uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

6 Ekim 2012 Cumartesi

36. Bölüm Son Durak

Cevik kuvvet Polis istasyonuna gene arka kapıdan girdiler. Ama bu sefer etraf sessizdi. Bu duruma kimse anlam verememişti. Birden bir zombi Sebastian'ın boynunu ısırmak için hamle yaptı. Sebastian ani gelen zombi saldırısı yüzünden yere düşmüştü. Mirza Zombinin boynunu kırdı. Sebastian'ı ayağa kaldırdı Mirza. O sırada bütün herkes Ramazanda dahil zombi olmuş Mirza Sebastian ve Ölüm Meleği'nin üzerine doğru gelmeye başlamışlardı. Sebastian ben hallederim dedi ve tek tek hepsinin kafasına sıktı. Gene arka kapıdan dışarıya doğru çıktılar.

Mirza : Vay be Ramazan ve ekibine bak hepsi zombi olmuş. Hangi ara olmuşlar zombi arkadaş.

Sebastian : Allah rahmet eylesin hepsinden. Hayatımızı kurtardılar.

Ölüm Meleği  : Kesinlikle katılıyorum.

Derken silah sesi duyuldu ve Ölüm Meleği birden yere düşerken Mirza yakaladı. Ölüm Meleği Sırtından giren üç kurşun ile yere düşmüştü. Sebastian ateş edene doğru koşarken Ölüm Meleği'nin yavaşça yere doğru koydu Mirza ve Elini tutuyordu.


Ölüm Meleği : Bana söz ver..

Mirza : Ne sözü Ölüm Meleği..

Ölüm Meleği : Ateş 'i Asit'i Tuncay'ı ve Doktor Deniz'i koruyacaksın

Mirza : Saçmalamam. Sen İyileşeceksin..

Sebastian : O silah ile ateş eden Saitmiş. Öldürdüm kahpe çocuğunu.. Örgüt'ü yok etmemize içerlemiş.. Babasıda ne kadar iyi bir insandı..

Mirza : Ölüm Meleği Ölüyor Sebastian !

Sebastian : Lanet olsun...

Mirza : Arabayı çalıştır Sebastian .

Sebastian : Arabanın benzin deposu delinmiş kanka. Araba bulmamız lazım.

Mirza : En yakın Adrenalin üstü nerede ?

Sebastian : Benim bildiğin DxN üstü var Sivas'ta. Hastane.

Mirza : Beyefendi ne zaman almaya gelecek bu kızları Diyarbakır kalesinden ?

Sebastian : İki gün sonra. Ondan mı ? yardım isteyelim.

Mirza : Yok ondan yardım istemeyelim. Güçsüz görünmek istemiyorum.

Sebastian : Aynen.





Mirza Ölüm Meleği'ni kaldırdı ve omuzuna koydu. Sebastian '' 90 Kiloluk adamı sırtında nasıl taşıyorsun !! '' dedi. Mirza '' Sende vurul senide taşırım '' hadi hadi hadi '' diyerek yürümeye başladılar. Zombiler ise peşlerinden geliyorlardı. Etraftaki zombiler Sebastian Mirza 'yı ve Ölüm Meleği'ni fark ettiler. Sebastian Mirza'yı koruyordu. Mirza ise Ölüm Meleği'ni taşıyordu. Sebastian aldığı samuray kılıçları ile yaklaşan zombilerin kafalarını gövdelerinden ayırıyordu. Zombilerden teki ufak bir çocuktu. Kolu ısırılmış . Yanağı yenmişti. Sebastian bir anda durdu. Ve çocuğa baktı. Çocuğun ayaklarında ayakkabılar delikti. Sebastian çocuğun kafasını gövdesinden ayırmaya kıyamadı. Soğuk kanlı katil zombi bir çocuktan etkilenmişti. Çocuk iyice yanına yaklaşırken Mirza Ölüm Meleği nin bacakları ile vurdu çocuğa. Mirza '' Sebastian Kendini yedirtme ! '' diye bağırdı. Sebastian ise '' O sadece bir çocuktu kanka '' diyebildi üzgün bir ses tonuyla. Mirza ise '' Onun içinde bir çocuktan daha fazlası var. Bıraksan bütün insanlığı yer genede doymaz '' Hadi Hadi Hadi '' diyerek Sebastian'ı motive etmeye çalıştı. Mirza. Sebastian belinden çıkardığı silah ile ufak çocuğun beynini asfalta yapıştırdı. Silah sesini duyan diğer zombiler ise o yöne doğru hareketlenmeye başlamışlardı. Sebastian çocuğun kafasını koparmayı kıyamamıştı ama zombilerin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Mirza Ölüm Meleği'ni taşıyordu. Sebastian ise onları korumaya devam ediyordu. Ara sokaklardan yürümeye devam ediyorlardı. Bir sokağa girdiler.

Sebastian : Amına koyduğum Amed'inde bir tane araba yok.

Mirza : Bulacağız.

Sebastian : İstersen biraz da ben taşıyayım..

Mirza : Yok sorun değil..

Sebastian : Nasıl taşıyorsun o kadar ağır birini.

Mirza : Bilmiyorum.

Sebastian : Biraz Meleği yere bıraksan iyi olur. Gelenler kalabalık.


Ön sokaktan ve arkalarından yüzlerce zombi geliyordu. Ölüm Meleği'ni yavaşça bıraktı yere Mirza. Sebastian'a doğru baktı. '' Sebastian Kılıçlarımı alayım. Ön Taraf benim Arka taraf ise senin. Ölüm Meleği'ni koru. '' dedi. Sebastian gülerek '' Canım pahasına korurum Meleği '' diyerek cevap verdi. Sebastian Ağır makineli tüfeklerle Ateş açmaya başladı. O Kadar yetenekliydi ki ağır makineli tüfekleri kullanırken sanki tabanca kullanır gibi rahat bir şekilde üzerine gelen zombilerin beyinlerini dağıtıyordu. Çocuk çocuk demeden silah'ından çıkan mermiler zombilerin beyinlerini dağıtıyordu. Bir ressam'ın tablosuna verdiği şekil gibi gözünü kırpmadan tarıyordu zombileri. Mirza ise o sırada zombilerin üstüne doğru yürüyordu. Zombiler Ağızlarını açmış Ellerini kaldırmış Mirza ya saldırmak ve ondan bir parça almak için birbirlerini ezercesine Mirza'nın üzerine doğru geliyorlardı. Mirza kılıçları ile birlikte Zombileri kesmeye başladı. Mirza'nın kılıcının hamleleri ile zombilerin kafaları gövdelerinden ayrılıyordu. Bir tanesine tekme attı Mirza. Diğerinin ise Kafasını uçurdu. Başka bir tanesinin ise Kılıcı bırakarak boynunu kırdı. Mirza ellerindeki iki kılıçla birlikte kafaları gövdelerinden ayırıyor ve sanki zombilerin arasında dans ediyordu. Yüzüne ellerine ve askeri elbisesine sıçrayan kanlardan zevk alıyor gibiydi. Sebastian ise diğer tarafı savunmaya ve zombileri Ölüm Meleği'ne yaklaştırmamaya devam ediyordu. Sebastian '' Kılıçlardan tekini bana ver '' diyerek bağırdı Mirza'ya. Sebastian koşarak kılıçlardan tekini Mirza'dan aldı. Zombiler'e tekrar saldırmaya başladı Sebastian. Zombileri öldürmeye devam ediyorlardı. Sebastian zombileri öldürürken onlarla oynuyordu. Zombilerin kollarını kesiyor, Vücutlarını kesiyor yumruk ve tekmeler atıyordu.. Yarım saat sonra ise hiç bir zombi kalmamış sokaklar insan ölüsüyle kaplıydı. Zombilerin çürümüş leş kokuları etrafa dayanılmaz bir koku salıyordu.
Mirza Ölüm Meleği'ni tekrar sırtına alarak yürümeye başladılar. İleride kasalı bir arazi arabası gördüler. Mirza Ölüm Meleği'ni arabanın kasasına yatırdı. Kendi de yanına oturdu. Sebastian ise arabayı sürmeye başladı. Sebastian çantanın içinde taşıdığı silahları ve mermileri arabanın kasasına koydu.

Diyarbakırdan - Sivas'a yolculuk başlamıştı.

Yollar çok bozuktu. Araba çok sallanıyordu. Yaralı Ölüm Meleği zarar görmesin diye Mirza sıkıca onu tutuyordu. Cebinden çıkardığı ezilmiş sigara paketinin içinden çakmak ve sigara aldı. Zar zor yaktı sigarayı. Ve içmeye başladı.. Ölüm Meleği'ni sıkıca tutuyordu. Sigara içmeye devam ediyordu.. Artık hava kararmaya başlamıştı. Mirza ise sigaranın birini yakıyor birini söndürüyordu. Dağ yolundan gidiyorlardı zombiler ile karşılaşmamak için. Dağ yolu uzun ve engebeli yollardı. Dağ tırmanıyorlardı sürekli. Bir benzin istasyonu görmüşlerdi Sebastian Benzin istasyonuna doğru yöneldi. Benzin istasyonuna girdiler. Mirza kasadan aşağıya sıçrayarak atladı. Terk edilmiş gibiydi. Işık yanmıyordu.

Sebastian : Havlu ve sıcak su bulalım buradan. 

Mirza : Biraz daha adamı sivas'a götürmezsek ölecek.

Sebastian : Benzin al kanka bende sigara filan alayımda gidelim. Havlu filan bulayım.

Mirza : Dikkatli ol. İçeride ne olduğunu bilmiyorsun.


Sebastian el fenerini açarak  Benzinliğe doğru yürümeye başladı. Benzinliğin kapısından tam içeri girerken Mirza '' Sebastian '' diye bağırdı. Sebastian Mirza'ya döndü ve baktı. Mirza '' Çakmakta al '' dedi. Sebastian ise ''tamam'' dedi ve kafasını çevirdi benzinliğin içindeki markete doğru bir adım daha attı.. Benzinliğin camı patlayarak bir zombi Sebastian'ın üzerine atladı. Sebastian Zombiyi üzerine doğru atlarken tuttu ve sol tarafa doğru fırlattı. Yere düşen zombinin fırladığı camdan başka zombiler daha gelmeye başladı. Sebastian'ın üstüne atladı teki daha Sebastian onuda tutarak yere atmayı başarmıştı. Sebastian kılıçlardan teki ile karşılık veriyordu. Mirza da koşarak Sebastian ın yanına gelmiş. Ölüm Meleği'ni ise arabanın içine koymuştu. Mirza '' Sakın Ateş etme '' Daha fazla olabilirler diye Sebastian'ı uyardı. Benzinliğin içindeki marketin içinden zombiler gelmeye devam ediyorlardı.

Mirza : '' Sebastian bunlar koşan zombiler ve bu bir tuzak ''

Sebastian : Ulan bir sigara uğruna diri diri yiyecek göt oğlanları bizi.

Mirza  ve Sebastian Üzerlerine doğru koşarak gelen zombilerle baş etmeye çalışıyorlardı.  Mirza ile Sebastian ise kendilerini kılışlarla koruyorlardı. Zombiler gerçekten de bir insan kadar iyi hareket ediyorlardı. Sebastian ve Mirza ellerindeki kılıç ile kendilerini savunuyorlardı. Sayıları 50 yi bulan zombiler çok akıllıydı.  Zombiler koşarak Sebastian'a saldırmak istediler. İlk gelen zombiye yumruk atarak yere düşürdü Sebastian diğerine ise kılıcını savurdu ve kafasını kopardı. Mirza üzerine gelen zombiyi yere doğru fırlattı ve koşarak boynunu kırdı. Kılıcı sırtındaki kılıfına koyan Mirza yumrukları ile dövüşüyordu zombilere karşı. Bir zombi gelirken zombinin göğsüne seri yumruklar atarak zombiyi durdurdu. ve boynunu kırdı bir hamlede. Başka bir tanesinin ise kolunu cevirdi ve zombi eğildi. Zombinin üzerinden atlayarak öbür zombiye bir tekme vurdu. Zombi Mirza'nın tekmesi ile yere düşerken kafasını taş'a çarptı. Kolunu büktüğü zombinin de arkadan boynunu kırmıştı Mirza. Sebastian ise zombilerin kafasını koparmaya tüm hızı ile devam ediyordu. Zombilerin sayıları 10'a kadar düşmüştü. Yere düşen bir zombi Mirza'nın sırtına doğru atladı. Mirza'nın boynundan elleri ile sarılan zombi Kendisini Mirza'ya doğru çekmeye çalışıyor ve Ensesini ısırmaya çalışıyordu Mirza'nın. Mirza ise elliyle zombinin kafasını tutuyor ve ısırmasına engel olmaya çalışıyordu. Başka bir zombide Mirza'nın üstüne doğru sıçrayarak Mirza'yı ısırmaya çalışıyordu. Diğer eliyle de öbür zombinin ısırmasını engelliyordu. Mirza gerçekten de zor durumdaydı. Mirza kendini geriye doğru sıçrayarak attı ve sırtındaki zombinin üzerine düştü. Diğer zombi ise Mirza'nın üstüne doğru düşmüştü. Mirza ani bir hareket ile yuvarlanarak ikisinden de kurtuldu Kılıcını çekerek ikisinin birden kafasını kopardı. Sebastian'ın ise zombiler etrafını sarmışlardı. Kılıcı öyle bir savurdu ki Sebastian Zombilerden tekinin kafatasına gelmişti ve kılıç orada saplanmıştı Sebastian çekmeye çalışırken başka bir zombi Sebastian'ın üzerine doğru atladı. Sebastian yere düştü. Sebastian'ın üzerindeki zombi Sebastian'dan bir parça et alabilmek için ağzını açıp kapatıyordu.  Mirza bunu gördü fakat önünde iki tane zombi ona doğru koşuyordu. Zombilerin arasından takla attı  ve zombileri bir anda şaşırttı. Sonra ayağa kalktı ve koşarak Sebastian'ı ısırmaya çalışan zombiye asker botunun ön tarafı ile bir tekme attı. Zombi Sebastian'ın üzerinden yere doğru savruldu. Sebastian ani bir hareketle yerden kalktı ve iki zombinin arasından geçerken önce birisinin kafasını sonrada geriye dönerek diğerinin kafasını kopardı. Etraflarına baktı Sebastian ve Mirza.. Bütün zombiler yerlerde yatıyordu. Hepsi hareketsizdi. Birbirlerine baktılar.

Sebastian : Bunların hızlanmasına bir şey demiyorum ama zekalarıda artmış bunların.

Mirza : Abartma alt tarafı ölü beyinler.

Sebastian : Seni hiç bir zombi bu kadar yemeğe yaklaştı mı ?

Mirza : Yaklaştı.. İşte şimdi. Sebastian yorgunuz uykusuzuz. Savaşlara girip savaşlardan çıkıyoruz. Amerika ya gittiğimizden beri savaşıyoruz. Yorulmamız normal.

Sebastian : Bu koşan ve zeki zombileri kim taktı peşimize.

Mirza : Herkes olabilir. Hadi al sigaralarıda gidelim.

Sebastian : Aynen..


Sebastian sigaraları alırken Mirza ise Ölüm Meleği'ne bakmaya gitti. Ölüm Meleği'nin nabzını kontrol etti. Nabız atışları yavaşlamaya başlamıştı. Mirza üzgün gözlerle Ölüm Meleği'ne doğru baktı. Elini tuttu. Mirza '' Dayan Ölüm Meleği '' dedi. Sebastian ise sigaralarla geldi. Bütün sigaraları toplamıştı. Mirza ve Ölüm Meleği gene kamyonetin arkasına geçmiş ve Sebastian ise arabayı kullanıyordu.

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

Sebastian : Eğlence başlıyor Mirza. ( Telsizle )

Mirza : 20. yüzyılı bu yüzden seviyorum.. ( Telsizle )


Sebastian Arabayı durdurdu. Arabanın Antenine Alfa-Star Alfa - Star Amblemini koydu. Arabaya bindiği gibi ilerlemeye devam etti. 



LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

LÜTFEN DİKKAT DxN ÜSSÜNE GİRMİŞ BULUNUYORSUNUZ !! LÜTFEN DURUN !! YOKSA ATEŞ EDECEĞİZ !!

Sebastian : Bunlar Alfa-Star'ı unutmuşlar kanka ( Telsizle )

Mirza : Hatırlatalım. Alfa-Star Hapishane !

Sebastian : Güzel ..


Sebastian arabayı yavaşlatmaya başladı. ve arabayı durdurdu. Kornayı çalmaya başladı. Korna DATTTTTTTTTTTTT Diye çalmaya devam ediyordu... DxN den bir anda ateş açıldı.. DxN Arabayı tarıyordu. DxN Askerleri komutanı durdurdu ateş'i. Sonra kapıyı açarak arabanın etrafına gitmeye başladı DxN Tim'i. Hepsi kar maskeli 10 asker ağır silahlı bir şekilde arabanın etrafına doğru gittiler. 

Asker : Komutanım araba temiz ! ( Diyerek elini yukarı kaldırdı ve yumruk sıktı )

Sebastian bir anda ortaya çıkarak ağır makineli tüfek ile hepsini kafalarından vurdu. Komutanın ise arkasında Mirza kafasına silah dayamış vaziyette bekliyordu.


Komutan : Kimsiniz siz ?

Mirza : Alfa-Star

Komutan : Ne zamandır Alfa-Star DxN'in askerlerine ateş ediyor ?

Mirza : Ne zaman DxN askerleri Alfa-Star Bayrağını görüp te ateş ettiğinden beri.

Sebastian : Ne konuşturuyorsun saygısızı öldür !

Komutan : Biz Alfa-Star bayrağı görmedik. Görseydik neden ateş edelim.

Mirza : Bayrak nedir ?

Komutan : Namustur.

Mirza : BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜZERİNDEKİ KANDIR.. EĞER UĞRUNA ÖLÜNECEK İNSAN VAR İSE VATAN O ZAMAN VATANDIR

Tek el silah sesi duyuldu ve komutan'ın cansız bedeni toprağa düştü. Mirza ve Sebastian içeriye girdiler. İçerideki doktorlar şaşkın bir biçimde Mirza ve Sebastian'a bakıyorlardı.

Mirza : Şimdi dışarıda arkadaşım var. O yaralı. Onu tedavi edeceksiniz. Ne olursa olsun onu yaşatacaksınız bir numara yapmaya da kalkmayın. Sonra buradan kılınıza dahi zarar vermeden gideceğiz.

Doktor : Peki Komutanım..


Ölüm Meleği'ni olduğu yerden alan doktor ve hemşireler hemen Ölüm Meleği'ni ameliyata aldılar. Bu sırada Mirza ve Sebastian'ın öldürdüğü diğer adamları ise oradan topladılar.. Ölüm Meleği ameliyattaydı. Sebastian ve Mirza ise dinlenmek için tek bir oda istediler. Odaya girdiler ve kapıyı kilitlediler odanın Mirza ve Sebastian ..
Üstlerini başlarını temizlediler. Banyo yaptılar sırayla. Sonra ise uyudular.
Ertesi Sabah :

Mirza : Doktor Bey Ölüm Meleği düzeldi mi ?

Doktor : Elimizden gelen her şeyi yaptık. Üç kurşunuda çıkardık. Fakat sizde bizim kadar iyi bilirsiniz ki ..

Mirza : Biz sizin kadar okumadık. Biz bilmeyiz. Lütfen devam et anlatmaya.

Doktor : Gerekli olan bütün müdahaleyi yaptık. İyileşmesi için dua etmekten başka bir çaremiz yok.

Mirza : Anlıyorum. İyileşme ihtimali nedir ?

Doktor : Çok düşük diyebilirim.

Mirza : Teşekkür ederim Doktor Bey Elinizden geleni yaptığınız için.

Doktor : Ben teşekkür ederim Ama keşke askerlerimizi .

Mirza : Askerleriniz bayrağıma küfrettiler. Cezasını da kestim. Sende mi ? Bayrağıma küfredeceksin ?

Doktor : Hayır.

Mirza : Kontrol odası nerede

Doktor : İleride sağda.


Mirza ve Sebastian kontrol odasına girdiler.


Sebastian : Burada ne yapacağız.

Mirza : Ex Aşkın Nilay'ı ara bir bakalım. Gelsin görüşeceğim.

Sebastian : Neden ?

Mirza : Judas'ın yerini ona soracağım..

Sebastian : Judas'ı öldürünce elimize ne geçecek ?

Mirza : Arkadaşımıza verdiğimiz sözü tutmamızın rahatlığı geçecek.

Sebastian : Tamam sen nasıl istersen..


Sebastian Nilay ile iletişime geçti.


4 Saat sonra askeri bir Helikopter DxN üstüne doğru iniyordu.  Helikopterin kapısı açıldı ve güzel fiziği ve sexy görüntüsü ile Nilay indi.

Nilay topuklu ayakkabıları ile yürüyerek Saçları helikopterin pervanesinde uçuşurken Sebastian'ın yanına geldi ve Sebastian'ı dudağından ateşli bir şekilde öptü. Sebastian da ona karşılık vermişti.

Nilay : Bu öpücük benim nefesimi kesiyor.

Sebastian : Senin mi ? Benim mi ? Aklımı yitiriyorum.

Mirza : Bölmek istemem ama Nilay bana Judas'ın yeri lazım ..

Nilay : Ne yapacaksın Judas'ı Mirza sorabilir miyim ?

Mirza : Öldüreceğim.

Nilay : Sana neye patlar bu biliyor musun ?

Mirza : Beni tehdit mi ? ediyorsun

Nilay : Asla.

Mirza : Judas'ın yerini biliyor musun ?

Nilay : Diyelim ki biliyorum. Benim bu işten çıkarım ne olacak. Sevgilimi yanımdan aldın ve götürdün.

Mirza : Çıkarın mı ? Ne istiyorsun ?

Nilay : Judas'ın yanında bir formül var. Kasasında saklıyor. Onu istiyorum.

Mirza : Ne işe yarıyor bu formül.

Nilay : Güç ve zeka geliştiriyor. Başka bir şey değil..

Mirza : Tamam olmuş bil.

Nilay Sebastian'ın elini tutturdu ve Sebastian'ın avucunun içine bir şeyler yazdı Sonra Sebastian'ı öperek kıvırta kıvırta helikoptere binip gitti. 

Mirza : Neresiymiş Sebastian ?

Sebastian avucunun içini açtı ve baktı.

Sebastian : Sakız adası..

Mirza : Ben bu adayı araştırayım sende git helikopter filan bir şeyler ayarlada gidelim öldürüp gelelim.

Sebastian : Zevkle..

Mirza : Doktor Bey  Bana Sakız adası hakkında internetten bilgi bulur musun ?

Doktor : Sakız Adası (Eski Yunanca, Hios) Yunanistan'da, Ege Denizi'nde, Karaburun Yarımadası'nın karşısında yer alan bir adanın; Yunanistan'ın Kuzey Ege Periferisinde (περιφέρειες) bu adayı ve yakınındaki birkaç küçük adayı içeren ve yine Khios adını taşıyan ilin (nomos); ve adanın en büyük yerleşimi ve idari bölgenin merkezi olan şehrin ismidir. Şehir için Hora adı da kullanılır. Sakız ağaçları bu adada çok olduğu için ismi Sakız'dır. Ada halkı sakız ağaçlarından sagladığı için adı budur. İzmir'e oldukça yakındır ve iki bölge arasındaki ulaşım oldukça rahat ve kısa zamanlıdır. Çeşme'den kalkan bir feribotla Sakız Adası'na gitmek aşağı yukarı 45 dakika sürmektedir. Aynı zamanda Sakız Adası'nda hava yolu ulaşımı da sağlanmaktadır.

Mirza : Sen nereden biliyorsun ki bunları ?

Doktor : Benim orada çocukluğum geçti. Zeytin ağaçları ve çok sık ağaçlar vardır. Kamuflaja ve saklanmaya uygundur.

Mirza : Teşekkürler. Sen oraya saldırmak istesen ne yapardın ?

Doktor : Havadan dikkat çekmeyecekseniz. Ama feribot en uygunu. Çeşmeye kadar helikopter sonra ise feribot.

Mirza : Doktor sana güvenebilir miyim ?

Doktor : Tabi.

Mirza : O zaman ben gelene kadar buraya göz kulak ol. Ben gelinceye kadar Ölüm Meleğine göz kulak olur musun ?

Doktor : Elimden geldiğince.

Mirza : Teşekkürler Doktor.

Sebastian koşarak Mirza'nın yanına gelir.

Sebastian : Beyefendi buraya geliyormuş haber verdi.

Mirza : Gelsin.

Sebastian : Sesi sinirli gibiydi. Buraya saldırdığımız için bize kızgın olmasın.

Mirza : Asıl bizim kızgın olmamız lazım Sebastian. Asıl bizim..

Sebastian : Geliyor işte o gelmeden gitmiyoruz.

Mirza : Tamam.  Gelsin.

Bir saat sonra başka bir askeri helikopterle Beyefendi geldi.

Beyefendi ve yanındaki adamı Seyfi ilerleyerek Mirza ve Sebastian'ın yanına geldiler.  Beyefendi ikisine birden sarıldı.

Beyefendi : Güzel iş çıkarttınız çocuklar. Geçmiş olsun demeye geldim. Neden beni aramadınız ?

Mirza : Sizi rahatsız etmek istemedik kendi dertlerimizle.

Beyefendi : Burayı koruması için 10 asker gönderiyorum. Ölüm Meleği'ni ve sizi koruması için.

Mirza : Teşekkür ederiz ama ihtiyacımız yok.

Beyefendi : Peki siz bilirsiniz. Ne zaman Sivas'tan ayrılacaksınız ?

Mirza : Bir işimiz var Sebastian ile onu halledip geri sivas'a döneceğiz sonra ise ayrılacağız buradan. Ölüm Meleği'nin durumuna göre.

Beyefendi : Buradan ayrılacaksanız adamlar gelsin .

Sebastian : Siz nasıl isterseniz.

Beyefendi : Seyfi gereğini yaparsın..

Seyfi : Tabikide Efendim.

Beyefendi : Görüşürüz Çocuklar.

Mirza : Görüşürüz.

Sebastian : Görüşürüz Efendim.


Beyefendi ve Adamı binerek helikopter ile hızlıca uzaklaştılar..

Sebastian : Anladımı sence ? 

Mirza : Bütün kameraları kontrol eden dinleyen bir adam bilip te geldi buraya. ve burayı koruması için on asker yolluyor.

Sebastian : Yanı bilip bu hamleyi yapıyor.

Mirza : Kesinlikle. Senin hazırlıkların tamam mı ?

Sebastian : Tamam sayılır.

Mirza : Şafakla birlikte oradayız.

Sebastian : O zaman dinlenelim..



Şafak Vakti :

Beyefendinin gönderdiği adamlar Sivas DxN üssüne yerleşmişti. İyi eğitimli askerler oldukları belliydi. Şafak ile birlikte Sebastian ve Mirza helikopter ile sakız adasına doğru yola çıkmışlardı. Mirza ile birlikte Sebastian çeşme hava alanına inmişlerdi. Hücum bot ilede Sakız adasına gittiler. Sakız adasına geldiklerinde daha güneş doğmamıştı. Hücum Bot'u sakladıktan sonra hemen harekete geçmeye başladılar.

Fakat ada fazla sessizdi.

Sebastian : Bu ada Judas'ın adası ise. Sence fazla sessiz değil mi ?

Mirza : Bencede fazla sessiz. Koruma filan hiç bir şey yok.

Sebastian : Adada hiç bir şey yok sanırım. İlerleyeceğiz.

Mirza : Şişt. Sessiz bu sesler ne.

Sebastian : Bilmiyorum ki.

Mirza : Bir şeyler geliyor üstümüze doğru. Pozisyonunu koru. Susturucularla sıkıyoruz.

Sebastian : Kesinlikle.

Mirza : Lanet olsun şunlara bak..

Sebastian : Lanet olsun Judas.

Mirza ve Sebastian gözlerine inanamamıştı. Judas yaşları 8 ile 12 yaş arasında değişen çocuklardan oluşan büyük bir zombi ordusu kurmuştu kendisine.  Mirza ve Sebastian bu duruma çok içerlemişti. Zombide olsa bir çocuk öldürmek..

Sebastian : Ne yapacağız.

Mirza : Kaçmak için savaşacağız.

Sebastian : O ne demek ?

Mirza : Sık kafalarına Sebastian.. 

Sebastian : Ben bunları peynir ekmek gibi yerim. Üç Beş tane zombi bebeden mi korkacağım..


Mirza ve Sebastian Ufak çocukların üzerlerine kurşunları yağdırıyorlardı. Zombi çocuklar ise hızlı güçlü ve zekilerdi. Mirza Silah'ını atarak kılıcını çekti. Çocukları kesmeye başladı. Çocuklar çevik hızlı ve zekiydiler. Koşarak Mirza'nın üzerine doğru geliyorlardı. Mirza çocukları acımadan doğruyordu. Sebastian ise kafalarına ateş ederek zombi çocukların bir daha kalkmamak üzere yere seriyordu. Çocuklar o kadar seri hareket ediyorlardı ki Sebastian'ın attığı kurşunlardan bir çoğu isabet etmiyordu. Sebastian geri geri kaçıyor ve ateş etmeye devam ediyordu. Sebastian ve Mirza aralarındaki mesafe çoğalmış ve ayrılmışlardı.

Mirza : Sebastian ( diye bağırdı. )

Sebastian : Ne yapayım kanka çok hızlı ve çevikler ( Diye bağırarak cevap verdi )

Mirza üzerine gelen ufak çocukları bir bir öldürüyordu. Sebastian ise çocukların beyinlerini silahı ile dağıtıyordu.

İki saat sonra :

Mirza ve Sebastian ağaçların üstüne çıkmışlardı. Zombi çocuklar ise ellerini ağaçlara doğru kaldırmış zıplayıp Mirza ve Sebastian'ı ısırmaya yakalamaya çalışıyorlardı. 

Mirza : Peynir ekmek gibi yermiş. Üç beş bebe zombiyi ..

Sebastian : Ne yapayım kanka çok hızlılar. Çok çevikler.  Silahları düşürmeseydik iyiydi.

Mirza : Porno-Star lığa benzemiyor bu. Abartı-Star..

Sebastian : Hiç komik değil. Şu durumdan nasıl kurtulacağız onu düşün.

Mirza : Bilmiyorum ama yan bastık.

Sebastian : Yan basmak ne kelime. Boka battık boka. 

Mirza : Avucunu kes ve aşağıya doğru kanını akıt.

Sebastian : Sen ne yapacaksın..

Mirza : Aşağıya atlayıp kaçacağım.

Sebastian : Ben neden kanımı akıtıyorum.

Mirza : Ben senden daha hızlı olduğum için. Bu çocukları senden daha kolay atlatırım.

Sebastian : Mantıklı. 


Sebastian avuç içini kesti. Zombi çocuklar akan kanın kokusunu aldıkları anda deliye döndüler. Sebastian '' Sizi geri zekalılar '' diye bağırdı bunlara. Zombi çocukların ilgisi tamamen Sebastian'a kaymıştı.  Mirza ağaçtan iki hamle ile aniden indi. Kılıçları ile birlikte onu fark eden zombi çocukların kafasını kopartarak Sebastian'ın silahları bıraktığı yere doğru hızlıca koştu. Sebastian ağacın tepesinde Mirza'yı beklerken Mirza elinde susturuculu silahlar ile geldi. Sebastian'a doğru bakan çocukların kafalarından ateş etmeye başlamıştı bile. Bir çoğunu yere indirmişti. Mirza'yı fark etmediler bile. Kafalarına giren kurşun'un etkisi ile beyinleri parçalanan çocukların beyinleri ormanlık alana dağılıyordu. Mirza Ağaca tırmandı ve hepsini vurmaya başladı. Hepsini Etkisiz hale getirdikten sonra Sebastian ve Mirza aşağıya indiler.

Mirza : Silahlarını düşürme bir daha Abartı-Star..

Sebastian : Sen kendini komik mi ? Sanıyorsun..

Mirza : Hayır. Judas'ı yakalamalıyız.

Sebastian : Bencede..

Mirza ve Sebastian ilerlediler. Büyük dev gibi bir kale gördüler. Surlarla kaplı

Sebastian : Bunu hangi ara diktiler buraya.

Mirza : Bu ada DxN yunanistan ekonomik krize girince satın aldı. Aslında bütün adaları satın aldı. Haberin yok muydu ?

Sebastian : İşte diyorum ya sana hangi ara diktiler.

Mirza : Ben ne bileyim. Sanki DxN mütahitiyim .

İlerlediler.. Çantanın içinden çıkardıkları çelik ipler ile surlardan geçerek kalenin içine girmeyi başarmışlardı. Kalenin içinde hiç kimse yoktu.

Mirza : Burada kimse yok.

Sebastian : Aynen hiç kimse yok..

Mirza : Lanet olsun..

Sebastian : Şimdi ne yapacağız kanka.

Mirza : Ne yapalım koca bir adamız oldu işte. Tarımcılık hayvancılık yaparız.

Sebastian : Nilay seni öldüreceğim..

Mirza : Becerdiğin gece bağırıyordu zaten ' Ölüyorum Aşkım ' diye sana.. o gece öldürmeliydin.

Sebastian : Hayat umurunda mı ? Kanka senin.

Mirza : Değil.  Ama şunu söyleyebilirim. Zombiler insanlardan daha iyi. İnsanlar kafayı yemişler.

Bir helikopter sesi duyuluyordu..

Sebastian : Helikopter değil mi bu ?

Mirza : Evet hemde bir tane de değil. Dört beş tane.

Sebastian : Saklanalım.

Mirza : iyi fikir.

Helikopter Kalenin içine inmeye başlamışlardı birer birer. Helikopterden düzinelerce adamlar iniyordu. Hepsi kargo tipli tekerlekli asker taşıma helikopterlerindendi. Bazılarının elinde çelik çantalar vardı.  Son Helikopterden ise Judas Beyaz takım elbisesi ve iki bayan koruması ile birlikte indi. Sonra Kalenin içinde

Sebastian : Planımız var mı ?

Mirza : Sakın ölme.

Sebastian : Bu adam judas değil. Judas'ın sağ kolu.

Mirza : Eminmisin ?

Sebastian : Evet eminim. Judas'ı gördüm. Bu adam Judas'ın kasabı. Her şey bunda bitiyor.

Mirza : Sen nereden biliyorsun ?

Sebastian : Sen en son içerideyken Judas ile karşılaşmıştım.

Mirza : Kafam karıştı napacağız şimdi

Sebastian : Ah Nilay Ah..

Mirza : Ya herro ya merro Sebastian. Saldıralım.

Sebastian : Bana uyar.

Mirza ve Sebastian yerlerinden çıkarak ateş etmeye başladılar. Beyaz takım elbiseli adam ne olduğunu anlamadan bir anda yanındaki askerler vuruluyorlardı. Beyaz takım elbiseli adam içeriye doğru kaçarken Sebastian ve Mirza askerlerle savaşıyorlardı. DxN askerleri Sebastian ve Mirza'nın üzerine kurşun yağdırırlarken Mirza ve Sebastian da onlara karşılık veriyordu. Bütün askerleri sıcak çatışmada tecrübeleri çok olan Mirza ve Sebastian indirmişti. Sebastian ve Mirza ortaya çıktılar.

Sebastian : Neredesin çık dışarıya ( Bağırdı bütün kale inledi )

Kalenin merdivenlerinden topuklu ayakkabı sesleri geliyordu.

Mirza : Son Durak !

Kalenin merdivenlerinden 10 cm Çelik topuklu ayakkabıları mini fileli iskoç etekleri ve askılı bodyleri ile iki kız iniyordu. Yavaş yavaş..  Kızların boyları 1.85 cm kadardı. 10 cm topuklu ile birlikte 1.95 oluyorlardı.

Mirza : Sebastian bunları becer de dövüşmeyelim.

Sebastian : Bunları kız olarak düşünme.

Mirza : Ne diye düşünelim ?

Sebastian : Başka bir şey diye düşün. İnsan olarak gör.

Mirza : O Mantıklı.  Çok rahatladım..

Sebastian : Savaşmayıp sevişsek bayanlar .. Dünyanın sonu geliyor.

Beyza : Ben Beyza buda ikizim  Ceyda tanıştırayım..

Ceyda : Mirza anlatılanlardan daha sexysin. Kadın ve çocukların katili.

Mirza : 6 kıtada adam öldürdüm ben Ceyda.

Beyza : Sebastian aşkım. Gözü aç sex düşkünü biri olarak söylüyorlar seni ? Tam bir sex makinesiymişsin.

Sebastian : Yalan vallaha. Kim çıkartıyor lan bu lafları.

Ceyda : Ben Mirza'yı çok beğendim. Onu benim öldürmeme izin verirmisin kardeşim ?

Beyza : Bende Sebastian'ın penisini kesip ağzına sokacağım.

Ceyda bir anda koşarak Mirza'ya saldırdı. Mirza Ceyda'nın tekmelerinden kendini koruyordu. Ceyda sağlam vuruyor ve sağlam dövüşüyordu. Mirza ise sadece kendini savunuyordu. Ceyda bildiği bütün saldırı taktiklerini Mirza üstünde denemesine rağmen Mirza Ceyda'dan bir fiske bile yememişti. Mirza'nın savunması Ceyda'yı daha da sinirlendiriyordu. Beyza ile Sebastian ise dövüşmeye başlamışlardı. Beyza önce ters tekme attı Sebastian engelledi ve Sebastian bütün gücü ile bir yumruk vurdu Beyza'ya. Beyza yere düştü.

Sebastian : Sürtük süründüren vuruşumu beğendin mi ? tatlım

Beyza : Eski sevgilim beni becerirken daha sert vuruyordu bana.

Sebastian : Hayallerim yıkıldı daha önce becerildiğini söyleseydin Ceyda ile dövüşürdüm.

Beyza Ayağa kalktı ve Sebastian'a bir kroşe vurdu. Sebastian engelledi. Sebastian engelledikten sonra Beyza Havada uçar tekme attı Sebastian'a. Sebastian Beyza'nın bacağını havada yakaladı. Beyza yere düştü.

Sebastian : Daha iyi dövüşeceğini sanıyordum. Böyle sexy sexy gelince.

Beyza : Daha yeni başladık bebeğim bekle

Mirza ise Ceyda'nın bütün saldırılarına karşı kendini savunuyor karşılık vermiyordu. Ceyda Yumruk attı ve Mirza sağa doğru çekildi. Ceyda tekme vurmaya çalıştı Mirza engelledi. Mirza Ceyda ile dövüşmüyordu. Ceyda'yı bu çok sinirlendiriyordu. Ceyda havada uçan tekme attı Mirza ya . Mirza geri çekildi. Ceyda yere düştü. Ceyda eğilip bakıyor ve iç çamaşırı gözüküyordu. Sütyen takmamıştı. Göğüs ucları terden belli oluyordu.

Ceyda : Benimle neden dövüşmüyorsun.

Mirza : Seninle denk değiliz ki dövüşeyim.

Ceyda : Senin dengin kim ? Ablam mı ?

Mirza : Ablan da değil. Ben bir bayana vurmam.

Ceyda : Ama ben bir erkeğe vururum.


Sebastian ile Beyza dövüşmeye devam ediyorlardı. Beyza Yumruk attı Sebastian engelledi.Sebastian bir yumruk attı ve Beyza nın kaşı açılmıştı. Akan kan Beyza'yı daha da sinirlendirdi. Beyza koşarak Sebastian'a vurmak istedi ama vuramadı. Sebastian diz'i ile Beyza'nın karın boşluğuna vurdu.  Beyza karnını tutarak yere düşmüştü. Beyza'nın canı çok yanmıştı.
Bir anda Beyaz Takıl Elbiseli adam merdivenlerden aşağıya doğru indi.

Beyaz Takım Elbiseli Adam : Mirza ve Sebastian.. Hoş geldiniz Mabedime..

Sebastian : Pek hoş bulmadık.

Beyaz Takım Elbiseli Adam : Kabalığımı bağışlayın. Ben Kasap..

Sebastian : İsme bak Kasap. Yok Kasap Hayri.

Mirza : Kasap seninle bir sorunumuz yok. Bu Ceyda ve Beyza ilede. Judas'ı bize ver ve burada iki kızınla yaşamaya devam et.

Kasap : Mirza Mirza Mirza.. Hiç bir şey hissedememek nasıl bir duygu ? En son hissettiğin şeyleri hatırlamak için bazı şeyleri saplantı haline getirmen ?  Sen hiç bir şey istemiyorsun. Yaşamak bile istemiyorsun. İçin çoktan öldü senin. Amerikada ceza evinde .. Türkiye'de ceza evinde.. İçin çoktan ölü olan Zombilerden tek farkın beynini hala kullanmak. Allah vergisi dövüş yeteneğine hiç bir şey demiyorum.

Sebastian : Kes sesini de dövüşelim..

Kasap : Ya sen Sebastian. İçinde hiç huzurun yok. Hiç bir şeyden zevk alamıyorsun. Kendini ispat etmek için dünyaca kadınla yatıyorsun. Mirza olmasa çoktan ölmüştün şimdiye kadar. Mirza nın hayatta kalmak için sana ihtiyacı yok. Ama senin hayatta kalmak için Mirza'ya ihtiyacın var.

Mirza : Sağ gözün sola faydası yok Kasap. Sebastian bilsin ki sağ kolunun sol koluna ihtiyacı var kesip atar.

Sebastian : Orospularını sikmeden.. Sen gelde Erkekle dövüşelim..

Kasap : Ceyda Beyza Sebastian sizindir. Ben ise Mirza yı alıyorum..

Kasap ceketini düzelti ve Mirza'nın üzerine doğru gelmeye başladı. Ceyda ve Beyza Kardeşler ise Sebastian'a çoktan saldırmışlardı bile. Kasap seri yumruklar ile Mirza'ya vurmaya başladı. Mirza Kasap'ın bu hamlelerini Mirza engelliyordu. İlk fırsatını bulduğunda Kasap'ın suratına bir yumruk attı. Kasap geri geri çekilmişti.

Kasap : Gerçekten de anlatıldığı gibi hızlı ve güçlüsün.

Beyza ve Ceyda ise Sebastian'a bütün güçleri ile saldırıyorlardı. Sebastian ise ikisini birden dövmeye devam ediyordu. Ceyda'yı tuttuğu gibi Beyza'nın üzerine doğru attı. İkisi birden yere düştü. Sebastian gülüyordu.

Sebastian : Kızlar hadi ama..

Kasap tekrar saldırdı Mirza'ya. Mirza ise Kasap'ın yumruklarını engelleyerek Kasap'ın göğsüne bir yumruk attı. Sonra Kasap'ın kalbine doğru ikinci yumruğu attı. Sonra ise Kasap'ın boğazına bir yumruk vurdu. Kasap bu aldığı yumruklardan sonra geriye doğru gitti fakat hiç bir şey olmamıştı. Kasap sadece ceketini düzelti. Mirza bu duruma şaşırdı. Çünkü böyle bir yumruğu normal bir insan'a atsaydı kesinlikle kalbi durur ve nefesi kesilirdi. Mirza bu duruma şaşırmıştı.

Kasap ise gülüyordu.. Ne oldu Mirza şaşırdın mı ? dedi..

Kasap tekrar hızlıca saldırdı. Mirza ise iyi savunuyordu kendisini. Kasap'ı göğsünden tuttuğu gibi yere doğru çarptı. Kasap hiç bir şey olmamış gibi yerden kalktı.

Kasap gülüyordu.. Kızlar bu kadar oyun yeter. Öldürün !! Diye bağırdı.

Kızlar bir anda hızlı bir şekilde Sebastian'a ikisi birden vurmaya başladılar. Sebastian kendini savunmakta güçlük çekiyordu. Sebastian karnına bir tekme aldı. ve sonra Ceyda uçar tekme ile Sebastian'ın suratına öyle bir vurdu ki Sebastian yere yapıştı. Kasap ise Mirza'nın üzerine üzerine geliyordu. Mirza yumruk attı bir kaç tane Kasap'ı etkilemedi bile. Kasap Mirza 'yı yakasından tuttuğu gibi fırlattı. Mirza yere düştü.. Kasap Mirza'nın yanına yürüye yürüye gitti. Ve Mirza Yerde iken Kasap Mirza'yı yumruklamaya başladı. Kasap Mirza'nın yakasını tuttu ve yumrukluyordu Mirza'yı. Mirza'nın yüzü gözü kan olmuştu. Sebastian ise Ceyda ve Beyza ile dövüşmeye devam ediyordu. Sebastian bütün gücü ile Beyza'ya bir sol kroşe vurdu ve Beyza yere düştü. Ceyda yıda tuttuğu gibi fırlattı. Beyza'nın yanına gitti Sebastian ve Beyza'yı havaya kaldırdı. Sebastian Mirza'yı Yumruklayan Kasap'a seslendi.. '' Hey Kasap '' Beyza'yı yere doğru bıraktı ve dizini koydu Beyza'nın belini kırdı Sebastian. Kasap ise bu duruma çok sinirlenerek '' Hayır '' diye bağırarak Sebastian'a doğru koştu. Sebastian'da Kasap'a doğru koştu ve çarpıştılar.. Kasap ayağa kalktı. Kasap'ın Beyaz takım elbisesinden kanlar gelmeye başlamıştı. Kasap üstüne baktı ve kalbinde bir bıçak saplandığını gördü. Sebastian : '' Metal icat edildi mertlik bozuldu Kasap'' der demez Silah'ını çıkartıp Kasap'ı alnının ortasından vurdu. Sonra ise Beyza ve Ceyda'nında kafalarına birer el kurşun sıktı. Mirza'yı kaldırdı.

Sebastian : Şu haline bak..

Mirza : Kaşımın yarılmasından nefret ediyorum..

Sebastian : Şu belgelerle şu adamların taşıdığı çelik kasaları alalım. Helikopter ile buradan kaçalım..

Mirza : Duyduğum en güzel fikir.

Sebastian belgeleri ve çelik kasaları helikopter'e koydu ve helikopter ile birlikte havalandılar..

Mirza : Sivas'a gidiyoruz..

Sebastian : Kesinlikle. Bakalım Melek ne yaptı..

Mirza : Aynen. Umarım iyileşir.

Sebastian : Biliyor musun ?

Mirza : Neyi..

Sebastian : Kasap'ın benim hakkımda dedikleri doğruydu..

Mirza : Kes sesini..


3 yorum:

  1. kardeş kusura bakma ama. biraz okudum dayanılır gibi değil.

    Edebi hiçbir yönü olmayan. anlatım üslubuyla saçma sapan bir şey çıkartmışsın ortaya.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Sebo ve mirzaya saldırmak mı dhjsgskajs Ulan ismimden utandım amk sjshsjahvva

    YanıtlaSil