uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

9 Haziran 2012 Cumartesi

22. Bölüm Hz. Mevlâna'nın Mezar Odası

DxN Cuma günü ..

Asit : Herkes hazır mı ? Bütün hazırlıklar bitti mi?

Ateş : Bitti Asit.

Asit : Kalkabilir miyiz artık Tuncay .

Tuncay : Kalkalım Asit.

Doktor Deniz : Oradaki parçayı aldıktan sonra buraya dönmeden bir arayın. Helikopterde yer tespit cihazı var. Üzerlerinizde de var. Şuradaki uydu bağlantılı dizüstü ile birisi kaybolur ise bulabilirsiniz.

Asit : Çok teşekkür ederim.

Tuncay Helikopteri cuma namazı vaktinde Mevlana’nın mezarının bulunduğu türbeye inecekmiş gibi ayarladı. Tam ezan vaktinde Mevleviler namaz kılıyorlarken Helikopter bahçeye inmişti.

Asit : Puma, Mardinli, Ali Arda siz arka tarafı alın ..  Kolera, Cehennem, Kabil siz de Ön kapıyı tutun.  Tuncay helikopterde kal.  Ateş ben ve Tufan içeri giriyoruz.

Asit, Ateş ve Tufan Türbenin kapısına doğru yürüdü. Asit in tahmin ettiği gibi Türbeyi koruyan Mevleviler namaz kılıyorlardı. Asit kapıyı açtı. Kapı gacırt diye bir ses çıkarmasına rağmen Mevleviler namazlarını bozmadılar. Korkmadılar bile.

Asit : Tufan ve Ateş e bekleyin dedi.

Cuma namazı bittikten sonra öğle namazını da kıldılar Mevleviler kimin geldiği ile ilgilenmiyorlar ve namazlarını kılmaya devam ediyorlardı. Öğle namazı bittikten sonra bir hareketlilik başladı.
Dualarını ettiler. Tespihlerini çektiler. Allah 'a ibadet etmeyi sürdürdüler.
Namazı kıldıran hoca Asit Ateş ve Tufan a bakarak.


Hoca : Hoşgeldiniz Askerler kapıda durmayın lütfen içeri girin.

Asit , Ateş ve Tufan Hocanın bu sözlerinden sonra şaşkınlıklarını gizlememişlerdi.

Hoca : Lütfen kapıda dikilmeyin yanıma doğru gelin.

Asit  etrafına baktı. Ve Asker botlarını çıkarttı. Tufan ve Ateş te aynısını Yaptılar. Hocanın müritlerinin arasından geçerek hocanın yanına kadar geldiler. Hoca ayağa bile kalkmamış bağdaş kurup oturmuştu.
Hoca : Buyrun oturun. Müjdat arkadaşlar uzun yoldan gelmişler belli. Bir ayran getir içsinler dedi.

Asit : Teşekkür ederiz ama gerek yok hocam

Hoca : Lütfen çekinmeyin burası hepimizin evi. Buraya gelen bizi öldürmek dahi istese misafir perverlik gösteririz yada Hz. Mevlâna nın kabir odasına girmek istese bile.

Asit : Teşekkür ederiz.

Hoca : Neden Hz. Mevlâna nın mezarına girmek istiyorsunuz.

Hoca nın bu laflarından sonra Mevleviler den homurtular geldi. Oraya girmelerine asla izin veremeyiz. Hepsini öldürüp asalım. Asit bu lafları duyup kalabalığa doğru baktı.

Hoca : Hayır . Sakin olun. Kimseyi öldürmeyeceğiz. Hiç kimseyi. Buraya gelen dosta olsa düşman da olsa hiç kimseyi öldürmeyeceğiz. Kapımız herkese açık Hz. Mevlâna nın mezarına girmek isteseler bile.

Asit : Ama sen bunu nereden biliyorsun ? Hz. Mevlâna nın mezarına gireceğimizi nereden biliyorsun?

Hoca : Boşver orasını. Anlatsam da inanmazsın zaten. Neden Hz. Mevlâna nın mezar odasına girmek istiyorsunuz? Tek merak ettiğim şey bu.

Asit : Hocam . Dünya nın halini görüyorsunuz. Hz. Mevlâna nın mezar odasına çok önemli belgeler saklandı. Buradan sizleri nasıl geçtiklerini bilmiyorum.

Hoca : Buraya gelen olmadı. Buraya bir şey saklayanda olmadı.

Asit : Hocam nasıl olur. Siz namaz kılarken yada uyuyorken böyle bir şey olmadı mı ?

Hoca : Hayır olmadı. Emin olun ki olmadı. Fakat şu karşıki dağdan Hz. Mevlâna nın mezar odasına giren çok gizli bir geçitin olduğu söylenirdi hep. Nesillerden bu yana gelen söylenti.
Hz. Mevlâna nın oğlunun Babasının mezarına girmek için yaptığı gizli bir geçit.

Asit : Hocam Türkiye nin Osman lının yüzyıllardır düşmanı bitmedi. Şu dışarıda insan yiyen insanların tedavisi sonunda bulundu fakat onüç parçanın birinin buraya saklandığını belirledik. Sinyaller de burayı gösteriyor. 

Hoca : Sinyalleriniz tam olarak Hz. Mevlâna nın mezar odasını mı gösteriyor.

Asit : Evet. Kesinlikle eminiz hocam. Gizli geçitten girip te koymuş olamazlar mı ?

Hoca : Olabilir ama o gizli geçiti kullanan son kişi Hz. Mevlâna nın torunuydu. Ondan sonra orayı kullanan olmadı.

Asit : Hocam sizlere zarar vermek istemiyoruz. Biz Türk askeriyiz. Allah rızası için oraya girmemize izin verin. Bu belgeler çok önemli.

Hoca : Bizim haddimize değil oraya girmenizi izin verecek tek kişi Hz. Mevlâna nın kendisidir. Biz sizleri engellemeyeceğiz. Fakat Hz. Mevlâna karar verecek belgelerin ne kadar önemli ne kadar önemsiz olduğunu. Biz değil. Bizim haddimize değil size Hz. Mevlâna nın mezarı için girin demek yada girmeyin demek. Fakat sizi uyarırım ki Hz. Mevlâna nın kabrini rahatsız eden her kim olursa olsun cezalandırılmıştır. 700 sene de sadece bir kız çocuğu girmiştir Hz. Mevlâna nın mezarına.

Asit : Anlıyorum Hocam. Fakat biz Osmanlının Türkiyenin geleceğini kurtarmak için buradayız. Biz ezan sesimizin susmaması için dışarıdaki insan yiyen canavarlar ile savaşıyoruz. Teşekkür ederim hocam bize karşı gelmediğiniz için.

Asit : Tufan hazırlan Hz. Mevlâna nın mezar odasına giriyorsun. Mardinliyi de yanına al.  

Tufan : Emredersiniz komutanım.

Psko soldiers Hocanın gösterdiği üzeri tuğla ile kaplı kurşun dökülmüş yere bakıyorlardı. Nasıl açacaklarını tartışıyorlar burayı açmak gerçekten imkânsız gibiydi. Üzeri kurşunla kaplıydı çünkü.

Asit : Eriticez bu kurşunu başka bir çaremiz yok.

Ateş : Eriticez ama nasıl.

Asit : Ateş yakacağız üstünde ve kurşuna ısı vereceğiz böylelikle eriyecek.

Ateş : Onu ben de biliyorum ama bunu yapacak malzememiz yok .

Asit : Var var. Mardinli Tufan gidin helikopterden büyük tüpü getirin. Şaloma da orada olacak.

Tufan : Emredersiniz komutanım.

Mardinli : Emredersiniz komutanım.


Asit büyük sanayi tüpü ve şaloma ile kurşunu eritmeye başlamıştı. Kurşun erirken cehennem derecesinde bir sıcaklık çıkartıyordu. Asit yaptığı düzenekle şaloma yı bir demire bağlamış ve o demirde kurşunu eritiyordu. Bir saat kadar ısıttı kurşunu. Kurşunun üst kısmı sıvılaşmıştı. Bir kürek ile sıvılaşan kurşunu başka bir yere alıyorlardı.

Asit : Cehennem ve kabil içeriden iki kova su getir. Mümkünse soğuk olsun.  

Cehennem : Tamamdır.

Cehennem ve Kabil iki kova su getirdiler ve kurşunun üzerine döktüler. Önce ısınan sonra ise soğuyan kurşun iyice kendini salmıştı. Bu işlemi bir kaç sever ardı ardına yaptılar artık hava kararmıştı. 


Ateş : Kurşunu önce ısıtıp sonra ise soğutuyoruz kurşun gene eski halini alıyor.

Asit : Evet haklısın ama kurşun da bir metal sonuçta ısınıp soğuyor. Önce genleşiyor sonra ise büzüşüyor. Kurşunun kalınlığını bilmiyoruz. O yüzden böyle yapıyoruz. Derinlikteki kurşuna ulaşmak için.

Saatler artık gece 12:00 yi gösteriyordu. Asit son kez soğuk suyu dökün diye talimat verdi. Suyu tekrar döktüler. Küreklerle etrafını açtıkları kurşun artık bir anda ısınıp bir anda soğuduğu için iyice kendini salmıştı. Kurşun plakı zorlayarak açmayı başardılar sonunda.
Kurşunu açtıktan sonra önlerine tuğlalar gelmişti. Tuğlara da aynı şekilde ısıtıp soğuttular. Tuğları kırdılar. Demir kapıyı da açmışlardı içerisi zifiri karanlıktı.

Asit : Mardinli ve Tufan Silahlarını alın fenerlerini alın ve içeriye girin.

Mardinli : Emredersiniz Komutanım.

Tufan : Emredersiniz Komutanım.

Asit : Dikkatli olun beyler..


Mardinli ve Tufan merdivenlerden içeriye temkinli bir biçimde Hz. Mevlâna nın mezar odasına temkinli bir şekilde girdiler. Merdivenlerden aşağıya doğru indiler. Merdivenlerden indikten sonra ağızlarında dumanlar çıkıyorlardı. Etraf çok soğuktu. Yerden yirmi sekiz metre aşağıya inmişlerdi. Karanlık up uzun koridordan yürüdüler. Her yer örümcek ağları ile kaplıydı. Yürüdükten sonra bir kapının önüne geldiler. Kapı tahtadan dı. Kapı aradan 800 sene geçmesine rağmen çürümemiş olmasına hayret ettiler Kapı sanki dün oraya getirilmişçesine yeniydi. Mardinli ve Tufan Birbirlerine baktılar. Korktukları her hallerinden belliydi. Ama o görev onlara verilmişti. Kabul edemem demek korkmaktı. Korkaklarında bu dünyadaki yeri sadece seyirci olmaktı.
Kapıyı Mardinli açtı. Kapıdan gacır diye bir ses yükseldi. Kapıyı açtıktan sonra silahlarını içeriye doğru doğrultular. Adım adım ağır ağır içeriye doğru girdiler. Fareler kaçışıyordu.

Tufan : Kahretsin farelerden nefret ederim 

Mardinli : Fareler yerine zombiler mi olmasını tercih ederdin.

Tufan : Evet.

Ellerindeki cihazın sinyalleri artmıştı.

Tufan : Bunu nasıl yapıyorlar anlamıyorum.

Mardinli : Neyi ?

Tufan : Parçalara bölünmüş belgeleri bulan cihazı.

Mardinli : Zombi virüsünü bulan her şeyi yapar.

Tufan : Bana hiç öyle gelmiyor.

Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab..

Mardinli : şiitt sesi sende duydun mu ?

Tufan : Hangi sesi ?

Mardinli : Birisi sen karnından konuşmuyorsan Günahlarımı affeyle yarab dedi.

Tufan : Ben ses filan duymadım.

Mardinli emin adımlarla bir kaç adım daha attı. Sonra durdu. Sonra tekrardan bir kaç adım daha attı. Mevlana’nın kabrini görmüştü. Büyük bir kabirdi. 2 Metrelik kebirin başında yere çömelmiş biri duruyordu. Mardinli onu fark etti.

Mardinli : Biri var .

Tufan : Zombi olmasın.

Mardinli : Sanmıyorum . Zombiler ne zamandır konuşuyor.

Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab..

Mardinli : Beni duyuyor musun ? Konuşabiliyor musun?

Tufan : Kimsin sen ? Burada ne işin var ?

Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab..

Mardinli çömelmiş adama doğru biraz daha ilerledi.

Mardinli : Bu DxN askeri. Askeri üniformasında DxN in amlebi var.

Tufan : Asker cevap ver kayıp bilgileri buraya senmi sakladın ? 

Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab..

Mardinli : Seni duyabildiğini sanmıyorum.

Tufan : Şu lanet olası yerden bir an önce kurtulalım.

Mardinli : Sakın öyle deme.

Tufan : Gözümüzde çok büyütmüşüz böyle şeyleri..

Mardinli : Sakin ol Tufan..

Tufan : Gelsin Mevlana da kurtarsın seni benim elimden .

Tufan bunu dedikten sonra çömelmiş askere bir tekme vurdu. Asker yere düştü. Fakat gene de askerin ağzından  'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' dan başka hiç bir şey çıkmıyordu.

Mardinli : Bırak mecnunu. Cihaz Hz. Mevlana’nın kabrini gösteriyor napacağız?

Tufan : Açacağız Mardinli. Napacağızımı var. Bunu alabilmek için bunca yoldan gelmişiz.

Mardinli : Üç diyince açıyoruz.

Hayır açmayın diye üzerlerine geldi asker. Mardinli askeri tuttuğu gibi yere vurdu.

Kabri açan Mardinli ve Tufan bir poşet içindeki Cd yi ve kâğıtları aldı. Kabri tekrardan kapattılar.

Tufan : Al şu deliyide gidelim buradan artık. Bi ürperti geldi.

Mardinli : Aynen. Hadi komando yukarı çıkıyoruz artık.

Mardinli yere vurduğu askeride alıp Mevlana’nın mezar odasından çıkıyorlardı.
O sırada kulakları sağır eden bir ıslık sesi duyuldu. Üç askerde yere çömelip kulaklarını tıkamış gözlerini sımsıkı kapatmış bağırıyorlardı. Mardinli geçmişindeki her şeyi bir film şeridi gibi gördü. Annesinin onu ne zorluklar ile doğurduğunu. Doğduğu an ebenin popo suna vurmasıyla başlayan hayatından şimdi mezar odasına gelişine kadar. Bunu gören sadece Mardinli değildi. Mardinli dışında Tufan ve asker de görmüştü. Bu görüntülerin sonun da bir ışık parladı ve söndü.  Tufan en önde arkasında Mardinli ve diğer asker Koşar adımlarla oradan çıktılar. Arkalarına bile bakmamışlardı. Merdivenlerden yukarıya doğru hızlıca çıktılar.
Tufan dışarı çıktığında elindeki cd yi ve belgeleri yere bıraktı ve sırt üstü yere yattı. Soğuk soğuk terliyordu. Mardinli sırtına aldığı diğer adamla çıktı. Adamı yere bıraktı ve oda yere düştü.
Hoca ise minareye çıkmış ve sabah ezanını okuyordu.
Mardinli Ezan sesini duyar duymaz Psko Soldiers in ne oldu demesine bile fırsat vermeden. Camiye doğru yürüdü. Ve abdest aldı. Psko Soldiers ten geri kalanlar meraklı bir şekilde Mardinliye bakıyorlardı. Abdestini aldıktan sonra camiden içeri girdi ve diğer Mevlevilerle birlikte saf tuttu. Diğer adam ise hala

'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' diyordu.

Asit : Kim bu Tufan ?

Tufan : Sanırım  kayıp parçanın tek parçasını buraya saklayan adam bu.

Asit : Bilinci yerinde mi ? Sorgulayalım.

Tufan : Değil sadece 'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' Diyor.

Asit : Ne oldu içeride  ?

Tufan : Hiç bir şey. İstediğini aldık. Buyurun.

Asit : Mardinli neden gitti peki ?

Tufan : Bilmiyorum.

Asit : Ne oldu size..

Tufan : Bilmiyorum..

Asit : Kabil ve Cehennem şu adamı alın konuşturun. Aklını yerine getirin.

Kabil : Tamam.

Kabil ve Cehennem Adamı bir sandalyenin üzerine oturttular. Adam hala 'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' diyordu. Kabil adamın saçlarından tuttu ve bir yumruk attı.

Kabil : Kimsin sen ?

Adam : Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab..

Cehennem : Nereden geldin ?

Adam : 'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. '

Kabil : Niye buradasın ?

Adam : 'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' 

Kabil belinden çıkardığı komando bıçağı ile adamın kalbinin üzerine batırdı ve oymaya başladı adamın göğsünü. Adamın canı yanıyordu fakat tekrar ettiği şey 'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' oluyordu.
Kabil şalomoyu getirdi ve yaktı. Şalom onun yanan kısmıyla adamın göğsünü dağlıyordu.

Kabil : Söyle kimsin sen ?

Adam : 'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' 

Kabil : Nesin sen ?

Adam : 'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' 

Kabil : Sana işkence yapmak istemiyorum.

Adam : 'Allah Allah Allah Yarabbi günahlarımı affeyle. Yarab.. ' 

Adam göğsünün yanmasından dolayı bayılmıştı. Kabil Asit te doğru baktı.

Kabil : Bu adam uçmuş.

Asit : Uçmaktan da öte.

Kabil : Bu adamı konuşturamayız.

Asit : Hipnoz haplarını getir Cehennem.  Kabil sende adamı uyandır.

Kabil adamın başından aşağıya üç kova su döktü. ve adam uyanmıştı. Üç hipnoz hapını adama zorla içirdiler.

Asit : Yarım saat sonra istediğimiz her şeyi söyleyecek bu adam..

Asit : Kimsin sen ?

Adam : İsmail

Asit : Kimin askerisin ?

Adam : Nilay ın askeriyim.

Asit : Nilay şu an nerede ?

Adam : Bilmiyorum.

Asit : Neden Mevlana’nın kabrindeydin ?

Adam : Belgeleri saklamak için.

Asit : Nasıl oldu belgeleri saklarken ne oldu ?

Adam : Hz. Mevlana’nın kabrine saklamak en güzeli olacağını düşündüm. Kabrine sakladım bende. Ondan sonra beyaz bir ışık gördüm. Sonra ise korkunç bir ses..

Asit : Ne gördün orada ?

Adam : Beyaz bir ışık .. Hayatımın her kesitini gördüm.

Asit : Nilay diğer parçaları nereye sakladı ?

Adam : Bir parçayı kapodakyadaki eski kiliseye ST. BARBARA ŞAPELİ sakladık. Bir parçayı da mersindeki cennet ve cehennem de cehennem bölümüne. Bir tanesi de Antalya Aspendos tapınağına.

Asit : Başka nereye sakladınız  ?

Adam : Bilmiyorum ben..

Asit : İyi düşün başka nereye sakladınız ?

Adam : Bilmiyorum ben.
Asit : Bu parçaları sakladıktan sonraki amacınız neydi ?

Adam : Bilmiyorum ben.

Asit : Bu parçaları sakladıktan sonraki amacınız neydi İsmail ?

Adam : Bilmiyorum ben. Seni görüyor Asit. Artık gitmeni istiyor.
Asit : Adımı nereden biliyorsun ? Kim beni görüyor? Kim gitmemi istiyor?

Adam : O ..

Asit :  O kim ?

Adam bayılmıştı. Asit Adam ın yakasından tutarak salladı. Uyandırmaya çalıştı. Ama adam kendinden geçmiş bir vaziyetteydi.

Asit : Toparlanın gidiyoruz. Bu adamın bize bir faydası yok.

Kabil : Mardinli ne olacak ?

Asit : Onu ben alırım.

Asit : Helikopterin yakıtı ne durumda Tuncay ?

Tuncay : Bir depo ve yarım depo daha yakıtımız var.

Asit : Kapodakya ya götürür mü bizi ?

Tuncay : Götürür rahat rahat oradan da Marmara ya dönebiliriz de.

Asit : Güzel kapodakya ya gidiyoruz beyler bayanlar yapın hazırlıklarınızı. Bende Mardinliyi alıp geliyorum. Puma sende Doktor Deniz 'e rapor ver.

Puma : Anlaşıldı komutanım.

Asit yürüyerek camiden içeriye girdi. Mardinli o sırada Ellerini açmış dua ediyordu. Asit Mardinliye doğru yürüdü.

Asit : Mardinli gidiyoruz artık.

Mardinli Asit'te cevap vermedi.

Asit : Beni duyuyor musun ?  Mardinli . Ayağa kalk gidiyoruz artık.

Mardinli gene cevap vermedi. Hoca Asittin yanına geldi ve eliyle omzuna dokundu.

Hoca : Hz. Mevlana'nın Kabrine girdi. Cenneti de gördü cehennemi de. O artık hayatının sonuna kadar burada Allah 'a ibadet edecektir.

Asit : Bu nasıl olur ?
Hoca : Bu bir mucize değil. Sen neden girmedin o kabre Asit? Yoksa komutan Asit korktu mu?

Asit : İki kişinin girip alacağına emindim de ondan. Fakat sen ismimi ..

Hoca : İsimler şahıslar önemli değil Asit. Doğru yolu bulmaktır önemli olan. Artık Mardinliden bir verim alamazsın. Öbür kabre giren Tufan dan da. Hatta işkence yaptığın İsmail dende artık verim alamazsın. Üçü nüde burada bırakmalısın.

Asit : Hocam bir savaştayız.

Hoca : Bu dünyanın sadece askerlere ihtiyacı olduğunu sanıyorsun. Fakat bu dünya da sadece askere ihtiyaç yok Asit. Bu dünyanın Namaz kılanlara da ihtiyacı var.

Asit telsizle Tufan 'ı camiden içeriye çağırdı. Tufan Asit in yanına geldi.

Tufan : Emredin komutanım.

Asit : İyimisin Tufan ? Hz. Mevlana'nın Kabrinde bir şey görmedin değil mi ?

Tufan : Hayır efendim görmedim.

Asit : Hocam gördünüz mü ? Öbür askerim de bir şey yok ! Sadece Mardinli ve diğer casus çok korkmuşlar hepsi bu ?

Hoca : Allah ile aranda sadece bir perde vardır. O perde bazı insanlarda öldüğünde kalkar bazı insanlarda ise yaşarken kalkar. Senin perden kalktığında sen olursun Asit.
Asit   Hocanın elini öper ve hocam dualarınızı bizden eksik etmeyin. Türkiye yi kurtaracağız eninde yada sonunda..

Hoca : Dualarımız sizlerle

Asit : Tufan hadi gidelim artık.

Tufan Dalıp gitmiştir. Tufan geçmişinde yaşadıklarını bir film şeridi gibi görmekteydi. Küçükken mahallede oynadığı futbol maçlarını görür. Babasının eve gelip annesini ve onu dövdüğünü. Okulunu. Öldürdüğü adamları zombileri görür.

Asit : Tufan sana diyorum. Tufan ..

Tufan : Emredin Komutanım.

Asit : İyimisin ?

Tufan : İyiyim komutanım. Dalmışım biraz yorgunum.
Asit : Yolda güzelce dinlenirsin yola çıkıyoruz. Hocam Allah 'a emanet olun.

Hoca : Sizlerde.. Selametle.

Asit : Berhudar oldum..

Mardinli secde ediyorken Yaradan'a Günahları için affedilmeyi bekliyorken Psko Soldiers ise oradan uzaklaşmaya başlamıştı. Asit'in önderliğinde bir sonraki yer ise Kapodakyaydı. Kapodakya yer altı tünelleri ile yer altına açılan labirent gibi bir yer olması Asit i endişelendiriyordu labirentin içinde kaybolmak yada labirentlerden çıkabilecek zombiler hayati tehlikeler oluşturmaktaydı. Nilay ın tuzakları da olabileceğini düşünmüştü Asit. Mardinliyi kaybetmişti Asit. Kapodakya da bir asker daha kaybetmeye tahammülünün olmayacağını biliyordu. Asit bu düşünceler içindeyken Tuncay yaklaşıyoruz diye Asit ve diğer askerleri uyardı. Asit bir anda irkilmişti.
Helikopter peribacalarının üzerine dönerken Asit hala düşünceliydi.

22 yorum:

  1. süper bi bölüm

    YanıtlaSil
  2. Yanıtlar
    1. Bula bula mevlananın yerini mi buldun birde kabri açıyorsun. böyle kendi kitabını okutmak için ucuz numaralara girme !! zaten kitab ta kitaba benzemiyor. herşey var zombiler dışında !! Bu bölümü kaldır buradan

      Sil
  3. Ben lise de öğretmenim iki tane öğrencim konuşurken roman dediğiniz şeyi gördüm. roman desen edebi olarak bir değeri yok. ve kötü
    insanlara kötü örnek oluyorsunuz bunun farkında değilsiniz iyi bir iş çıkartmak yada gündeme gelmek meşhur olmak adına tecavüz cinaayet kaos dünyası güçlülerin hayatta kaldığı kanunsuz bir dünya yapıp kendinize içine de havalı kızlar ile havalı erkekleri koyduğunuz bu roman gençlere kötü örnek oluyor öğrencilerim bu romandan çok kötü etkileniyorlar size tavsiyem lütfen böyle romanları kaldırın. kaldırmanızı rica ediyorum yoksa hakkımı yasal yollardan arayacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sony ezikson28 Ekim 2013 13:59

      uffffffffff birde kalkmis ogretmen nbasimiza bos bos dirdir edyo sanane amk sanane occc

      Sil
  4. çok güzel bi roman yılda elli altmış kitap okuyan biri olarak diyebilirim ki kurgu çok güzel uzun sürede araştırma ve emekle oluşturulduğu belli. tek olumsuz eleştirim anlatırken boşluklar kalıyor olması olur. tasvir konusu artırılmalı ve daha etkileyici hale getirilmeli. bir türkün böyle bir roman yazıyor ve kurgulayabiliyor olması çok hoşuma gitti devamını bekliyorum.

    YanıtlaSil
  5. bence gayet güzel roman. madem çocuklar etkileniyor OKUMASINLAR ! kimseye zorla okutan yok burada. ayrıca herkes istediğini yazabilir roman diye özgürlük denilen bir şey var.

    YanıtlaSil
  6. Mevlananın adını alıp bir yerlere gelmeyimi düşlüyorsun sen mevlananın ve meslevilerin adını ağzına kalemine alma

    YanıtlaSil
  7. bu kadar olur böyle dinsizlerin yazdıkları herkesi etkiliyor işte

    YanıtlaSil
  8. böyle ateistler okunur zaten mevlana hakkında ne biliyorsunda ne yazıyorsun sen birde mezar odasını açmaya senin kuvvetin yeter mi

    YanıtlaSil
  9. kaldırsana kardeşim bu bölümü değiştir ölmezsin ya Hz. Mevlana yı neden yazıyorsun utanmadan birde saygısızca kabrini açıyorsun neden kardeşim açan üç adamın ikisinide deli gibi gösteriyorsun tekide kafayı yemiş gibi zaten kaldır abisi bu bölümü

    YanıtlaSil
  10. İşte ünlü satanist grubun parçasını şarkı diye millete dinletiyor ve millette inanıyor ..

    Ah Ölüm
    Ah Ölüm
    Ah Ölüm , bağışlayamaz mısın beni bir yıl daha ?
    Ama görünmeyen soğuk eller ile beni çeken şey de ne ?
    tanrı gittiğinde ve şeytan hakimiyeti ele geçirdiğinde,
    kim merhamet edecek ruhuna?
    ne dünya malı, ne yok oluş, ne gümüş ne altın,
    hiçbir şey tatmin etmez beni senin ruhundan başka!
    evet ben ölüm, kimse geçemez beni,
    kapıyı ben açarım cennete de cehenneme de!
    benim adım ölüm ve son geldi.

    YanıtlaSil
  11. TANRI GİTTİĞİNDE VE ŞEYTAN HAKİMİYETİ ELE GEÇİRDİĞİNDE SENİN RUHUNA KİM MERHAMET EDECEK

    iŞTE BURADA ŞEYTAN'A TAPTIĞININ AÇIK BİR KANITIDIR YAZARIN. YAZARIN CEZASINI VERECEĞİZ. YAZAR IN BU YAPTIĞI SAYGISIZLIK YANINA KAR KALMIYACAK.

    YanıtlaSil
  12. Şimdi siz burada ne halt ediyorsunuz sorabilir miyim size? Kendi düşünceniz kendinize arkadaşlar, birine böyle karışamazsınız, kabalaşmanın hiç mi hiç gereği yok. Arkadaş yazmış, yazabilir bundan hoşnut olmayanlar da olabilir. Size ben yorunlarınızı söylemeyin, düşüncelerinizi paylaşmayın demiyorum, ben size kabalaşmanın gereği yok diyorum. Yanlış anlamayın beni. Arkadaş gerçekten yaptı mı bunları? Bunlar gerçekten oldu mu? Hayır, o zaman tartışmanın da alemi yok! Siz ne kadar tanyorsanız Hz. Mevlana'yı biz de o kadar tanıyoruz, ne fazla, ne çok. Şimdi benden önce yorum yapan arkadaş, sana soruyorum, sen Tanrı'nın Gideceğine Ve Şeytanın Hakimiyeti Ele Geçireceğine Mi İnanıyorsun?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 33. bölüm imamın ordusu istersen bi okuda ondan sonra konus!

      Sil
  13. Beğenmeyen okumasın kardeşim

    YanıtlaSil
  14. Şu yotumları yazan insanlar gerçekten aptal... Yahu yazar Hz. Mevlana hakkında tek bir kötü kelime kullanmış mı? Onu yermiş mi? Aksine güzel bir şekilde anlatmış, kurgulamış. Önceki yaşanan olaylardan yola çıkarak onlara uygun bir kurgu yaratmış sadece. Sanki gidip kabrine saldırmış gibi saldırmışsınız çocuğa. Bir de satanist damgası yapıştır yobazın teki. Yazar bu kurguda önceden soğuk kanlı katil olarak yetişrilmiş 3 askerin Hz. Mevlananın mezarında nasıl imana geldikleri kurguluyor bir salakta "nasıl dilirtirsin?" diye çemkiriyor. Kıssadan hisse çıkartmayı da bilmiyorsunuz. Kuranı da böyle yorumluyorsunuz işte zaten o yüzden bu hallerdeyiz.
    Yazar kardeşim henüz ismini öğrenemedim ama bakma b u salaklara. Bu bölüme kadar 3 günde geldim. Hikaye gayet güzel ve akıcı bir zombi hikayesi. Hayal gücün gayet yaratıcı. Oluşturduğun karakterlerin bir çoğu sağlam. Tabiki eleştirilecek bir çok yanı var ama yazılan bölümlerin tamamını okuduktan sonra bunları seninle paylaşmak istiyorum. Yetenekli olduğun kesin! Yazmaya devam!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 33. bölüm imamın ordusu istersen bi okuda ondan sonra konus! ne kadar yetenekli ! ne kadar değil ! içten içe dini kötülüyor ! kendin okuda gör !

      Sil
  15. ey yazarı yerenler.. ey yazara ateist satanist diyenler.. sizin vicdanınız, dininiz tanımadan yargılama demez mi? ey Hz.Mevlana 'yı çok bilenler Hz.Mevlana Gel ne olursan ol gel demez mi? yazarı yakinen tanırım ne sizin bahsettiğiniz gibi ateist yada satanisttir nede sizin kadar saygısız.. önce kendinizi bilin sonra zaten bilmeden yargılamamak gerektiğini öğrenirsiniz...

    YanıtlaSil
  16. Etkileniupsn pkuma krdsm nebemisiniz nesiiz ya ama zombiler değşik olmuş ama yinede gzl ayba ayva masellah meşalah

    YanıtlaSil
  17. Adam iyi yazmiw rahat birakin ogretmen sozum sana bu roman cocuklar icin degil okumasinlar ayrica kiskancligi boyle biruze vermek gerekmiyo adama satanist deyenler sozum yukaridaki arkadawimin da yazdigi gibi adam Hz.Mevlanadan guzel bahsetmiw.
    Arkadaw iyi yazarsin yakinda kitabini bekleriz bence film bile yapilsa iyi olur

    YanıtlaSil
  18. Saçma sapan yorumlar yapılmış ne gereksiz insanlar var şurada mk adı üstünde kurgu hikaye istediğini yazar adam sizemi soracak ne yazip yazmayacağını

    YanıtlaSil