İstanbul Küçükçekmece Spor Salonu ..
Samet '' Bugün neyin var Eren ''
Eren '' Bilmiyorum ''
'' Kafamı toplayamıyorum ''
Samet '' Neden Zombilerin Türkiye'ye geleceğini mi düşünüyorsun ? ''
Eren '' Evet gelecekler ''
Samet '' O yüzden mi korkudan mı uykuların kaçıyor ''
Eren '' Bu kadar yeter ''
'' Antrenman yapmaya geldik Samet. Hadi şu yeni hareketleri denelim ''
Spor Salonu hocası bir dakika diyerek televizyonun sesini açtı.. Bütün tekvando yapan çocuklar televizyonun önüne geldiler..
TRT 1 Flaş Haber ..
Edirne Kapı gümrüğünde Zombi virüsü görülmeye başladı. Nasıl geldikleri belli olmayan Zombi grubu Edirnekapı'nın kapatılmasına rağmen Türkiye'ye geldiler. Olayı görüntülemeye giden hiç bir muhabir ve kameramandan haber alınmıyor. Başbakan acil olarak meclisi toplantıya çağırdı. Edirne kapıya Adrenalin Timleri sevk edildiği gelen bilgiler arasında. Edirne kapıdaki askeri birlik Zombilere dönüşüp sivil halka saldırdıkları söyleniyor.
Lütfen Dikkat '' EVLERİNİZDE KALIN ''
'' NE SEBEPLE OLURSA OLSUN EVLERİNİZDEN DIŞARIYA ÇIKMAYIN ''
'' Seferberlik ilan edilmiştir. ''
'' Lütfen panik yapmayın ''
'' Eli silah tutan herkes en yakın askeri birliğe gelmeleri rica olunur ''
Samet '' Gözün aydın Eren '' '' Eren ''
Eren çoktan spor salonundan gitmişti..
Eren zombilerin Türkiye'ye girdiğini duyduğu anda spor salonundan koşarak uzaklaşmış ve evinin yolunu tutmuştu. Müstakil iki katlı bir evde yaşıyordu Eren. Zombiler gelmeden önce çitlerini sağlamlaştırıyordu. Fakat komşuları onun gibi düşünmüyorlar ve yaşadıkları yeri terk etmeye başlamışlardı. Kırmızı arabasının içinden seslendi birisi '' Eren '' diye. Eren o sırada çitlerini sağlamlaştırmaya çalışıyordu. Eren dalmıştı. Tanıdığı sesi duyunca bile irkildi. Ağızından '' Efendim '' kelimesi zar zor çıkmıştı. Arabadaki kişi '' Sen buradamı kalıyorsun '' diyebildi. Eren'in bir arabası yoktu. Eren '' Evet '' diyebildi sadece. Sadece '' Evet ''
Arabadaki adam '' Peki '' dedi. '' Benim evede göz kulak ol '' diyerek arabasının gazına bastı. Eren ise arabanın arkasından bakıyordu sadece..
Eren çitlerini iyice sağlamlaştırmıştı. Bırakın bir zombiyi bir insan bile kıramazdı bu çitleri.
Eren kırmızı araba ile giden komşularının evine girdi. Ve bütün erzakı kendi hanesine götürmüştü. Eren orayı terk edenleri bir bir aklına kazıyor. Komşuları gittikten kısa bir süre sonra evlerine girip ihtiyacına yarayacak ne kadar eşya erzak varsa evine götürüyordu.
'' Bu günlüğü tutmaya karar verdim. Adım Cihan Eren Özten.. 19 yaşındayım. Anneannemden miras kalmış bir evde yalnız başıma yaşıyorum. Anneannemin vakti olmadı Zombi terörünü görmeye. Öldüğünde çok üzülmüştüm. Ama şimdi bakıyorumda onun için seviniyorum. Bir güvenlik firmasında yazılım ve programcılık yaparak geçimimi sağlıyordum. Seneye askere gidecektim zaten. Keşke askere gitseydim. Zombilerin bu kadar hızlı bir şekilde geleceklerini düşünmüyordum. ''
'' Seferberlik ilan edildi. Fakat kendi başıma hayatta kalmaya çalışacağım. ''
'' Ülkemi sattığım gibi bir his geliyor içime ''
'' Vicdanım ile çelişki içinde kalıyorum ''
'' Ama hayatta kalmak istiyordum ''
'' Erzaklarım bana uzun bir süre yetebilirdi. O yüzden de yanıma kimseyi alma taraftarı değildim ''
'' Çünkü bir kişinin bir ayda tüketeceği erzakı iki kişi on beş günde tüketirdi ''
Eren günlüğünü yazmaya devam ederken. Dışarıdan bir ses yükseldi. '' Yardım edin '' Eren'in üç gün sonra duyduğu tek ses buydu. Ayağa kalktı. Ayağa kalkarken hemen yanında duran kılıcı eline almıştı. Pencereye yaklaştı. Pencerelere bile tahta çakmış sadece bir kısmından dışarıya bakabiliyordu. Dışarıda bir kaç zombi gördü. Zombiler insanları takip ediyorlardı. Uzun boylu olan erkek Eren'in yaşadığı evi gösterdi. Oraya doğru gidelim. Yanındaki iki kızda aynı fikirdeydi ve birlikte Eren'in oturduğu eve doğru koşmaya başladılar. Eren '' Amına Koyduğumun Çocukları '' Aklınız şimdi mi başınıza geldi '' diyerek evin kapısını açtı. İki bayan ve bir erkekten oluşan bu grup evden Eren'in çıktığını görünce sevindiler. Sarışın ve zayıf kız elini kaldırıp '' yardım et '' diye bağırdı. Eren çitlere zarar gelmesini istemediğinden dolayı kapıyı açtı ve üçünü birden bahçeye aldı.
Eren '' Siz burada bekleyin ''
Eren evin içine doğru koştu. Bir tane kask takmıştı. Amerikan futbolcusu gibi. Motorcuların taktığı deri eldivenlerini giymişti. Zombilerin en çok boyundan ısırdığını bilen Eren birde naylon ve kalın bir boyunluk takmıştı. Elindeki kılıç ile evinden dışarı çıktı. Evin kapısını kapatıp kilitledi. Anahtarı cebine attı. Zombiler çitlere doğru yaklaşmaktaydı. Çitlerden çıkarak zombilerin üzerine doğru yürüdü. İlk kez zombilerle karşılaşıyordu. Fakat o kadar çok haber izlemişti ki artık zombileri iyi tanıyordu. Çok heyecanlıydı. Çokta korkuyordu. Önüne ilk gelen zombiye kılıcını salladı. Kılıcı zombinin tam boynuna doğru savurmuştu. Fakat zombinin boynunu kopartamamıştı. Zombinin boynuna zarar vermiş fakat zombi etkisiz hale gelmemişti. Zombi Eren'in üzerine atladı. Fakat Eren'in giydiği kasktan dolayı zombi dişlerini Eren'in kafasına geçirememişti. Eren Zombiye kaskınında yardımı ile bir kafa attı. Eren yere düşen zombiye baktı. Kılıç ile pek başarılı olamamıştı. Çünkü pek pratiği yoktu. Sırtında taşıdığı sert beyzbol sopasını çıkartı. Beyzbol sopası ile yere düşmüş ve kalkmaya çalışan zombinin kafasını ezdi. Hemen diğerininde kafasına beyzbol sopası ile vurarak yere düşürdü. Sonra öbür zombinin de kafasına vurdu ve üç zombininde kafasını parçalamıştı. Son kalan iki zombi yan yana yürüyorlar ve daha tehlikeliydiler. Daha yeni ısırılmışlar ve daha yeni dönüşmüşlerdi. Zombiler hızlı adımlarla Eren'in üzerine doğru gelirken Eren sağ tarafa doğru koşmaya başladı. Eren Zombileri şaşırtı. Amacı Zombileri birbirinden ayırmaktı. Zombiler Eren'in olduğu yöne doğru yöneldiler. Fakat teki arkada kalmıştı. Eren öndeki zombininde kafasını beyzbol sopası ile parçaladı. Sonrada diğer zombiyi haklamıştı.
Çitlere doğru baktı. '' Sen gel bana yardım et '' diye bağırdı Eren. Şaşkın şaşkın bakan erkek yavaşça yürüyerek Eren'in yanına geldi. Birlikte zombiler taşıyorlardı. Zombileri yirmi metre ötedeki dere yatağına bıraktılar. Zombiler gerçektende pis kokuyordu. Eren kusmamak için kendini zor tutuyordu.
Hayatını kurtardığı adam Eren'e sorular soruyor. Fakat Eren cevap vermiyordu. Konuşmuyordu onunla. Adam sonunda soru sormaktan vazgeçmişti. Eren adamın yardımlarından sonra evine doğru yürümeye başladı. Adamda arkasından yürüyordu. Çitin kapısını açtı. İki kız umutla Eren'in ağızından çıkacak içeri girin demesini bekliyorlardı. Fakat Eren net bir ifade ile
'' Zombileri taşımamda yardım ettiğin için teşekkür ederim ''
'' Artık zombiler yok. Gidebilirsiniz ''
Adam ve yanındaki iki kız şaşkınlık içindeydiler.
Sarışın kız '' Ne yani bize yardım etmeyecek misin ? ''
Eren '' Hayır size yardım edemem ''
'' Defolup gitseniz iyi olur ''
'' Hem arkadaşınızda kolundan ısırılmış. Size tavsiyem onuda bir yerlerde bırakıp gitseniz iyi olur ''
Adam '' Sen ne diyorsun be '' diyerek Eren'in üzerine doğru yürümeye başladı.
Eren belinden kılıcını çıkardı. '' Dene istersen ! '' dedi.
Adam '' Hadi gidelim ''
Adam ve yanındaki iki kız ile birlikte Eren'i yalnız bırakarak gözden kaybolmuşlardı. Eren'de arkalarından bakıyordu. Gittiklerine emin olduktan sonra çitin kapısını kapattı ve evinin içine girmişti. Eren pişmanlık duyuyordu fakat genede yapabileceği hiç bir şey yoktu. Ne kadar az insan o kadar güvenli diyordu. Ve sonra ısırılmış kız geldi aklına. Sonunda zombiye dönecekti. Arkadaşları bu durumu kabullenemeyeceği için çok büyük risk olacaktı. Kendi vicdanını rahatlatmak için böyle düşündü. Akşam yemeğini yedi. Sonra yaşadıklarını kaleme döktü ve uyuya kalmıştı.
Günler günleri kovaladı. O grubu aklından çıkartamıyordu. Vicdanı kendini yiyordu. Başka insanlarda gördü Eren. Fakat hiç birine yardım etmedi. Vicdanının sesini kapatmıştı Eren.
Zombi saldırısının üzerinden aylar geçmişti. Eren kendi kendine yeterek yaşamaya devam ediyordu. Artık erzakı bitmişti. Açlıkla mücadele vermeye başlamadan artık evinden ayrılması gerekiyordu. Çünkü yemek yemez ise aç kalır ve güçten düşerdi. Böylelikle zombilere yem olurdu. AVM ler geldi aklına. En yakın AVM 6 Kilometre uzaktaydı. Oraya gidebilirdi. Fakat etraf zombi kaynıyordu. Bunun farkındaydı. Evden çıkmak için çok geç kalmış ve tüm istanbul zombiye dönüşmüştü çoktan.
Eren bir çanta hazırladı.. Kıyafetlerini giydi ve Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yola çıktı.Dağınık haldeki zombilere kendini belli etmeden ilerliyordu. Çok temkinliydi. Bir hırsız gibi ilerliyordu. Ara sokaklardan uzak duruyordu. Ana caddelerden ilerleyerek yoluna devam ediyordu. Birden önüne et parçalarını yemeğe çalışan zombileri gördü. Onlardan korkmuştu. Fakat zombiler insan etini yemekle o kadar çok meşguldüler ki Eren'i fark etmediler bile. Eren ilerleyerek AVM nin yakınlarına kadar gelmişti. O kadar temkinliydiki bir tane bile zombi saldırısına uğramamıştı. AVM çok yakındı artık. Her tarafı kapalıydı AVM nin.. Bir arabanın camını kırdı. Arabayı seçerken de özellikle eski model alarmsız bir araba seçmişti. Arabanın camını dirseği ile kırdı.. Arabanın içine oturdu.. Arabanın camını kırmadan arabanın içini dikkatlice bakmıştı. Çok fazla zombi filmi izlediğinden aniden bir zombi arka koltuktan çıkabileceğinden korkuyordu. Araba temizdi. Ve camı kırmıştı. Arabanın içine oturdu. Düz kontak yaptı. Düz kontak yapmayı internetten öğrenmişti. Fakat başarısız oluyordu.. Tam anlamıyla arabayı çalıştıramıyordu Eren. Sonunda çalıştırmayı başarmıştı. Emniyet kemerini taktı ve Araba ile birlikte AVM nin giriş katındaki bir dükkanın camından girmişti. Cam sert ve kalın bir cam olduğu için arabanın girdiği yer kırılmıştı sadece.. Arabayla yavaşça girdiği için araba camın ortasında kalmıştı. Eren zekice davranıp camı delip geçmemişti. Arabadan güç bela indi Eren. Eren arabadan iner inmez kafasına bir beyzbol sopasının geldiğini hissetti ve yere yattı.
Adam '' Seni şerefsiz ''
Eren '' Dur Napıyorsun ''
Adam '' Beni hatırladın mı ? ''
Eren '' Hayır ''
Eren kafasını kaldırdığı anda kendisine sopayla vuran adamı ve onun hemen arkasında duran eli sopalı üç adamı görmüştü.
Adam '' Evine almadığın adamım ben ''
'' Senin yüzünden oradan ayrıldıktan sonra kız kardeşim zombiye döndü. ve bize saldırdı.. Kafasını taşla ezdim. Sonra burayı gördüm ve buraya sığındık ''
Eren '' Benim suçum nedir ? Sana o kızın zombiye döneceğini söyleseydim beni dinleyecek miydin ? ''
'' Seni ve arkadaşını o yüzden evime almadın ''
Adam '' Senin yüzünden ölebilirdik ''
Eren '' Benim yüzümden değil. Merhametinden ölebilirdin ''
'' Bir çılgınlık etmeden elindeki sopayı yere bırak ! ''
Eren ani bir hareket ile adamın eline vurdu. Adam elindeki sopayı yere düşerken. Eren Adam'a bir kafa attı. Adam ne olup bittiğini anlamadan kendisini yerde bulmuştu. Eren birden belinden büyük bir ekmek bıçağı çıkardı. Ona doğru kinle bakan adamlara doğrultu.
'' Şakam yok '' diye bağırdı Eren .. Elindeki ekmek bıçağını sımsıkı tutarken.. Adam yerde kıvranıyordu. Diğer adamlar ise saldırıp saldırmama arasında kararsız kalmışlardı. Arka taraftan görünmeyen bir ses..
'' Bırakın çocuğu ''
Yumuşak ve babacan bir ses tonu ile seslendi. Ellerindeki sopaları bırakmadan. Birbirlerine bakıyorlardı. Adam yavaş adımlarla geldi. Elli yaşlarında biriydi. Grubun lideri konumundaydı. Adam '' Nihat Ahmet , Hakan'ın yarasını pansuman yapın. Bende gelip bakacağım ''
Nihat '' Ama Fikret Abi ''
Fikret '' Ne diyorsam onu yapın ''
Ahmet ve Nihat burnu kırılan Hakan'ı yerden kaldırdılar ve yavaş adımlarla oradan uzaklaştılar. Eren ise bıçağı beline tekrardan geri sokmuştu.
Fikret '' Merhaba ''
Eren '' Merhaba Fikret Abi. ''
Fikret '' Nasılsın ? Buraya ısırılmadan gelmene sevindim ''
Eren '' Çok fazla zombi filmi izledim. İnternetten ve Televizyondan da bilgiler topladım ''
Fikret '' Akıllıca ''
'' Sana saldıran kişiyi tanıyor musun ? Hakan'ı ''
Eren '' Evet tanıyorum. Arkadaşı ısırılmıştı. Onları eve almadım. Zombiye dönüşeceğini biliyordum. Onlara bu gerçeği söylesem kabul etmezlerdi. Ve onlar üç kişiydiler. Canımı riske atamazdım ''
Fikret '' Doğru bir şey yapmışsın ''
Hakan '' Defol git buradan. Yoksa seni öldüreceğim ''
Eren '' Burası sizin değil. Ben burada kalacağım. Ayrıca ben senin ısırılmış arkadaşına hiç bir şey yapamazdım. ''
Fikret '' Hakan sakin ol ''
'' Eren bencede haklı. Sana orada bu kız ısırıldı. Öldürmek gerekiyor desen ne yapacaktın ? ''
Hakan durdu.. Bir şey diyemedi.. Sonrada arkasını dönüp gitti.
Fikret '' Hakan ''
Hakan dinlemedi bile..
Fikret '' Şurada üzerini değiştirebilirsin Eren. ''
'' Bir saat sonra seni herkesle tanıştıracağım ''
Eren '' Tamam Abi sağol ''
Eren bir dükkana girerken Fikret'in yanına Nihat geldi.
Nihat '' Fikret Abi. Neden bu adamı burada tutuyoruz ''
Fikret '' Çok akıllı bir çocuk. Başkası olsa arabayı tamamen camdan geçirirdi. O ise arabayı öyle bir yerde bıraktı ki. İçerden de dışarıdan da zombi giremez. Sürünerek girebilir zombiler. Onunda önlemini alın. ''
Nihat '' Tamam abi ''
Artık hava kararmıştı. Fikret grubun lideriydi. Yaşça herkesten büyük olduğu için kimse onun aldığı kararlara hayır diyemiyordu.
Fikret herkesi her akşam toplardı. AVM nin içinde çok fazla insan vardı. Fikret hepsini grup içinde konuştururdu. Sinema salonlarının tekinde toplanmışlardı gene. Fikret sinema perdesinin önündeydi. İnsanlar ona bakıyorlardı. Hakan yoktu orada..
Fikret '' Bugün aramıza yeni katılan birisi daha var. ''
'' Adı Eren ''
'' Bize kendini tanıtsın ''
Eren utana sıkıla konuşmaya başladı.. Kalabalık önünde pek konuşamazdı.
7 Temmuz doğumluyum. 19 yaşındayım..
'' İstanbul'da doğdum. Bilgisayar Mühendisi olmak için Sabancı üniversitesine gittim. Fakat başarılı olamayınca oradan atıldım. Bir güvenlik firmasında yazılım ve programcılık işine girdim. Paranoyak bir insan olduğum için zombilerin istilasından önce de evim en üst düzey güvenlik önlemleriyle donanmıştı. Olaylar patlak verdikten sonra 1 yıllık erzakımla birlikte kendimi evimdeki panik odasına kapattım. Kurtarılmayı beklerken çok kötü şeyler tecrübe ettim ve eski benliğimden geriye eser kalmamıştı. ''
'' Bazı insanlara karşı büyük hatalar yaptım ''
'' Allah beni affetsin ''
'' Zombilerden korkuyorum işin gerçeği. ''
'' Hayatta kalabilmek için her şeyi göze alabilirim ''
'' İlk Zombi Salgınının Başladığı Amerika'ya Türkiye'den de bir Tim gönderilmişti O Tim için dünyanın en iyi tim'i diyorlardı. Salgını önleyebilecek tek tim. Onların içinde olup onlarla savaşmak çok isterdim.. Sonra onlardan bir daha haber alınamadı. Zombiler Avrupada görülmeye başlandı. Gerçekten çok heyecanlandım. Zombilerin Türkiye'ye gelmesi için çok dua ettim. Neden dua ettim biliyor musunuz ? Hayatım tam anlamıyla berbattı. Çok kötü bir hayatım vardı. Hayatım tamamen monotondu. Zombiler Türkiye'ye gelince hayatımın mükemmel olacağını düşünmüştüm. Ama hiçte öyle olmadı. ''
Eren bir an durdu.. Ve Kalabalığa baktı.. Konuşmaya devam etti.
'' Cep telefonum hala çalışır vaziyette. Telefon rehberimdeki insanları tek tek aradım.. Ya telefon numarası kapanmış yada kullanılmıyor. Filmlerde oluyor sadece sanırım. İnternetin. Elektriğin ve Telefonların çalışmaması.. ''
'' Ama bu bir film değil. Walking Dead hiç değil. İzleyenler bilir. Yürüyen ölüler tam bir saçmalıkmış ''
'' Hele o Şerifin her Zombi saldırısından kurtulması tam bir saçmalıkmış. Zombilerden kaçmak için fazlası gerek ''
'' Sanırım artık saçmalıyorum ''
'' Bu bir günah çıkarmaydı.. Zombiler gelince Hayatımda farklı şeyler olacağını düşündüm. Hayatıma renk geleceğini düşündüm. Ama tam tersi oldu. Boka battım ''
Ayağa bir kız kalktı..
'' Eren Haklısın ''
'' Benim Adım Sevda. Şuan 21 yaşındayım. Ben çok çektim susuzda kaldım ekmeksizde kaldım elektriksiz de kaldım.. Babam Zombiler gelmeden önce topu topu 2 yada 3 yıldır çalışıyor daha önce çalışmadı.. Kolu komşunun yardımları ile geçinirdik. Ben liseye başladım çoğu zaman yol parası yoktu. Erkenden çıkıp yürüyordum. Canım çıkıyordu bunun bide dönüşü var.. Karda buzda zar zor eve geliyordum. Evde hep problem var babam çalışmayıp hep evde kaldığı için bunalıyor ve bize çatıyordu boş boş sebeplerle.. Çok dayak yedim anneme çok üzülüyordum şimdi annen neden boşanmadı diyeceksiniz anne tarafım kız kardeşim ve beni istemedi babasına bırak babasının burnu sürtsün dediler. Sen gel dediler anneme dengesizler bizim ne günahım var tövbe tövbe.. Annem 2 kız çocuğuyla ne yapsın hep dayandım sabrettim lisedeyken o yaşta dayak yemekten psikolojim bozuldu sınıfta kaldım kurtarma sınavı vardı. Babam '' geçemezsen eve gelme '' dedi. Çoğunu geçtim ama hepsi olmadığı için kaldım ne yapacaktım oturdum saatlerce.. Gitsem dayak yiyip bir ton hakaret yiyecektim gitmesem ne yapacağım.. Mecbur gittim eve saatlerce dayak yedim hakaret yedim ve evden kovdu gecenin ikisinde.. Gece gece geceliğimle dışarı çıktım 5 kuruş para yok cebimde sadece yürüdüm iki yol ayrımında parka oturdum ağlamaktan nefes alamıyordum annem geldi zorla eve götürdü. Dayanmam lazımdı pes etmedim okuyup kendimi annemi kurtaracaktım.. Okudum derslerim süper oldu.. Lise bitti.. Aşçılık okudum. Zombiler gelmeseydi bu ay memur olacaktım..
Fakat zombiler babamı parçalarken Babamın benden acizce yardım etmesini köşede izledim.. ''
'' Zombilerin babamı ısırıp ısırıp yemesi hoşuma gitti ''
Fikret '' Tamam Sevda '' Zorlama istersen kendini ''
Sevda '' Ohh Fikret Amca Rahatladım ''
Fikret '' Bu gecelik tanışma faslı burada bitsin ''
'' Eren'e yatacağı yeri gösterin ''
Eren de diğerleri ile birlikte aynı yerde yatıyordu. En üst kattı bu. Kapıları kitleyerek yatıyorlar ve her saat bir kişi gece ve gündüz olmak üzere nöbet tutuyordu.. Fikret herkesi iyi organize etmişti. Günler televizyondan gelecek haberleri izlemekle geçiyordu. AVM nin içinde iki yüze yakın insan vardı. AVM nin içindeki market ve marketin deposundaki yiyecekleri yemekle hayatta kalmaya çalışıyorlardı.
Eren bu kadar kalabalık bir insan topluluğu içinde kendini ispatlamaya çalışıyordu. İnsanlara yardımcı oluyor. Onların dertlerini dinliyordu. Gece herkes uyuduktan sonra ise AVM nin otoparkına gidiyordu. AVM nin otoparkında bulunan forklift ile bir şeyler yapıyor sonra insanlar şüphelenmesin diye tekrardan yatağına gidiyordu. Fikret Eren'in ani gidip gelmelerinden şüpheleniyordu. Fakat genede bir şey demiyordu.
Aylar bu şekilde sürdü gitti.
Ne kurtuldular. Nede bir haber geldi. Televizyon ve radyonun başında nöbetleşe duranlar artık sıkılmaya bile başlamışlardı. Sonunda 14 yaşındaki Osman koşarak '' Fikret Amca Fikret Amca '' Diye bağırıyordu.
O sırada Fikret ve Eren sohbet ediyorlardı. Fikret Osman'ın telaşlı koşmasına bir anlam verememişti.
Osman '' Fikret Amca Hemen televizyona bakmalısın ''
Fikret '' Hemen Osman ''
Fikret ve Eren koşar adımlarla ve merak içinde televizyonun olduğu yere doğru gelmişlerdi.
TRT - 1
Lütfen Dikkat ! Dinlediğiniz mesaj bir bant kaydıdır. Türkiye Cumhuriyeti adına sizlere saklanabileceğiniz ve sınırsız yemek bulacağınız Zombilerin Dünyası Survival Kamplarını söylüyoruz.
AVM de bulunan herkes bir anda televizyonun başında pür dikkat yayını dinliyordu. Kurtulduk diye seviniyorlardı. Eren ise TRT - 1 bant kaydından çıkan her şeyi kağıda ve kaleme döküyor ve notlarını alırken bir yandan da ses kayıt cihazı ile kaydediyordu.. Fikret bir an televizyonu izlemeyi bırakıp Eren'in ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.. Eren Televizyonda yayınlanan bant kaydı beşinci tekrara kadar televizyonun olduğu mağazada durdu. Sonra ise mağazadaki insanların arasından ayrılarak sessiz bir yere geçti. Çantasından çıkardığı dev gibi bir Türkiye haritasını masanın üzerine koydu.
Eren kafasındaki planı düşünüyordu.. Elinde büyük bir forklift den başka hiç bir şey yoktu. 5 Tonluk yükü kaldırabilen bu aracın tek sorunu ise hızlı olmamasıydı. Avrupa yakasındaki yer çok uzun ve riskli bir noktada olduğunu düşünüyordu Eren. Fakat Küçükçekmece den en iyi gidilecek yerin önce Marmara denizine sonrada Marmara denizinden Egeye açılmak olduğunu düşünüyordu.
Küçükçekmece den Bakırköy e inebilir. Ve Oradan da Bir tekne ile Egedeki 12 adalara gidebilirdi. Diğer kurtuluş yolları pek mümkün gibi gözükmüyordu. AVM de bulunan insanları sevmişti Eren. Ama onlarla bir yolculuğa çıkmak istemiyordu. Bu yolculukta çoğunun öleceğini düşünüyordu. Ölemeseler bile o kadar insanı taşıyacak bir geminin Bakırköy'de veya Zeytinburnu'da olacağını düşünmüyordu.
Eren tek başına gitmekte kararlıydı. AVM nin alışveriş merkezinden ihtiyacı olan bir kaç malzemeyi aldı. Oradan çıktı ve otoparka parketmiş arabaların bir kaçından benzin çekti ve forklift'in deposunu fulledi. Genede temkinli olarak bir bidon daha benzin almıştı yanına. Forklift'in her tarafını demirden saçla kaynatarak kapatmıştı. Arka bölüme ise bir kapı yapmıştı sadece kendisinin girebileceği. Eren Forkliftin her tarafına sürmek için yağ almayıda unutmamıştı. Zombilerin forklifte tırmanmasını istemiyordu. Forkliftin önündeki kaldırma bacaklarını ise iyice bilemiş ve bir kılıç kadar keskin yapmıştı. Önüne ne çıkarsa çıksın hem kaldırabilecek hemde kafasını kopartabilecekti.
Eren bütün hazırlığını yapmıştı. AVM nin otoparkından şafak vakti ile birlikte çıkacaktı. Eşyalarını Forklifte koymuştu ... Kimseyi şüphelendirmemek için gitti ve her zaman uyuduğu yerde uyudu. Şafak vakti ile birlikte AVM de birlikte yaşadığı insanları bırakıp Adalara doğru yola çıkacaktı.
Fikret '' Bir yere mi ? gidiyorsun ''
Eren '' Evet ''
Fikret '' Biz olmadan mı ? ''
Eren '' Siz olmadan ''
Fikret '' Hazırlığını güzel yapmışsın ''
Eren '' Teşekkür ederim. Aylardır bunun için hazırlanıyordum ''
Fikret '' Kimseye çaktırmadığını sanma. Ben biliyordum ''
Eren '' Bildiğini yada anladığını zaten anlamıştım.. Sende beni anlıyorsun ''
Fikret '' Biz bir aileyiz ''
Eren '' Ne ailesi. Bıktım bu Walking Dead saçmalıklarından.. Kimse kimsenin ailesi değil. Herkes kendini kurtarmanın peşinde burada ''
'' Kimsenin kimseye bir faydası yok ''
'' Ben bu gerçeği Zombiler geldiğinden beri kabul ettim. ''
'' Sende kabul edersen iyi olur ''
Fikret '' Peki evlat. Yolun açık olsun ''
'' Ne tarafa gideceksin ? ''
Eren '' Adalara gideceğim. Daha az yol. Ve daha az zombi ''
Fikret '' Bizim için ne önerirsin ''
Eren '' Herkes başının çaresine bakmasını öneririm ''
'' Ne kadar az insan.. O kadar az zombi .. O kadar az tehlike ''
Fikret '' Sen Zekisin.. Hırslısın.. Akıllı bir adamsın. Senden faydalanmamız lazım. Hayatta kalabilmek için senin yardımına ihtiyacımız var. ''
Eren '' Güzel sayıyorsun da bir şeyi atladın. Kendinden başka hiç kimseyi düşünmem ben ''
Fikret '' Eren sana ihtiyacımız var ''
Eren '' Benim size ihtiyacım yok Fikret Abi. ''
'' Kusura bakma ''
'' Ölmezsek Adada.. Ölürsek te Cehennemde buluşuruz ''
Fikret '' Biraz daha düşün '' Acele karar verme ''
Eren '' Ben düşündüm Abi. Görüşmek üzere ''
AVM nin depo girişinin camından baktı. Zombiler ortada yoktu. Eren Forklifi bindi. Aracını çalıştırdı ve görüşürüz Fikret Abi diye elini kaldırdı ve yavaşça deponun kapısına doğru aracı ile ilerledi. Eren bir anda durdu..
Eren '' Lanet olsun '' dedi ve aracını stop etti.
Fikret '' Eren şimdi ne yapmalıyız ''
Eren '' İyi bir şekilde organize olmamız gerekiyor ''
'' Öncelikle dışarıda park halindeki kamyonu çalıştırmalıyız ''
'' Kamyonun damperine insanları almalıyız. ''
'' Ne kadar çok araba o kadar çok risk demek ''
'' Ondan sonra AVM nin alışveriş merkezinden herkes bot , simit filan almalı yanına. Gittiğimiz yerde yeterince kayık bulamayabiliriz ''
'' Kamyonu sürecek adamı ve diğer araçları sürecek insanları iyi seçmeliyiz. Soğuk kanlı olmaları şart ''
'' Kamyonun damperine Yetmiş seksen adam binebilir sanıyorum ki ''
'' İki tane daha otobüs bulabilirsek bu işi hallederiz ''
'' Yoksa başka türlü yapamayız ''
Fikret '' Haklısın ''
Eren '' Sinek ilaçlarını da alsınlar yanlarına. Patlayıcı ve yanıcı olarak kullanabilecekleri her şeyi buraya getirsinler. ''
'' Bende bir kaç adamla şu araba işini çözeyim ''
'' Sen bana Sadık, Ahmet, Nihat ve Murat'ı ver. '' Onlarla birlikte ben araba işini çözeyim ''
Fikret '' Sen söylersen çok daha iyi olur ''
Eren '' Bir kaç ay önce geldiğimde Hakan ile tartışmamızdan sonra bana cephe aldılar biliyorsun. Beni dinlemezler. Senin söylemen gerekir ''
Fikret '' Tamam söylerim. Birazdan da yanına yollarım ''
Eren '' Bekliyorum ''
Fikret'in emri ile birlikte Sadık, Ahmet, Nihat ve Murat; Eren ile birlikte Araba bulmaya gitmeyi kabul ettiler.
Eren Fikret ile birlikte Sadık, Ahmet, Nihat ve Murat'a bakıyordu..
Eren '' Geçmişte karşı karşıya geldik ''
'' Bana bakarken nasıl nefret ettiğinizi görebiliyorum ''
'' Ve bunuda anlayabiliyorum ''
'' Benimde sizlere karşı hislerim sevgi dolu değil ''
'' Fakat buradan kurtulmak istiyorsak ortak hareket etmemiz gerekli. ''
'' Ortak hareket edemezsek ölür gideriz ''
'' Üç tane araba bulmalıyız. Şurada zombilerin etrafında döndüğü Kamyon. ''
'' Ve iki tanede otobüs ''
'' Benim dizayn ettiğim Forklift ile birlikte Kamyona ulaşmamız pekte zor değil. Fakat diğer iki tane otobüsü nereden bulacağız bilmiyorum. Umarım buluruz. Kamyon son aşama. olacak. İlk hedefimiz otobüs bulmak.. ''
'' Bu macerada sizlere bir kaç kuraldan bahsetmek istiyorum ''
'' Bir kişi Zombiler tarafından ısırılır ise ve tek bir zombi saldırdıysa kurtarmaya çalışın ''
'' Fakat bir kaç zombi içimizden birini ısırmaya başladıysa bu ben bile olsam orada bırakıyoruz arkadaşlar ''
'' Ucuz kahramanlık ölüm getirir bize. ''
'' Orada kurtaramayacağız bir can. Kendi canınız ve buradaki AVM deki insanlarında canını tehlikeye atmanız demektir. ''
'' Umarım anlamıştır herkes ''
'' Arkadaşlar ellerinize sopa alalım. Demir gibi ağır şeyler almayalım. Çünkü yoruluyoruz bir noktadan sonra ''
Eren'in bu konuşması ile birlikte Sadık, Ahmet, Nihat ve Murat ile gitmeye hazırlık yaparken Hakan'da gelmek istediğini söyledi.
Hakan '' Bende gelmek istiyorum sizinle ''
'' Fikret Abi izin verir misin ? ''
Fikret '' Bana sorma Eren'e sor ''
Hakan '' Bende geliyorum o zaman ''
Eren '' Sana neden güveneyim ? beni öldürmeyeceğini nereden bileyim ''
Hakan '' Ben sana neden güveneyim ''
'' Arkadaşlarımı yüz üstü bırakıp gitmeyeceğini, Kaçmayacağını nereden bileyim ? ''
Fikret '' İkinizde kesin ''
'' Sadece biriniz gidebilir ''
'' Hakan eğer gitmek istiyor isen Sadık, Ahmet, Nihat ve Murat'ı al ve git ''
'' Eğer gitmeyeceksen burada kal ve bana yardım et ''
'' Eren ile birlikte sizi bir yere göndermem ''
Hakan '' Sen bu Eren'e çok güveniyorsun ama ilk fırsatta seni yüz üstü bırakacak ''
Fikret '' Oda benim sorunum Hakan ''
Hakan hızlı bir şekilde uzaklaştı aralarından..
Hakan hızlı bir şekilde giderken Eren Hakan'ın arkasından bakıyordu. Eren içinden '' Ya ben bu adamı öldüreceğim, yada bu adam beni öldürecek '' diye düşünüyordu..
Eren ve Sadık, Ahmet, Nihat ve Murat harekete geçtiler.. AVM nin otoparkında bulunan Nihat'ın arabasına bindiler. Küçükçekmece sokaklarında Otobüs arıyorlardı. Eren bir fikrim var diyerek yolları tarif ediyordu. Nihat ise olabildiğince hızlı ve dikkat çekmeden arabayı Eren'in söylediği yere doğru götürüyordu.
Eren Şehir içi otobüslerin olduğu yeri tarif ediyordu. Sonunda otobüslerin bulunduğu yere gelmişlerdi.
Otobüslerin kapıları kapalıydı. Yedi tane otobüs vardı.
Eren arabadan indi. Sadık Ahmet Nihat ve Muratta arabadan indiler. Eren içlerinden en küçük olan Sadık ve Murat'a Şoförlerin dinlendiği kulübeye bakın dedi. Fakat dikkatli olun. Sadık ve Murat ellerindeki sopalar ile kulübeye doğru yürüdüler..
Sadık ve Murat çok korkuyorlardı.
Kapının kolunu Sadık tuttu ve kapıyı açmaya çalıştı. Kilitliydi. Sadık Eren'e doğru döndü ve '' kilitli '' dedi yüksek bir ses ile.
Eren ise '' Zorla '' diye bağırdı.
Sadık zorladı kapıyı fakat açılmadı.
Eren Ahmet Nihat ise kulübeye doğru yürümeye başlamışlardı. Murat '' Sadık çekil birde ben deneyeyim '' dedi.. Kapıya bir omuz attı açılmadı. İkinci kez omuz attı açılmadı. Üçüncüye bütün gücü ile yüklendi ve kapı kırılmıştı. Murat kapı ile birlikte düştü. Murat kapı ile düşer düşmez bir zombi Murat'ın üzerine atladı ve boynundan ısırmaya başladı. Boynundan aldığı parça ile birlikte Murat acı içinde bağırıyordu. Sadık ise elindeki sopayı atarak kaçmaya başlamıştı. Her taraf kan olmuştu. Zombi Murat'ın etlerini ısırıp ısırıp yemeye devam ediyordu. Sadık Eren'e doğru koşarken. Eren ne olduğunu anlamıştı. Nihat ve Ahmet , Murat'ı kurtarmak için var güçleri ile koşuyorlardı. Fakat Murat'ı kurtaramayacaklardı. Zombi Muratı büyük bir açlık ile yemeğe devam ediyordu.
Murat için artık çok geçti.
Kan kokusuna diğer zombilerde otoparka doğru yönelmişlerdi. Sadık ise korkudan ağlıyordu. Eren elindeki sopa ile kulübeden içeri girdi. Ve Önce Zombinin sonrada Muratın kafasını ezdi. Otobüslerin anahtarlarını almıştı Eren. Benzini daha fazla olan üç otobüsü alarak oradan hızlıca uzaklaştılar. Sadık korkudan titriyor ve ağlıyordu. Eren ona doğru baktı
Eren '' Neden ağlıyorsun ki ? '' Zombiler seni daha yakalamaya bile başlamadılar ''
dedi dalga geçer bir ses tonuyla. Sadık ise cevap vermiyordu. Murat'ın ölümüne mi ? yoksa korkudan mı ağladığı bile bilinmiyordu. Titriyor ve ağlıyordu.
Otobüsler ile birlikte AVM ye gelmişlerdi çoktan. Zombilerin onları takip ettiklerinden farkında bile değillerdi.
Murat'ın Annesi umut dolu gözlerle Murat'ı arıyordu. Fakat oğlu üç otobüsün içinden de çıkmamıştı. Murat'ın Annesi oğlunu soruyordu fakat hiç kimseden ses çıkmıyordu. Murat'ın cesedini bile alamamışlardı. Hakan hemen ortaya atladı.
Hakan '' Ben demiştim. Bu orospu çocuğu korkup kaçacak diye ''
Eren '' Doğru konuş. Çok biliyorsan kendin gitseydin. Anasını siktiğimin oğlu ''
Hakan '' Seni öldüreceğim ''
Hakan'ı tutuyorlardı..
Eren '' Bu sefer sadece burnunu değil bütün kemiklerini kırarım senin. Gel saldır ''
Fikret her zamanki gibi araya girdi..
Fikret '' Hakan'ı alın sakinleştirin. ''
'' Eren şimdi ne yapacağız ''
Eren '' Ölülerin Şafağı filminde görmüştüm. Arabaları modifiye edip. Yarın şafak vaktinde buradan çıkacağız ''
Fikret '' Ya kamyon ''
Eren '' Siktir et abi kamyonu. Etrafında bir sürü zombi var. ''
'' Sıkışacaksınız artık. Yapacak hiç bir şey yok ''
'' Ayakta mayakta gideceksiniz. ''
'' Yolcu kapasitesi 55 olan üç tane otobüs var. Diğerleride ayakta gider abi. ''
Fikret '' Tamam ''
Hızlı bir çalışma ile birlikte arabalar modifiye edildi. Ölülerin şafağındaki gibi arabaların önlerine bariyerler konuldu. Camların tamamı kapatıldı.
Ertesi gün şafak vakti.
Eren Forklifte binmişti. Forkliftin her tarafını yağlamıştı. Zombiler tırmanmasın diye.
Eren önden gidiyordu. Arkada ise iki otobüs yolcu ile birlikte. Havaalanına yakın bir güzergahtan geçerek bakırköy e ulaşmaya çalışacaklardı. Mutasyona uğrayan zombiler ise arkalarından koşarak gelmeye başlamışlardı. Bakırköy Sahiline gelmeye beş yüz metre kalmıştı.
Eren '' Zombilerin koştuğunu görünce '' Bir bu eksikti amına koyayım '' diye kızıyordu.
Eren telsize sarıldı
'' Hızlanın beyler ''
'' Beni düşünmeyin ''
Eren forklift ile devam ettiği için yavaş gidiyordu
Sağdan soldan gelen zombiler ortadaki ve en arkadaki otobüsün önüne atlamaya başladılar Tekerleğe sıkışan bir zombi ortadaki otobüsü yoldan çıkarmayı başarmıştı. Ortadaki otobüs yoldan çıkarken en arkadaki otobüs ise ona çarpmıştı.
Eren patlama sesini duyunca arkasına baktı. İki otobüs birbirine girmişti. Otobüsler yoldan çıkmış. Ortadaki otobüs devrilmişti. Diğer otobüsünde ondan farklı kalır yanı yoktu. Zombiler buldukları boşluklardan otobüslerin içine girmeye başlamışlardı bile..
Otobüsteki insanlar için yapılacak pek bir şey yoktu..
Telsizden çığlık sesleri geliyordu. Zombiler için büyük bir yemekti. Zombiler yemeğe başlamışlardı bile.
Fikret '' Otobüste hala yaşayanlar var ''
'' Onları kurtarmalıyız. ''
Eren '' Üzgünüm Abi Ben yoluma devam ediyorum ''
'' Onlar için yapılacak pek bir şey kalmadı. ''
Eren forklift ile ilerlemeye devam ederken. Fikret ise otobüste sıkışıp kalmış insanları kurtarmak için savaş veriyordu. Eren Bakırköy sahilinde bir sandal bulmuştu. İşini görebilirdi. Hem motorlu hemde kürekliydi. İki elindeki 20 litrelik benzin bidonlarını zar zor taşımasına rağmen hızlı bir şekilde sandala koydu. Forklifte geri dönerek sırt çantasını ve hazırladığı bavulu alarak sandala atladı. Sandalın kıyıya bağlı iplerini çözdü. Sandalı öptü. Okşadı. Şansım döndü.. Küreklerinde yardımı ile denizde biraz açılmıştı Eren..
Motorun deposuna benzini boşaltı. Dümeni yerine yerleştirdi. Motoru çalıştırmak için uğraşmaya başladı. O sırada bir ses duydu.. Bu ses .. Sevda'nın sesiydi. Sevda'nın arkasından ise bir zombi koşuyordu. Sevda ile aralarında on metre vardı. Sevda bütün gücü ile Eren'e doğru koşuyor. Eren'e bağırıyordu. Eren bir an kararsız kaldı. Sevda'ya yardım edip etmemekte.. Eren motoru çalıştırmaya çalışmıyordu. Sevda'yı olduğu yerde bekliyordu. Sevda'ya yardım da etmiyordu. Sevda koşmaya devam ediyordu.. Sevda bütün gücüyle zombiden kaçmaya çalışıyordu. Fakat zombi arkasından gelmeyi ısrarla sürdürüyordu. Eren çantasından çıkardığı sopayı eline aldı.
'' Lanet olsun Eren '' diye söylendi kendine. Bu sırada Zombi Sevda'yı yakalamıştı. Sevda'nın bağırma sesleri geliyordu Eren'in kulaklarına. Eren hiç bir şey olmamış gibi sopayı sandalın içine koydu ve motoru çalıştırmaya çalışıyordu.. Sonunda motor çalışmıştı. Eren güneş gözlüklerini takmış ve sandalın en arkasına geçmiş Egeye doğru yönelmişti. Arkasında bıraktığı iki yüz insan zombiler tarafından parçalanırken onun sadece aklında Sevda'nın AVM'ye ilk geldiği gece konuşmasını hatırladı..
Ayağa bir kız kalktı..
'' Eren Haklısın ''
'' Benim Adım Sevda. Şuan 21 yaşındayım. Ben çok çektim susuzda kaldım ekmeksizde kaldım elektriksiz de kaldım.. Babam Zombiler gelmeden önce topu topu 2 yada 3 yıldır çalışıyor daha önce çalışmadı.. Kolu komşunun yardımları ile geçinirdik. Ben liseye başladım çoğu zaman yol parası yoktu. Erkenden çıkıp yürüyordum. Canım çıkıyordu bunun bide dönüşü var.. Karda buzda zar zor eve geliyordum. Evde hep problem var babam çalışmayıp hep evde kaldığı için bunalıyor ve bize çatıyordu boş boş sebeplerle.. Çok dayak yedim anneme çok üzülüyordum şimdi annen neden boşanmadı diyeceksiniz anne tarafım kız kardeşim ve beni istemedi babasına bırak babasının burnu sürtsün dediler. Sen gel dediler anneme dengesizler bizim ne günahım var tövbe tövbe.. Annem 2 kız çocuğuyla ne yapsın hep dayandım sabrettim lisedeyken o yaşta dayak yemekten psikolojim bozuldu sınıfta kaldım kurtarma sınavı vardı. Babam '' geçemezsen eve gelme '' dedi. Çoğunu geçtim ama hepsi olmadığı için kaldım ne yapacaktım oturdum saatlerce.. Gitsem dayak yiyip bir ton hakaret yiyecektim gitmesem ne yapacağım.. Mecbur gittim eve saatlerce dayak yedim hakaret yedim ve evden kovdu gecenin ikisinde.. Gece gece geceliğimle dışarı çıktım 5 kuruş para yok cebimde sadece yürüdüm iki yol ayrımında parka oturdum ağlamaktan nefes alamıyordum annem geldi zorla eve götürdü. Dayanmam lazımdı pes etmedim okuyup kendimi annemi kurtaracaktım.. Okudum derslerim süper oldu.. Lise bitti.. Aşçılık okudum. Zombiler gelmeseydi bu ay memur olacaktım..
Fakat zombiler babamı parçalarken Babamın benden acizce yardım etmesini köşede izledim.. ''
'' Zombilerin babamı ısırıp ısırıp yemesi hoşuma gitti ''
Fikret '' Tamam Sevda '' Zorlama istersen kendini ''
Sevda '' Ohh Fikret Amca Rahatladım ''
Fikret '' Bu gecelik tanışma faslı burada bitsin ''
Akşam üstüne doğru egeye varmıştı Eren. 12. Adayı bulmuştu. Adaya ayak bastı. Karşısında askeri kamuflajlı bir çavuş duruyordu.
Sansar '' Dur ''
Eren '' Durdum ''
Sansar '' Silah'ın var mı ? ''
Eren '' Yok ''
Sansar '' Kurşun ve Zehir üzerini arayın. ismin ne ? ''
Eren '' Eren ''
Sansar '' Ölüm Adasına Hoş geldiniz ''
'' Nereden geliyorsunuz ? ''
Eren '' Küçükçekmece ''
Sansar '' Tek başınıza mı geldiniz bunca yolu ? ''
'' Yoksa ailenizi kaybettiniz mi ? ''
Eren '' Tek başıma geldim ''
Sansar '' Bugün şanslı günündeymişsin evlat ''
Eren '' Çekirge gibi zıplıyorum sanırım ''
Sansar '' Ben Sansar ''
'' Buranın komutanı Ölüm Meleği ''
'' Seni ona götürüyorum ''
O sırada ..
Adrenalin Üssü
Zeynep'in Annesi '' Artık vakit geldi.. '' Babana ve bana verdiğin sözü tut ''
Zeynep '' Beni rahat bırakın ''
Zeynep'in Annesi '' Belli bir yaşa geldik biz. Baban da hasta artık. Biz ölürsek sana kim bakacak '' Seni burada beş dakika bile tutmazlar ''
Zeynep '' Beni Mirza'nın adamları korur ''
Zeynep'in Annesi '' Zaten Bunların Hepsi Mirza yüzünden başına gelmedi mi ? ''
Zeynep '' Ne alakası var ''
Zeynep'in Annesi '' Konuşurlarken duydum. Avrupaya zombileri getiren Mirza ve Sebastian ''
'' Ben anlamam .. Vakit geldi bu gece evleniyorsun ''
'' Cüneyt ile birlikte yaşıyorsun ''
'' Onların üssü çok daha güvenli buradan ''
'' Verdiğin sözü tut ''
Zeynep '' Beni rahat bırak ''
'' Yoksa kendimi öldürürüm ''
'' Eğer Mirza benim Cüneyt ile evlendiğimi duyarsa ''
'' Türkiye'de bir tane insanı geçtim. Zombi canlı bırakmaz. ''
'' Bu olaya kim şahit olursa hepsini öldürür ''
Zeynep'in Annesi '' Eğer senin dediğin gibi biri olsaydı Ölüp gitmezdi. Gözünde çok büyüttün sen bu Mirza'yı ''
'' Mirza öldü anlıyor musun ? ''
'' Artık o yok ''
'' Toprağın altında çürüyor ''
Zeynep '' Nefret ediyorum senden ''
Zeynep'in Annesi '' Ne edersen et.. ''
'' Bu gece evleniyorsun ''
'' Zombilerin Dünyasında sana bir düğün bile hazırladı çocuk ''
'' Bu imkansızlıkta ''
'' Sinem Yarım saate hazırlanmış olsun ''
'' Yoksa ben bu kızı sokağa atacağım artık ''
Zeynep'in Babası '' Kızım lütfen inat etme ''
'' Beyefendi İtalya'ya gitti. ''
'' Biz burada kaldık ''
'' Buradan bizi atacaklar ''
'' Kendini düşünmüyorsan bizleri düşün ''
'' Anneni arkadaşlarını düşün ''
'' Ömrümüzün geri kalanını Zombilerden kaçarak mı geçirelim ? ''
Zeynep '' Ölüm Yıldız'ı var ''
'' Oraya gidebiliriz baba ''
Zeynep'in Babası '' Lütfen kızım ''
'' Gidebilseydik keşke ''
'' Gidemeyiz ''
'' Lütfen kızım. Bizim için evlen ''
'' Mirza'yı unut. Cüneyti sev demiyorum sana ''
Zeynep '' Tamam baba.. Senin için ve ailem arkadaşlarım için evleniyorum ''
Zeynep '' Kodes ''
Kodes kapıyı tıklattı ve içeri girdi.
Kodes '' Emredin Zeynep Hanım ''
Zeynep '' Ben Cüneyt ile evleniyorum Kodes. ''
Kodes '' Ne yapmamı istersiniz Zeynep Hanım ''
Zeynep '' Eğer beni koruyamazsan kendine ne yapacaktın ? ''
Kodes '' Önce Adamlarımı sonrada kendimi öldürecektim Zeynep Hanım ''
Zeynep '' Beni korumaya devam edeceksiniz ''
Kodes '' Emredersiniz Zeynep Hanım ''
Zeynep '' Mirza'ya ihanet ettiğini düşünüyor musun ? ''
Kodes '' Ben sizin himayenizdeyim Zeynep Hanım ''
Zeynep '' Çıkabilirsin ''
Zeynep gelinlik giymemişti. Güzel bir gece elbisesi ile Cüneytin karşısına çıktı. Cüneyt'in gözlerinin içi gülüyordu. Zeynep ve Cüneyt ikinci kez evlenmişler. Helikopter ile Cüneytin babasının yaptırdığı üsse doğru hareket etmişlerdi. Zeynep camdan dışarıya bakıyordu ve Mirza'yı hayal ediyordu.
Söyle yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Şimdi ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Şimdi ben nerdeyim
Sen nerde
Dışarıda kar yağıyor
Benim içime yağmur
Ağlama göz bebeğim
Biraz daha dur
Yüreğime basa basa
İçimden yar gidiyor
Ağlama iki gözüm
Biraz daha dur
Ay ayy ay ayy yanıyor ömrüm
Vallahi yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle yağmur söyle
Değmeden yüreğime
Söyle gökyüzüne
O nerde
Söyle baksın gece
Dağlardan hasretime
Söyle bilmesemde
O nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle gökyüzüne
O nerde.
O Sırada İtalya ..
Seyfo '' Efendim bilim adamları , Gece ve Gündüzün eşitlenmeye başladığını söylediler ''
Beyefendi '' Gece ve Gündüz Titanı gücünü almış o zaman ''
'' İlk mühür yerine takılır. Titanların güçleri serbest kalır ''
'' Argo'nun kollarında bir dövme çıktı mı ? ''
Seyfo '' Bildiğim kadarıyla yok ''
Beyefendi '' Şu an Argo ve ekibi nerede ''
Seyfo '' Emrinizle Rusya'ya doğru gidiyorlar. Ulaşamadılar daha rusya ya ''
Beyefendi '' Ulaştıklarında haber ver ''
Seyfo '' Emredersiniz ''
'' Efendim söylemek istediğim başka bir husus daha var ''
Beyefendi '' Nedir ? ''
Seyfo '' Efendim. Türkiye'de ismi lazım olmayan grup. Ortaya çıktı. Ölüm Meleği ve Asit başta olmak üzere herkesi örgütlemişler. TRT -1 de yayın yapıyorlar. Kurtulan insanları kendi eksenleri etrafında topluyorlar. ''
Beyefendi '' Sorun değil '' Türkiye'yi başlarına yıkacağım onların ''
Seyfo '' Son Olarak ta ''
'' Zeynep.. Mirza'nın yavuklusu Cüneyt diye bir adamla evleniyor ''
'' Müdahale etmemizi istermisiniz ? ''
Beyefendi '' Hayır.. ''
'' Zeynep'in bir değeri yok artık ''
Seyfo '' Emredersiniz ''
gayet hoş bir hikaye gibi gözüküyor klavyenize sağlık :)
YanıtlaSil