uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

3 Mayıs 2014 Cumartesi

66. Bölüm Kadınlar Zombiler ve Askerler

Önce ..

Yatakta Osman Amca'nın torunu oturuyordu. Kolundan bacağından ısırılmıştı.
Yeşim '' Annem beni ısırdı '' diyebildi.
Kenan Başını okşadı küçük kızın.. '' Birazdan bütün acıların bitecek '' diyebildi sadece.
Osman Amca ve Hayriye teyzenin yakınları eve girmişlerdi. Hepsinin cansız bedenlerini görmüşler ve küçük kızın etrafında toplanmışlardı. Küçük kızda zombiye dönüşmüş annesinin kurbanı olmuş ve ısırılmıştı.
Kenan '' çok geç kaldık '' diyebildi sadece.. Sol elini kızın kafasına koydu. Baş parmağı ile kızın alnını seviyordu. Kıza yumuşak bir ses tonu ile '' Gözlerini kapat '' dedi. Kız gözlerini kapattı. '' Anneni Dedeni Anneanneni ve Babanı düşün. Güzel bir günde parkta oynadığınızı düşün ''  dedi. Kız '' Tamam '' diyebildi sadece.

Kenan ve küçük kızı izleyenler göz yaşlarını tutamıyorlardı..

Kenan '' Ne hayal ediyorsun ? ''
'' Anlatır mısın ''
Yeşim '' Pikniğe gitmişiz. Piknikte ben koşuyorum.. Babam beni yakalamaya çalışıyor. Kardeşim Annem'in koynunda. Dedem ve Anneannem mangal'ın başında ''
'' Herkes benimle ilgileniyor ve ben çok mutluyum ''

Silah sesi duyuldu.. Kenan kızın beynini dağıtmıştı. Kızın kafatasından dağılan beyin parçaları ve kan Kenan ve meraklı insanların üzerine gelmişti. Kenan'ın suratı küçük kız'ın kanı ile kaplıydı. Kenan küçük kızı kucağına aldı ve dışarıya çıktı.

Merakla toplanan kalabalık ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. 

Kenan '' Osman Amca'yı dünkü Alışveriş Merkezinde zombi ısırmış. Bunu bize söylemedi. Bugün kendisi ile görüştüm.  Bu grubun liderliği için yaşlı olduğunu görevi benim devralmamı istediğini söyledi. Bense bakarız diyerek geçiştirdim.  Görüşmemiz yarım saat kadar sürdü. Bu süre zarfında ısırıldığını yada anormal bir durumun olduğunu anlamadım. Çok üzgünüm '' Keşke daha önce müdahale etme imkanım olabilseydi .. ''

'' Bundan sonra arkadaşlar Bana abi amca gibi sıfatlar söylemeyeceksiniz ''
'' Benim adım Komutan ''
'' Bundan sonra  yemek bulmak için eğitimli adamlar göndereceğiz ''
'' Zombilere karşı eğitilmiş adamlar ''
'' Savaşabilecek adamlar ''
'' Burada bazıları yemek getirsin bazılarımız yesin devri bitti ''
'' Hepimiz bundan sonra elimizi taşın altına sokacağız ki ; böyle trajediler bir daha yaşanmasın ''
'' Eli silah tutan herkes savaşacak ''
'' Her doğurgan dişi çocuk yapacak ''
'' Bunlara itirazı olan var mı ? ''
'' Benim yerine başkan olmak isteyen var mı ? ''
Kerem birden '' Komutan '' diye bağırdı.
'' Komutan '' Komutan '' Komutan ''  Önce yanındakiler buna eşlik etti. Sonra diğerleri. Bütün kalabalık '' Komutan '' Komutan '' Komutan '' diye bağırıyordu..
Arzu ve Beyza ise Kenan'ın bu yükselişini gördüklerinde gözleri dolmuş ağlıyorlardı..


Şimdi ..

Aradan bir ay geçmişti. Kenan artık aradığı saygınlığı bulmuştu. Herkes ona saygı ve sevgi besliyordu. Oda bu durumdan memnundu. Kendisine ufak çaplı askeri bir birlik bile kurmuştu siviller içinden. Amatör askerler.. Askerden daha çok paintball oynamaya gelmiş iş arkadaşı grubu gibiydiler. Fakat Kenan için sorun değildi bu.. Kenan egosu yüksek bir züppeydi. İçindeki züppe her zaman en iyi olması gerektiğini söylüyordu.

Kenan ve amatör askerlerden oluşan guruba bir isim vermek gerekirse en güzeli soysuzlar olurdu. Biz onlara soysuzlar diyelim. 

Kenan Beyza ile kaldıkları odada sırt üsttü yatıyordu. Sabah güneşi suratına vuruyordu. Sırt üstü çıplak bir şekilde yatıyordu.. Kül tabağındaki sigarayı alıyor bir duman alıyor kuvvetlice içine çekiyor ve bırakıyordu.. Hayatı boyunca oysaki sigaradan nefret etmişti. Sigaranın onu öldüreceğini düşündü hayatı boyunca.. 

Gözlerini kapattı..

Gözlerinin önüne zombiye dönüşmüş babasının ona saldırması geldi aklına. Elleri ile babasına engel olmaya çalışıyordu.. Babası ise yıllardır aç kalmış bir aslan gibi saldırıyordu biricik oğluna. Aslında o artık oğlu değil. Canlı bir et parçasıydı onun için. Kenan Babasına büyük bir saygı sevgi ve korkuyla bağlıydı. Bir gün bile olsun babasına karşı gelmemişti Kenan. Bir gün bile olsa babasının sözünden çıkmamıştı. Babası istediği için avukat olmamış mıydı ? Babasının istediği okullara gitmişti. Babasının istediği kıyafetleri giymişti. Babasının istediği hayatı yaşamıştı. Fakat o an farklıydı. Babası Kenan'ı öldürmek istiyor fakat Kenan ölmemek için direniyordu. Yaşamak için savaş veriyordu. Kenan babasına karşı gelmesi çok zordu. Fakat can tatlıydı..  Annesi engel oldu Babasına. Babası'da Annesinin parmaklarını ısırarak kopardı..

Gözlerini açtı Kenan.. Derin bir nefes aldı.. Sigarasından bir duman daha çekti içine.. Tekrar gözlerini kapattı.

Gözlerinin önünde annesinin Zombiye dönüşmüş babası tarafından parçalanması geldi. Babası Annesini canlı canlı etlerini ısırıyor. Halıya koltuklara Annesinin kanı sıçrıyordu. Babasının Annesini parçalanmasını görüyordu bir sinema filmi gibi. Babası Annesinin vücudunu ısırıyordu. Her ısırışta da bir parça eti ağzına alıyor çiğnemeden yutuyordu. Ağzından akan oluk oluk kanlar annesinin çok değerli halısına dökülüyordu. Kirletmeye bile doyamadığı. Isparta halısı bir daha çıkmamak üzere kana bulanıyordu.. Hemde kendi kanına.  Babası Annesinin boynundan ısırdı. Kenan ise korkudan hiç bir şey yapamamıştı. Annesi ise son nefesinde '' Oğlum kaç buradan '' diye bağırıyordu. Boynundaki şah damarı kopardı Babası. Akan kan Kenan'ın ayak ucuna kadar gelmişti. Kenan korkudan hareket bile edemiyordu..

Kenan Gözlerini açtı..

Hala kulaklarında çınlıyordu.. 

'' Oğlum Kaç Buradan ''

Kenan gözlerini tekrar kapattı..

Kardeşini ve Berna'yı alarak oradan uzaklaştığı geldi aklına. Sonra ise her şey daha da kötüye gittiğini gördü.. Geri plana atıldığını.. Bir eşya gibi kullanıldığını. Sonra ise modasının geçtiğini düşündü.. Nefreti çok daha arttı.  İnsanların dünyasında saygınlığı olan biriyken Zombilerin Dünyasında ise bir hiç olduğu geldi aklına.. Bu gerçek tokat gibi suratına vuruldu.. Suratına vuran kendi içinin sesiydi..

Gözlerini açtı..

Gözleri kapıya gitti. Kapısı kapalıydı.. Özenle gizlediği yerden DxN güç iğnelerini buldu.. Haftada bir kez kullanıyordu.. Güç iğneleri kendini daha güçlü ve daha iyi hissetmesini sağlıyordu.  Güç iğnesinin etkisi düşerken de vicdani duyguları harekete geçiyor ve gerçekle yüz yüze kalıyordu.. İki yıllık güç iğnesi stoku daha vardı Kenan'ın.. Ama hepsine bir uyuşturucu bağımlısının eroine aşkı gibi bağlanmıştı. Onlar dışında ona hayat veren hiç bir şey yoktu..

Damarlarında güç iğnesinin hareket ettiğini hissediyordu.. O sırada kapı açıldı. İçeriye giren Beyza'ydı.. Kenan birden sinirle ayağa kalktı. '' Ben sana demedim mi ? '' Ben bu odada yalnız başıma kaldığımda beni RAHATSIZ ETME '' diye diyerek Beyza'nın saçından yakaladı.. Beyza'yı saçından sürüklediği gibi yatağa doğru fırlattı. Beyza korkudan titriyordu..

'' Özür Dilerim ''
'' Özür Dilerim ''
'' Özür Dilerim ''
'' Bir daha yapmam ''
'' Seni merak ettim ''
'' Lütfen bana zarar verme ''
'' Benim canımı yakma ''

Yalvarıyordu.. Sesi çok kısık tondaydı.. Beyza çok korkuyordu.. Kenan Beyza'ya vurmaya başladı. Beyza ise eliyle suratını kapatıyordu. '' Lütfen vurma '' diye ürkek sesi ile karşılık veriyordu Kenan'ın şiddetine karşı.. Kenan bir anda pantolonunu indirdi. Yatağın üstünde yatan Beyza'nın üzerine geldi. Beyza'ya tecavüz etmeye başladı.. Beyza'yı sertçe beceriyordu Kenan.. Aslında Beyza'nın bir suçu yoktu fakat Kenan bundan zevk alıyordu sadistçe ve sapıkça..

Kenan üstünü giyinirken  Beyza ise ağlıyordu yatakta usul usul..  

Evden çıktı Kenan. Kerem hemen ayağa kalktı. Evinin kapısında bekliyordu adeta.  Kerem Kenan'a tapıyordu. Kenan öl dese gözünü bile kırpmadan ölürdü. Kenan için canını dahi verirdi. Kenan amatör askerlerinin kaldığı barakaya doğru ilerledi.. Elliye yakın askeri onu orada bekliyordu.

Soysuzların barakasından içeriye girdiğinde herkes ayağa kalktı. Yaşları 15 ile 30 arasında değişen soysuzlar gurubu komutanlarına saygılarını sunuyorlardı.

Kenan '' Bugün nereyi araştırıyoruz ''
Hüseyin '' Komutanım buranın elli kilometre doğusunda askeri bir birlik var. Oradaki erzakları silahları ve arabaları ele geçebiliriz. ''
Kenan '' Güzel ''
'' Yirmi kişi burada güvenlik için dursun.  Diğerleri ise hazırlık yapsın. Yola çıkıyoruz ''
'' Yola çıkacak kişileri ehliyeti olan insanlardan seçin ''
Hüseyin '' Emredersiniz ''
Kenan ve soysuzlar grubu arabalara atladıkları gibi yola koyuldular. En önden ise Kenan'ın Psko Soldiers'den çaldığı hummerı vardı. Hummer göz kamaştırıyordu. Kenan komutana Kerem ve Hüseyin yaverlik ediyorlardı. 

Kenan Hüseyine verdiği emir ile arabasını konvoyun en arkasına geçirdi. Hüseyin ve Kerem bundan bir şey anlamamışlardı.  Fakat askeri birlikte askerler varsa ateş edebileceklerinden şüphelenmişti Kenan. Telsizin frekansını askeri frekansa getirmesini söyledi. 

Bir caddeden geçiyorlardı. Zombiler dünyaya gelmeden önce işlek bir cadde olduğu belliydi. Hertarafta dükkanlar vardı. Zombiler ara sokaklardan arabaların seslerine doğru çıkmaya başlamışlardı bile. Suratı yenmiş zombiler en korkunç görünenleriydi. Kenan arabanın camını açmıştı. Sigarasının külünü arabadan dışarıya atarken zombilere sırıtıyordu. Hüseyin ve Kerem olmasa belkide zombilerle konuşacaktı.  

Kenan '' Belkide hiç kaçamadan hiç savaşamadan teslim oldular ''
'' Belki oğulları, abileri, kız kardeşleri, karı ve kocaları zombiye dönünce savaşmaktan vazgeçtiler '' 
'' Belkide büyük mücadeleler verdiler ''
'' Ama ne olursa olsun ''
'' Gerçek sona eriştiler ''
'' Zombi olma gerçeği '' 
Hüseyin '' Özür dilerim komutan. Lafını kesiyorum. Caddenin sonundan sonra dağ yoluna gireceğiz. Dağ yolu tahmini olarak beş kilometre kaldı ''
Kenan sadece kafasını salladı. 

Komando Birliği ..
Bütün arabalar Komando birliğinin kapısına gelmişlerdi. Kapı zincirlerle kilitliydi. İçeride ne insanlardan nede zombilerden bir işaret vardı. Kimse arabalardan inmiyordu. Kenan arabadan indi.  Kapıdaki kalın zincirlere ateş etti. Zincirler kırıldı. Kapıları ittirmesiyle kapılar sonuna kadar açıldı.  Kenan yavaş yavaş kapıdan içeri girdi. Kenan'ın iki elinde iki silah vardı.
Hüseyin ve Kerem kapıdan içeriye girmek istediler. Fakat Kenan durun diye işaret verdi.

Kenan '' Megafonu getirin ''
Hüseyin '' Emredersiniz ''

Hüseyin koşarak geldi ve Kenan'a megafonu uzattı.

Kenan '' Geri çekil ''
Hüseyin '' Emredersiniz ''

Kenan '' Sesimi duyan var mı ? ''
'' Orada kimse var mı ? ''
'' Adamlarımla buraya erzak almaya geldik ''
'' İçeride eğer ki bir insan varsa , ellerini kaldırıp dışarı çıksınlar ''
'' Kimseye zarar vermeyeceğiz. ''
'' Büyük bir barınağımız ve evlerimiz var ''
'' Suyumuz ve yemeğimiz var ''
'' Bize güvenebilirsiniz ''
'' Sizlere beş dakika veriyorum ''
'' Beş dakika sonra adamlarımla ben içeriye gireceğiz ''
'' İçeriye girdiğimiz de canlı yada cansız ayırt etmeden öldüreceğiz ''
'' ÖNCE CAN SONRA CANAN ''
'' Beş dakikanız başladı ''

Hüseyin '' Adam çok cesaretli ''
Kerem '' Tek başına dikiliyor komando birliği karşısında ''
'' Gerçek bir efsane '' 

Kenan '' Beş dakikanız doldu ''
'' İçeriye giriyorum ''

Arabalardan dışarıya çıktı soysuzlar.. Hepsi birbirinden cesaret alan it sürülerinden başka bir şey değildiler zaten. Ana binanın kapısına yavaş yavaş yürüdü..  Kapının kulpuna ve anahtar deliğine iki silahından çıkan iki şarjör mermiyi boşalttı. Kapılar dışarıya doğru açılmıştı.
Birden kapıdan zombiler dışarıya doğru çıktı Elindeki silahları tekrardan doldurduğu gibi zombilere ateş etmeye başladı. Zombileri birer birer indiriyordu. Zombilerin hepsini indirmişti. Hem talim yapmış hemde yanındaki soysuzların gözünde bir kademe daha büyümüştü.

Silahı ile hadi gelin diye işaret etti Kenan.  Adamlarıda kapıdan içeriye girerek Kenan'ın yanına geldiler. Kenan '' Adamları paylaştırdı. ''
'' Sen sen sen şu tarafa ''
'' Sen ve Sen kapıyı bekle ''
'' Sen sen şuraya bak ''
'' Sen sen cephane deposuna bak ''
'' Sen sen sen araçlara bak iş yapanları belirle ''
'' Ben Hüseyin, Kerem , Akın, Cihan ve Murat ana binaya giriyoruz ''

Hiç kimse Kenan'ın kararını ikiletmeden yerine getirdi.
Kenan ve seçtikleri ana binadan içeriye girdiler..  İçeride asker kıyafetleri botları buldular. Onların hepsini almışlardı. İşlerine yarasın yaramasın savaşı hatırlatan her şeyi alıyorlardı. 
Hüseyin '' Komutanım dışarıda bir sorunumuz var ''
Kenan '' Neymiş o ''
Hüseyin '' Komutanım arkadaşları askerler ele geçirmişler. ''
Kenan '' Siz camlara gidip siper alın ''
'' Ben konuşacağım ''
'' Olumsuz bir şey olursa ateş edeceksiniz askerlere ''
'' Kim yaşayacak buna Allah karar verecek ''
'' Anlaşıldı mı arkadaşlar ?''
Hep bir ağızdan sessiz bir şekilde '' emredersiniz komutanım '' diyebildiler. Hüseyin Kerem bir pencereye geçerken cihan ve akın başka bir pencereye Murat ise kapının hemen arkasında siper almıştı. Kenan ise dışarıya çıkıyordu.

Karşısında on tane gerçek asker vardı. Amatör askerleri paket etmeleri hiçte zor olmamıştı. Kenan sert bakışlarla gerçek askerlere doğru yürüyordu. Elindeki iki silahı ise duruyordu.  Teğmen'e doğru yürüdü. 

Teğmen '' Kimsiniz siz ? ''
Kenan '' Ben adrenalin komutanlarından Kenan ''
'' Bölüğümü istanbuldaki koruma görevinde kaybettim ''
'' Buraya da bir şeyler bulmaya geldik ''
'' Siz kimsiniz peki ? ''
Teğmen '' Bu bu bölüğün teğmeni faruk ''
Kenan '' Nereden bileceğim senin teğmen olduğunu ''
'' Şu yerde yatan zombileri bile ben ve ekibim temizledi ''
'' Sizin buraya bizim gibi yağmaya gelmediğinizi nereden bileyim ''
'' Burası terk edilmiş gibiydi. ''
Teğmen '' Sana açıklama zorunda değilim ''
Kenan '' Eğer askersen bana açıklama zorundasın. Çünkü senin üstünüm teğmen ''
'' Ayrıca buradaki adamları yakalamış olabilirsin. Ama evin içinden sizlere doğru doğrultulmuş silahlar var ''
'' Her adamına karşılık bir asker var ''
'' Sen benim adamlarımı öldürürsen onların kanı yere düşmeden seninkilerde ölür ''
'' O yüzden indir silahları ''
'' Bunlara gerek yok. ''
'' Çok fazla ölüm oldu zaten ''
Teğmen '' Sizin ne olduğunuz hakkında bilgi sahibiyim artık ''
'' Sen ve diğerleri bir avuç serserisiniz. ''
'' Size burayı terk etmeniz için 10 dakika veriyorum ''
'' 10 dakikada terk etmediğiniz takdirde sizleri dışarıdaki zombilerden daha kötü yapacağım ''
Kenan '' Gel senle bir anlaşma yapalım ''
'' Benim bir sokak serserisi olduğumu düşünüyorsun ''
'' Bende senin bir hırsız olduğunu düşünüyorum ''
'' Dünya ölüm ile hemen hemen aynı yaşta. ''
'' Sen ve ben teke tek dövüşelim ''
'' Ölümüne ''
'' Eğer ben kaybeder isem Adamlarımla birlikte benim yaşadığım yere gidebilirsiniz ''
'' Yada burada kalabilirsiniz. Adamlarımın canlarını bağışlarsan da buradan çekip giderler. Siz gene burada kalırsınız ''
'' Eğer ben kazanırsam. Sokak serserisi adamların buradan çekip giderler. Buradaki herşeyde bana ait olur ''
'' Kararını ver ''
'' Sana iki dakika ''
'' Türk silahlı kuvvetlerin bir askeri olarak Ben bir hırsızdan korkmuyorum. ''
'' Sen Türk silahlı kuvvetlerin bir askeri olarak bir sokak serserisinden korkuyormusun ? ''
Teğmen '' Durdu.. '' Düşündü '' Kabul etti ''

'' Eliyle bir yer işaret etti. ''
'' Orada seni bekliyorum ''

Teğmenin işaret ettiği yer. Askerlerin eğitim alanlarından bir tanesiydi. Teğmen orada sayısız eğitim vermiş ve sayısız müsabakadan galip ayrılmıştı. 
Teğmen yürüyordu. Silahlarını giderken yere atmıştı. Teğmeni askerleride ellerindeki silahları soysuzlar grubuna doğrultmayı bırakmış ve teğmenlerinin peşinden yürüyorlardı.  Diğer köşede ise Kenan ve soysuzlar grubu yürüyordu.. 

Savaşın sonunu iki tarafta merak ediyordu..

Teğmen üstünü tamamen çıkartmış sadece pantolonu ve botları ve asker künyesi ile Kenan'ın karşısına gelmesini bekliyordu. Arkasındaki askerleride merakla dövüşün sonucunu bekliyorlardı..

Kenan askeri kıyafetini yavaşça çıkardı.. Askeri ceketini çıkartırken çok yavaş hareket ediyordu.. Asker Botlarına sakladığı iki ufak bıçağı arkasında duran Kerem'e teslim etti. Ceketini Hüseyine doğru uzattı. Kenan çok ağır hareketler ile soyunurken. Teğmen ise ısınıyordu..

Kenan özenle askeri ceketini çıkarttı. Askeri ceketini uzatırken ani bir hareketle hüseyinin elinde duran otomatik askeri tüfeği eline alır almaz arkasını döndü ve teğmen ve silah arkadaşlarını taradı..
Silah ile taradığı teğmen ve arkadaşları kurşunlardan delik deşik olmuşlardı..  Bütün şarjörü üstlerine bir yağmur gibi yağdırmıştı..

Soysuzlar çetesi şoka girmişti. Bir kişinin kazanacağı , bir kişinin öleceği bir dövüş beklerken on bir tane insan komutanları Kenan'ın elinden çıkan mermiler ile öldürülmüşlerdi..
Hepsi şaşkındı..
Kenan '' Ne söylerler bilirsin Teğmen ''
'' İnsanı silah öldürmez. İçindeki Mermi öldürmez. İnsanı insan öldürür '' 
'' Herkes harekete geçsin ''
'' Mühimmatları toplayın ''
'' Bakmayın bana öyle ''
'' Ben bunları öldürmesem sizi öldüreceklerdi. ''
'' Ayrıca ben teğmeni öldürsem dahi. diğer askerler sizleri tarayacaklardı. ''
'' Hepsinin silahlarının emniyetleri açık ve mermileri ağızlarında ''
'' ZOMBİLERİN DÜNYASI hayatta kalanların var olanların savaşı ! ''
'' Ha hayatta kalırsın. Ya yerde yatarsın. Yada '' Ettt ettt '' diye gezersin ''
'' Başka seçenek yok ulan ''
'' Herkes dediğimi yapsın ''
'' Acele edin ''
'' Kerem bana içki ve sigara getir ''

Kenan'ın bu konuşmasından sonra herkes mühimmatları toplamak için etrafa dağılmıştı. Kenan ise yere oturmuş ve bir kaç dakika önce canlı kanlı karşısında duran insanların ölü hallerine bakıyordu. Vicdanı hiç bir şekilde sızlamıyordu. Bunu daha önce zaten planlamıştı. Hüseyine dışarı çıkmadan önce silahını hazır vaziyete getir. Ben üstümü çıkartırken de silahını almamda yardımcı ol demişti. Her şeyi daha önceden planlamıştı Kenan..

Kenan iyi anlamıştı artık.. Zombilerin Dünyasında asıl gücün bilekte değil beyinde olduğunu..

Kerem '' Komutanım buraya bakın '' sesi ile birlikte birden kendine geldi Kenan. Ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Silahlığın arka tarafında gizli bir nezarethane vardı. Onu Kerem bulmuştu. Kerem komutanım burada otuza yakın genç kız bulduk. Çok korkmuşlar..

Kenan '' Merhaba. Ben Adrenalin komutanlarından Yüzbaşı Kenan ''
'' Sizleri kurtarmaya geldik ''
'' Kurtarmaya geldik demeyelim de. Sizleri tesadüfen bulduk ''
'' Sizleri kaçıran belkide sevdiklerinizi öldüren askerlerin cezasını verdik ''
'' Onlara Türk Askeri denmez. Onlar hırsızlar sürüsü ''
'' Bu şerefli üniformayı kirlettikleri içinde cezaları idamdı. Ve hepsini idam ettik ''
'' Şimdi kim buraya nasıl ve neden geldiğini anlatacak ? ''
Ece '' Bizi buraya dün getirdiler ''
'' Biz üniversite öğrencileriyiz. ''
'' Kız ve erkek yurdunda kapıları kilitlemiştik ''
'' Sayımız yüze yakındı ''
'' Erkekler yiyecek ve içecek buluyorlardı ''
'' Bizde yemek yapıyorduk ''
'' Taki bu askerler gelene kadar ''
'' Erkek arkadaşlarımızı öldürdüler ''
'' Bizide buraya getirdiler ''
Kenan '' Artık geçti ''
'' Erkek arkadaşlarınızı geri getiremem. ''
'' Ailenizi aramanıza bulmanıza da yardımcı olamam ''
'' Fakat size yer ve barınak sağlayabilirim isterseniz ''
'' İstemezseniz de sizlerin kilidini açayım ''
'' Gidebilirsiniz ''
'' Kilitleri aç Kerem ''
'' Düşünmek için yarım saatiniz var ''
Kerem '' Emredersiniz komutanım ''
Ece '' Bir şey sorabilir miyim ? ''
'' Siz nerede yaşıyorsunuz ''
'' Kaç kişilik bir grupsunuz ? ''
'' Kaç kadın ve kaç erkek var ? ''
Kenan '' Sayımız beşyüz civarı ''
'' Kaç erkek ve kadın var bilmiyorum ''
'' Fakat kırk yedi tane ufak çocuk var ''
'' Kadınlar erkekler ve çocuklar olarak yaşıyoruz ''
'' Şöyle düşünün büyük duvarların arasında apartmanlarda yaşıyoruz ''
'' Evet hepinize aynı ev düşmeyecek ''
'' Fakat genede sizleri birer ikişer evlere yerleştireceğiz ''
'' Karar sizin ''
'' Yarım saat içinde sizden bir ses çıkmaz ise gideceğiz ''
'' Kararınızı verirsiniz. ''
'' Gidelim Kerem ''

Kenan ve Kerem giderlerken. Kerem bu duruma çok şaşırmıştı. 

Kerem '' Komutanım. Bu kadar kızı bir arada görmemiştim ''
'' Bunların kendileri karar verirse bizimle gelmezler ''
'' Bizimde kadınlara ihtiyacımız var ''
'' Hem neslimizi devam ettirmek hemde çocuklarımıza bakmaları için ''
'' Neden bir seçenek tanıdınız ? ''
'' Haddimi aştıysam özür dilerim ''
Kenan Kerem'in sorusuna gülmüştü.
Kenan '' Sen hiç bir tavşan yakaladın mı ? ''
Kerem '' Hayır komutanım ''
Kenan '' Tavşanı yakalamak için asla ürkütmezsin. Ürkütürsen elinden kaçıp gider. istediğini yapmaz. Ürkütmeyeceksin ''
'' Zaten birazdan da bizimle gelecekler ''
Kerem '' Nasıl bu kadar eminsiniz ? ''
Kenan '' Bu yerde yatanların asker olmadıklarını anladığım kadar eminim ''

Soysuzların diğer üyeleride Kenan ve Kerem'in yanına gelmişlerdi. Bütün grup olayı duymuş ve Kenan'ı yadırgadıkları için hepsinde bir pişmanlık vardı. Fakat Kenan bunu sorun etmiyordu. Haklı olmanın vermiş olduğu dayanılmaz rahatlıkla birlikte keyfini sürüyordu olan bitenin..

Sonunda kızlar da kabul etmişlerdi. Kızlarıda alıp geri dönüyorlardı. Kenan Ece'yi gözüne kestirmişti. Ece'yi kendi jeepine almıştı. Ece bir seksen boyunda büyük göğüslü yuvarlak kalçalı esmer bir kızdı. Esmer güzeliydi. 

Tekrardan evlerine dönmenin huzurunu içinde yaşarken bunu kutluyordu Kenan. Elindeki viski şişesini içiyor. Bir yandan da çıkardığı sigarayı yakmıştı. Keyfine diyecek bir şey yoktu. Yanında oturan Ece'ye de sigara uzattı. Ece çekinerek sigaradan bir tane aldı. Sigarasını Kenan yakmıştı. Kenan sonra ise Ece'ye içki şişesini uzattı. '' İç '' dedi. Ece gene çekinerek içkiden bir yudum aldı. Ağzı burnu buruşmuştu fakat genede Kenan'ın dediğini yapmıştı. Üzüm siyahı gözlerini dikmiş Kenan'a bakıyordu.. Kenan ise gülüyordu..

Sonunda eve varmışlardı. Coşkulu kalabalık onları bekliyordu.. 

Kenan hummerin kaputuna çıktı..

'' Beyler bayanlar '' 
'' Bugün askeri bir birliğe gittik. Haftalar öncesinden terk edilmiş gibiydi. '' 
'' Orada eşkıyalar ile karşılaştık ''
'' Arkadaşlarımın üstün gayretleri sonucunda hiç birimize bir şey olmadan sağ salim döndük ''
'' Ayrıca eşkıyalar üniversite öğrencilerini kaçırmışlar. Erkek öğrencileri öldürüp. Kız öğrencileri kaçırmışlar ''
'' O kız öğrencileri de buraya getirdik ''
'' Onlarıda içinizden birileri gibi görmeyi ihmal etmeyeceksiniz ''
'' Sizlere ricam budur ''
'' Onlara en ufak bir ayrımcılık yapan karşısında beni bulur ''
'' Onlara en ufak kötü davranan karşısında beni bulur ''
'' Siz neyseniz gözümde onlarda o ''
'' Onlara iyi davranırsanız bende sizlere iyi davranırım ''
'' Onlara kötü davranırsanız size bende kötü davranırım ve kim olursanız olun. ister doktor ister hemşire ister öğretmen buraya ne kattığınıza bakmam kapının önüne koyarım ''
'' Umarım anlamışsınızdır '' 

Kenan herkesi evlere dağıtırken Ece yi ve Ece'nin yakın arkadaşı Hülya'yı evine açmıştı. Eve gelen iki bekar bayandan Beyza'nın hiç hoşuna gitmemişti.

Eve girdiler birlikte. Kenan'ın oturduğu ev üç katlı bir villaydı. Herkes apartman dairelerinde yaşarken o villada yaşıyordu. Kenan çok acıkmıştı. Arzu'nun karnı ağrıdığı için erkenden yatmıştı. Bütün yemekleri Beyza yapmıştı. Beyza Kenan'ın yemeğini koyarken masaya çok sert bir şekilde koymuştu. Beyza çok güzel bir kadındı. Fakat gördüğü şiddetten ve Kenan'ın izin vermemesinden dolayı kendine bakamıyordu. En ufak güzel gözükse Kenan'a dayak yiyor. Sen kimin için süslendin diye işkenceye maruz kalıyordu. Fakat bütün işkencelere dayağa katlanan bu kız. Eve gelen iki güzel genç kızdan çok rahatsız olmuştu. Kendisine tecavüz eden işkence yapan adama trip yapabilecek kadar. Bunu Ece ve Hülya'da fark etmişlerdi. Fakat genede bozuntuya vermiyorlardı. 

Yemek boyunca Ece'nin Kenan'ı süzdüğünün farkındaydı Beyza. Çok sinir olmuştu. Bu kızlar nereden çıkmıştı. Sadece Ece değil. Hülya'da Kenan'ı süzüyordu. İkiside çaktırmadan asılıyordu Kenan'a. Çünkü Zombilerin Dünyasında güçlünün yanında olmak her şeyden öteydi. Yeni gelen genç kızların gözü Kenan'ın üzerindeydi. Çünkü Kenan onları koruyup kollayacaktı..

Kenan yemeğini bitirdi.. Beyza'ya baktı ve '' Canım misafirlerimize kalacakları odayı göster '' dedi ve odasına çıktı. Beyza'da Kenan'ın söylediğini yaptı.

Kenan sabah olmuştu. Uyandı.. Hava mevsim şartlarına göre çok güneşliydi. Ağustos ayı gibiydi. Dışarıdaki güneş gözlerini kamaştırıyor ve tenini yakıyordu. Kenan yataktan kalktı. '' Beyza '' '' Beyza '' dedi . Fakat hiç bir şekilde ses gelmedi. Odanın kapısını açtı. Merdivenlerden aşağıya indi. Evde kimse yoktu. Arzu'nun odasından sesler geliyordu. Arzunun odasına doğru yürüdü. Arzu'nun odasının kapısını açtı. Gördüğü manzara karşısında dili tutulmuştu.

Arzu'yu yatakta domaltmış bir asker kıyafetli bir erkek beceriyordu. Başka bir erkeğe ise Arzu oral sex yapıyordu. Diğer erkekler ise Arzu'nun etrafında sıralanmış sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı.

Kenan '' Ne oluyor lan burada '' dedi ve elindeki silahı Arzu'yu siken adamlara doğrulttu. Tam ateş edeceği sırada adamlar suratlarını Kenan'a doğru çevirdiler. Arzu'yu evire çevire siken adamlar Bugün öldürdüğü askerlerden başkası değildi. Kenan '' Olamaz '' dedi. Sonra ise gözlerini kapattı. Tekrar gözlerini açtığında kendisini kardeşini sikerken buldu.
Arzu altında inliyordu.. '' Hadi abi devam et '' '' Çok güzel '' '' Çok zevk alıyorum ''


Kenan birden yataktan fırladı.. Terden sırılsıklam olmuştu. Yatağın başında Beyza oturmuş Kenan'ı izliyordu. Kenan çok korkmuş sinirlenmiş ve öfkelenmişti..

'' Neden uyumadın ''
'' Neden beni izliyorsun ''

Beyza '' Bugün kurtardığın kızlar mı güzel ? Yoksa ben mi güzelim ? ''
'' Doğruyu söyle bana ''
Kenan '' Yat zıbar ''
'' Adamın asabını bozma gece gece ''
'' Arzu odasında mı ? ''

Kenan yataktan kalktı ve kapıya doğru yöneldi.

Beyza '' Lütfen kızma. Sen benim her şeyimsin '' diyerek ayaklarına yapıştı. '' Beni sakın bırakma. '' Beni sakın sokağa atma '' Ben sensiz ne yaparım bu koca dünyada '' Senin mutlu olman için her şeyi yaparım '' Ben onlardan daha güzel ve daha bakımlıyım '' Sadece senin için süslenir ve artık evden dışarı çıkmam. '' Pencereden bile bakmam Vallahi bak ''

Beyza'nın bu yalvarmalarından sonra Kenan'ın içi acımıştı. Beyza'yı ayaklarının ucundan kaldırdı. Beyza'ya sarıldı. İki eli ile Beyza'nın suratını okşadı.

'' Sen benim bir tanemsin ''
'' O kızlar da senden güzel değil ''
'' İkisini topla bir sen etmezsin ''

Dedi ve Beyza'yı dudaklarından öpmeye başladı. Beyza da Kenan'a karşılık veriyordu. Kenan'ı öyle bir öpüyordu ki yercesine. Bir zombinin eti ısırırcasına öpüyordu. Kenan'ın kucağına atladı. Kenan ve Beyza öpüşerek yatağa kadar geldiler. Kenan Beyza'yı yavaş ve kibar bir şekilde yatağa bıraktı. Öpmeye devam ediyordu Beyza'yı. Belkide ilk kez tecavüz etmeden sevişiyordu Beyza ile. Beyza'nın boynunu öpüyordu Kenan. Bir yandan da vücudunu okşuyordu. Dolgun memelerini avuçluyordu. Kenan yavaş yavaş Beyza'yı soğuyordu. Kenan Beyza'nın boynunu öperek göğüslerine kadar geldi. Göğüslerini emmeye yalamaya başladı. Göğüslerinde daireler çiziyordu diliyle. Beyza ilk defa zevk alıyordu. Kenanla belki yirmi otuz kez sevişmişti şimdiye kadar fakat ilk kez zevk alıyordu. Kenan Beyza'nın bütün vücudunu yalıyordu. Beyza zevkten yastığı ısırıyor. Elleri ile yorganı sıkıyordu..

Kenan Beyza'nın içine girdi. Beyza'nın üzerinde gidip geliyordu. Beyza zevkten inliyordu. İnlemeleri bağırmaya geçmişti.

'' Daha hızlı aşkım ''
'' Çok zevk alıyorum aşkım '' diyerek kendinden geçiyordu.. Kenan'da çok zevk alıyordu. Kenan gözlerini kapatıyordu arada aldığı zevkten..

Arzu'nun sesini duydu '' Abi çok güzel , böyle devam et ''

Kenan gözlerini açtı.. Siktiği kişi Beyza değil Arzu'ydu.. Kendi kız kardeşini sikiyordu. Kız kardeşi altında bir orospu gibi inliyordu. Bu çok ağır geldi Kenan'a.. Kenan birden kendini kaybetti ve Arzu'nun boğazını sıkmaya başladı.. Arzu'yu boğuyordu. Ama aslında boğulan kişi Beyza'ydı.. Kenan birden kendine geldi ve boğduğu kişinin kız kardeşi olmadığını anlamıştı. Ellerini çekti bir anda Beyza'nın üstünden. Beyza boğulmaktan son anda kurtulmuştu. Öksürüyordu. Öyle kuvvetli öksürüyordu ki yataktan çıplak şekilde yere düştü. Kendine geldiğinde '' Kötü bir şey mi ? yaptım '' dedi. Kenan '' Beyza bana söylemediğin bir şey mi var ? '' Arzu hakkında özelliklede '' Sakladığın bir şey mi var ? ''
Beyza '' Hayır yok ''
Kenan '' Erkek arkadaşı mı ? var ''
Beyza '' Bildiğim kadarı ile yok ''
Kenan '' Bak eğer varsa seni öldürürüm ''
'' Öldürmem seni sokağa atarım ''
'' Zombiler gelirler etlerini yerler ''
Beyza '' Yemin ederim ki yok ''
Kenan '' Yat zıbar o zaman ''
Beyza '' Nereye gidiyorsun ''
Kenan '' Seni ilgilendirmez ''

Kenan üstünü giydi ve odadan dışarıya çıktı. Arzu'nun odasına yöneldi. Arzu'nun kapısını açtı. Arzu mışıl mışıl uyuyordu. Arzu'nun yanına kadar geldi. Arzu'nun saçlarını okşadı.. 

Ertesi sabah..

Yeni gelen üniversiteli kızlara hoş geldin partisi yapılacaktı. Partiye Arzu Beyza ve Kenan'da katılacaktı. Partiye davetli olan Arzu minicik bir etek giymişti. Üstünde de askılı bir body vardı. Çok sexy ve çok güzeldi. Kenan bu giyiminden çok rahatsız olmuş olsada kardeşine söz geçiremiyordu. Çünkü asker olmadığı gerçeğini bilen tek kişi oydu. Arzu bunu herkese yayabilir di.. Eski dünyada kız kardeşine karışmazdı. Ama yeni dünyada kız kardeşinden başka kıskanacağı hiç kimse yoktu. 

Dışarıda açık havada parti düzenleniyordu. 

İsmail Abi '' Aramıza yeni katılan arkadaşlara hoş geldiniz diyorum. Evinizde hissetmeniz için size kaynaşma gecesi düzenledik. Umarım yataklarınızda huzur içinde uyumuşsunuzdur ''
'' Size hoş geldin derken , Aramıza geldiğinden beri geceleri daha güvenli uyumamızı sağlayan gençlerimize askeri eğitim veren Kenan komutanı kürsüye davet ediyorum ''

Kenan kürsüye doğru geldi ..

Kenan '' Size hoş geldin partisi. Bizim içinde insan olduğumuzu hatırlamamız için bir fırsat bu '' Biz koskoca bir aileyiz. Kadınlarımız erkeklerimiz ve geleceğimiz çocuklar. Herkes bolca çocuk yapacak. En az üç değil onüç çocuk istiyorum. Kenan gülerken kalabalıkta gülüyordu. Yok yok ciddiyim. Böyle ben bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum triplerine girmeyin. Bu dünyaya çocuk getireceksiniz. ''

'' Eğer ki hazreti Nuh sizin gibi düşünseydi insan nesli sona erirdi. Fakat Hz. Nuh sizin gibi düşünmedi. Dünyamıza çok zararlar verdik. Savaşlar. İç savaşlar. Suyumuzu kirlettik. Çocuklarımızı katlettik. Zengin daha zengin olurken fakir daha fakir oldu. ''

'' Fakat bu dünya zombilerin dünyası değil , bizim dünyamız. ''

'' Ben birilerinin korkudan, başkalarının açlıktan uyuyamadığı bir ülkede yaşamayı reddediyorum ''

'' O yüzden sayımızı çoğaltıp ülkemizden zombileri göndereceğiz ''

'' Yada onlar çürüyerek ölecekler ''

Bu sırada gözü Arzu'ya takıldı. Genç bir erkekle çok samimi şekilde konuşuyordu. Erkek kulağına doğru eğilmiş Arzu'ya birşeyler anlatıyor. Arzu'da cilveli bir şekilde gülüyordu. Konuşmasına daha fazla devam edemedi.. 

'' Ya onların dünyası yada bizim '' diyerek kürsüden ayrılırken alkış koptu..

o akşam şarkılar söylendi. içkiler içildi. Kenan oturduğu masada dört güzelle birlikte eğleniyordu. Beyza , Arzu , Ece ve Hülya.. Kenan içkileri birer birer mideye indirirken sigarasının birisini yakıyor birisini söndürüyordu.. Kenan'ın bu efkarlı ve keyifli hali Arzu'yu cesaretlendirmişti.

Arzu '' Abi kızmazsan sana bir şey söyleyeceğim ''
'' Benim bir sevgilim var Gökhan adında ''
'' Seni tanıştırmak istiyorum ''
Kenan '' Tabi kardeşim ''
Arzu Kenan'ın yanağından öptü. Sen bir tanesin. Benim canım abim. Benim anlayışlı abim diyerek

Gökhan korkarak ve çekinerek '' Merhaba abi '' diyebildi. '' Merhaba Gökhan '' dedi. Biraz konuştuktan sonra Kenan daha da sarhoş olmuştu. Ayakta zor duruyordu. Mahallenin diğer sakinleride kız vermek kolay değil. Allah tamamını erdirsin gibi laflar ediyorlardı gülerek. Kenan'ın iyice keyfi kaçmıştı. Herkesin haberi varken Kenan ayakta uyumuştu. Koca mahalleyi idare ediyor fakat arkasından iş çeviren kız kardeşinin haberini en son o duymuştu..

Arzu '' Abi kızmazsan bir şey itiraf etmek istiyorum sana ''
Kenan '' Neden kızayım ''
Arzu '' Dün midem ağrıyor diye yemeğe gelmedim ya ''
'' Gökhanla birlikteydim ''
Kenan '' Ne güzel '' diyerek gülümsedi.
'' Senin mutluluğun benim mutluluğum '' diyordu .. 

Kenan çok içmişti. Ayakta bile duramıyordu.  Beyza ve Arzu'nun yardımları ile güç bela eğlenen insanların arasından evine gidebiliyordu. Beyza ve Arzu güç bela yatağa yatırdılar. Arzu '' Abim bunun iki katını içer genede bir şey olmaz '' dedi. Beyza ise '' Kız vermek kolay mı ? '' diyerek gülüştüler..

Ertesi sabah Beyza'nın çığlığı ile uyandı Kenan , Ece ve Hülya.. Kenan yastığının altında sakladığı silahı aldı ve koşarak Beyza'nın çığlığının olduğu yere gitti. Beyza'yı kenara iterek birden havada asılı kardeşinin ayaklarına yapıştı. Hülya ve Ece ise şoka girmişlerdi. Kenan bağırmaya başladı '' Ne bakıyorsunuz '' İpi kesin '' 

Beyza koştu ve ipi kesti. Kenan'ın biricik kardeşi kendini asmıştı..

Kenan kız kardeşini yere yatırdı. Kulağını ağzına ve burnuna dayarken bir ellini de midesine koymuştu Arzu'nun. Arzu'ya suni teneffüs yapmaya başladı.. Hülya Ece ve Beyza ağlıyordu.
Kenan '' Ne bakıyorsunuz yardım çağırın '' diye bağırdı.. 

Suni teneffüse devam etti Kenan..

Dakikalarca yorulmadan devam etti..

Sonra bir el dokundu omuzuna.. Bu dokunan el İsmail Abi'den başkası değildi. Başın sağ olsun dedi üzgün bir ses tonu ile. Kenan etrafına baktı. Mahallenin büyük bir kısmı evin içinde toplanmış acıyan gözlerle Kenan'a bakıyorlardı. Kenan'ın gözleri dolmuş ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Yerde yatan kardeşini kaldırdı ve kanepenin üzerine koydu. Bir battaniye ile üzerini örttü.

Hiç kimse bir şey demiyordu..

İsmail abi masanın üzerinde duran kağıdı aldı ve okumaya başladı..

Kenan Abi

Biricik kardeşin senin istediğin gibi saf ve temiz biri olamadı. Sen bizim için canını ortaya atıp savaşırken kan döküp kanın dökülürken gökhan denilen hayvan bana defalarca zorla tecavüz etti. Sonra beni korkuttu. Amacı senin yanında olup kendini garantiye almaktı. Başlarda bana çok nazik ve çok iyi davranıyordu. Sonra ise gerçek nedeni ve gerçek suratı ortaya çıktı. Buna daha fazla katlanamazdım. Beni affet. Senden özür dilerim. Sana layık bir kardeş olamadım. Elveda.. 

İsmail Abi bunu okuduktan sonra Kenan'ın askerlerinden Hüseyin ve Kerem'e talimat vererek Gökhan'ı evinden aldırtarak bir odaya kapattırdı. Gökhan'ı kötü dövdü Hüseyin ve Kerem..

Olan bitenden haberi yoktu Kenan'ın.. Kenan kız kardeşini kendi elleri ile hiç kimsenin yardımı olmadan toprağa verdi. Kız kardeşinin mezarında oturmuş ağlamadan duruyordu.. İsmail abi yanına yaklaştı ve Acı mektubu ismail abi Kenan'a uzattı.  Kenan dikkatli bir şekilde mektubu okudu. Gözünden akan bir damla yaş mektubun üzerine geldi ve mürekkebi dağıttı.

Kenan '' Gökhan nerede ''
İsmail Abi '' Okulun disiplin odasında kilitli halde ''
'' Bu gerçeği sana söylemek istedim ''
'' Senin dışında da en yakın iki adamın Hüseyin ve Kerem biliyor ''
Kenan '' Sakın bana engel olma ''

Kenan odaya girdi.. Gökhan'ın elleri ve ayakları bağlı şekilde karşısında duruyordu... Belindeki bıçağı çıkardı..  Sana neler yapacağım Gökhan.. Gökhan başına gelecekleri anlamışçasına çırpınıyor ama kurtulamıyordu..

Kenan ağzındaki ipi çıkardı..

Gökhan '' Abi vallahi ben masumum ''
'' Ben bir şey yapmadım ''
'' Lütfen bana inan ''
'' Kız kardeşine tecavüz eden ben değilim ''
'' Bir yanlış anlaşılma var ''
'' Kız kardeşine hiç bir şey yapmadım ''
Kenan '' Gökhan Gökhan Gökhan .. ''
'' Bir dakika sus..

Kenan Gökhan'ın pantolonunu ve içindeki boxeri kesti.. Gökhan'ın penisi dışarıdaydı.

Gökhan '' Lütfen abi acı bana ''
'' Lütfen acı bana ''
Kenan '' Abisine yalan söyleyerek evden kaçıp senle buluşan . sana yalan söyleyerek kimlerle seni aldatırdı hiç düşündün mü ? ''
Gökhan '' Lütfen abi acı bana ''
'' Lütfen acı bana ''
Kenan '' Allah'ın acımadığına sende acımayacaksın ''

Kenan Gökhan'ın penisini tuttuğu gibi kökünden kesti ve bağıran Gökhan'ın ağzına penisi sokuverdi..

Gökhan acı içinde kıvranırken Kenan ise odadan dışarıya çıkıyordu.. Elleri ve üstü kan olan Kenan'a Kerem bir havlu uzattı. Yüzünü ve ellerini sildi.

Kerem '' Ailesini ne yapalım. İki kız kardeşi bir annesi ve bir babası var ''
Onlarıda diğer odalarda kilitli tutuyoruz.
Kenan'' Hepsine ölünceye kadar tecavüz edin ''
'' Sonra düşüneceğim ne yapacağımı ''
Kerem '' Emredersiniz. ''

iki gün sonra  ..

Tahtadan büyük bir kafes yapıldı.. Meydana kondu. Üstü örtülüydü.. Herkes toplanmıştı meydana..

Kenan '' Bazı suçları siz çekersiniz. Fakat öyle suçlar vardır ki ailenize de kara bulut gibi yapışır ''
'' Eğerki babanız alkolik biriyse, içkicinin kızı diye tanınırsınız ''
'' eğer ki babanız katil ise , katilin kızı derler size ''
'' Ailenizden bir birey iyi ise , Savcının babası derler, komutanın annesi, fakat kötüyse de kötü olarak sıfat takılır..  ''
'' Bugün kız kardeşime tecavüz eden Gökhan yaratığı ve ailesinin hesap verme günü. ''
Açın perdeyi..

Kafesin bir tarafında Zombiye dönüşmüş Gökhan vardı. Diğer tarafında ise dayak yemiş tecavüze uğramış ailesi..

Arada sadece bir tahta vardı. Zombiye dönüşmüş Gökhan tahtanın diğer ucundan kız kardeşlerine annesine ve babasına saldırmaya çalışıyor fakat saldıramıyordu. Gökhan'ın ailesi ise bir köşeye sinmişti. Aç ve susuz bırakıldıkları için kollarını kaldıracak halleri yoktu.

Kenan '' Kaldırın aradaki tahtayı..

Aradaki tahta kaldırıldı ve Gökhan birden en önde duran babasının boynundan ısırıverdi. Gökhan'ın iki kız kardeşi ve Annesi ise çığlık atıyordu..

Kenan '' Ailenizden birisi tecavüz ederse, hırsızlık yaparsa , birisini öldürürse , başkasının malına ırzına ailesine göz koyarsa, sonu hem kendi için hem ailesi için budur ''

Zombiye dönmüş Gökhan ailesindeki bireyleri ısırmaya devam ediyordu..

Kenan '' Götürün yakın bu kafesi ''
Kerem '' Emredersiniz .. ''

2 Gece önce

Kenan sızmış şekilde yatağında yatıyordu. Saat üçe geliyordu.. Yatağından yavaşça kalktı. Arzu'nun kapısını açtı ve Arzu'yu yastıkla boğmaya başladı. Arzu Kenan'ın boğmasına karşılık veriyordu. Fakat Kenan uzun kollu bir gömlek giymişti. Gömleğin kollarını da koli bandı ile çevirmişti. Tırnak izi olmasın diye.  Arzu bir dakika sonra çırpınmayı zaten bırakmıştı. Sonra ipi boynuna geçirdi cansız Arzu'nun.. Onu evin merdivenlerinden aşağıya attı. El yazısını değiştirdi ve Arzu'nun yerine bir not yazarak onuda sehpanın üzerine koydu. Sonra hiç bir şey olmamış gibi yatağına tekrar huzur içinde yattı..

Huzur içinde..

1 yorum: