uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

12 Temmuz 2012 Perşembe

27. Bölüm Zeus'un Mızrağı - Lykia Mezarlığı

Adrenalin Üstü :

Doktor Bey ile Ateş in dostlukları ilerlemişti. Abi kardeş gibi olmuşlardı. Abisinde Annesinde ve Babasında bulamadığı sevgiyi Doktor Bey ve Eşinde bulmuştu. Doktor Bey odasında Ateş ile konuşuyordu.

Doktor Bey : Sana yeni bir ekip kurduk Ateş.

Ateş : Nasıl bir ekip. Asit in ekibi gibi mi ? yoksa şu erken büyüyenlerden mi ?

Doktor Bey : Erken büyüyen demiyelimde onlara erken gelişenler desek çok daha iyi olur.

Ateş : Anlıyorum.

Doktor Bey : Sen geldiğin zaman senden aldığımız kan örneği ile bu arkadaşları birleştirdik ve sana daha bir bağlı hale getirdik.

Ateş :  Nasıl yani ? Beni mi Klonladınız ?

Doktor Bey : Hayır seni klonlamadık. Senden aldığımız kan örneğini çoğaltarak ve içine bazı ilaçlar katarak kanlarını değiştirdik bu klonların.

Ateş :  Hiç bir şey anlamadım.

Doktor Bey : Senin kanından ve sana bağlı 12 tane askerin var artık. Bir başka değiş ile öl desen ölecekler yaşa dersen yaşayacaklar seni korumak için ellerinden ne geliyorlarsa yapacaklar.

Ateş :  Peki kimin klonları bunlar.

Doktor Bey : Mirza yı duymuşsundur ? Sebastian ve Mirza ile iyi arkadaştınız sanıyorum.

Ateş :  Mirza ve Sebastian ı klonladık demeyin bana sakın .

Doktor Bey : Hayır onları klonlamadık. Klonlamak o kadar kolay değil. İnsanın vücut yapısı ve  özelikle de beyin hücreleride işlevsel olarak iyi olmak zorunda. Hapishaneye gittiğimizde zaten Mirza Sebastian dan bir parça bile kalmamıştı. Alfa-Star ın Amerika Boston'a giden özel timin ölen Çavuş u ve ondan sonra gelen askerlerden 12 tanesini kopyaladık.

Ateş :  Rahatlama geldi şimdi.

Doktor Bey : Mirza hiyerarşik düzene göre 13. sıradaydı. Sebastian ise 6. Sıradaydı. En iyi asker Çavuş sonra onbaşı sonra 1. asker diye giden bir düzen bu.

Ateş :  O kadarını bilmiyorum ben

Doktor Bey : İşte her neyse. Çavuş tan başlayarak Mirza ve Sebastian hariç 12 asker klonladık.

Ateş :  Anlıyorum.

Doktor Bey : Zaten gemi kaptanı geri dönerken çavuş ve diğerleri ısırılmıştı. Hepsinden doku örnekleri daha onlar gitmeden 2008 yılında almıştık biz. Fakat bir kaç örnek aynı çıktı.

Ateş :  Durun tahmin edeyim. Mirza Sebastian ın örnekleri domuz kanı mı çıktı ?

Doktor Bey : Öylede denebilir. Her neyse : senin için yep yeni 12 tane asker var. Klon olduklarını bilmiyorlar. Geçmişlerinin hepsinde bütün anılarında sen varsın. Seni çok seviyorlar. Senin her dediğini sorgulamadan yaparlar. hepsinin dosyaları bu. Onların yanına gitmeden önce ezberle. Sen ve Benden başka hiç kimse onların klon olduğunu bilmiyorlar. Alfa-Star askerleri kadar yetenekli askerler. Dahada yetenekliler hatta.

Ateş :  Anlıyorum. Ezberleyeceğim. Teşekkür ederim.

Doktor Bey : Neden teşekkür ediyorsun. Seni korumalarını ve sana zarar gelmemesini istiyorum. Bunlar sadece yakın korumaların birde koca bir ordun var tabikide.


DxN Gemisi Marmara Denizi Açıkları :

Doktor Deniz : Antalya ya gidiyorsunuz .

Asit : Biliyorum Rüyasında görmüş bizim Tufan.  Hepimizin öldüğünde görmüş.

Doktor Deniz : Böyle özellikleri var mıydı ? onun.

Asit : Yoktu ama var artık. Sonradan olmuş.

Doktor Deniz : İlginç. Nereye gideceğinizi de biliyorsun o zaman.

Asit : Evet biliyorum ama siz genede söyleyin hedef şaşmış olabilir bizim. 

Doktor Deniz : Günümüzde Antalya ile Dalaman Çayı arasında kalan ve Lykia olarak anılan bölgede yaşamış Lykia toplumunun anıtsal kalıntıları, bu mezarların en etkileyici örnekleridir. Adeta birer tapınak görünümünde olan Lykia Kaya Mezarları, insanların kolaylıkla ulaşamayacağı noktalara oyulmuştur. Bölgenin jeolojik yapısının yumuşak kireç taşından oluşması kayaların işlenebilmesine olanak vermiştir. Etrafı ormanlarla kaplı bir dağ gibidir. Kaya mezarları genellikle bir ev gibi iç odalara sahiptir. Sütunlu kısmın arkasında, kayanın oyularak derinleştirildiği iç cephe, mezar odasına girişi sağlar.Mezar odasında ölülerin yatırıldığı ve armağanların konduğu taş sedirlerden oluşan sade mekanlar yer almaktadır. Ölen kişi ne kadar önemliyse mezar o kadar yükseğe oyulur ve süslenirdi. Mezarların ön cephelerine dönemin olayları ya da mezar sahibinin özelliklerini tasvir eden kabartmalar ve süslemeler yapılırdı. Dönemin zenginliği mezarların içine konulan armağanlarda da ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden mezarlar eski çağlardan beri soyguncuların hedefi haline gelmiştir. Bunu yapanlara dair birçok kehanet bulunmasına rağmen talan edilmelerinin önüne geçilememiştir.

Asit : Tuncay duyuyormusun ?

Tuncay : Aynen güzelmiş. Para versek böyle yerleri gezemezdik. Nilay'ı gördüğüm yerde teşekkür edeceğim.

Asit : Bende teşekkür edeceğim ona görürsem. Öpeceğim hatta.

Doktor Deniz : Neyse beyler Lykia Mezarına gidiyorsunuz. Sık Ormanlar var. Ve etraf zombi kaynıyor. Zombiler o bölgenin dışına asla çıkmıyorlar. Tam olarak Lykia mezarlarının tapınak görüntüsünde olan yere gideceksiniz. Zombiler yavaş. Hızlı zombiler etrafta yok. Nedenini bilmediğimiz bir şekilde Zombiler Lykia mezarlarının etrafından ayrılmıyorlar. Siz genede dikkatli olun.

Asit : Tufanın tam rüyası gibi.

Tuncay : Ya tutarsa kanka ?

Asit : Milli piyangomu oynuyoruz aga ya tutarsa diyorsun. Tutarsa ölürüz. Ülkemize milletimize hizmet ederek savaşarak ölürüz. Tutmazsa da yaşarız. Bu kadar basit.

Tuncay : Basit mi ? Hepsi bumu ?

Asit : Ne dememi bekliyorsun. Bu kadar zor işte. Öleceğiz.

Tuncay : Benim için fark etmez adamım. Ben kendimi değil seni ve geride bırakacağın Kolera ve Puma'yı düşünüyorum.

Asit : öhö öhö ..

Doktor Deniz : Yarın'a kadar lütfen hazır olun ve işi bitirin. Zombiler'e de yem olmamaya gayret gösterin

Asit : Nasıl gitmemizi öneriyorsun ?

Doktor Deniz : Yürüyerek. Çaktırmadan yürüyerek gitmenizi öneririm.

Asit : 3 Km den kokumuzu alırlar bunlar

Doktor Deniz : Zombi koruyucu giysilerinizi giyerseniz almazlar.

Tuncay : Onlarda çok terletiyor. Yazlık olanı yok mu acaba ?

Doktor Deniz : Daha yaz kreasyonu çıkmadığından maalesef stoklarımızda yok.

Tuncay : Neyse gidelim artık biz.

Asit : Bencede .


Asit ve Tuncay odadan çıkmışlardı. Asit ve Tuncay endişeliydi fakat birbirlerine çaktırmamak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Asit ekibini topladı ve moral konuşması yaptı. Tufan ın gördüklerini herkesin görebileceğinden bahsetti. Endişelenmenizi istemiyorum diyerek sözlerini tamamladı. Askerler bir parçada olsa rahatlamışlardı. Herkes güzelce uykularını aldılar. Tabikide Asit Kolera ve Puma üçü birlikte uyuyorlardı. Saklamıyorlardı ilişkilerini artık. Sabah olmuştu. 

Asit : Tuncay giy zombi savar kıyafetini .

Tuncay : Sen de giyecek misin ?

Asit : Giyeceğim tabi.

Tuncay : Hani böyle bir şey olmazdı ? Hani böyle bir şey yoktu ?

Asit : Evet böyle bir şey yok. Ama tedbir almaktamı yok ? Ne zamandır tedbir almıyoruz ?

Tuncay : Fark etmez adamım giyeriz. Antalya bu mevsimde çok sıcak. Keşke tekneyle gitseydik yüzerdik hiç yoksa.

Asit : Bende düşündüm aslında ama çok zor.  Dalaman Çayına kadar helikopter. Dalaman çayından sonra ise botlarla hareket edeceğiz.

Tuncay : Bana uyar her türlü.

Asit ve ekibi helikopter ile Marmara denizinin üzerinden Antalya ya doğru hareket ettiler.  Helikopteri Tuncay kullanıyor yanında ise Asit Oturuyordu.

Tuncay : Bu aşağıdan bize bakan siviller ne yapıyorlardır sence Asit?

Asit : Ne yapsınlar moruk. Helikopterin geldiğini gördükleri andan itibren; Ellerini kollarını açarak aerobik hareketler yapıp biz buradayız kurtarın bizi diyip seslerini bize duyurmak için kıçlarını yırtıyorlardır ve yerlerini belli ediyorlardır zombilere. Sonra sarışın bir kız ağlıyordur biz burada öleceğiz diye Onu yatağa atmak isteyen zombiler saldırısından sonra aylardır abaza olan grubun ateşli genci ise ''bizi fark etmediler bile nasıl askerler bunlar ama korkma mary jane seni kurtaracağım' diyordur. Sonra yaşlı dayı hüsmen helikopterin onlar için gelmediğini görünce herkesi toplayarak bir planım var diyordur. O an helikopterin onlara gelmemesi nedeni ile planı mükemmel sanıp  uyguluyorlardır. Saklandıkları yerden kaçmaya çalışırlarken hepsi zombi maması oluyordur. Yaşlı dayı hüsmen ve ekibi zombi maması olması kaçınılmazdır.  He bir de dip not : Arkamızdan çok fena Ana avrat küfrediyorlardır.

Tuncay : Cidden böylemi oluyordur sence ?

Asit : Tahminen evet. Yüzde doksan dokuz evet. Düşündüm de kesinlikle evet. Bütün hepsini zombiler ısırıyordur. Hatta şu anda planlarını uyguluyorlardır. Aha gitti mary jane.

Tuncay :  Mary Jane ismi hiç yabancı gelmedi bana kimdi la o ?

Asit : Spider Man ın sevgilisi da

Tuncay : Spider Manda kim?  Zombiler ne yapıyordur sence ?

Asit : Vallaha onlarda şu kanatlı kuş inse de onu bir kemirsek diye düşünüyorlardır. Ne bileyim lan ben ne yapıyorlardır. Ne yapıyorlarsa yapıyorlar ben nereden bileyim.

Tuncay : Tamam lan zaten gelmek üzereyiz. Amma gerginsin.

Asit : Biraz gerginim ama sakın kimseye söyleme bu bir sır.

Tuncay : Sır mı ?

Asit : Evet seninle benim aramızda küçük bir sır.


Tuncay helikopteri dalaman çayına çok yakın bir yere indirdi. Psko Soldiers bir anda hepsi birlikte helikopterden indi. Asit ve ekibi tek sıra halinde  Lykia mezarlarının olduğu dağa doğru çay üzerinden yürümeye başladı. Botlarla gitmeleri mümkün değildi çünkü akıntı ters yöne doğruydu. Sık ağaçlar onları kamufle ediyordu. Yürümeye devam ediyorlardı. Lanet olsun akıntıyı tahmin etmeliydik diyordu Asit. Ama aslında Asit tahmin etmişti. Botları kaçmak için kullanacaktı. Yürümeye devam ediyorlardı. Üzerlerinde zombilerden koruyucu giysi giymişlerdi. Oda çok fazla vücudu ısıtıyordu. Antalya nın yaz sıcağında bu hiç çekilmezdi. Yürüyerek devam ettiler. Büyük bir dağ olmayan  Lykia mezarlarının bulunduğu yerin yamaçlarına gelmişlerdi. Yaklaşık 17 km yi yürüyerek geçmek zorunda kaldılar.

Asit : Kabil ve Cehennem ileriye çaktırmadan bakın bakalım zombilerin sayıları nedir ? Bir şey olursa silahlarınızı kullanın.

Kabil ve Cehennem : Emredersiniz efendim.

Kabil ve Cehennem ileriye doğru ağaçların arasından geçerek yamacın iç kısımlarına doğru yürüdüler. Gözlerine inanamadan geri döndüler. Etraf zombi kaynıyordu.

Kabil : Komutanım. Etraf zombi kaynıyor.

Asit : Bu güzel haber değil.

Tuncay : Bu hiç hoşuma gitmedi Asit.

Asit : Benim çok gitti. Lanet olasıca Zeus başka bir yere fırlatsaydı ya şu mızrağı.

Tuncay : Napacağız.

Asit : Plan belli.  Tavşan kaç tazı tut .. .

Puma : Emredin komutanım.

Asit : Kendini kondisyon bakımından nasıl hissediyorsun ?

Puma : Eskisi gibi hızlıyım komutanım.

Asit : Roller değişecek bugün Puma .

Puma : Anlamadım komutanım.

Asit : Tazıyken Tavşan olacaksın bugün. Avcıyken avcı olacaksın Puma.

Puma : Siz ne isterseniz onu olurum komutanım.

Asit : Puma zombilerin arasından hızlıca koşmanı ve dikkatlerini çekmeni istiyorum. Hızlı bir şekilde koşmanı istiyorum aralarından. Berenide tak ki o güzel yüzünü aksi bir durumda ısırmasınlar. ve bende seni vurmak zorunda kalmayım.

Puma : Emredersiniz komutanım..

Asit : Kabil ve Cehennem Puma koşarken arkasından susturucularınızı takıp zombileri indirmenizi istiyorum ama tek tek. Pumayı koruyun.

Kabil ve Cehennem : Emredersiniz komutanım.

Asit : Zirvede buluşuruz beyler.. Puma .

Puma : Buluşuruz komutanım.

Kabil ve Cehennem : Emredersiniz.

Puma var gücüyle bir den zombilerin arasından tazı gibi koşmaya başladı. Cehennem ve Kabil ise arkasından Pumayı koruyorlardı. Puma koşarak zombilerin arasından geçiyordu. Zombiler ona doğru yürümeye başladılar. İçlerinden bir kaç tane zombi hızlıca Puma nın peşinden koşmaya başladılar. Puma 'lanet olsun' diyerek daha hızlı koşmaya başladı. Puma koşuyor Zombiler peşinden koşuyordu. Cehennem ve Kabil Puma yı gözden kaybetmişlerdi. Puma hızlıca koşuyordu zombilerde peşinden koşmaya devam ediyorlardı. Puma koşmaya devam ediyordu. Var gücüyle koşuyordu. Zombilerin nefesini ensesinde hissediyordu. Puma koşmaya devam etti. Cehennem ve Kabil ise peşinden koşuyorlardı. Puma nın artık koşmaya mecali kalmamıştı. Yüzünü zombilere doğru döndü ve zombilere ateş etmeye başladı. İlk zombi yi yere serdi ve beynini dağıttı. İkinci zombi Puma nın üzerine atlarken Puma yan tarafa doğru çekilip Zombinin boynuna bir yumruk attı. Zombi bir anda yere düştü ve Puma silahıyla beynine ateş etti zombinin. Zombi beynine aldığı mermi ile yerde bir daha kalkmamak üzere titriyordu. Üçüncü zombi ye de ayağının tabanı ile tekme atan Puma zombinin bir an aldığı darbe ile geri çekilmesinden faydalanarak silahından çıkan kurşun ile beynini dağıtmıştı. Öbür zombi ise Puma nın boynundan yakalamıştı. Puma bir anda sırt üstü yere düştü. Zombi üzerine düştü. Zombi Puma yı ısırıyor fakat Zombinin dişleri koruyucu giysiyi kesmiyordu. Puma elindeki silahı zombinin kafasına dayadı ve kafasını sağa çevirerek zombinin kafasına ateş etti. Zombinin kafasına sol taraftan giren kurşun sağ taraftan çıkmıştı. Zombi Puma nın üzerine düştü. Üstünden zombiyi sağa doğru çevirerek attı. Ayağa kalkarken başka bir zombi ve bir başka zombi ve bir tane daha ve dördüncü beşinci zombi Pumanın etrafını sarmışlardı. Puma yere düştü ve zombiler Puma yı ısırmaya çalışıyorlardı. Puma Zombi ısırığı almayıp parçalanmasa bile nefessizlikten ölecekti. Peş Peşe silah sesi duyulmaya başladı. Puma gözlerini Kapatmış Olan bitenin geçmesini bekliyordu. Zombileri tek tek üstünden alıyordu birisi. Gözlerini açtı karşısındaki Asitti. Asit elini uzatarak kalk asker gösteri bitti dedi. Puma yerden kalkmıştı. Asit telsizle Lykia Mezarlığında tepede buluşalım. Puma güvende ve benimle dedi. Tuncay Cevap verdi ' Siz ne isterseniz onu olurum komutanım. ' Asit ise ' Kapa çeneni Tuncay' diyerek cevap verdi.

Lykia Mezarlığına gelmişlerdi. Karşılarındaki yapıt mükemmeldi.

Asit : Aman Allah'ım Hayatımda hiç bu kadar güzel bir şey görmedim. Bu çok güzel bir şey.

Tuncay : Sana katılmamak elde değil Harika. Cihaz nereyi gösteriyor.

Asit : Tam içeriyi gösteriyor.  Hadi beyler bayanlar bitirelim şu işi de evimize geri dönelim.

Psko Soldiers içeriye girdi. Karanlık dar labirentlerden geçerek belgeleri bulmuşlardı. Asit mola vermişti dinleninde gideriz. Bir kaç saat mola beyler. Güneş battıktan sonra harekete geçeceğiz. Sessizce. 

Asit : Tufan ölmedik görüyor musun ?

Tufan : Evet ölmedik.. Ama rüyamda karanlıktı.

Asit : Rüyaların tersi çıkar Tufan..

7 Saat Sonra güneş batmıştı.. Asit toparlanın birazdan çıkıyoruz buradan dedi. 

Nilay : Evet çıktıkları bilgisi artık geldi. Otomatik kapakları açın. vericiyi de aktifleştirin artık.

Nilay 'ın Askeri : Emredersiniz.

Nilay : Lykia Mezarlığı Asit ve arkadaşlarının son gördüğü yer olsun !! Artık kendi krallığımı kurduğum zamanda Lykia Mezarlığı diye değil Asit ve Psko Soldiers Mezarlığı diye anılır. Bir anıt dikeriz kahraman askerlerimize.

Nilay'ın Askeri : Emredersiniz.

Nilay : O askeri de canlı istiyorum Takip edin ve yakalayın.

Nilay'ın Askeri : Emredersiniz Komutanım

Asit ve ekibi dışarı çıktı. ve bir anda üzerlerine gelen yüzlerce koşan zombileri fark ettiler. Asit üzerlerine koşarak gelen zombileri görünce ' Lanet olsun ' Beyler bayanlar dağılın ve vur kaç yapıyoruz. Toplu halde takılmıyoruz. Helikopterin orada buluşalım. Hepiniz Hakkını Helal Etsin. Dağılın ve canınızı kurtarın. Allah günahlarımızı affeylesin. Son merminizi kafanıza sıkmak için saklayın beyler bayanlar. Nehre ulaşmaya çalışın ve yanlarınızdaki iki kişilik botlar ile nehirle birlikte akıntı yardımı ile helikopterin oraya gidin. Telsizler ile birbirimiz ile haberleşelim. Haber vermeyeni burada bırakacağız. Herkes Hakkını Helal Etsin. Benden yana helal olsun.
Asit 'in bu sözlerinden sonra Psko Soldiers her bir tarafa dağılmıştı. Hepsi farklı yönlere koşmaya başlamıştı. Tuncay ile Asit aynı tarafa doğru kaçıyorlardı. Karanlık gecede koşuyorlardı. Hepsi farklı yöne doğru dağılmışlardı.

Tufan hızlıca koşuyordu. Zombiler peşinden geliyorlardı. Tufan onları atlatmaya çalışıyordu fakat atlatamıyordu.  Zombiler bir insandan daha hızlı hareket ediyorlar ve Tufan'ı yakalamaları an meselesiydi. Tufan kapkara bir ormanda koşmaya devam ediyordu. Ağaçlar o kadar sıktı ki. Ağaçlara çarpmamak için yavaşlıyor arkadan gelen zombiler ise farkı her defasında biraz daha kapatıyorlardı. Tufan bütün gücü ile koşmaya devam ediyordu. Asker postalları ayağındaydı. Zemine düşmemek için çok sert basıyordu. Silah ıyla geriye dönüyor ve ateş ediyordu fakat genede zombileri vuramıyordu. Zombiler Tufan'ın peşinden koşmaya devam ediyorlardı. Tufan Silahı tutan elini bir ağaç'a çarpmıştı. Silah Tufan'ın elinden yere düştü. Tufan'ın başka bir silahı yoktu. Ani bir dönüşle silahını yerden almak isterken bir zombi üzerine atladı ve Tufan ı sırt üstü yere düşürdü. Zombi Tufan ı ısırmaya çalışıyordu. Tufan ise elleri ile zombinin başını tutarak engellemeye çalışıyordu. Tufan sağ tarafta silah ını gördü. Ona doğru sağ eliyle uzanmaya çalışıyor. Bir yandan da Zombinin onu ısırmaması için kafasını tutuyordu. Tam silah a uzanırken silah ı tam alacakken ; bir ayak silah a tekme attı ve Tufan'dan uzaklaştırdı. Tufan ayağı görmüştü. Bunu kim yaptı diyerek kafasını kaldırdığında gördüğü manzara ile şok olmuştu. Daha önce hiç görmediği bir adamdı. Zombiye ateş etti Adam . Tufan'ın peşinden gelen zombilere de yanındaki adamlar ateş ediyorlardı. Tufan sen kimsin demeye kalmadan Tufan'ın suratına bütün gücüyle bir tekme attı. Tufan Bayılmıştı. Arazi motosikletleriyle Tufan'ıda alıp gidiyorlardı.

Adam : Komutanım istediğinizi aldık.

Nilay : Aferim. Çabuk oradan uzaklaşın zombilere yem olmayın.

Adam : Emredersiniz Üste geri dönüyoruz.

Nilay : Asit ve diğerlerine ne oldu ? Kesinlikle bire bir sıcak temastan kaçının onlarla.

Adam : Her taraftan silah sesleri geliyor fakat tam olarak ne olduğunu kestirmek zor. Fakat silah seslerinin azaldığını söyleyebilirim.

Nilay : Ne kadar eksik o kadar iyi.. İyi askerlerdi. Onlarda tarih'in küflü sayfalarında yem oldular. Sırada diğerleri var. Bir kanatlarını kırıyoruz böylelikle.

Adam : Siz nasıl uygun görürseniz.


O sırada :

Tuncay : Benim Keleşte mermi bitmek üzere sende durum ne ?

Asit : Bende senin durumundan farksız değilim.

Tuncay : Bota  binelim ve cehennem olup gidelim buradan kanka.

Asit : Al benden de o kadar. Çok hızlılar ve gözleri çok aç. Nasıl zombiyse bunlar.

Tuncay : Bırak şimdi düşünmeyi hadi nehire geldik. Botu çıkart kanka.

Asit : Al sen çek şu ipide bir anda büyüsün bende gelenleri temizleyeyim.

Asit el bombalarının pimlerini teker teker çekerek zombilere doğru fırlattı. ve elindeki keleş ile taramaya başladı. Bomba sesleri ormanda yankı yapıyordu. Ve orman bir anda alev almıştı. Ağaçlar yanmaya başladı. Ağaçların yanma sesleri cayır cayır her tarafta yankılanıyordu.

Asit : İşte bu sese bayılıyorum bombadan sonraki yangın sesine .

Tuncay : İyice sıyırdı kafayı hadi bota kanka hadi.

Tuncay ve Asit bota binmişlerdi Akıntınında ektisi ile bir anda hızlıca gitmeye başladılar. Tuncay Botun dengesini sağlamaya çalışırken Asit ise karadan gelmeye devam eden zombilere ateş etmeyi sürdürüyordu. Bir kaç dakika sonra zombiler koşmaktan vazgeçmişler ve Tuncay ile Asit bot ile nehrin aşağıki tarafına doğru hızlıca gitmeye devam ediyorlardı.

Asit : Sence kimse kurtuldu mu ?

Tuncay : Pek sanmıyorum. Hepsini kaybetmiş olabiliriz.

Asit : Yazık oldu.. Hepsi iyi çocuklardı.

Tuncay : Kesinlikle haklısın. Keşke o kadar dinlenmeseydik orada.

Asit : Bende biliyorum ama gece zombiler biraz daha yavaşlar ve bizde de gece görüş gözlükleri var. O yüzden biraz da olsa daha rahat gideriz diye düşündüm. Koşan zombiler olmasa zaten kesinlikle biz buradan canlı çıkardık.

Tuncay : Sana her konuda katılmamak mümkün değil. Koşan zombiler nereden çıktı bilmiyorum ama insan gibi yalnızca bizim üzerimize doğru gelmeleri gerçekten çok tuhaf ve hızlı bir şekilde.

Asit : Kesinlikle. Bu Nilay'ın işi gibi gözüküyor kanka.

Tuncay : Bencede. Çok hafife aldık kadını ve tedbiri elden bıraktık. Aha helikopterde gözüküyor.

Asit : Bencede hafife aldık. Düşmana saygı. Ah Ah.. Mirza bize bunu öğretmişti.

Tuncay : Kesinlikle.

Tuncay ve Asit bottan inmişlerdi. Helikoptere doğru yürüdüler. Kolera ve Puma oradaydı. Kolera ve Puma Asit i görünce esas duruşa geçtiler.


Asit : Rahat asker. Son durum ne ?

Kolera : Komutanım son durum ikimiziz. Direk su kenarına geldik arkamızdaki zombileri atlatarak ve bota bindik. Şimdi buradayız.

Asit : Hayatta kalmanıza sevindim. Ya diğerleri nerede ?

Kolera : Sizden başka kimse gelmedi komutanım.

Asit : Kolera telsizler ile irtibata geçmeyi dene bakalım ne durumdalarmış. Nehre yönlendir diğerlerini de.

Kolera : Cebrail - Cehennem - Kabil - Tufan Duyuyor musunuz ?

Kolera : Cebrail - Cehennem - Kabil - Tufan Duyuyor musunuz ?

Kolera : Cebrail - Cehennem - Kabil - Tufan Duyuyor musunuz ?

Asit : Durum nedir ?

Kolera : Komutanım sadece cızırtı geliyor.

Asit : Hadi beyler burada ölemezsiniz.

Puma : Bir bot geliyor Komutanım

Asit : işte benim askerlerim.. Kim geliyor ?

Puma : Görüş alanıma girsinler söyleyeceğim komutanım.

Puma : Cebrail yalnız geliyor komutanım.

Asit : Öbürleri ?

Puma : Gözükmüyorlar komutanım.

Asit : Cebrail diğerlerinden bir haberin  var mı ?

Cebrail : Hemen arkamdan Tufan geliyordu. O sağa ben sola doğru kaçtım. Sonra kaybettim onu görmedim bir daha. Sonra ileriden dönerek nehirden buraya geldim.

Asit : Tamam Cebrail. Yaralımısın ?

Cebrail : Değilim komutanım iyiyim.

Asit : Tamamdır. Kolera telsizde durum nedir ?

Kolera : Cevap vermiyorlar komutanım.

Asit : Bekleyeceğiz. Gelecekler biliyorum. Üç tane koşan zombi gördüler diye ölecek halleri yok.

Kolera : Cebrail - Cehennem - Kabil - Tufan Duyuyor musunuz ?

Kolera : Cebrail - Cehennem - Kabil - Tufan Duyuyor musunuz ?

Kolera : Cebrail - Cehennem - Kabil - Tufan Duyuyor musunuz ?

Cehennem : Duyuyoruz seni Kolera.

Kolera : Helikopterin oradayız durumunuz ne tamam.

Cehennem : Kabil ile birlikte bottayız ve helikoptere doğru geliyoruz tamam.

Kolera : Tufan dan haberiniz var mı ?

Cehennem : Yok hiç görmedik tamam.


Kabil ve Cehennem 'in de gelmesi ile birlikte 7 kişilik Psko Soldiers Tufan'ı beklemeye başlamıştı. Artık sabah ın ilk ışıkları gelmişti.

Tuncay : Asit .. Gelmeyecek bu.

Asit : Evet gelmeyecek. Onu gemide bıraksaydık şimdi yaşıyor olacaktı.

Tuncay : Suçlama kendini.


4 Gün Önce DxN Gemisi :

Tuncay : Artık Tufan'ı bırakalım.

Asit : Bende gemide bırakmayı düşünüyorum ama şu gördüğü rüya bırak Psko Soldiers'i gemideki herkesi etkiledi. Süreklide görüyormuş zaten. Bize anlatmıyormuş. Ağzı çok gevşek psikiyatrise anlattı. ve Sonra bütün gemi duydu.

Tuncay : Hadi ya.

Asit : Puma ben ve Kolera yı nasıl duydular sanıyorsun ?

Tuncay : Ciddimisin Rüyasında mı görmüş.

Asit : Şimdi onu bırakırsak burada diğer askerler etkilenecek o yüzden gelsin bizimle.

Tuncay : Sen bilirsin ama ayak bağından başka hiç bir şey değil. Adam zombilerden korkuyor.

Asit : Evet korkuyor ama napalım. Gelsin.



Tekrardan Antalya : Lykia Mezarlığı

Asit : Şu zeus'un mızrağından artık gidelim.

Tuncay : Evet gidelim.

Asit : Psko Soldiers Başımız sağ olsun. Tufan kardeşimiz Kahramanca savaşarak Ben öyle tahmin ediyor ve öyle düşünüyorum şehit olmuştur. Artık toparlanın gidiyoruz.


Nilay'ın Üstü :

Nilay : Gel bakalım Tufan

Tufan : Sen kimsin ? Burası neresi ?

Nilay : Burası yeni evin Tufan

Tufan : Yeni evim mi ? nereden çıktı.

Nilay : Artık istesende istemesende bana çalışıyorsun.

Tufan : Neden ben

Nilay : Kafandan geçen her şeyi okuyabiliyorum. Kardeşimin ölümü ile birlikte kan bağından bütün pisicik güçleri bana geçti Tufan. Asit ti öldürmekten vazgeçtim. Onun kanını içeceğim. ve Çeneni DxN gibi bir gemide kapalı tutmalısın ki geleceği gördüğünü kötü insanlar görüp geleceği değiştirebilirler.

Tufan : Kahretsin.

Nilay : Tufan Bey'i odasına götürün

Nilay'ın Askeri : Emredersiniz Komutanım.

Nilay : Tufan Aşkım gene görüşeceğiz.

Tufan : Şeytan görsün yüzünü .

Nilay : Tamam aynaya bakarım aşkım..

6 yorum:

  1. Gene mükemmel bir bölümdü :):)

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir bölümdü çok hoşuma gitti ve çok güldüm özellikle asit ile tuncayın helikopter muhabbetinde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadawa katiliyom sesli guldum cok komikdi yazara bawarilar��

      Sil
  3. güzel olmuşta şu ilk baştaki klonlama kısmı snki bazı eski dostları tekrar görebiliriz havası oluşturdu bende :)

    YanıtlaSil
  4. çok akıllıca devam eden bölümler okuyoruz ve merakla heyecanla yenisini bekliyorum teşekkürler

    YanıtlaSil
  5. Tufan a yazık oldu :S umarım onu nilayın aldığını öğrenirler ve şu nilay ın işini bitirirler

    YanıtlaSil