü ile bağırdı.. Mirza'ya ateş eden Doktor Deniz'di. Ölüm Meleği'nin askerleri giderken Doktor Deniz orada saklanmış. Ölüm Meleği'nin Mirza tarafından düşürdüğü silah'ı alıp Sevdiği adam'ı kurtarmak için Mirza'yı kurşun yağmuruna tutmuştu. Mirza sürüne sürüne Biraz ilerdeki Sebastian'ın yanına doğru gidiyordu. Sebastian'ın tam yanına kadar geldi. Süründüğü yerler kan içinde kalmıştı. Ellerine kadar kan vardı. Sırtında kurşun deliklerinden kanlar çıkıyordu. Cebinden güç bela sigara ve çakmak çıkartı. Sigara'yı yaktı. Yüzü koyun yatıyordu.Sanki her şeye inat ölmek istercesine sırt üstü yatmaya başladı. Sebastian'a doğru baktı.

Sebastian '' Öldürdün mü hepsini kanka Aldın mı intikamı mı ? '' diye kısık bir ses ile seslendi. Mirza Sebastian'ın öldüğünü düşünüyordu oysaki. Mirza '' Evet Öldürdüm hepsini aldım intikamını kanka '' dedi ve devam etti '' Neden yerde hareketsizce yattın. ben yanına geldiğimde '' diye sordu Mirza. Sebastian ise '' Eğer benim ölmediğimi düşünseydin onları öldürmez vakit kaybetmeden beni hastaneye götürürdün o yüzden kanka '' diye cevap verdi. Sebastian'ın sesi çok az duyuluyordu. Doktor Deniz ağlıyordu. Sebastian '' Hakkını ödeyemem senin. Hakkını helal et bana '' dedi güç bela. Mirza ise '' Helal olsun sonuna kadar San Sebastian '' diye cevap verdi. Sebastian '' Geldik bir fırtına , gidiyoruz bir fırtına kankaaaaa '' dedi. Mirza ise '' Adam seni süzgeçe çevirdi kanka sırtını bir görsen delik deşik makarna süzgeci sebo '' dedi ve elini tuttu Mirza.. Sebastian '' Güç bela gülümsedi, Pislik Serseri bu komikti '' derin bir nefes aldı "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhü ve resûlü" dedi ve gözlerini kapatarak sağ tarafa doğru yattı.



Mirza '' Sebo .. Sebo .. Lan Sebo '' diyerek kaldı.. Ölüm Meleği toparlanarak koştu ve Mirza'nın baş ucuna geldi. Ölüm Meleği '' Özür Dilerim kardeşim sizi asla incitmek istemedim '' dedi pişmanlık kokan ses tonu ile. Mirza ise gülümsedi '' Hayatımda ilk defa yalan söyledim '' diyebildi. Ölüm Meleği '' Sakın ölme seni hastaneye götüreceğim '' diyerek ayağa kalktı. Mirza '' Önemli değil Ölüm Meleği , Canın sağ olsun '' diyebildi ses tonu artık kısılmaya başlamıştı. Ölüm Meleği '' Beni vicdan azabından öldüreceksiniz '' dedi .. Mirza ise '' Abartılacak bir şey yok alt tarafı cehennem'e gidiyoruz ve şimdiden o sıcaklığı hissedebiliyorum '' diyordu.. Ölüm Meleği '' Hakkınızı helal edin kardeşlerim çok üzgünüm '' dedi ağlamaklı ses tonu ile. Mirza '' Ölüm Meleği'nin kulağına bir şey söyledi '' ve güldü '' Önemli değil Hakkım sana helaldir Ölüm Meleği '' hayat doğar yaşar ölürsün bu kadar basit bir asker için. Görüyorum öldürdüğüm insanlar karşımda beni bekliyorlar ''


Mirza derin bir nefes aldı vücudu titrerken  "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhü ve resûlü" dedi ve gözlerini kapattı.
Ölüm Meleği poposunun üstüne oturmuştu. Yüzü gözü şişmiş. Kan pıhtıları suratındaydı. Ölüm Meleği Mirza'nın künyesini yavaşça boynundan aldı.. Ayağa kalktı ve birden yere düşerek bayılmıştı..


ÖNCE

'' Neredeyiz biz ? ''

''Kokuya bakılırsa Miami sahillerinde yada Havaide''

'' Kıpırdayamıyorum ''

'' Bende ''

'' Ne yapıcaz ''

'' Sigarayı nasıl yakacağız. Tamda canım sigara istedi ''

'' Şuradan kurtulmayı dene ''

'' Her duyduğuma inanıyorum.. Herkesi kendim gibi sanıyorum.. Çocuk muyum saf mıyım neyim bilmem ki .. ''

'' Bu ne demek şimdi ''

'' Aklıma geldi havalı olsun diye söyledim ''

'' Lanet herif ''



Şimdi ..

Arı burnu

Takım Elbiseli Adam '' Efendim istediğiniz dosyaları getirdim ''

Karanlıktaki Adam '' İzleyelim ''

Takım Elbiseli Adam '' 1. Sıradaki : İRA komutanı Kudüs .. Güçlü bir lider. Adil. Herkese eşit derecede yaklaşıyor. Düşmanı yok. Adrenalinin içinde herkes tarafından sözüne saygı duyulan birisi.  Adrenalin Gaziantep üssünde görev yapıyor. İRA nın çeşitli bölümlerinde görevler aldıktan sonra Adrenalin Gaziantep üssünde görev yapmaya başladı. 3 yıldır Gaziantep üssünün komutanı. ''


Takım Elbiseli Adam '' 2. Sıradaki : TİT 'in şu andaki en önemli adamı Çakal. İsminin hakkını verebilen bir
adam. Tam bir görev adamı. Ne görev verilirse verilsin sorgulamadan yapar. Zombilerin saldırısına kadar nerede olduğu bilinmiyordu. Şu anda Rusya da . Yalnız çalışmayı tercih ediyor. ''

Takım Elbiseli Adam '' 3. Sıradaki  Kül Kedisi diye biliniyor. Alarga'nın Doğu anadolu bölgesi komutanı. Yirmi yaşında. Fakat bu yaşta böyle bir göreve gelmesi gözlerden kaçmamalı. Ekibinde on tane erkek ve on tane kız var. Sıcak savaşta olduğu kadar politik yönü de çok kuvvetli.  ''

Takım Elbiseli Adam '' 4. Sıradaki Adrenalin eski mahkumu Ölüm Meleği . Hapishaneye girmeden önce Adrenalin 41. Tim komutanıydı. Bosna Hersek te bir görevde emre itaatsizlik yaptığı gerekçesi ile mahkum edildi. Askerlerinin büyük bölümü o gece şehit düştü. Zombiler Türkiye'ye giriş yaptığında Adrenalin Ceza evinde saklanıyordu. Şimdide adamları ile birlikte Adaların tamamının kontrolünü elinde bulunduruyor. Beyefendi'nin iki aslanı Mirza ve Sebastianı öldürdüğü yönünde söylentiler var. Fakat Beyefendi Ölüm Meleği'ni öldürme emri vermedi ''

Takım Elbiseli Adam '' 5. Sıradaki Ölüm Meleği'nin onbaşısı Asit. Tam bir dahi. Savaş planlama uzmanı. Türkiye'nin yeni Mustafa Kemal'i deniyordu kendisine fakat Ölüm Meleği'nin gölgesinde kaldı.  İstanbul da Ankara'da İzmir'de Antalya'da ve Sivas'ta stratejik bölgelerde evleri olduğu söyleniyor. Fakat araştırmalarımızda üzerine kayıtlı ehliyet bile bulamadık. Ölümüne, Ölüm Meleği'ne bağlı.

Takım Elbiseli Adam '' 6. Sıradaki  Alfa-Star B komutanı Argo ..  Sebastian ile girdiği Alfa-Star komutanlığı mücadelesini kaybettikten sonra Uzun bir süre avrupa da kaldı. Beyefendi ne hikmetse Argo ve ekibini ülke ülke gezdirdi. Bir söylentiye göre Bütün avrupa ya virüsü Argo ve ekibinin yaydığı söyleniyor. Çünkü planlanandan çok hızlı bir şekilde Zombi virüsü yayıldı. Ölümüne DxN'e bağlı. ''

Takım Elbiseli Adam '' 7. Sıradaki Alfa-Star B onbaşı Şeytan. Ölümüne Argo'ya bağlı. Argo'nun haberi olmadan bakkaldan sakız almaz. Zeki ve kurnaz. Şeytandan bile daha akıllı. Şeytanı kandıracak zekası olduğu söylenir. İkna etme uzmanı. İstediği kişiyi ikna edebilir. Argo'dan asla ayrılmaz ''

Takım Elbiseli Adam '' 8. Sıradaki

Kapı çalındı ve Başka takım elbiseli adam içeriye girdi '' Affedersiniz efendim. Bu not yeni elimize ulaştı'' Elindeki kağıdı karanlıkta oturan adama verdi. Adam kağıdı okudu '' sonra devam ederiz '' dedi ve odadan hızlı adımlarla çıktı. 




Adrenalin Üssü


Ölüm Meleği bütün testlere girmişti. Doktor Ölüm Meleği'ni yeterince incelemiş ve korkulacak hiç bir şey
bulamamıştı. Ölüm Meleği'nin düşünceleri ve kişiliğinde hiç bir değişiklik olmamıştı. Duyguları aynı şekilde kalmıştı. Doktor Ölüm Meleği'ninde kardeşi olan kızının hayatı önemli olduğundan dolayı Beyefendi'nin istediği Mührün yerini de öğrenmişti. Ölüm Meleği'nde değildi mühür. Asit Nilay'ın adamlarından birisini satın almış ve Mührü ondan almıştı. Bunu yalnızca Ölüm Meleği ile paylaşmıştı. Ölüm Meleği 'de hipnoz seansında bunu belirtmişti. Doktor Bey Ailesi'ni korumak istediğinden dolayı Oğlunu asla DxN'e bağlı bir fert olarak bırakmamıştı. Doktor Bey Hipnozda sadece Ölüm Meleği'nin öğrendiği gizli öğretileri açığa çıkarttı. Oğlunun kafasından Mirza ve Sebastian pişmanlığını da silmişti.Fakat ne kadar silinmişti. Ne kadar etki etmişti bilinmiyordu. Doktor Bey, Beyefendi'yi aradı. DxN'e bağlanması için hipnoz ettiğini fakat hipnozun başarılı olmadığını söyledi. Fakat mührün yerini de Beyefendi'ye söylemişti. Beyefendi Mührün Asitte olduğunu öğrenince sorun etmedi. Asit DxN'in adamıydı çünkü. Ondan istediği an alabileceğini biliyordu. Bunuda Doktor Bey ile paylaştı. Doktor Bey bu duruma sevinmiş ailesini kurtarmıştı.


Doktor Bey'in odası :

Ölüm Meleği '' Müsait misin ''

Doktor Bey '' Müsaittim ''

Ölüm Meleği '' Eşini de çağırır mısın ? ''

Doktor Bey '' Bu konuşmanın zamanı geldi mi ? ''

Ölüm Meleği '' Evet geldi. ''

Ateş '' Ne oluyor Abi buraya çağırmışsın ''

Ölüm Meleği '' Ateş bir şey yok. Oturun şöyle ''

Ateş '' Tamam abi. ''

Doktor Bey'in Eşi , Doktor Deniz ve  Berna'da gelmişlerdi..

Ölüm Meleği '' Şimdi anlat Doktor Muzaffer ''

Doktor Bey ve Eşi birbirlerine şaşkınlık içinde bakıyorlardı..

Ölüm Meleği '' Boşuna birbirinize bakmayın anlatın. Gerçeği duymaya hakkımız var ''

Ateş '' Ne gerçeği abi ''

Ölüm Meleği '' Bu Doktor Bey bizim babamız. Diğeri ise Annemiz ''

Ateş '' Ne demek bu ya ''

Doktor Bey '' Tamam.. Anneniz ile Ölüm Adasına gitmeden önce tanışmıştık. Birbirimizi çok sevdik. O kadar çok sevdik ki. Ölüm Adasında aşkımızı sürdürdük. Daha fazla birlikte oluyor ve hiç yaşlanmıyorduk. Bir kaç bin yıl birbirimize deli gibi aşıktık.
Sonra ilk çocuğumuz Araf doğdu. Ölüm Adasında her şey yavaş ilerler. Fakat doğumlar hızlıdır.
Sonra peşine ikinci çocuğumuz geldi.
Alfa-Star askeri olarak bilinen Kali. Beyefendi'nin telkinleri ile birlikte Kali'yi yetişmesi için rabbaniye verdik. Ölüm Adasının koruyucularına. Maya tapınakçılarına. Sonra Anneniz ve ben tartışmalar yaşamaya başladık.
Sonra döndüğümüzde izmit'te yerleşme kararı aldık.
Kandıra da görev yapıyordum o sıra.
Kandıra ve Gölcükteki Adrenalin üssüne yakın olsun diye.
Sonra üçüncü çocuğumuz Ateş parçası geldi..
Mutlu bir aileydik..

Sonra Ölüm Adasındaki o facia .. Kali şans eseri Beyefendi ile birlikte kurtulmuştu.

Bir çok gizli servis DxN'i durdurabilmek için harekete geçmesi ile aynı zamana denk gelir. Bir çok kişi öldürüldü. Anneniz ve ben sizin geleceğinizden korktuğumuz için ve Zombilerin dünyayı ele geçirilmesinin kaçınılmaz son olarak bildiğim için Beyefendi ile görüşüp kendimize öldü süsü vererek sizleri Adrenalin askeri olarak yetişmenizi sağladım. Fakat Araf'i Alfa-Star askeri olarak Alfa-Star askeri komutanı olarak görmek ve Ateş'ide Adrenalin timlerinin birinin başına geçirmekti istediğimiz. Araf'ın inat tutumu ile Adrenalin askerleri arasında kaldı ''



Ölüm Meleği '' Yani o Sexy bomba ölüm makinesi Kali bizim kardeşimiz öyle mi ? ''

Doktor Deniz '' Mirza gibi konuştun ''

Ölüm Meleği '' Fark ettim. Onunla zaten uzun bir süre geçirmişim. Siz gerçek değilsiniz diye boşuna bağırmıyormuş adam bizde deli dedik adama''

Ateş '' Sen ne diyorsun Abi. Ne anlatıyorsun. Şu anlatılanlara bak ''

Ölüm Meleği '' Babamız doğru olanı yaptı. Yoksa başımızda kalsaydı kesinlikle biz züppe birisi olurduk. O nefret ettiğin kenan gibi olurdun ''

Ateş '' Bıraksaydık ta olsaydım.Serseri olurdum berduş içkici olurdum ama genede bir şey olurdum. Gene Anne baba sevgisinden mahrum kalmazdım. ''

Ölüm Meleği '' Abartma. Sana hem annelik hem babalık yaptım ! ''

Ateş '' Beni döverek mi yaptın ? Yumruk atarak mı yaptın ''

Ölüm Meleği '' Evet döverek de yaptım ben dövdüm ki başkası sana daha büyük şeyler yapmasın diye ''

Ateş '' Ölümsüz Melekten fetvalar.. ''

Ateş '' Beni iyi dinle doktor ! Ne annemsiniz ne babamsınız. Yanıma yaklaşırsanız ikinizin de beynini dağıtırım ''

Ölüm Meleği '' Ateş sakin ol ! ''

Ateş '' Neyine sakin olayım. '' Sen Ölümsüz bir titan ol. Ödeşin tabi ''

Ölüm Meleği '' Bilki Ölümsüz değilim Ateş ! '' Sadece yaşlanmıyorum hepsi bu kadar. Eski bir dostun dediği gibi  '' Hiç bir şey sonsuz'a kadar sürmez ''

Ateş alaycı bir ses tonu ile

Ateş '' Kim diyor bunu Mirza mı ? ''

Ölüm Meleği '' Kim diyorsa diyor '' Ateş sakinleş ve ailene sarıl ''

Ateş '' Sakinleşmeyeceğim ''

Berna '' Ateş Bebeğimiz geliyor ''

Ateş '' Ölümsüz Titan yardım et. Deniz Abla ''

Doktor Deniz '' Hemen sedye çağırıyorum ''

Ateş '' Siz ikiniz sakın bulaşmayın bu işe. Çocuğumu da Beyefendiye verirsiniz ''


Berna'nın doğum sancıları gelmeye başlamıştı. Doktor Deniz ile birlikte ameliyathaneye girdiler. Ateş Anne ve Babasını ameliyathanede görmek istemiyordu. Sonunda beklenen olmuş ve Berna'nın bir erkek çocuğu olmuştu. Çocuk gayet sağlıklıydı. Ateş ve Berna çok mutlulardı. Ateş ve Berna çocuğa isim düşünüyorlardı. Sonunda isim bulunmuştu. Çocuğun ismi Ateş'in dedesinin adı Musa konulmuştu. Kızıl denizi yaran Musa. Ne büyük bir isim..
Bir kaç gün sonra Ölüm Meleği ve Doktor Deniz 12. Adaya geri döndüler.




Kızıl Kale ... Ankara



Seyfo '' Efendim Başbakan geliyor ''

Beyefendi '' Ulan bir bu eksikti ''

Argo '' Tarayım mı efendim ''

Beyefendi '' Saçmalama Argo '' Sonra Türkiye'deki bütün DxN çalışmaları bilgiler gitsin. Ölelim hepimiz. ''

Argo '' Bu nasıl olur efendim ''

Beyefendi '' Türkiye Devleti Aptal değil ''

Argo '' Siz nasıl uygun görürseniz ''

Seyfo '' Hoş geldiniz Sayın Başbakan ''

Başbakan '' Beyefendi nerede ''

Seyfo '' Buyrun bu taraftan ''

Beyefendi '' Argo sen dışarıda Başbakan'ın adamlarının etrafında dur ! Karışabilir her şey ''

Argo '' Emredersiniz ''

Başbakan Beyefendi'nin odasına girerken Argo dışarıya çıkmıştı. Seyfo ise kapının hemen önünde Başbakan'ın 7 koruması ile birlikte bekliyordu.

Beyefendi '' Hoş geldiniz Sayın Başbakan. Nasılsınız ? ''

Başbakan '' Sen nasıl olur da ? Türkiye aleyhinde çalışırsın ''

'' Sen kimsin ki ? sana verdiğimiz makam güç ve mevkiyi hiçe sayarsın ''

Beyefendi '' Ben olmasaydım Adrenalin Timlerini kuramayacaktınız bunu unutmayın ''

Başbakan '' Sen olmasan başka biri gene olurdu. Sen Türkiye'yi nasıl satarsın. O Mühürlerin yerlerine konulmasına nasıl müsaade edersin ''

Beyefendi '' Bunu açıklayabilirim.  ''

Başbakan '' Neyini açıklayacaksın ''

Beyefendi '' DxN büyük ve güçlü bir şirket. Hatta büyük bir ülke. ''

Başbakan '' Toprağı olmayan bir ülke ''

Beyefendi '' Zamanında israil'inde toprağı yoktu fakat ülkeydi. Buna müsaade eden sizlersiniz ''

Başbakan '' Haddini bil ! ''

Beyefendi '' Doğruyu söyleyince haddini bil oluyor ''

Başbakan '' Bugüne kadar yaptığın bütün hizmetler için sana teşekkür ederiz '' Adamlarının ve senin Türkiye'yi terk etmeleri için 24 saatiniz var. Bütün Adrenalin üslerine girişleriniz yasaklandı '' Artık sana hizmet etmeyecekler ''

Başbakan '' Seyfo !  ''

Seyfo '' Emredin Sayın Başbakan ''

Başbakan '' Burası tesviye edildi. Beyefendi'ye yolu göster ''

Seyfo '' Üzgünüm Sayın Başbakan ''

Beyefendi '' Sen zannediyor musun ! Benim adamlarım sana biat edecek '' Seyfo Öldür hepsini ''

Seyfo korumaların tekinin boğazına tek kolu ile sarıldı onu kendisine siper yaparak diğerlerini öldürdü..

Başbakan '' Bunu size ödeteceğim ''

Beyefendi '' Tehdit edecek durumda değilsin '' Dediğim gibi ben ne zaman istersem buradan o zaman giderim. ''

'' Seyfo Başbakan'a yolu göster. Gösterirken de nazik ol ! ''

Seyfo '' Emredersiniz ''

Başbakan ''  Görüşüceğiz Sizinle ''

Beyefendi '' Görüşürüz ''


Başbakan'ı helikopterine bindirip gönderdiler. Beyefendi akıllılık edip Başbakan'ı öldürmedi. Fakat Adrenalin timlerinin ve Türkiye deki DxN üslerinin kapısı tamamen kapanmıştı. DxN çalışanları tasfiye edilmişti. Beyefendi hepsinin tek tek helikopter ile Argo'ya toplatarak Karadenizdeki DxN'in özel savaş gemisine getirdi.



Bir savaş gemisi karadenizden hareket ederek yola çıktı..


12. Ada Ertesi Sabah ..

Dev cüsseli bir savaş gemisi ile uyandı 12. Ada sakinleri. Hayalet gemi gibi hiç bir radara yakalanmadan gelmişti.

Şeytan '' Herkes hücumbotlara adaya ''

Argo'nun sağ kolu Şeytan'ın verdiği emir ile birlikte bütün Alfa-Star B tim'i adaya inmişti.

Asit '' Baskın yedik ! Herkes görev yerlerine  ''

Asit bu anonsunda geç kalmıştı..

Ölüm Meleği ses ve bağrışmalardan dolayı yatağından fırlamıştı.  Ölüm Meleği Doktor Deniz'i uyarmış. '' Sakın buradan ayrılma benim gelmemi bekle '' demişti.

Ölüm Meleği '' Ne oluyor burada amına koyayım ! ''

Alfa-Star B tim'i Sansar ve Tuncay da dahil olmak üzere hepsini dizlerinin üzerine çöktürmüş ve silahları kafalarına dayamıştı. Asit'in diğer adalara yerleştirdiği adamlarda esir alınmıştı.


Şeytan dürbünle izliyordu. O sırada güverteye Argo geldi.

Şeytan '' Patron hazırız ''

Argo '' Gidelim o zaman ''


Şeytan Argo Kabus üçlüsü bir başka hücum bot ile adaya ayak bastılar. Ölüm Meleği Kuru kafa ve yıldız amblemini görünce bir tuhaf olmuştu. Argo kendine güvenerek ağır adımlarla Ölüm Meleği'ne doğru yürüyordu. Yanında ise Şeytan ve Kabus vardı. Şeytan ve Kabus biraz Argo'nun yanında yürümüşler sonra ise durmuşlardı. Ölüm Meleği '' Asit geride dur '' dedi ve Argo'ya doğru yürümeye başladı.. Argo ile Ölüm Meleği'nin arasında beş metre mesafe kalmıştı. İkisi birden durdular.

Ölüm Meleği '' Hırsız gibi gelmek Alfa-Star komutanının yapacağı bir şey değil '' Pardon Fake Star'ın yapacağı bir şey değil. '' Sebastian'dan bir şeyler öğrenmeliydin ''

Argo '' Buraya savaşmaya gelmedim. '' Seninle sidik yarıştırmaya da gelmedim ''

Ölüm Meleği '' Ne diye geldin o zaman ''

Argo '' Senin adamında bana ait bir şey var ''

Ölüm Meleği '' Neymiş o ''

Argo '' Nilay'ın adamını konuşturduk. Mayaların mührü Asitteymiş. '' Onu almaya geldik ''

Ölüm Meleği '' Farzı misal bizde. Adam gibi isteyebilirdin. Ama adamlık ve sen çok uzak terimler ''

Argo '' Benim adam gibi istemem budur. Eğer diğer yüzümü görürsen buna şükredersin ''

Ölüm Meleği '' Bunu senin yanına bırakacağımı sanıyor musun ? '' Buradan herhangi birisinin canını acıtırsan sana neler yapacağımı tahmin edebiliyor musun ? ''

Argo '' Ne yapacaksın Ölümsüzlüğüne mi? güveniyorsun ''

Ölüm Meleği '' Ben kendime güveniyorum ''

Argo '' Sen burada hapishanede karı gibi saklanırken ben avrupalarda zombi avlıyordum ''

Ölüm Meleği '' Bunun için sana madalya mı ? vereyim ''

Argo '' Titan oldun diye kendini tanrı zannetme '' Eski bir dost şunu derdi '' Her şeyin bir sonu vardır ''

Ölüm Meleği '' O eski dost herkese aynı şeyi söylerdi  '' Her şeyin bir sonu vardır kanı akıyorsa da öldürebilirsin '' Hiç bir şey sonsuza kadar sürmez ''

Argo '' Zamanı geldiğinde sende Öleceksin herkes gibi. ''

Ölüm Meleği '' Evet bende öleceğim. Allah'ın bana biçmiş olduğu bir zaman var. O zamana kadar yaşayacağım. Ne bir saniye fazla ne bir saniye eksik. İğneler değil Yaradan benim ölmeme izin vermedi. Sizler değil '' Sizin kahrolası iğneleriniz değil ''

Argo '' Ölüm Meleği Asit'e söyle mührü getirsin ''

Ölüm Meleği '' Asit mühür sende mi ? ''

Asit '' Bende değil. Nilay'ın adamı kurtulmak için yalan söylemiş bu salaklarda yutmuşlar '' Karşımda ölü star'a bakıyorum ''

Argo '' Asit güvenlik önlemlerinden nasıl geçtim bir fikrin var mı ? ''

Asit '' Fikrim yok ama bulacağım ''

Argo '' Sizler benim ne kadar ciddi olduğumu anlamadınız ''


Argo arkasını döndü ..

Argo '' Şeytan Ölüm Meleği'ne ne kadar ciddi olduğumu göster ! ''

Şeytan '' Leş Alfa Star Kill ''

Leş birden güvertede belirdi. Leş ve adamları yanlarında Berna , Musa , Ateş , Kali , Doktor Bey ve Doktor Bey'in Eşi vardı..

Ölüm Meleği çok sinirlendi ..  Ölüm Meleği sinirli bir ses tonu ile

Ölüm Meleği '' Hadi Ateş'i Doktor Bey'i anlıyorumda. Diğerlerinin burada ne işi var. Yakıştı mı sana ? ''

Argo '' Savaş insanlara hayatta yapmam dedikleri şeyleri bile yaptırıyor '' O Mühür için bütün dünyayı katlederim ''

Ölüm Meleği '' 7 Milyar insanın 5 milyarı zaten katledildi. Bazısı zombiye döndü. Bazısı zombiler tarafından parçalanarak öldü. Bazısı da açlıktan yemek bulamadığı için öldü '' Bu savaşı DxN başlattı. Masum insanlar değil ''

Argo '' Seninle oturup 7 milyar insanı tartışmayacağım. Ateş düştüğü yeri yakar. Güçlü olan ayakta kalır. Güçsüz olan ölür. '' Beş'e kadar sayacağım mühür'ü vermezse adamın tek tek öldürmeye başlayacak Leş aileni '' Ayrıca bana doğru bir adım bile atarsan bütün herkes tek kurşunla ölecek ''

Ölüm Meleği '' Seni .. ''

Argo '' Küfür yok Ölüm Meleği bizi çocuklar dinliyor ''

Ölüm Meleği '' Asit ''

Asit '' Komutanım canımı isteyin ama mührü veremem '' Dünyaya hükmedecekler. Bu ailenizin hayatından bile daha önemli ''

Ölüm Meleği '' Bunlar hiç bir şeye hükmedemezler ''

Argo '' Beş '' Şunu diyeyim Asit O Mühürler dünyayı temizlemek için başka bir amacımız yok ''

Ölüm Meleği '' Getir şu mührü Asit ''

Argo '' Dört ''

Ölüm Meleği '' Bu bir emirdir Asker. Emrimi sorgulama ! ''

Argo '' Üç ''

Asit '' Emredersiniz ''

Argo '' Uslu çocuk ol ! ''

Ölüm Meleği '' Sen öldün Argo ''

Argo '' Mührü alayımda ben ''

Asit toprağı kazarak mührü çıkardı. Argo'ya verdi. Argo hayranlık ile Mührü inceledi. Üzerindeki toprakları temizledi.

Argo '' Sana bir iyi birde kötü haberim var ''

Ölüm Meleği '' Senin iyi bir haber vereceğini zannetmiyorum ''

Argo '' Bu gün bu gemi ile birlikte Türkiye'yi terk ediyoruz '' DxN Türkiye'den çekiliyor '' Bu senin için iyi haber. ''

Ölüm Meleği '' Bu senin için iyi haber ''

Argo '' Kötü haber ise .. Senin için geliyorlar !  ''

Ölüm Meleği '' Kim ? ''

Argo '' Geldiklerinde görürsün ''

'' Bitince her şey anlayacaksın geç değil.. Diyeceksin ki .. Ben ne yaptım vay anam ''

Ölüm Meleği '' Boş konuşuyorsun ! ''

Argo '' Boş mu dolumu anlarsın ''

'' Sen benim varlığımı hissetmiyor musun ? yüzlerce askerin içinden.''

'' Şeytan'ın varlığını hissetmiyor musun ? ''

'' Bir şeyler sana doğru geliyor onu hissetmiyor musun ? ''

Ölüm Meleği '' Kim geliyorsa gelsin ''

'' İki gözümün gördüğü hiç bir şeyden korkmam ben ''

Argo '' Hepinize yazık olacak ''

''  Neyse .. ''

'' Şimdi şöyle yapacağız. Ben askerlerimle birlikte adandan ayrılacağım. Ben adandan ayrıldıktan sonra aileni bir filikaya bindirip sana doğru göndereceğim. Benim gidişime seyredeceksin. Anlaştık mı ? ''

Ölüm Meleği '' Anlaştık ''

Argo '' Ben sözümde dururum ''

Ölüm Meleği '' Eğer sözünde durmazsan seni ve senden ne kadar varsa hepsini keserim ''

Argo '' Sözümde durmazsam kesersin yada kesmeyi denersin ''

''  Yine görüşeceğiz en kısa zamanda ''

Ölüm Meleği '' Bundan sonraki görüşmeyi iple çekiyorum ''

Argo '' Şeytan ''

Şeytan '' Emredin ''

Argo '' Gidiyoruz ''

Şeytan '' Emredersiniz ''

Şeytan '' Cenker hadi gidiyoruz ''

Cenker '' Emredersiniz ''

Asit '' Vay şerefsiz Cenker.. Nasıl girdiğine şaşmamalı ''

Argo '' O kadar yüksek egonuz var ki.. Dünyayı yönetseniz yanınızdakilerin ne olduğunu kim olduğunu anlayamıyorsunuz ''

Ölüm Meleği '' Egomuzun yüksekliğinden değil. Herkesi kendimiz gibi sanıyoruz ''

Argo ve ekibi görkemli savaş gemisi ile giderlerken Ölüm Meleği'nin ailesi filika ile adaya doğru geliyordu.. Sansar Kurşun ve Zehir'in yardımı ile filika'yı adanın kumlarına kadar çıkartı Ateş.

Ölüm Meleği '' Siz iyimisiniz ''

Ateş '' İyiyiz çok şükür ''

Ölüm Meleği '' Siz nasıl böyle bir kumpasa düştünüz ? Adrenalin komutanı sen değil misin ? ''

Ateş '' Gece vakti aniden saldırdılar.. Bizi rehin aldılar hiç bir şey yapamadık ''

Ölüm Meleği '' Önemli değil. Siz iyisiniz ya. Gerisi önemli değil ''

Ateş '' Argo'yu öldüreceğim ''

Ölüm Meleği '' Boşver takma kafana. Ailenle ilgilen sen '' '' Berna Siz nasılsınız ''

Berna '' Nasıl olalım abi. İyiyiz ''

Ölüm Meleği '' Kali .. ''

Kali '' Hiç sormayacaksın sandım ''

Ölüm Meleği ve Kali birbirlerine sarıldılar..

Ölüm Meleği '' Sen biliyor muydun benim kardeşim olduğumu ''

Kali '' Biliyordum Abi ''

Ölüm Meleği '' Neden söylemedin ''

Kali '' Seninde bildiğini sanıyordum ''

Ölüm Meleği '' O Argo sana birşey yapmadı demi ? ''

Kali '' Babam ve Annemi ve Ateş'i kaçırınca karşı çıktım. İşte burada karşındayım ''

Ölüm Meleği '' Senin yerin bizim yanımız zaten '' Hoş geldin ''

Kali '' Abi mührü vermen pek iyi olmadı yalnız ''

Ölüm Meleği '' Neden ? ''

Doktor Bey '' Aman sonra konuşuruz. Ailemizin hepsi bir arada Deniz nerede oda gelsin ''

Ölüm Meleği '' Eyvah Deniz'i unuttum odada ! ''

Kali '' Ölüm Meleği'ne bak. Cihana söz geçiriyor. Sevgiliden tırsıyor ''

Ölüm Meleği '' Saçmalama kızım. Bizimki saygı saygı ''

Kali '' Tabi tabi .. ''


Ölüm Meleği ve Ailesi seneler sonra ilk defa bir araya gelmişlerdi. Birlikte oturup bir şeyler yiyorlardı. Kali ve Ateş ilk defa şımarıyorlardı. Sert kızın içinde çok yumuşak bir kalbi vardı. Aynı Ölüm Meleği gibi.


Kali '' Abi Mirza'nın hiçbir şey hissetmediği doğru mu ? ''

Ölüm Meleği '' Evet doğru. Hiç bir şey hissetmiyordu ''

Doktor Deniz Kali'ye göz işareti yaptı bunu anlayan Ölüm Meleği

Ölüm Meleği '' Deniz bırak sorsun bununla yaşamaya alıştım ben ''

Kali '' Mirza'yı yenilmez sanıyordum. Ne tuhaf yenildi ''

Ölüm Meleği '' Yenilmedi. Sadece kaybetti. Hatta kazandı bile ''

Kali '' Adrenalinden Gelmişti. Katil Mirza diyorlardı ''

'' Hiç Unutmuyorum ''

'' Eğitim Çavuşu o zamanlar Seyfo'ydu. Mirza'ya dedi ki neler yapabildiğini bir görelim. '' 

'' Mirza'da neler yapabileceğimi görmek istiyorsanız lütfen ringin dışında durun ve çıplak gözle izleyin '' diye cevap verdi.

Eğitim Çavuşuna ilk kez birisi böyle bir şey demişti. Hepimiz şaşırmıştık ..

Mirza 14- 15 yaşlarında var yok ..

Seyfo dedi ki '' Saldır ''

Mirza saldırmadan Seyfo'nun etrafında dönmeye başladı.  Mirza hamlesini yapmak için acele etmiyordu. Seyfo'nun sabrı tükenmek üzereydi. Fakat Mirza bekliyordu. Sonunda Seyfo saldırdı Mirza'ya. Beklemekten sinirlendiği için dengesiz saldırmıştı. Mirza geri çekildi ve Seyfo'nun dizine bir tekme attı. Seyfo sağ bacağının dengesi bozulduğu için yere doğru düşerken Mirza beklenmedik bir şekilde ikinci tekmeyi de Seyfo'nun suratına vurmuştu.
Hepimiz şoktaydık. İlk defa birisi korkmuyordu Seyfo karşısında.. Sebastian ise kenardan Aferim işte benim adamım diye Mirza'ya tempo tutuyordu.

Ölüm Meleği meraklı bir şekilde '' EE sonra ?? ''

Seyfo toparlandı ve tekrardan ayağa kalktı.. Mirza'ya '' saldır ''  dedi Mirza pek oralı olmadı.

Asit '' Sen bilmiyor musun bunu komutanım ''

Ölüm Meleği '' ilk defa duyuyorum ''


Kali '' Mirza saldırmamakta ısrarlıydı. Seyfo tekrar saldırdı. Mirza Seyfo'yu yakaladı. Seyfo'yu savurmaya çalıştı Fakat gücü yetmedi.Seyfo kiloluydu. Seyfo ani bir yumruk atarak Mirza'yı yere serdi. Mirza'nın ayağa kalkmasını beklemedi Seyfo. Herkesin ayağa kalkmasını beklerdi. Seyfo Mirza'nın üzerine oturdu ve yumruklamaya başladı. Bir yumruk iki yumruk üç yumruk dört yumruk Beş yumruk altı yumruk yedi, sekiz , dokuz, on , onbir , on iki hepimizin kanı donmuştu. Mirza'nın suratı parçalanmıştı. O sırada Sebastian geldi ve Seyfo'nun üzerine atladı. Seyfo'ya saldırdı Sebastian. Seyfo Sebastian'a bir tekme atarak onuda yere serdi. Mirza yavaşça ayağa kalkmıştı. Seyfo'ya bakarak..

Mirza '' Daha maç bitmedi '' Hadi Saldır ''

Seyfo sersemlemiş Mirza'ya yavaşça geldi ve bir yumruk atarak tekrar yere serdi. Mirza'nın kalkmayacağını düşünüyorduk Seyfo arkasını döndü ve Mirza ayağa kalkmaya çalışıyordu. Seyfo Sebastian'a doğru geldi. Sebastian Seyfo'ya tekrar saldırdı. Seyfo Sebastian'ın yumruğunu kestiği gibi Sebastian'ı yere vurdu. Mirza ayağa kalktı. Seyfo bu duruma şaşırmıştı. Seyfo bağırdı '' Siz ölmek mi ? istiyorsunuz ''

Mirza cevap verdi '' İstediğimiz şey , Ölmek mi yoksa öldürmek mi ? olduğuna daha karar veremedik. ''

Seyfo koşarak geldi ve ayağının tabanı ile Mirza'nın göğsüne bir tekme attı. Mirza havada süzüldü ve bir taş gibi yere çakıldı..

Seyfo bu sefer Sebastian'a vurmaya başladı.

Sebastian'ında ağzı yüzü kan içinde kalmıştı.

Seyfo Sebastian ve Mirza'yı tekrar tekrar yere vurdu. Ama her defasında ikiside ayağa kalkmayı başardı. İkisi bir süre yerde kaldılar.O sırada Seyfo tam ortadaydı. Bize bağırıyordu '' Böyle aptalca ve düşüncesizce saldırırsanız ölürsünüz '' Bu ikisi gibi. Ben düşman olsam ikisini de şimdiye çoktan öldürmüştüm '' diyor ve böbürleniyordu. Sebastian ve Mirza ayağa kalktılar. Mirza ve Sebastian koşarak geldi. Fakat Seyfo'ya değil birbirlerine doğru çapraza koşuyorlardı. Sonunda Mirza ellerini birleştirdi ve avuç içini açtı Sebastian sol ayağı ile Mirza'nın avucunun içine bastı ve havaya sıçradı diğer ayağı ile Seyfonun suratına bir tekme attı. Bu sırada Mirza bir takla attı ve Seyfo'nun bacaklarına vurarak Seyfo'yu yere düşürdü. Seyfo'yu tekmelemeye başladılar.. Seyfo'yu öldürürlerdi fakat O Sırada Beyefendi geldi ve Seyfo'yu azarlayarak eğitim çavuşluğundan aldı.


Doktor Bey'in Eşi '' Kali Mirza'ya aşık olduğu için siz daha bir kere duydunuz bu hikayeyi. Eskiden Ejderhalar ile savaştığını filan anlatırdı ''

Masadaki herkes gülmüş fakat Kali utanmıştı.

Doktor Bey Ölüm Meleği ve Doktor Deniz'e bakarak '' Siz ne zaman evleneceksiniz '' diye sordu

Bu sefer utanma sırası Ölüm Meleği ve Doktor Deniz'deydi.

Doktor Deniz '' Bir teklif yok bana gelen ''

Ölüm Meleği '' Belki sana bir teklif vardı. Sen anlamadın. ''

Doktor Deniz '' Nasıl anlamadım ''

Ölüm Meleği '' Ben bir askerim. Şair değil ''

Doktor Bey araya girdi ve  Konuşmaya başladı

'' NewYork’ta, Brooklyn Köprüsü üzerinde dilenen kör bir dilenci birgün, bir şairin dikkatini çeker.
Dilencinin boynunda asılı bir tabela vardır.
Şair, dilenciye günlük kazancının ne kadar olduğunu sorar.
Dilencide sekiz dolar kadar olduğunu söyler.Bunun üzerine şair,dilencinin boynuna asılı tabelayı ters çevirerek bir şeyler yazar;
‘Şimdi buraya senin kazancını arttıracak bir şeyler karaladım. Bir hafta sonra yanına geldiğimde bana sonucu söylersin’ der ve oradan ayrılır.
Şair, bir hafta sonra dilencinin yanına uğrayıp kendini tanıtınca…
Dilenci: ‘Bayım size ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir haftada kazancım ikiye katlandı. Çok merak ediyorum tabelaya neler yazdınız?

Bunun üzerine şair gülümser ve:

Tabelada ” Doğuştan körüm, yardım edin ” yazıyordu.
Bense ” Bahar gelecek, ama ben yine göremeyeceğim diye yazdım “der.
Önemli olan, anlatılmak istenen şeyi en iyi şekilde anlatmak olduğuna göre; Her şeyin daha iyi anlatılabileceği bir yol vardır.
Yeter ki onu bulmaya, uygulamaya ve ufkumuzu bu doğrultuda genişletmeye uğraşalım . . ''

Doktor Bey'in bu sözleri Oğlu Ölüm Meleği'ni ve diğer herkesi gülümsetmişti.


Ölüm Meleği '' Artık burada kalacaksınız değil mi ? ''

Doktor Bey '' Adrenaline geri dönüp çalışmalarıma devam etmem gerekiyor. Doktor Mehmet ile ortaklaşa yürüttüğümüz bir proje var ''

Doktor Deniz '' Şu ısırıldığında zombiye dönüşmeyen Pınar'ın projesi mi ? ''

Doktor Bey '' Onun sayesinde çok daha güçlü bir aşı yaptık. Hepsi bu kadardı ''

Doktor Deniz '' Onu ilk gördüğümde çok heyecanlanmıştım. Kesin bir şey çıkar diyordum Ama hiç bir şey olmadı ''

Doktor Bey '' Sen ne yapacaksın Deniz. Sana burada bir laboratuvar açalım ''

Doktor Deniz '' Benim zaten üç adamım hala hayatta. Onlara söyledim gerekenleri bir kaç gün içinde getirecekler. Burada devam edeceğim ''

Doktor Bey '' Eksiğin olur ise banada söyleyebilirsin. İstediğin yardımı yaparım ''

Ateş '' Abi biraz yürüyelim mi ? ''

Ölüm Meleği '' Tabi Ateş. Müsaadenizle ''

Ölüm Meleği ve Ateş ailelerini masada bırakıp yürümeye başladılar. Ateş çok sinirliydi. O ana kadarda iyi sabretmişti.

Ateş '' Abi bu ne demek oluyor ''

Ölüm Meleği '' Tekrardan bir aile oluyoruz ''

Ateş '' Hiç bir şey olmamış gibi o Kali'ye sen nasıl güvenirsin ''

'' Hiç bir şey olmamış gibi aaa Ölüm Meleği ben senin babanım diyen adama nasıl güvenirsin ? ''

'' O adam zamanında bizleri satmadı mı ? Senin kız kardeşini, öz kızını beyefendi'nin kucağına bırakmadı mı ? ''

'' Öz kızını satan senide satmaz mı ? ''

Ölüm Meleği '' Hiç bir anne hiç bir baba kızını oğlunu satmaz. ''

'' Mecbur kalmıştır ''

'' DxN 'in kurallarını bilmen lazım ''

'' Benim bütün geçmişimi artık hatırlıyorum ''

'' İşkenceler. Dayaklar Aç kalmalar ''

'' Bizi savaş makinelerine döndürebilmek için bize neler neler yapılmışta biz hiç birini hatırlamıyoruz ''

'' Babamı ve Annemi kaybettiğimi sandığımda 7 yaşındaydım. Onlarla 7 seneden daha fazla vakit geçirdim. Onlar beni bırakmadılar. Bırakmazlardı. Mecbur kaldılar. Mecbur kalmasalardı bu hale gelmezdik ''

'' Dünyaya zombiler saldırdı. Asker olmasaydın. Berna'yı oğlunu nasıl koruyacaktın ''

'' Bazı şeyleri düşünüyorsun. Ama hepsini detaylı düşün. Baban sana kıyamazdı ''

Ateş '' Kıydı işte ''

'' Daha ne yapacak ''

'' Titan olup ölümsüz olduğun için göremiyorsun hepsi bu ''

'' Hayatını istediğin gibi yön verebilirsin ''

Ölüm Meleği '' hayat demek ölümü beklemek demektir ''

"Az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları işte falanları filanları göreceğiz, birçok şeyin tadına bakacağız, sonra da ister istemez 'gidiyorum elveda' şarkısını söyleyeceğiz. Öyleyse gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun."


Ateş '' Eski abimi özledim ''

'' Hiç yoksa eskiden senle konuşamıyorduk ''

'' Konuşmadan çözülüyordu işler ''

'' Şimdi ise konuşsak ta anlaşamıyoruz ''


Ölüm Meleği '' Bu gece Deniz'e evlenme teklifi edeceğim ''

Ateş '' Gerçekten mi ? Çok sevindim ''

Ölüm Meleği '' Eğer kabul eder ise burada eğlence yapacağım. ''

'' 24 saatlik süren var sana abi olarak rica ediyorum. Lütfen insanlarla barış ''

'' Bana güven bir kerede ''

Ateş '' Tamam abi sen nasıl uygun görürsen ''

Ölüm Meleği '' Harika ''

'' Sana bir şey soracağım ''

Ateş '' Hayret ''

Ölüm Meleği '' Bugün Argo'nun geldiğini yatağımda hissettim. ''

'' Argo ile birlikte Şeytan ve gemide tanımlayamadığım bir kaç kişiyi de hissettim ''

'' Kali'yide hissettim aynı zamanda ''

'' Babamız şu iğneleri yaptıktan sonra büyük bir gücün geldiğini hissediyorum ''

'' Akdenizden üzerime doğru gelecekmiş gibi geliyor ''

'' Sence ? ''

'' Mirza ve Sebastian 'da benim gibi Titan olmuş mudur ? ''

Ateş '' Vallahi abi ne diyim ki ''

'' Cenazelerine katıldın. Toprağa girmişlerdi. ''

'' Öldüler yani ''

'' Ayrıca sen yaşarken bu iğneleri oldun. Onlar ise ölmüşlerdi ''

'' Ama için rahat etmeyecek ise ''

'' Doktor Bey'e sorsan ''

'' O bilir ''


Ölüm Meleği '' Tamam babamıza sorarım ''

'' Senden bir söz almak istiyorum ''

'' Eğer Mirza ve Sebastian buraya saldırır ise Kadınlar ve çocuklar dışında herkesi katlederler ''

'' Onlara karşı koyamayız ''

'' Eğer ki beni öldürürler ise Deniz'e sahip çık oldu mu ? ''

'' Onu koru. ''

'' Onu olabildiğince uzaklara götür kendini ve ailemizi de ''

'' İntikam almaya çalışma ''

'' Çünkü benden sonra Adrenalin üssünü basmaya gelirler ''

'' Oraya geldiklerinde de seni öldürürler. ''

'' Çocuğunu Berna'dan alırlar. Ve kendileri gibi yetiştirirler ''


Ateş '' Abi senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu ? ''


Ölüm Meleği '' Senden bir söz istiyorum ''

'' Mirza ve Sebastian'ı iki kez arkalarından vuramazsın ''

'' Ve kalabalık gelecekler ''

Ateş '' Sen onlardan güçlüsün ''

Ölüm Meleği '' Babamız beni hipnotize ederek Sebastian ve Mirza pişmanlığından sildi ''

'' Sonra ben kendi isteğim ile simülasyon savaşına girdim ''

'' Bir dakika bile dayanamadım ''

'' Dövüşmek için çıkmıştım ve saldırdım ''

'' Bütün gücümle saldırdım ''

'' Mirza saldırmadı. Tek Sebastian saldırdı ''

'' Önce burnumu beynime yapıştırdı ''

'' Sonra Boynumu kırdı Sebastian ''

'' Sonra da kafamı kopardı ''


Doktor Deniz '' Siz ne konuşuyorsunuz aranızda bakalım ''

Ölüm Meleği kolunu Ateş'in omuzuna attı.

'' Hiç abi kardeş konuşuyoruz ''

Doktor Deniz '' Hadi gelin artık. Sıkıldı insanlar ''

Ölüm Meleği '' işte benim sevgilim bu Ateş ''

Ateş '' Sen Deniz ablaya sevgilim mi dedin ? ''

Ölüm Meleği '' Ne şaşırıyorsun. Evet Sevgilim dedim ''

Doktor Deniz '' Bir yaşıma daha girdim adam bana sevgilim dedi ''

Ölüm Meleği '' Sanki demiyorum hiç bir zaman ''

Doktor Deniz '' Demiyorsun tabi ''

Ölüm Meleği '' Hadi gidelim. Anne ve Babamızı bekletmeyelim ''


Yemekler yenmiş sohbetler edilmişti. Argo'nun saldırısı bir kaç saat içinde unutulmuştu. Artık güneş batmak üzereydi. Ölüm Meleği ve Doktor Bey yürüyorlardı.

Doktor Bey '' Sana her şey için teşekkür etmek istiyorum ''

'' Ailemi geri kazandım sayende ''

Ölüm Meleği '' Aslında Ateş'e hak veriyorum. ''

'' Ateş'in size kızmasına da ''

'' Bizi bırakıp gitmenize de hak veriyorum ''

'' Ben oniki saate yakın ölü yattım. Hepsini anlıyorum ''

'' Belki onu yapmasaydın hayatta kalamazdım. ''

'' Öldüm.. ''

'' Geri döndüm ''

'' Sonra baktım ben hangi hayatı istemişim ''

'' Benim istediğim hayat buymuş ''

'' Asker olmayı istemişim ''

'' Siz yokken aklım sizde kalmıyordu ve daha rahat savaşıyordum ''

'' Siz doğrusunu yaptınız ''

'' Ama bu demek değil sizi affettiğim ''

'' Ben sizi sekiz yaşımdayken affetmiştim zaten ''


Doktor Bey '' Ben zaten hep sizin yanınızdaydım ''

'' Alfa-Star'a mecbur gidecektin. ''

'' Seçeneğin yoktu ''

'' Sana seçme şansını da ben verdim ''


Ölüm Meleği '' Çok iyi anlıyorum ''


Doktor Bey '' Seni düşünceli görüyorum ''

'' Bir derdin mi var ? ''


Ölüm Meleği  '' Argo bana Mirza ve Sebastian'ın da yaşadığını söyledi ''

'' Sizce bu mümkün mü ? ''


Doktor Bey düşündü ..

'' Benim böyle bir şeyden haberim yok ''

'' Doktor Mehmet eğer öyle olsa kızına söylerdi ''

'' Kızına söylemedi. Kızı acı içinde günlerini geçiriyor ''

'' Kızı ellerinden kayıp gitti başka bir dünyada ''

'' Onu görebiliyorum ''

'' Beyefendi ile senin için tartışmamızda ''

'' Ben bunları Mirza ve Sebastian için bile kullanmadım '' dedi.

'' Büyük ihtimal ile Argo sen vicdan yap diye sana psikolojik bir şey uyguladı ''


Ölüm Meleği '' Ama ben bu gücü hissedebiliyorum ''


Doktor Bey '' Evet gücü hissediyorsun. Ve gücün tam yerine gelmesi zaman alır. Bir anda tamamen güçlenemezsin.

'' Kemik yapın değişebilir ''

'' Boyun kilon değişebilir ''

'' Fiziksel olarak değişebilirsin fakat ''

'' Kimyasal değişme zaman alır ''

'' Sen canlıyken öldün. ''

'' Tamda öldün denemez ''

'' Ruhun bedeninden ayrılmadı. ''

'' Ölümsüzlük ruhla alakalıdır ''

'' Ruhun bedeninden ayrılsaydı zaten tekrar dönemezdin ''

'' Klonları düşün. Hepsinin bir anne ve bir babadan oluşuyor ''

'' Yaradan can veriyor ''

'' Bizde DNA ve RNA sı ile oynuyoruz ''

'' Yoksa biz insan oluşturmuyoruz ''


Ölüm Meleği '' Haklısın .. Boşuna kuruntu yapıyorum ''

'' Sana bir şey soracağım, Deniz'e evlenme teklifi etmek istiyorum  ''

'' Fikrini alayım ''


Doktor Bey '' Ne duruyorsun ki benim yanımda ''

'' Git evlenme teklifini et ''

'' Mutlu olmayı hak ettin ''


Ölüm Meleği '' Gideyim o zaman ben ''

Doktor Bey '' Git ne duruyorsun ''



Ölüm Meleği hızlı adımlarla Sansar'ın yanına doğru gitti

Ölüm Meleği '' Senden istediğim şeyi aldın mı ? ''

Sansar '' Komutanım pek seçemedim ''

Ölüm Meleği '' Nasıl seçemedin ''

Sansar '' Zaten etraf zombilerle çevriliydi ''

'' Bende hepsini aldım geldim ''

Sansar birden yüzükleri gösterdi.. Yüzlerce tek taş pırlanta yüzük vardı.

Ölüm Meleği '' Vur dedim öldürdün hatta tecavüz edip öldürdün ''

Sansar '' Özür dilerim komutanım. Tek taştan pek anlamam da ''

Ölüm Meleği '' Sansar Kardeşim Kali'yi alıp gelsene. Şaka yapıyorum alınma ''

Sansar '' Emredersiniz komutanım ''

Kali '' Ne var kaptan beni istemişsin. Gelinlerle sohbet ediyordum ''

Ölüm Meleği '' Abine yardım et ''

Kali '' Ne abisi. Senle aramızda bir yıl var ''

Ölüm Meleği '' Ölüm Adasında bir yıl bin yıldır ''

Kali '' Doğumlar 9 ayda olur ama . Orada da burada da ''

Ölüm Meleği '' Neyse. Deniz'e evlenme teklifi edeceğim. Şu yüzüklerden hangisini seçeyim ? ''

Kali '' Ben ne bileyim. Sen beni pamuk prenses mi sanıyorsun ''

Ölüm Meleği '' Bayansın sonuçta anlarsın ''

Kali '' Birader biz silahtan baruttan savaşmaktan anlarız. ''

Ölüm Meleği '' uff . Kali Mirza sana farzı misal bir yüzük alsa hangisi hoşuna giderdi ''

Kali '' Hepsi ''

Ölüm Meleği '' Ne ? ''

Kali '' Şaka şaka. Şu güzele benziyor ''

Ölüm Meleği '' Şu mu ? ''

Kali '' Evet. Hem sade hem güzel ''

Ölüm Meleği '' Bu yani ''

Kali '' Evet bu. ''

Ölüm Meleği '' Ya beğenmezse ''

Kali '' Beğenir neden beğenmesin ''

Ölüm Meleği '' Tamam çok bilmişlik yapma ''

Kali '' Abi ben senin komutanınım. Ben Alfa-Star'ım sen ise adrenalinsin benimle konuşmalarına dikkat et ''

Kali Abisine takılıyordu. Abisi ise demek öyle diyerek Kali'yi kovalamaya başladı. Kali ise bütün gücü ile kaçıyordu. Doktor Deniz bunları gördü

Doktor Deniz '' Ölüm Meleği çok ayıp. İnsan bir bayanı kovalar mı ? ''

Kali '' Deniz şuna bir şey söyle ''

'' Ben senin komutanınım dedim kızdı ''

'' Alfa-Star askeriyim ben sonuçta ''

Doktor Deniz '' Ee kız doğru söylemiş sonuçta kız haklı ''

Ölüm Meleği '' Şu yeryüzünde bir kişi bile benim tarafımda değil ''

'' Arkadaş Ombusmana döndüm ''

Doktor Deniz '' Şikayet etme adalar komutanı ''

'' Büyük güç büyük sorumluluk ister ''

Ölüm Meleği '' Neyse Kali sonra görüşürüz ''

Kali '' He tamam görüşürüz. Bol şans ''


Ölüm Meleği ve Doktor Deniz El ele tutuşarak yürümeye başlamışlardı.  Hava çok güzeldi. Ölüm Meleği heyecanlıydı. Sahile doğru hiç konuşmadan yürüyorlardı. Sonunda dalga sesleri kulaklarına gelmeye başlamıştı.  Yürümeye devam ettiler..

Birden durdu Ölüm Meleği ..

Doktor Deniz'in iki elini tuttu.  Gözlerinin içine baktı uzun uzun..

Ölüm Meleği '' Bu konuşmayı daha uzun bir zaman önce yapmalıydım.. ''

'' Fakat biliyorsun ki müebbet hapse mahkum oldum ''

Doktor Deniz '' Ben seni ömrümün sonuna kadar beklerdim ''

'' Ama sen bensiz kalmayı seçtin ''

Ölüm Meleği '' Sözümü kesme lütfen ''

'' Ben seni gençliğinde hayat doluyken hapishane köşelerinde belki bir güç çıkar umudu ile beklemeni istemedim ''

'' Neyse .. ''

'' Deniz ben öyle güzel sözler söyleyebilen biri değilim. ''

'' Havalı cümlelerde kuramam ''

'' Benimle evlenir misin ? ''


Doktor Deniz Ölüm Meleği'nin bu lafı karşısında şok olmuştu. Ölüm Meleği'nede çaktırmak istemiyordu.

Doktor Deniz '' Evet Evlenirim ''

Ölüm Meleği ile hiç bir şey demeden birbirlerine sarıldılar.

Bir anda sahil alev alev yanmaya başladı. Doktor Deniz korktu. Mumlar eşliğinde bir masa onları bekliyordu. Ölüm Meleği çıkardığı yüzüğü aniden Doktor Deniz'in parmağına taktı. Asit , Sansar ve Tuncay arkada alkışlamaya başladılar. Ölüm Meleği ve Doktor Deniz o gece danslar etti içkiler içtiler..
Doktor Deniz ve Ölüm Meleği İki gün sonra adadaki büyük bir eğlence ile birlikte dünya evine girmeyi kararlaştırdılar. Doktor Deniz eğlence istemese de Ölüm Meleği ısrar etmişti. Adamlarına da moral olur diye. Doktor Deniz'de kabul etmişti.

Düğün hazırlıkları bitmişti. Sansar ve bir kaç askerle birlikte giderek içki ve sigara almıştı. Her şey çok güzeldi. Masalar kurulmuştu. Herkes keyifli bir şekilde içki içiyor eğleniyordu. Asit adrenalin askerlerini de saldırı olmasına karşılık getirmişti. Asit'in adamlarıda diğer adalarda bir kaç tanesi bırakılmış. Diğerleri ise Ölüm Meleği ve Doktor Deniz'i korumak için 12. Adaya gelmişlerdi. Kar maskeli bir adam 12. Adanın tam karşısındaki trafonun şartelini kapattı. Birden elektrikler gitti. Herkes şaşırmıştı. Asit '' Ne oluyor '' Diyerek kontrol odasına doğru yürümeye başlamıştı. Asit Puma ve Kolera'yı yanına alırken Yağmur , Cehennem ve Kabil ise misafirler ve davetliler arasındaydı.

Birden bir piyano sesi duyulmaya başladı ..

'' İşte buradayız.. Kolpa ruhlara selam olsun ''

Ölüm Meleği '' Bu Müzik.. Bu ses ''

Kali '' Sebastian ....  ''

Ateş '' Beyler dikkatli olun. Şerefsiz bir saldırıyla karşı karşıyayız. Düşman her yerden saldırabilir. Acımak yok ! ''

Asit '' Herkes yerlerine. Bu bir düğün şarkısı değil ''

Tuncay '' Bu şarkı nereden geliyor ''

Asit '' Fikrim yok. Her yerden ''

Ölüm Meleği  ''  Asit Sansar Çocukları ve kadınları 11. Adaya doğru gönderin ''




Mirza Vorse ..

Ölümsüz olmak istiyorsan yanında bir silah bulunsun
Mirza geldiğinde belki onu vurursun
Senin için evlat bu gece son durak..
Üzgünüm ..
Bazılarınızı babasız ..
Bazılarınızı evlatsız ..
Bazılarınızı dul bırakacağım..
Hepinize bu gece yazık !
Ben katil Mirza ..
Bilemedim ..
Kim haklı kim denk ..
Bilemedim..
Ben ve Sebastian bunu hak etmedik.
Ama genede bilemedim.
Son dakikalarınızda
Kaosu resim et. bitirip yanındaki teslim et.
Siktir et kaosu.. Ruhuna fatiha oku ..
Donanma orduların
Sahte komandoların
Sahte birliğin
Bu gece !
Bu gece !
Ölümü tadacaklar ..
Yanlışa takılan ordular komutanı..
Mirza burada kaparlar..
Alır her şeyini..
Mirza gösterir sana hayatın tek gerçeğini..

Mirza Nakarat

Dişe diş..
Kan-a Kan
İntikam ..
İntikam ..
Kaos


Sebastian Vorse ..

Sebastian bu iyi dinle ..
Sex kadar iyiyim..
Bir taramalı tüfek gibidir tüfeğim
Ben bu dünyanın adrenaliyim..
Melekler korur ya şehrimi..
Sırtımı dönsem vurur birden ya ..
Hayatındır gerçeği ..
Arkada gözü var düşmanına bakar.
Binlerce askerin dizilse de karşıma..
Yetmez bize olur hepsine yazık..
Sebastian bu iyi dinle ve hazmet !
Hey Biz dik ya lan bildiğin pisliğe batan
Dua etmek için geç değil..
Yaptığın yanına kalmaz basar Sebastian ANALDAN !
Melek bir bayan ismi.
Ölüm ise sert bir şey.
İkisini topladın mı anca bu yapar..
Anca yumuşak bir şey çıkar.
Üç kuruşluk orduları ile karşıma gelecek gene.
Tek çıkmaya götü yemez.
Aklımdan öldürmekten başka bir şey geçmiyor
Bir seçenek daha var
Sebastian erkek sikmez
Bunu bilmiyorlar
Bakarsın dünyaya bir kafeste yoktunuz ulan bizle
Bakarsın dünyaya bir kafesten
Zekana hakaret bu ben iki kere söylerim
Bakarsın dünyaya bir kafesten kaçarsınız kendinizden
Ben katil değil bir elciyim..
Sadece hayatını değil gökyüzünü güneşini denizini kana bulayacak elçiyim
Bizler.. Ölümden beter..
Şerefsizler bizden beterler..
Bakın lan !
Bakın !
Hepiniz bakın !
Bir mutlu son ..
Mutlu sonlar filmlerde ..
Buna inanan var bir kaç kek !
Var bugün Sebastian'dan bir kaç posta..
İlerde dar yollar..
Hey sizi Daltonlar..
Sizi öldürmemem için şişşttt !!
Annenin ağzı dolu..

Sebastian Nakarat

Pim Çek
bomba at
hizaya geç ve
baştan say
İntikam ..
İntikam ..
Kaos


Ölüm Meleği '' Lanet olası kendilerini beğenmiş piçler ''

'' Asit Doktor Deniz güvende mi ? ''

Asit '' Güvende komutanım ''


Sebastian Vorse

Yılanlar boğazına sarılır..
Yılanlar seni ısırır..
Panzehri veren bizler..
Panzehri veren bizler..
Bizler olmasa ölüp gidecektin medeniyetinden
Bizler olmasa tarihte bir tozlu sayfaydın
NANKÖR KÖPEK !
Hava durumu sunucusunun tahmin edemediği bir fırtına geliyor
Siktiğimin Kaosunda hava durumu sunucusu yok ! şaka yaptım. Sebastian geliyor !
Evet ayağım takıldı ve yere düşmüştüm..
Düştüğümde tekmeyi yedim ..
Kalktım
Kalktım, seni yumruklayıp yere devirmek için döndüm ama hile yapıyorsun
Bu bir tuzak..
Bir göz kırpması sürede ölebilirsin, öyleyse kirpiklerini kıpırdat
Göz kırpmaya ve uçan öpücükler vermeye devam et çünkü San Sebastian ile flört ediyorsun


Sebastian Nakarat
.
San Sebastian gelsin de karanlık çağ bitsin.
Tek bir kurşun ile size ölümü versin.
Erkekler kadın olur Sebastianı görünce..
Cesetler ayaklarımda..
Toprağın altında en dipte..
intikam
İntikam
Kaos


Hücum botlarla adanın iki yanına gelen iki kişi birden Askerleri taramaya başladı.. Deniz tarafından gelen iki asker ellerindeki ful otomatik tüfekler ile adayı yaylım ateşine tutmaya başlamışlardı. Asit'in adamları ve Ateş'in adamları daha ne olduğunu bile anlamadan vurulmaya başladılar.

Ölüm Meleği '' Herkes siper alsın. ''

'' Çapraz ateş ''

'' Lanet olsun bu seste ne ''

Sansar '' Hangi ses ''


Zombiler koşarak gelmeye başlamışlardı. Ön tarafta saklanan Cehennem'in üzerine bir Zombi atladı bile çoktan. Diğer zombi ise Cehennem'in bir kolunu yakaladı ve ısırmaya başladı. Elektrikler kesildiğinden dolayı adanın baş tarafından koşarak gelen zombileri fark etmemişlerdi bile. Cehennem canlı canlı zombiler tarafından parçalanmaya çoktan başlamıştı. Cehennem'in bağrışmaları silah seslerinden bile fazlaydı. Cehennem'in hemen yanında duran Kabil'de zombilerden nasibini almıştı. Zombiler Kabil'ide yakalamışlardı. Askerler göremedikleri zombilerden kaçmaya çalışırlarken deniz tarafından gelen kurşunların hedefi oluyorlardı. Yoğun bir şekilde kurşun yağmuru devam ediyordu. Sürünerek kaçmaları gerekiyordu fakat onuda yaparken zombilere yakalanıyorlardı. Bir çok asker zombilerin yemeği olmaktan kendisini kurtaramıyordu.


Ölüm Meleği '' Uzun menzilli silahlardan kullanıyorlar. Buradan onları indirmemizin imkanı yok ''

Sansar '' Komutanım bir karar verin ''

Ölüm Meleği '' Geri çekiliyoruz. Tünellerden 11. Ada'ya doğru gidiyoruz ''

Sansar '' Emredersiniz ''

Asit '' İşaret fişekleri menzile yeter. '' İşaret fişekleri ile botlara saldırabiliriz ''

Sansar '' Geri çekiliyoruz ! '' Herkes tünele. ''

Sansar Tünelin kapağını açtı ve herkese işaret ile yer gösteriyordu. Bu sırada Ölüm Meleği sürünerek sahil tarafına inerken Asit ise diğer tarafa doğru sürünerek gidiyordu. Ölüm Meleği Bota hedef aldı ve İşaret fişeğini gönderdi. Bot parçalanmıştı. Diğer botta Asit tarafından etkisiz hale gelmişti.

Yaylım ateşi bittiği an. Asit koştu ve bir kolu çekti. Evlerin olduğu yerin hemen önündeki alanda ışık geri gelmişti. Asit pil ile çalışan birkaç lamba koymuştu oraya. Işıkların gelmesi ile birlikte Zombileri görmeye başladılar. Ve Zombilerin kafalarını gövdelerinden ayırıyorlardı. Zombiler çok kalabalıktı. Yerde yaralı yatan askerleri bile ısırıp yiyorlardı.  Zombileri öldürürken çok askerde ölmüştü. Bütün zombileri temizlemişlerdi sonunda. Asit'in yanında getirdiği yüz askerin doksan tanesi ölmüştü. Asit ise adaların güvenliği için yanında bulunan askerlerin hepsi ölmüştü. Asit ise ısırılan askerlerin durumuna bakıyor ve kafalarına bir kurşun sıkıyordu.. Çünkü ellerinde yeterine panzehir yoktu. Ve ısırılan bir asker on dakika içinde hemen zombiye dönüşüyordu.

Adanın ön kısmına doğru gittiler. Ön kısmında bir çıkarma gemisi görüldü. Çıkarma gemisi adanın kıyısına kadar gelmiş ve kapağı açılmıştı. Zombiler de dışarı çıkmıştı böylelikle. Sansar ve Tuncay gemiyi kontrol ettiklerinde hiç bir şey bulamadılar. Botlardaki adamlar çıkarma gemisi ile gelmişler sonrada botlara binerek ateş ettikleri anlaşılıyordu.


Ölüm Meleği , Kali, Ateş , Asit , Sansar Tuncay, Yağmur, Puma, Kolera,  Kurşun ve Zehir  ve yanlarında yaşayan askerler ile birlikte 11. Ada'ya doğru tünelden geçtiler. Ölüm Meleği ve ekibi tünelden geçmişlerdi. Tünelden çıkıp diğerlerinin gizlendiği nokta olan adanın ortalarına doğru yürümeye başladılar. O sırada arkalarından kurşun sesleri gelmeye başladı. Kurşun sesleri duyulur duyulmaz herkes yere atmıştı kendini fakat çok geç kalmışlardı. Tuncay omuzundan vuruldu ve yere düştü. Ateş ise ayağından vurulmuştu. Kali kolundan vurulurmuştu. Yağmur'un tam kafasından giren kurşun Yağmur'u yere sermişti. Yağmur'un kurşun gözünü parçalayarak çıkmıştı. Puma ve Kolera'da kurşunlardan nasibini almışlar ve vurulmuşlardı. Kurşun tam kendini yere atacağı sırada gelen bir mermi Kurşun'un karnına isabet etmişti. Zehir ise vurulmamıştı. Sansar Ölüm Meleği'nin üzerine zamanında atlamıştı.. İkiside yara almamışlardı. Asit ise zaten yere ilk atlayandı. Asit'in adamları asit kadar şanslı olmadığından dolayı ölmüşlerdi.

Bir kişi hemen arkasında başka biri ve onunda arkasında yirmi asker vardı. Askerler Ölüm Meleği ve ekibinin etrafını sarmışlardı. En önde yürüyen kar maskeli kişi yerde yatan Puma'nın kafasına bir kurşun sıktı.. Hırsını alamadı ve Puma'nın kafasına bir kurşun daha sıktı. Puma'nın kanı toprağa aklıyordu. Hemen yanında duran Kolera'nında kafasına iki kurşun çoktan saplanmıştı.  Yağmur'u ayağı ile çevirdi. Yağmur'un gözünün parçalanarak öldüğünü görmüştü. Soğuk kanlı katil. Kali'ye doğru yürüdü. Kali'nin yüzünü çevirirken Kali'nin tam boynundaki Alfa-Star sembolünü görmüştü. Silah'ını genede Kali'ye doğru doğrultu. Ölüm Meleği etrafına baktı  Askerlerin ikisi tam önünde ona ve Sansar'a hedef almış şekilde bekliyorlardı. Ölüm Meleği bir şey yapmasa Kardeşi Kali ölecekti. Ölüm Meleği havaya doğru sıçradı. Havaya doğru sıçradı ve takla atarak kar maskeli adamın elindeki silah'ı alıp kafasına dayayarak kar maskeli adamın tam arkasına geçmişti.

Bu sırada silah seslerini duyan Doktor Bey ve Doktor Deniz olay yerine doğru koşarak gelmişlerdi.


Ölüm Meleği kar maskesini çıkartı. Zeynep'ten başkası değildi bu..

Doktor Bey '' Zeynep ''


Ölüm Meleği '' Adamlarına söyle silahlarını indirsinler ''

Zeynep '' Size emrediyorum. Alfa-Star Mahrumiyet yasası . ''

Ölüm Meleği '' Kali ne oluyor bu ? ''

Kali '' Sen Zeynep'i öldürsen bile diğerleri ölene kadar ateş edecekler ''

Bu sırada fırsattan istifade eden Asit belindeki silah'ı çıkartarak diğer kar maskeli adama doğrultu. Birbirlerine silahlarını çekmiş bekliyorlardı. Kar maskeli adam maskesini indirdi.


Kali  '' Kodes bu.. Mirza'nın adamı ''

'' Bunların hepsi Sebastian ve Mirza'nın adamları ''

'' Sebastian'ın ve Mirza'nın canlarını bire bir dövüşlerde bağışladı adamlar ''

'' Karşılığında Mirza ve Sebastian'a bir şey olursa Zeynep'e bağlı olmaları için yetiştirilmiş adamlar. Alfa-Star dan kovulanlar ''

Kodes '' Kali Alfa-Star B sana pek bir şey öğretmemiş ''

'' Özellikle Suskunluk yasasını ''

Kali '' Alfa-Star bana acımasızlıktan başka hiç bir şey öğretmedi ''

'' Alfa-Star bir şey öğretmediyse oda birisinin sırtından vurulmamasıydı ''

'' Alfa-Star adam gibi öldürür ''

'' Hırsız gibi değil ''


Zeynep '' Adam gibi ölmek için .. Adam gibi yaşamak gerekir ''

'' Bu şerefsiz Mirza'yı nasıl sırtından vurduysa bende aynısını ona yaptım ''


Ölüm Meleği '' Silahlarınızı indirmeniz için üç saniyeniz var. Yoksa Zeynep ölür ''

Zeynep '' Ben ölsem bile bir kaç kişiyi öldürün ''

Kodes '' Emredersiniz Zeynep Hanım ''

Doktor Bey '' Zeynep kızım ''

Zeynep '' Sen karışma doktor ''

Doktor Bey '' Bu kadar kişi öldü.. Mirza ve Sebastian'ı geri getirmeyecek ''

'' Kodes sende biliyorsun Mirza ve Sebastian bu gece ölseniz de yaşasanız da geri gelmeyecekler ''

'' İndirin silahlarınızı ''

Kodes '' Zeynep hanım'ı duydunuz doktor .. Siz karışmayın ''

Kali '' Abi sakın yapma ''

'' Zeynep'i rehin al. Ama sakın öldürme ''

'' Yavaşça geri çekil sadece ''

Zeynep '' Öldürün ! ''

Zeynep'in bu lafından sonra Zeynep ve adamların boyunlarına iğne benzeri bir ok gelerek bir saniye içinde hepsi bayıldı.. Karanlıktan gelen bu oklar Zeynep ve adamlarını bayıltmıştı.

Ölüm Meleği Zeynep'i bırakıp karanlığa doğru silahını doğrultmuştu..

Karanlıktan çıkan takım elbiseli bir adam Ölüm Meleği'ne ve Asitte birer tane zarf uzattı. Ölüm Meleği '' Kimsiniz siz ? '' dedi fakat adam hiç bir şey söylemedi. Gerisin geriye döndü ve gitti..

Ölüm Meleği ve Asit birbirlerine bakmışlar hiç bir anlam verememişlerdi.. Zarfları ceplerine koydular..

Sansar '' Ne emrediyorsunuz efendim ''

Ateş '' Öldüreceğiz hepsini ''

Sansar '' Sana sormadım ''

Ölüm Meleği '' Sansar Hepsinin ellerini ve ayaklarını bağla Doktor Mehmet'in Adrenalin üssüne bırak dön ''

Ateş '' Ölüm Meleği sen iyice romantik bir adam oldun. Kadın hepimizin anasını ağlattı tek başına ''

Kali '' Hiç bir şey bilmiyorsun. ''

Ateş '' Sen hala Alfa-Star'ı koruyorsun ''

Kali '' Geri zekalı .. Eğer Zeynep'i öldürürsen ne olur biliyor musun ''

Ateş '' Ne olur muş ? '' Gökten kafamıza zombi mi yağar ''

Kali '' Mirza ve Sebastian'ın yetiştirdiği Adrenalin'e soktuğu adamlara Ölüm Yıldız'ından bir mesaj gider. '' Öldüğü yerin koordinatları verilir. ''

'' Ayrıca Zeynep'in kolundaki Mirza'nın saati. ''

'' Şu anda bayılmış durumda.  Ölüm Yıldız'ı şu an aktif hale geçti bile ''

'' Eğer Zeynep'in kalbi duracak olur ise ''

'' Bütün adalar yerle bir olur ''

'' Ölüm Yıldız'ı bomba yağdırır üzerimize ''

'' Sebastian ve Mirza'nın Ölüm Yıldız'ına harcadığı para yirmi milyon dolar ''

'' Bana inanmıyorsan abine sor ''

Ateş '' Abi ne saçmalıyor bu ''

Ölüm Meleği '' Doğru söylüyor ''

Ateş '' Biz Sebastian ve Mirza'yı öldürdüğümüzde neden bu olmadı ''

Ölüm Meleği '' Bu Zeynep üzerine kurulu bir sistemde o yüzden ''

'' Mirza'nın Zeynep'ten başka korkusu yoktu ''

'' Ona bir şey olacak diye aklı çıkıyordu ''

'' O Sistem öyle olmasa bile .. Yanına adam alırsın boğazını kesiverir Ateş ''

'' Sansar sen dediğimi yap ''

Sansar '' Emredersiniz ''

'' Deniz ve Baba şu yaralılara bir bakın sizde ''

Tuncay '' Ölüyorum burada ruhunuz duymuyor ''

Ölüm Meleği '' Daha iyi ya Tuncay hurileri görürsünüz ''

'' Geri kalanlarda bu gece burada kalsınlar ''

'' Asit adamlarından kaç kişi kaldı ''

Asit '' Bu adadakiler haricinde hiç kimse ''

Ölüm Meleği '' 12. Adadaki adamları bir yere toplayıp yaksınlar ''

Asit '' İzin verirsen kendi adamlarımı ben gömmek istiyorum ''

Ölüm Meleği '' Çok vaktini alacak ''

Asit '' Olabilir '' Toprak ile kavuşturmam lazım hepsini ''

Ölüm Meleği '' Sen bilirsin ''

Asit '' Zehir yanına bir kaç adam al. ''

'' Kafamı kaldı bende.. ''

'' Yanına kalan askerleri al. ''

'' Birlikte Tuzla'ya gidip iş makinası alacağız bir tane dozer olacak orada ufak. ''

Zehir '' Sen nasıl istersen ''




Asit yanındaki adamlar ile gidip İş makinesi almıştı.

Yağmur ve yanında bir çukur açılmıştı.

Puma ve yanında bir çukur açılmıştı.

Kolera ve yanında bir çukur açılmıştı.

Cehennem ve yanında bir çukur açılmıştı.

Kabil ve yanında bir çukur açılmıştı.


Asit Yağmur'un olduğu çukura doğru geldi.. Asit'in askerleri ondan emir bekliyorlardı.. Asit Yağmur'un saçlarını okşadı.. '' Umarım aradığın aileyi öbür tarafta bulursun '' dedi ve askerlerine göz kırptı. Askerleri Yağmur'u mezarına yerleştirip gömmeye başladılar..

Puma'nın yanına geldi .. Puma'nın yüzünü okşadı.. Elini tuttu. Asit Puma'nın elini öptü.. '' Teşekkürler her şey için '' dedi ve askerlerine gene göz kırptı..

Kolera'nın yanına geldi .. Kolera'ya baktı.. '' Veba'nın hastalıkların en tatlısı sendin.. Teşekkürler her şey için '' dedi ve askerlerine gene göz kırptı..

Cehennem'in yanına geldi .. '' Cehennem benim korkusuz askerim.. Gene görüşeceğiz .. Umarım adaşına gitmiyorsundur '' dedi ve askerlerine gene göz kırptı..

Kabil'in yanına geldi .. '' Kabil ilk katil.. Kardeşini öldüren zavallı Kabil.. Kardeş kanı üzerine bulaşmış olsa da kardeşin umarım seni affetmiştir '' dedi ve askerlerine gene göz kırptı..

Diğer askerlerine tek tek selam durdu ve onlar hakkında düşüncelerini bir bir söyledi Asit.


Yağmur , Puma , Kolera , Cehennem ve Kabil'i gömmüştü. Diğer askerlerini de gömdü. Asit gerçekten de çok üzgündü. Fakat yapabileceği hiç bir şey yoktu. Komutan Ölüm Meleği'ydi ve onun verdiği kararlara saygı göstermek zorundaydı. Ona kalsa Zeynep'i ve adamlarını oracıkta öldürürdü. Fakat Ölüm Meleği ve Kali haklıydı. Asit bu davranışını bir saygı kazanmak için yapmamıştı. Fakat bu davranışı kulaktan kulağa yayıldı ve bir çok birlikte efsane olmuştu şimdiden. Ölüm Meleği'de konuşuluyordu .. 12. Adayı tekrardan eski haline getirdiler. Doktor Bey ve Doktor Bey'in eşi Adrenalin üssüne dönmüşlerdi. Ateş ve Aileside Adrenalin üssüne geri dönmüşlerdi. Geri kalanlar ise 12. Adaya tekrar yerleşmişlerdi. Hayat normale dönüyordu yavaş yavaş. Ölümler unutuluyordu. Kali kendi isteği ile Ölüm Meleği'nin yanında kalmıştı. Kurşun ve Tuncay ise Adrenalin hastanesinden taburcu olarak tekrardan Adaya geri dönmüşlerdi.


Zeynep'in isteğini babası yerine getirmişti. Zeynep'e bir şey olmadan babasının yanına geri döndü. Zeynep geri döndükten sonra verdiği sözü tutarak Cüneyt ile tekrardan evlenecekti..

Asit bütün kaybettiklerini gömdükten sonra askeri ceketinin cebindeki zarfı açtı..

Zarfta sadece bir adres vardı.. birde tarih ve saat ..

Ölüm Meleği de zarfı açtı aynı şey ondada geçerliydi.

Ölüm Meleği '' Zarflarda aynı şey mi ? yazıyor ''

Asit '' Evet önümüzdeki hafta Arı burnu İskelesi ''

Ölüm Meleği '' Tuzak mı ? ''

Asit '' Sanmıyorum ama kim oldukları da belli değil ''

Ölüm Meleği '' Gidip öğreneceğiz Asit. ''




1 Hafta sonra Arı Burnu İskelesi

Arı burnundaki iskeleye Sansar ile birlikte geldiler. İskelenin hemen önünde takım elbiseli yirmi adam bekliyordu. Sansar endişeliydi. Fakat Ölüm Meleği bunların kim olduğunu öğrenecekti. Kararlıydı. Ölüm Meleği tam üzeri aranacağı sırada Adamın kolunu kıvırdı. Diğer adamlar ise Ölüm Meleği'ne silah doğrultular. Takım elbiseli adamların lideri '' indirin silahlarınızı '' diye emir verdi. Ölüm Meleği Lider'e baktı ve  '' Gittiğimiz yerde üzerimi ararsınız '' dedi. Ölüm Meleği ve Asit silahlarını Sansar'a bıraktılar. Takım elbiseli adamlar Ölüm Meleği ve Asit'in gözlerini bağladılar. Takım elbiseli adamların Lideri Sansar'a baktı '' Komutanını iki saat sonra buraya bırakacağız '' dedi. Sansar ise '' Bıraksan iyi edersin yoksa bu arı burnunu götüne sokarım '' diye cevap verdi. Ölüm Meleği sırıttı.



Karanlıkta oturan üç adam'ın karşısına yuvarlak masada kimse kimseyi görmeden oturuyordu. Gözlerini açın dedi ortada oturan adam. Hepsinin gözlerini açtılar. Zaten her taraf karanlık olduğu için kimse kimseyi göremiyordu..

Üç adamın ortalarında oturan adam konuşmaya başladı

'' Beyler ve Bayanlar hepiniz davetime icabet ettiğiniz için teşekkür ederim ''

'' DxN artık topraklarımızda bir faaliyeti söz konusu değildir. ''

'' Bundan sonra biz birlik olup elimizden geleni yapacağız ''

'' Mahsur kalan vatandaşlarımızı kurtaracağız ''

'' Trt 1 de ve Radyolarda güvenli bölgeler olarak sizlerin yerleri ve adresleri geçecek ''

'' Her gelen vatandaşı kabul edeceksiniz ''

'' Size silah ve adam verilecektir ''

'' Adam istemeyenlere sadece silah verilecektir ''

'' Kurtardığınız insanları savaşmayı öğreteceksiniz ''

'' Sizlerden ricam bir türkü bile kurtarsanız. Soyumuzun devam etmesi için önemlidir ''

'' Son savaş yaklaşıyor ''

'' Sorusu olan ''

Ölüm Meleği '' Siz kimsiniz ve bu zamana kadar nerdeydiniz ''

'' Bizlerin bir çok isimleri var ''

'' Hun Türkleri ''

'' Göktürkler ''

'' Üç oklar - Bozoklar - Orta oklar ''

'' Anadolu Selçuklu Devleti ''

'' Anadolu beyleri ''

'' Kayı Boyu ''

'' Osmanlı Devleti ''

'' Osmanlı İmparatorluğu ''

'' Jön Türkler ''

'' Türkiye Cumhuriyeti ''

'' İkinci soruna gelince ''

'' Bizler doğru zamanda doğru kararlar veririz ''

'' Virüsü Türkiye topraklarına bile sokmazdık ''

'' Fakat ''

'' Sonumuz israil gibi olurdu ''

'' Bilmiyorsunuzdur çoğunuz.. DxN şirketi İsrail'i atom bombası ile yok etti ''

'' Asıl soru şu ki ''

'' Son Savaşta bizimle olacak mısınız ? olmayacak mısınız ''

'' Görevi kabul etmeyenler el kaldırsın ''


Asit ve Ölüm Meleği yanyana oturuyorlardı .. Azda olsa birbirlerini görebiliyorlardı birbirlerine baktılar..
İkiside elini kaldırmamıştı. Sadece onlar değil hiç kimse elini kaldırmamıştı..

Üç adamın ortasında oturan adam

'' Getirin ''

Adamın getirin emri ile birlikte herkesin önüne bir paket bırakılmıştı

'' Bu paketi gittiğiniz yerde açacaksınız ''

'' Gerekli her şey orada var ''

'' Yüzüklerinizi de her zaman takmayı unutmayın ki ''

'' Birbirimizi tanıyalım ''

'' Önümüzdeki hafta sizleri tek tek ziyarete geleceğim. ''

'' Paketin içinde bir kitap var ''

'' Benimde sembolümün yazdığı o kitabı okuyup her bir satırını ezberledikten sonra yok etmeyi unutmayın ''

'' Allah yardımcımız olsun.. Son savaşta ''

'' Askerleri aldığınız yere götürebilirsiniz ''

Bütün herkesin arkasında hazır olda duran adamlar tekrardan gözlerini bağladılar. Ve sıra ile dışarıya çıkardılar..

Ölüm Meleği hala oturuyordu..

'' Senin ölümsüz olduğun doğru mu ? ''

Ölüm Meleği '' Öyle diyorlar ''

'' Müslümansın sen değil mi ? ''

Ölüm Meleği '' Elhamdülillah ''

'' Kitapta yazar ki .. Bir kumandan gelecek.. Son savaşta Müslümanlara yol gösterecek ''

Ölüm Meleği '' Benim olduğumu nereden anladınız ''

'' Sadece tahmin ettim ''

'' Götürebilirsiniz ''





Zombilerin Dünyası Vol. III Kaos Sonu ..

4 Mayıs 2013 Cumartesi

51. Bölüm Titanın Doğuşu

Neydi bizim Şarkimiz?
Hangisi?
İçinde ay ışığı olan?
Deniz ve mehtap sordular seni nerdesin?
Ay ışığı nerde bu şarkıda?
-Mehtap var deniz var ay ışığı da vardır elbette



Önce

Kızıl Kale

Argo '' Efendim rehineleri alamadık ''

Beyefendi '' Neden ''

Argo '' Ölüm Meleği ölmemiş. Yaşıyormuş ''

Beyefendi '' Muhbirimiz yalan mı ? Söyledi yani ''

Argo '' Hayır hepsi çok şaşırdılar yaşadığına. Ölümden dönmüş gibi ''

Beyefendi '' Doktor Bey ''

Argo '' Silahları istemedi Ölüm Meleği Doktor Bey'ide kendi getireceğini söyledi ''

Beyefendi '' Anlaşıldı ''

Seyfo '' Efendim bir sorunumuz var ''

Beyefendi '' Nedir ? ''


Zombilerin Dünyası 50. Bölüm ..




Şimdi.. Kızıl Kale


Seyfo '' Efendim Doktor Bey bütün iğneleri gizlice çalmış. Daniel x Nicolas ve Mirza&Sebastian iğneleri dahil.  ''

Beyefendi '' Bunu nasıl yapar ! ''

Seyfo '' Efendim Ölüm Meleği için yaptı sanırım ''

Beyefendi ''Lanet olsun ! ''

Seyfo '' 12. Ada'ya ekip çıkartmamı ister misiniz ? ''

Beyefendi '' Hayır. Adrenalin üssüne gittiğinde haber verilsin ''

Seyfo '' Emredersiniz ''

Beyefendi '' Argo sende Zeynep'e git. Mührü araştır ''

Argo '' Emredersiniz ''



12. Ada

Ölüm Meleği '' Bunu neden yaptın Asit ''

Asit '' Sen ölmüştün. Ölü gibi yatıyordun yada. Kalbin atmıyordu. Bende düşündüm. Nasıl hayatta kalabileceğime. Bu planı yaptım. Ailene zarar vermek değildi amacım. O yüzden yengen Berna'yı hamile bir şekilde yada Doktor Deniz'i çukura atmadım.

Ölüm Meleği '' Asit benden bu kadar çok mu ? nefret ediyorsun ''

Asit '' Alakası yok. Konunun senle alakası yok. Bu adamlar ve Ateş sen değil, Tuncay'ın kardeşi olsaydı onada aynısını yapardım. Ağlasaydım. Üzülseydim. Buradaki varlığımı tehlikeye atardım. DxN sürtüğü olur çıkardım Ölüm Meleği ''

Ölüm Meleği '' Sürtük olmak hain olmaktan iyidir Asit ''

Asit '' Ben hain değilim Ölüm Meleği ''

Ölüm Meleği '' Bana karşı hainsin ''

Asit '' Sana karşıda değilim. Ateş'i Doktor Deniz'i Berna'yı öldürseydim tamam. Sen burada olmadığın an Ölüm Meleği onlar burada benimle mi ? Olacak sanıyordun sen ? ''

Ölüm Meleği '' Sanmıyordum. Ama bunu yapmana gerek yoktu ''

Asit '' Senin tarafından bakılınca öyle. Yaşamak için bir seçenek oluşturdum kendime ''

Ölüm Meleği '' Sana ne oldu Asit ''

Asit '' Bana bir şey olduğu yok. Sen zamanında yaşamak için neler yaptın. Bizlere neler yaptırdın, Konu Ateş Berna olunca mı ? merhamete geliyorsun ''

Ölüm Meleği '' Senin tarafından düşünmeye çalışıyorum. Fakat genede aklım mantığım almıyor. Ben senin ailene aynısını yapmazdım. ''

Asit '' Emin ol yapardın.Benim amacım ailene zarar vermek değildi. Zaten gidecekleri bir yer olan DxN'e gitmeleri için rehin aldım. Silahlar verilmese de onları öldürmeyecektim ''

Ölüm Meleği '' Onları tehlikeye attın sonuçta ''

Asit '' Hayır hiç birine hiç bir şey olmadı ''

Ölüm Meleği '' Olabilirdi ''

Asit '' Olmadı sonuçta ''

Ölüm Meleği '' Sabah'a kadar düşün burada.. Benimle misin değil misin ? ''

Asit '' Bunu düşünmeme gerek yok. Sizinle olduğumu biliyorsunuz. Büyütülecek bir şeyde yok ''

Ölüm Meleği '' Sen genede düşün. Sabah kararını verirsin ''



Ölüm Meleği odadan çıktı ve kapıyı kapattı. Sansar Ölüm Meleği'ne doğru geldi.


Sansar '' Komutanım. Doktor Bey ve Doktor Deniz sizi bekliyor ''

Ölüm Meleği '' Neden ''

Sansar '' Sormadım Komutanım. Asit'e ne yapacaksınız ''

Ölüm Meleği '' Bizimle birlikte olup olmadığını biraz düşünsün ondan sonra karar vereceğim ''

Sansar '' Onu tekrar yanımızda görmeyeceğiz değil mi ? Haddini aştı çünkü ''

Ölüm Meleği '' Benim haberim olmadan hiç bir şey yapmadı bu zamana kadar. Benim ölüm haberim onu sarsmış olmalı. Sizi düşünerek hamle yaptığını düşünüyor. Hatasını kabul etmesini bekliyorum ''

Sansar '' Yani hainliğini affedeceksiniz ''

Ölüm Meleği '' O hainlik yaptığını düşünmüyor. Doğru olanı yaptığını düşünüyor ''

Sansar '' Anlıyorum Komutanım ''

Ölüm Meleği '' Doktor Bey'i bekletmeyelim ''


Ölüm Meleği yavaşça yürüyerek ölüp tekrar dirildiği eve doğru yürüdü. Sansar da yanındaydı. Ölüm Meleği Sansar'a Tuncay'a bakmasını söyledi. Doktor Bey'in söyleyeceklerini Sansar'ın duymasını istemiyordu.


Ölüm Meleği '' Doktor Bey sizi dinliyorum ''

Doktor Bey '' Lafı çok uzatmayacağım. Sana bazı testler yapmamız gerekiyor ''

Ölüm Meleği '' Ne gibi testler ''

Doktor Bey '' Vücudunun durumu hakkında ''

Ölüm Meleği '' Harika hissediyorum Doktor. Hiç bu kadar güçlü hissetmemiştim kendimi ''

Doktor Bey '' Bizimle Adrenalin üssüne geri dönmelisin. Bir kaç gün misafirimiz olacaksın. Sonra tekrar gelirsin. Bunlar önemli şeyler. Vücudunda kalıcı bir hasar oluşmuş olabilir. ''

Ölüm Meleği '' Sen ne dersin Deniz ''

Doktor Deniz '' İhmal etme derim. Bende seninle geleceğin. Tekrardan dünyaya gelmen tesadüf değil sonuçta. Birkaç testin sana bir zararı olmaz ''

Ölüm Meleği '' Tamam Doktor Bey. Ne zaman gidiyoruz ''

Doktor Bey '' Şimdi ''

Ölüm Meleği '' Adayı kime bırakacağız ''

Doktor Bey '' Oda senin sorunun ''


Ölüm Meleği kapıdan çıkarken durdu.. '' Ben şu yatakta yatarken seni net bir şekilde duydum Doktor Bey
.. Bu konuyu seninle sonra konuşacağız ''  dedi ve çıktı. Ölüm Meleği Asit'in bulunduğu yere doğru yürüdü. Asit'tin evinin kapısını açtı. Asit ayağa kalktı. Ölüm Meleği otur dedi ve tam yanına oturdu.

Ölüm Meleği '' Benim gitmem lazım Asit. Bazı testler uygulanacak bana ''

Asit '' Ne testi ''

Ölüm Meleği '' Bilmiyorum. Doktor Bey ve Deniz ısrar ettiler. O yüzden gidiyorum. ''

Asit '' Ne zaman döneceksiniz ''

Ölüm Meleği '' Bir kaç gün sonra buradayım. ''

Asit '' Bende sizinle geleyim. Argo ve ekibi ile orada karşılaşma durumunuz var ''

Ölüm Meleği '' Burası daha önemli Asit. Sen burada Adalara göz kulak ol. Sahipsiz bırakma buraları ''

Asit '' Emredersiniz ''

Ölüm Meleği '' Görüşürüz ''

Asit '' Bana hala güveniyorsunuz değil mi ? ''

Ölüm Meleği '' Senden bir an bile şüphe etmedim ben Asit. Etseydim seni karşıma alıp konuşturmazdım. Ben Tuncay ve Sansar gidiyoruz. Sansar'ı almamdaki sebep sana karşı hala sinirli. Aranızda bir sorun çıkmasın diye ''

Asit '' Haksızda sayılmaz ''

Ölüm Meleği '' Neyse olan oldu Asit '' Ben gidiyorum. Geldiğimde görüşürüz ''

Asit '' Emredersiniz ''



Ölüm Meleği sabahı bile beklemeden Doktor bey Doktor bey'in eşi, Doktor Deniz Tuncay Sansar Ateş ve
Berna ile birlikte Adrenalin üssünün yolunu tuttu.  Ölüm Meleği'ni tek başına bir odaya aldılar.

Ölüm Meleği'ni koşu bandına çıkartarak koşturmaya başladılar. Ölüm Meleği koşuyordu. Doktor Bey'in yardımcısı geldi. Şuandaki koşu hızı saatte 5 km.

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu andaki koşu hızı saatte 10 km ''

Doktor Bey Doktor Deniz, Ölüm Meleği'ne bakıyordu. Ölüm Meleği koşuyordu. Çok rahat görünüyordu.

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu andaki koşu hızı saatte 15 km ''


Doktor bey ve Doktor Deniz   Bu duruma çok şaşırmışlardı.  Ölüm Meleği zorlanmıyordu bile.

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu andaki koşu hızlı saatte 20 km ''

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu andaki koşu hızlı saatte 25 km ''

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu andaki koşu hızlı saatte 30 km ''

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu andaki koşu hızlı saatte 35 km ''

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu andaki koşu hızlı saatte 40 km ''



Doktor Deniz ve Doktor Bey hayretler içinde kalmışlardı. Ölüm Meleği terlememişti bile.

Doktor Bey '' Son Seviyeye getirin.  ''

Hemşire '' Şu andaki koşu hızlı saatte 50 km ''


Ölüm Meleği koşmaya devam ediyordu. Zorlanmıyordu bile. Bir saate yakın koşu pistinde koşmaya devam ediyordu Ölüm Meleği.

Doktor Bey '' Kalp değerleri ''

Hemşire '' Hepsi normal efendim ''

Doktor Bey '' Refleks testi ''

Hemşire '' Emredersiniz ''


Ölüm Meleği refleks testine girmişti. Bir odanın içinde üzerine doğru atılan toplardan kaçmaya çalışıyordu. Topların hızı saatte 1 km ile başlamıştı. Oda çok büyük bir odaydı. Odanın bir kenarından diğer kenarına uzunluğu 250 metreydi. Ölüm Meleği kare şeklindeki odada tam ortada duruyordu.

Doktor Bey '' Başlayın ''

Hemşire '' Emredersiniz ''

Ölüm Meleği'nin üzerine doğru toplar fırlatılmaya başlandı. Fakat Ölüm Meleği'ne hiç biri değmemişti.

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu Anda top fırlatma hızı saatte 5 km ''

Ölüm Meleği'nin üzerine doğru toplar fırlatılmaya başlandı. Fakat Ölüm Meleği'ne hiç biri değmemişti.

Doktor Bey '' Artırın ''

Hemşire '' Şu Anda top fırlatma hızı saatte 25 km ''

Ölüm Meleği'nin üzerine doğru toplar fırlatılmaya başlandı. Fakat Ölüm Meleği'ne hiç biri değmemişti.

Doktor Bey '' Son Seviyeye getirin  ''

Hemşire '' Şu Anda top fırlatma hızı saatte 500 km ''

Ölüm Meleği'nin üzerine doğru toplar fırlatılmaya başlandı. Fakat Ölüm Meleği'ne hiç biri değmemişti.


Doktor Bey '' Bunu başarabilen hiç kimse olmadı ''

Doktor Deniz '' Bu kötü bir şey mi ? ''

Doktor Bey '' Değil '' Hemşire hanım kanını alıp teste gönderdin değil mi ? ''

Hemşire Hanım '' Gönderdim ''

Doktor Bey '' Ölüm Meleği'ni güç testine alın ''

Hemşire Hanım '' Emredersiniz ''


Ölüm Meleği güç testine girmişti. Ağırlık kaldırmaya başladı. Ağırlık kaldırıyordu. beş yüz kiloya yakın ağırlığı çok rahat bir şekilde zorlanmadan kaldırmıştı. Sonra ise yumruk atma testleri başladı. Sol yumruğu ile vurduğu an normal ağır siklet boks şampiyonun yumruğunun iki katı daha güçlü. Sağ yumruğu ise dört kat daha güçlü. Doktor Bey çok iyi biliyordu ki Ölüm Meleği neye vurursa vursun parçalardı.

Duygusal testler uygulanmaya başladı. Zekasında bir gerileme yoktu. Aksine zekası artmıştı. Ölüp dirilmeden önce ne hissediyorsa şimdi de aynılarını hissediyordu.  Hisleri çok daha yoğun bir şekilde artmış azalma olmamıştı.



Hemşire '' Kanındaki test değerleri sonucu çıktı efendim ''

Doktor Bey test sonuçlarını inceliyordu.

'' Yaş 28 ''

'' Boy : 1.93 cm , 150 kilogram ''

Doktor Deniz '' Ölüm Meleği'nin kilosu 90'dı. 140 kiloda göstermiyor. ''

Doktor Bey '' Kemikleri ve organları ağırlaşmış '' Kemik ağırlığı 40 kilodan 90 kiloya çıkmış. 10 kiloda organları ağırlaşmış ''

'' Normal bir insana göre çabuk iyileşme süresi on kat daha hızlı ''

'' Normal bir insandan üç kat daha hızlı ''

'' Saç Tırnak sakal büyümesi yok ''

'' Deri ölmesi yok '' ve '' Hücre ölmesi yok ''

'' Dünyadaki bütün hastalıklara karşı bağışıklık sistemi var '' Zombi ısırığına bile dayanıklı ''


Doktor Bey '' Ölüm Meleği artık ölümsüz melek ''  '' Ben ne yaptım ''

Seyfo '' Doktor Bey. Beyefendi sizinle görüşmek istiyor. Odanızda ''

Doktor Bey '' Doktor Deniz Sen devam et lütfen ben geliyorum ''

Doktor Deniz '' Tamamdır ''


Doktor Bey odasına girdi. Koltuğunda Beyefendi oturuyordu..

Doktor Bey '' Hoş geldiniz ''

Beyefendi '' Pekte hoş gelmedim ''

Doktor Bey '' Açıklamama izin verin ''

Beyefendi '' Neyi açıklayacaksın. Elimizde son kalan Daniel'in iliklerinden yapılmış iğneyi mi ? yoksa Mirza ve Sebastian'ın iğnelerini mi ? ''

Doktor Bey '' O benim oğlum '' Ölmesine izin veremezdim. ''

Beyefendi '' Ulan ben o iğneleri Mirza ve Sebastian üzerinde denemedim ! ''

Doktor Bey '' Mirza ve Sebastian'a deneyemezdiniz. Çünkü hepsinden birer tane iğne kalmıştı ''

Beyefendi '' Ulan bir tanesini yaşatırdım ''

Doktor Bey '' Hangisini yaşatırsanız yaşatın. Diğerini neden kurtarmayıp beni kurtardın diye DxN'i başınıza yıkardı. O canlı bombanın sorumluluğunu alamadınız ''

Beyefendi '' Ulan ne olursa olsun ''

Doktor Bey '' Dediğim gibi hatada yapsam benim oğlum. Göz göre göre ölmesine izin veremezdim ''

Beyefendi '' Senin bir oğlun bir tane kızın bir torunun bir gelinin birde eşin var Ölüm Meleği dışında ''

Doktor Bey '' O benim oğlum ''

Beyefendi '' Bazen ölüm daha iyidir. Muzaffer. Bazen ölüm çok daha iyidir. Seni biz buranın başına bizim iğnelerimizi çal ve bir titan yarat diye mi oturttuk ? ''

Doktor Bey '' Ölüm Meleği'nin iliklerinden tekrar bir iğne yapabiliriz. Mirza ve Sebastian'dan da Daniel x Nicolas'tan da çok daha güçlü ''

Beyefendi '' Savaşlar yürekle kazanılıyor. Güç ile değil. Senin oğlunda yürek yok ''


Seyfo arkadan ipi boynuna doladı Doktor Bey'in. Doktor Bey'i boğmaya başladı.


Doktor Bey '' Size onun iliklerinden dört tane aşı getirebilirim ''

Doktor Bey '' Hipnoz ile kaybettiğimiz gizli öğretilerini ortaya çıkartıp size bağlı birisine dönüştürebilirim ''

Doktor Bey '' Mirza ve Sebastian'a yaptığımız gibi onuda size bağlı birisi yapabilirim ''

Doktor Bey '' Daniel x Nicolas'ı öldürmesi için Ölüm Adasına gönderebilirim ''

Doktor Bey '' Mührün yerini öğrenebilirim ''

Beyefendi '' Sana neden güveneyim ''

Doktor Bey '' Güvenebileceğinizi biliyorsunuz. Senelerce size hizmet ettim ben ''

Beyefendi '' Seyfo bırak ''

Seyfo Doktor Bey'i boğmayı bıraktı..

Beyefendi '' Eğer bu söylediklerinden bir tanesini bile yapamazsan. Ölümsüz sandığın oğlunun ölüsünü önüne atarım. Sadece onunkini değil. Ailende kaç kişi var ise hepsinin ölüsünü önüne atarım. ''

Doktor Bey boğazını tutuyordu. Yerdeydi. Öksürüyordu. Zorda olsa Beyefendiye cevap verdi.

Doktor Bey '' Yapacağım efendim ''

Beyefendi '' Muzaffer Simülasyona sok oğlunu ne yapabileceğini beraber görelim ''

Doktor Bey '' Emredersiniz ''


Doktor Bey '' Hemşire hanım simülasyonu hazırlayın ve Ölüm Meleği'ni simülasyona sokun ''

Hemşire Hanım '' Emredersiniz ''



Hemşire Simülasyon hazır. Başlamak için son on saniye..


Ölüm Meleği tanıdık gelen bir caddede tek başına duruyordu. Sanki bu caddeye daha önce yüzlerce kez
gelmişti. Fakat caddeyi hatırlamıyordu. Nereye bağlıydı bu cadde. Hangi şehirdeydi. Arkadaşları neredeydi. Neden yalnızdı. Hiç bir şey bilmiyordu. Birden zombiler üzerine doğru koşmaya başladı. Ölüm Meleği kalabalık zombi grubunu görünce ne yapacağını bilemedi. İlk gelen zombiye vurduğu tekme ile birlikte yere yapıştırdı. Şaşkınlığını üzerinden atar atmaz Zombilerin üzerine doğru koşmaya başladı Ölüm Meleği. Zombilerin tam ortasına geldiğinde durdu ve bir zombiyi ayaklarından tutarak havaya kaldırdı. Birden kendi etrafında dönmeye başladı Ölüm Meleği. Ayağından yakaladığı Zombi ile birlikte. Etrafındaki zombilerin onu yaklaşmasına fırsat vermeden dönmeye devam ediyordu. Zombi kalabalığının arasından çıkar çıkmaz ayak bileklerinden yakaladığı zombiyi de diğer zombilerin üzerine atarak kaçmaya başlamıştı.

Beyefendi '' Fena değil '' İkinci simülasyon ''

Hemşire '' Simülasyon sonlanıyor. İkinci kademe başlamak üzere. ''

Ölüm Meleği kurşun sesleri ile birlikte eğildi ve yerde sürünerek bir çöp tenekesinin arkasına saklanmıştı. On asker ağır ağır üzerine doğru yürüyordu. Ölüm Meleği birden ortaya çıktı ve tekinin boynunu kırdı. Boynunu kırdığı adamı kalkan gibi kullanarak elindeki silah ile diğerlerini öldürdü.

Beyefendi '' Ölüm Adası Simülasyonu ''

Hemşire '' Özür dilerim. O simülasyon bizde yok ''

Beyefendi '' Yüklet hemen Seyfo ''

Seyfo '' Emredersiniz ''

Doktor Bey '' Nasıl buldunuz ''

Beyefendi '' Fena değil ''

Doktor Deniz '' Fena değil mi ? ''

Beyefendi '' Doktor Deniz. Beni etkilemesi için daha fazlasını yapması lazım ''

Seyfo '' Simülasyon hazır ''

Beyefendi '' Başlatın ''

Ölüm Adası 1. Düzey Simülasyon

Ölüm Meleği karanlık ormanda yürüyordu. Karşısına birden Mirza ve Sebastian çıktı..

Ölüm Meleği '' Siz .. ''

Sebastian '' Siz mi ? Dilini mi yuttun küçük prens ''

Ölüm Meleği '' Sizinle dövüşmek istemiyorum ''

Sebastian '' Aramızda bir dövüş olmayacak zaten ''

Ölüm Meleği elindeki silah'ı yere attı. Sebastian elindeki silahı Ölüm Meleği'nin omuzuna hedef aldı ve ateşledi. Ölüm Meleği omuzundan vuruldu ve birden yere düştü. Sebastian yanına kadar geldi. Silahını Ölüm Meleği'nin ağzına dayadı. Sebastian gözünü bile kırpmadan Ölüm Meleği'nin beynini uçurdu.

Beyefendi '' Tam bir fiyasko ''

Doktor Bey '' Arkadaşları ikisi. Savaşmaması çok normal ''

Beyefendi '' İkinci kademe ''

Ölüm Meleği tekrardan ormanda koşuyordu. Arkasından koşarak zombiler geliyordu. Zombilerden kaçmaya çalışıyordu. Fakat zombilerden kaçması mümkün gibi değildi. Elindeki silah ile arkasını döner dönmez zombilere ateş etmeye başladı. Zombileri ıskalamadan öldürmeye devam ediyordu.. Karşısında Daniel x Nicolas'ı gördü.

Ölüm Meleği '' Kimsin sen ''

Daniel '' Bir çok dinde bir çok kitapta başka isimlerle anılırım. İblis , Deccal , Lucifer bunlar ismim. Ama sen genede kısaca bana Daniel yada efendim diyebilirsin ''

Ölüm Meleği '' Çokta komiksin ''

Daniel koşarak Ölüm Meleği'nin üzerine doğru geldi. Ağaçtan destek aldı ve sağ ayağı ile Ölüm Meleği'nin suratına vurdu. Ölüm Meleği sendeledi. Daniel tekrar gelerek Ölüm Meleği'nin diz kapağına ayağının tabanı ile vurdu. Ölüm Meleği 'nin ayağı kırılmıştı. Daniel arkadan yaklaştı ve Ölüm Meleği'nin boynunu bir kuş gibi kırıverdi. Daniel Ölüm Meleği'nin boynunu koparttı.

Beyefendi '' Seyfo düşündüğüm gibi. Güçlü bir araba fakat şoförü yanlış ''

Doktor Bey '' Efendim. Daniel'i yenebilen kimse yok ''

Beyefendi '' İliklerinden gerekli kanı aldınız mı ? ''

Doktor Bey '' Aldım efendim '' Buyrun ''

Beyefendi '' Teslim al Seyfo ''

Seyfo '' Emredersiniz ''

Beyefendi '' Yenebilecek şansımızın da içine ettin ''

Doktor Bey '' Düzelteceğim ''

Beyefendi '' Bundan hiç şüphem yok '' Seyfo gidiyoruz ''

Seyfo '' Emredersiniz ''






Ölüm Meleği'ne testler yapılmaya devam ediyordu..




Adrenalin Beykoz Üssü


Argo Şeytan Leş Kali ve Kabus ile birlikte üsse giriş yaptı. Onları Zeynep'in babası Doktor Mehmet karşıladı.


Argo '' Doktor Bey Merhaba. Nasılsınız ? ''

Doktor Mehmet '' Teşekkürler . Beyefendi iyi mi ? ''

Argo '' Çok iyiler sağ olun '' Kızınızla görüşmemiz gerekiyor. Beyefendi bahsetmiştir. Kayıp mühürler hakkında ''

Doktor Mehmet '' Beyefendiye de söyledim. Bir şey bildiğini sanmıyorum ama genede deneyin şansınızı ''

Argo '' Teşekkürler ''


Argo adamlarına doğru baktı '' Siz burada kalın '' dedi. Argo tek başına Zeynep'in odasına doğru gitti.
Argo'nun yanında Doktor Mehmet'te vardı. Doktor Mehmet Kapıyı çaldı. Zeynep '' Girin '' diye cevap verdi. Doktor Mehmet içeriye girdi.

Doktor Mehmet '' Zeynep kızım Bu Alfa-Star B komutanı Argo ''

Zeynep '' Kim olduğunu biliyorum. Daha öncede görmüştüm ''

Doktor Mehmet '' Sana bir kaç soru soracak eğer müsaitsen ''

Zeynep '' Sorsun ''

Doktor Mehmet '' Ben sizi yalnız bırakayım. ''

Argo '' Merhaba. Nasılsınız Zeynep Hanım ''

Zeynep '' Gördüğün gibi. ''

Argo '' Mirza'da bulunan bir mühür resmide bu. Böyle bir şey daha önce gördün mü ? ''

Zeynep '' Hayır görmedim ''

Argo '' Resme bakmadınız bile. Lütfen bakar mısınız ? ''

Zeynep '' Görmedim dedim ya sana ''

Argo '' Peki siz bilirsiniz. Bu mühür'ün karşılığında. Ben de size Mirza'nın katilini söyleyecektim ''

Zeynep '' Mirza'nın katilini biliyorsun da sen ne işe yararsın. Al sana intikamını ''

Argo '' Şu an için mümkün olsa ellerimle alacağım fakat askeri kurallar mevcut ''

Zeynep '' Sizinde askerliğinizin de dışarıdaki zombilerinde canları çıksın ''

Argo '' Mühür sende mi ? ''

Zeynep '' Diyelim ki bende ''

Argo '' Sen bana Mührü vereceksin. Bende sana Mirza'nın katilini. ''

Zeynep '' Sana nasıl güveneceğim ''

Argo '' Alfa-Star Acımasız katiller olarak tanınırlar. Fakat yalancı değillerdir ''

Zeynep '' Biliyorum ''

Argo '' Mührü alabilir miyim ''

Zeynep '' Önce katili alayım ''

Argo '' Ölüm Meleği ve Ekibi ''

Zeynep '' Yalan söylüyorsun. Mirza Ölüm Meleği'ni kardeşi kadar severdi ''

Argo '' Keşke yalan olsa ''

Zeynep '' İnanmıyorum sana ''

Argo '' Mirza'nın hiç yanından ayırmadığı pahalı bir saati vardı hatırlıyor musun ? ''

Zeynep '' Evet ''

Argo '' O saat Mirza'ya bağlıydı. Ölüm Yıldızını da hatırlıyorsundur. ''

Zeynep '' Evet Ölüm Yıldızını biliyorum ''

Argo '' Mirza kurşunları sırtından yedikten sonra, Saati uyarı verdi. Oda Beyefendiye Ankara'ya. İstanbul dan ve Ankara'dan Mirza ve Sebastian'ı kurtarmak için ekipler çıktı '' Sonra o ekipler Mirza ve Sebastian'ı hastaneye yetiştirdikten sonra dönüp olay yerini inceledi. Sonuç Ölüm Meleği ve ekibini gösteriyordu. Bütün belgelerde bu CD nin içinde ''

Zeynep '' İnanamıyorum. Mirza Ölüm Meleği'ni kardeşi kadar çok severdi. Hep anlatırdı onu. Ölüm Meleği , Sebastian diye. ''

Argo '' Biliyorum ''

Zeynep '' Ölüm Meleği'ni hapishaneden kaçırmak için plan bile yapmışlardı. Doktor Deniz ile tekrar birleşsinler diye. Sonra zombi olayları patlak verince Amerika ya gittiler ''

Argo '' Ben görevimi yaptım sıra sizde ''

Zeynep '' Odadan çıkmanı istiyorum ''

Argo '' Tabi ''

Zeynep '' Argo'ya mührü verdi. ''


Argo elindeki mühre bakıyordu. Gözlerini mühürden alamıyordu. Argo arkasını döndü ve yürümeye başladı.. Zeynep ise Kodes'i çağırdı.. Kodes koşarak geldi.


Zeynep '' Kodes adamların ne durumda ''

Kodes '' Zeynep Hanım. Adamlarım savaşmaya hazır ''

Zeynep '' Babamı ve Annemi çağır ''

Kodes '' Emredersiniz ''



Doktor Mehmet ve Zeynep'in Annesi telaşlı bir şekilde geldiler ve '' Ne oldu kızım '' diye sordular. İlk defa Zeynep onları çağırıyordu.


Zeynep '' Cüneyt ile evlenmiştim biliyorsunuz. Ama sonra yüzüğü attım. Boşanma davamız devam ederken de ayrıldık ''

Doktor Mehmet '' Evet biliyoruz ''

Zeynep '' Cüneyt evliliğimiz boyunca elini bile sürmedi bana, Sürse zaten onu öldürürdüm.  ''

Zeynep'in Annesi '' Ne demek oluyor bunlar Zeynep ''

Zeynep '' Şimdi sizlerle bir anlaşma yapacağız ''

Doktor Mehmet '' Ne anlaşması ''

Zeynep '' Babam bana istediğim güç iğnelerini verecek. Ben intikamı alacağım. Sonra Cüneyt ile evliliğimi sürdürmek sizlere torun vermek için elimden geleni yapacağım ''

Doktor Mehmet '' Hayır hayatta olmaz böyle bir şey ''

Zeynep '' O zaman defolun buradan güç iğneleri olmadanda alacağım intikamı ben ''

Zeynep '' DEFOLUN ! ''



Argo helikoptere bindiği gibi oradan uzaklaşmıştı.

Kızıl kale 2 Saat sonra :

Argo '' Efendim mührü aldım ''

Beyefendi '' İkinci mühürde Ölüm Meleği'nde ''

Argo '' Almamı ister misiniz ''

Beyefendi '' Hayır. Babası onu bize getirecek. Getirmezse alırsın ''

Argo '' Emredersiniz ''

Seyfo '' Efendim Ölüm Adasından Raporlar geldi ''

Beyefendi '' Argo yabancı değil. Söyle Seyfo ne oldu ''

Seyfo '' Efendim Ölüm Adasında kameralarımız bozulmamış. ''

Beyefendi '' Ne olmuş peki ''

Seyfo '' DxN Doktorları ve Mühendislerine göre Daniel x Nicolas taki Mühür yerine takılmış ve oluşan ilk etkiden dolayı başlayan hasar ''

Beyefendi '' Bu demek oluyor ki, Elektrikli bütün aletler artık çalışmayacak ''  Seyfo Avrupa ya bu etkinin oluşması tahminen ne kadar ''

Seyfo '' Efendim Hesaplamalar devam ediyor ''

Beyefendi '' Tahmini sordum Seyfo ''

Seyfo '' Efendim yaklaşık olarak altı ay ile bir yıl arası ''

Beyefendi '' Argo ikinci mühür everest tepesine yerleştirilsin. Gerekli dokümanı Seyfo'dan al ''

Argo '' Emredersiniz ''

Beyefendi '' Ölüm Meleği'n den alınan İliklerden çıkan sonuç ''

Seyfo '' Üretime girdi. iğneler yapıldı '' Çok fazla iğnemiz oldu ''

Beyefendi '' Seyfo helikopteri hazırlat. Konseyi topla ''

Seyfo '' Emredersiniz ''



Adrenalin Üssü Anadolu Yakası

Ölüm Meleği bütün testleri bitirmiş dinlenmeye çekilmişti. Onun için çok yorucu bir gün olmuştu. Doktor Bey ve Doktor Deniz durumu analiz ediyorlardı.

Doktor Bey '' Beyefendi'nin dediği gibi bir titan yarattık ''

Doktor Deniz '' Tarih öncesi yaşadığına inanılan büyük savaşçı yaratıklardan mı ? ''

Doktor Bey '' Evet ''  Hata yaptım. Ölü olan ölü kalmalıydı ''

Doktor Deniz '' Şimdi bu ne demek oluyor ''

Doktor Bey '' Demek o ki .. Ölüm Meleği sonsuz'a kadar yaşayacak. Kafasını dağıtmazlarsa veya boynunu kopartmazlarsa ''

Doktor Deniz '' Bu iyi bir şey değil mi ? bu kadar çok düşmanı varken ''

Doktor Bey '' Bu Daniel gibi Mirza gibi psikopat yapılı kişiler için iyi. Fakat Ölüm Meleği gibi insani kişiler için değil ''  Sen yaşlanacaksın ama o aynı yaşta kalacak. Sen öleceksin arkadaşları ölecek. Oğlu kızı ölecek torunları ölecek fakat o yaşayacak. Sence iyi mi ? ''

Doktor Deniz '' İyi değil tabiki fakat onun sonsuza kadar mutlu bir şekilde yaşamasını dilerdim hep ''

Doktor Bey '' Sonsuza kadar yaşayacak fakat mutlu mu ? veya mutsuz mu olur bilmiyorum Deniz ''

Ölüm Meleği '' Ne konuşuyorsunuz kendi aranızda fısır fısır ''

Doktor Bey '' Hiç senin test sonuçlarını tartışıyorduk da ''

Ölüm Meleği '' Sonuçlarımda ne var ''

Doktor Bey '' Çok şey var '' Artık Ölümsüzsün ''

Ölüm Meleği '' Şaka yapıyorsun Doktor ''

Doktor Bey '' Al kendin bak Ölüm Meleği ''

Ölüm Meleği '' Deniz doğru mu ? ''

Doktor Deniz '' Evet doğru ''

Ölüm Meleği '' Hiç bir şekilde ölmeyecek miyim ? ''

Doktor Bey '' Öleceksin. Boynunu uçururlar ise ''

Ölüm Meleği '' Ohh rahatladım ''

Doktor Bey '' Sana başka testlerde yapacağız ''

Ölüm Meleği '' İstediğin kadar yap doktor ''

Doktor Deniz '' Eskiden bana Doktor derdi şimdi Deniz demeye başladı. Eskiden olsa bu testlere itiraz ederdi şimdi etmiyor ''

Doktor Bey '' Farketmedim sanma ''

Ölüm Meleği '' Ne alakası var ya abartmayın ''




Ertesi gün bilinmeyen bir yer ..


Yuvarlak masada toplanmış insanlar merakla Beyefendi'yi bekliyorlardı. Beyefendi geldi.

Beyefendi '' Büyük atalarımız bugünü bekliyordu. ''

Beyefendi '' Hepimizin doğduğundan beri ulaşmak istediği hedef buydu ''

Beyefendi '' Kendi dünyamızı oluşturmak ''

Beyefendi '' Zombi terörü ile birlikte insanlığın sonunu getirdik ''

Beyefendi '' Rusya ve Cin kaldı direnen ''

Beyefendi '' Çok yakında ikiside bizimle iş birliği yapacak. yada israil gibi yok olup gidecek ''

Beyefendi '' Sizleri buraya toplamamın sebebi Sonunda ölümsüzlük aşısını bulduk ''

Beyefendi '' Hepinize verilmek üzere üretime girdi. Daha fazla yaşlanmayacaksınız. Daha fazla acı çekmeyeceksiniz ''

Beyefendi '' Ve Mühürlerden tekini adamlarım Ölüm Adasında yerine koydu. Titanların mühürleri ait olduğu yerde artık ''

Beyefendi '' Kendi titanlarımdan Argo ve ekibini Everest dağındaki ikinci mührü yerine koyması için görevlendirdim ''

Beyefendi '' İlk mühür dünyadaki bütün elektronik ve elektrikli cihazları bozuyor bildiğiniz gibi ''

Beyefendi '' 6 ay ile bir yıl arasında bütün dünyayı etkisi altına alacak. O yüzden tedbirinizi alın ''

Beyefendi '' Diyeceklerim bu kadar. ''

Konsey Üyesi '' Peki Türkiye ile aran nasıl ''

Beyefendi '' Çok soğuk. Başbakan bizi istemiyor artık. Ne zaman kovacaklarsa bekliyoruz ''

Konsey Üyesi '' Türkiye ile bir savaştan şu an için kaçınmalısın. ''

Beyefendi '' Kesinlikle. ''

Konsey Üyesi 2 '' Silahlar çalışmayacak önlemimizi alıyor muyuz ''

Beyefendi '' Evet alıyoruz '' Çelikten Kılıç Ok mızrak miğfer yaptırıyoruz yüklü miktarda ''

Konsey Üyeyesi 9 '' Beyefendi daha önce bulmadınız mı siz ? ölümsüzlük iğnelerini ? ''

Beyefendi '' Evet daha önce bulduk. Fakat aksiliklerden dolayı yeterince miktarımız yoktu ''

Konsey Üyesi 7 '' Desenize önce kendimizi ölümsüz yaptık diye ''

Beyefendi '' Öyle bir şey yok. Sadece dedikodu ''

Konsey Üyesi 5 '' Beyefendi ölümsüzlük iğneleri denendimi ? ''

Beyefendi '' Evet denendi. Verdiğiniz paranın karşılığını alacaksınız Güç veya gençlik vermediğini bilmenizi isterim. Sadece sizlere sonsuz hayat verecek ''

Beyefendi '' Seyfo dağıt herkesin hakkettiği kadar miktarı ''

Seyfo '' Emredersiniz ''

Beyefendi '' Başka sorusu olan ''

Beyefendi '' Yok mu .. Güzel.. ''