uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

2 Nisan 2012 Pazartesi

17. Bölüm : Ben Bu Şöhreti Tek Gecede Kazanmadım


1989 İzmit çocuk esirgeme kurumu : 


Çocuk : Doktor Bey Atfedersiniz bir şey sorabilir miyim ? 
Doktor Bey : Tab ikide evlat. 
Çocuk : Kızınız artık neden buraya gelmiyor ? O benim sahip olduğum tek arkadaşımdı ? diğer çocuklar benden büyükler ve benimle oynamak istemiyorlar. 
Doktor Bey : Annesi izin vermiyor gelmesine. 
Çocuk : Anlıyorum. Haklı tab ikide hanım efendi. Kim ister çocuğunun oyun arkadaşının annesiz babasız evsiz biri olmasını. 
Doktor Bey : Öyle düşünme.  
Çocuk : Bana söyledikleriniz hiç birinde başarılı değilim ben. Rap müzik yapmak istiyorum ama dinlediğim parçalar yabancı kelimeler kullanılıyor. Ama bir gün bir şarkı yazacağım. Futbol oynamak çok istiyorum ama çocuklar beni aralarına kabul etmiyorlar. 
Doktor Bey : Bizde seninle bir hafta sonu beraber oynarız futbol olur mu ? Belki Zeynep te gelir. 
Çocuk : Çok mutlu olurum .. 


6 Hafta Sonra 1989 Asar dere piknik alanı Gölcük .. 


Doktor Bey : Hadi al bakalım topu. 
Çocuk : Aldım. 
Doktor Bey : Hadi oynayalım beraber seninle. 
Çocuk : Tamam. 


Doktor Bey ve Çocuk saatler boyu futbol oynadılar. Çocuk o kadar mutluydu ki hayatta hiç olmadığı kadar. Çocuk hayatında ilk kez arabaya binmiş ve hayatında ilk kez çocuk esirgeme kurumunun dışına çıkmıştı doğduğundan bu yana. Belki hayattın da tek anlatacağı anıda bu olacaktı çocukluğuna dair. 


1 ay sonra 


Doktor Bey : Al işte Zeynep zeynep diyordun bak bugün oda geldi. 
Çocuk : Teşekkür ederim. 
Zeynep : Merhaba ..
Çocuk : Merhaba.. 
Doktor Bey : Siz hadi uslu uslu oynayın ben içerideki hastalara bakıp geleceğim. 
Zeynep : Sen neden burada yaşıyorsun ? 
Çocuk : Beni sanırım kimse sevmediği için buradayım. 
Zeynep : Seni kimse sevmiyor mu ? 
Çocuk : Sanırım beni kimse sevmiyor.
Zeynep : Olsun üzülme. 
Çocuk : Üzülmek ne demek ?   
Zeynep : Bilmem ki. Böyle mutlu olmanın tam tersi. 
Çocuk : Mutlu olmak ne demek ? 
Zeynep : Babam gelince ona sorarsın oldu mu ben anlatamayacağım.
Çocuk : Peki. Doktor Bey gelince ona sorarım. 
Zeynep : Hadi oynayalım.. 
Çocuk : Hadi.. 


Zeynep ve Çocuk .. Çocuk esirgeme kurumunun bahçesinde doyasıya oynadılar. Saklambaç oynadılar. Yakalamaca oynadılar. Doktor Bey de çocuklar daha fazla oynasın diye müdür ün odasında oturmuş onları izliyordu. 
Çocuk Esirgeme Müdürü  : İstediğiniz dosyayı getirdim. 
Doktor Bey : Teşekkür ederim. Bu lütfen aramızda kalsın. 
Çocuk Esirgeme Müdürü : Tab ikide Doktor Bey. Ben müsaadenizle biraz etrafa bakayım. 
Doktor Bey : Tab ikide lütfen ben varım diye işinizden geri kalmayın. 


Doktor Bey in istediği dosya çocuğun dosyasıydı. Dikkatli ve uzun uzun inceledi.  
Dosyayı çantasının içine koydu ve siyah deri çantasını aldığı gibi odadan çıktı. Zeynep hadi kızım gidiyoruz diye seslendi.
Zeynep : Ne olur baba biraz daha kalalım. 
Çocuk : Gidiyor musunuz ? 
Zeynep : Evet gitmek zorundayız. Sen babama mutluluk ve üzülmeyi soracaktın ?
Çocuk : Yok ikisini de anladım. 
Zeynep : Nasıl ? 
Çocuk : Mutluluk senin yanımda olup beraber oynadığımız an.. Üzülmek te senin buradan gidişin. 
Zeynep : Görüşürüz. 
Çocuk : Görüşürüz. 


Günümüz. Adrenalin Ceza Evi ..  20 Mart 2010 




Arzu odasında feci şekilde dövülmüş abisinin yaralarını sarıyordu. Kapıdan içeriye Mirza girdi. Kenan a yiyecek bir şeyler ve pansuman için gerekli malzemeler getirmişti. 
Arzu : Hangi yüzle buraya geliyorsun ! 
Mirza : Kendi yüzümle. 
Arzu : Abimi korusan ölür müydün ? 
Mirza : Ölebilirdim. 
Arzu : Sen nasıl bir askersin. Halkın için savaşmadıktan sonra neye yarıyor askerliğin ? 
Mirza : Sanırım haklısınız. İyi günler. Geçmiş olsun. 
Arzu : Hepiniz aynısınız. Allah belanızı versin. 
Mirza : Eyvallah. 


Ölüm Meleği küçük yemekhanede oturmuş sigara yakmış ve içkisini yudumluyordu. Sinirden elleri titriyordu. Ateş kapıdan içeriye girdi. 
Ateş : Abi izin verseydin de Mirza nın işini bitirseydim. 
Ölüm Meleği : Ateş hiç düşünmeden dördümüzün karşısına tek başına çıktı farkında mısın? 
Ateş : Farkındayım. Buna aptal cesareti denir. 
Ölüm Meleği : Buna hepinizi birden keseceğime inanıyorum da denebilir. 
Ateş : Hepimizi birden öldürmesi imkansızdı. Nasıl dövüştüğünü gördüm. Hep ölümcül noktalara vuruyor. 
Ölüm Meleği : 7 askerin hepsini öldürmesi 3 saniyesini aldı. O askerler iyi yada köyü Adrenalin timindeydiler. ve bunu yaparken silah dahi kullanmadı. 
Ateş : Endişeni anlıyorum ama. 
Ölüm Meleği : O benim dostum Ateş. Sende benim kardeşimsin. Bu bahsi kapatalım. 
Ateş : Herkesin gözü önünde bizim karizmamızı tek başına çizen adam mı? senin dostun ? 
Ölüm Meleği : Mirza burada var diye saldırı yemiyoruz. Mirza burada var diye güvendeyiz. 
Ateş : Alfa-Star dan sadece iki kişi kaldılar farkında mısın ? 
Ölüm Meleği : İki kişi kalmaları 10 kişi kalmalarından daha kötü inan bana. Senin kaybedecek bir kız arkadaşın var. Bir abin var. Onlar için ölmek şeref. 
Mirza kapıdan içeri girer.. 
Ölüm Meleği : Şeref nedir Mirza ? 
Mirza : Şeref Ölümdür .. 
Ölüm Meleği : Şerefsizlik nedir ? 
Mirza : Ölmekten korkmak Ölmekten kaçmaktır. 
Ölüm Meleği : Sen neyden korkarsın bu hayatta ? 
Mirza : Korkmaktan korkarım. 
Ölüm Meleği : Hayatta kaybedecek neyin var Mirza ? 
Mirza : Me - i - re - ze ve a ..Bunlar dışında kaybedecek hiç bir şeyim yok. 
Ölüm Meleği : Bize katılmak ister misin ? 
Mirza : Teşekkür ederim misafir perverliğiniz için ama Sebastian burada mı ? Diye bakmaya geldim. 
Ölüm Meleği : Burada yok. Görmedim. 
Mirza : Teşekkür ederim görüşürüz eski dost. 
Ölüm Meleği : Görüşürüz eski dost. 


Doktor Deniz ; Kenan ile Arzunun kaldığı odadan içeri girdi. 
Doktor Deniz : Arzu Abini kim bu hale getirdi ? 
Arzu : Ölüm Meleği .. 
Doktor Deniz : Neden ? 
Arzu : Sözde Sen ve Ölüm Meleği sevgiliymişsiniz. ve Mirza yı kullanıyormuşsunuz. Abim bunları Mirza ya söyledi. Mirza da Ölüm Meleği ne . Ölüm Meleği de abimi dövdü. 
Doktor Deniz : Yaralarına bir bakayım 
Arzu : Ne komik değil mi ? 
Doktor Deniz : Komik olan nedir ? 
Arzu : Abimin bu halde olmasının asıl nedeni sensin ve onu masum bir şekilde tedavi etmeye çalışıyorsun. 
Doktor Deniz : Onu bu hale ben getirmedim. Ben şiddete karşı birisiyim. Abin ile askerler arasında bir sorun yaşandı ise bu benim yüzümden olamaz. Çünkü abini tanımıyorum Askerler serttir. Özellikle DXN - Adrenalin yada Alfa-Star askerleri. O yüzden sizlere tavsiyem Abin gibi eli kalem tutan birisinin onları yönlendirmeye çalışır ise sonunun bu olacağıdır. 
Arzu : Birde ahkam kesiyor şuna bak. 
Doktor Deniz : Ahkam filan kesmiyorum. Askerler birer kas yığını ve savaşçı tipler olmadığını en az bizler kadar zeki ve kurnaz olduklarını savunuyorum. 
Arzu : Defol buradan. 
Doktor Deniz : Senin için değil abini tedavi etmek için buradayım. Lütfen işimi yapmama izin ver. 
Arzu : Defol buradan sana ihtiyacımız yok ! sen gelmeden önce her şey çok güzeldi. 
Doktor Deniz : Bu anlamsız saldırganlığının sebebi Ölüm Meleği sanırım. Ona aşıksın.
Arzu : Olabilir ona aşık olabilirim.  Bu seni ilgilendirmez.. 
Doktor Deniz : Evet o beni ilgilendirmez ama işimi yapmamı engellersen bu beni engeller. 


DXN Üstü .. Marmara Denizi Açıklarında Bir Gemi : 


Dilek : Doktor Deniz Hanım size şu mesajı göndermemi istedi ' 78737 96624 5374 4294152946 83 427474263 52747462 92546 2472546 247 42382 76672 
DXN : Tamamdır. Teşekkürler . Kan tahlili bir iki saate kadar çıkar. Ne durumdasınız orada ? 
Dilek : Adrenalin askerleri var Alfa - Star dan iki asker daha var. Hapishane onların kontrolünde kızı çıkartamıyoruz. 
DXN : Oradan kızı tereyağından bal çeker gibi çıkartırız siz merak etmeyin. Bizim işaretimizi bekleyin. 
Dilek : İşaret nedir ?
DXN : Doktor Deniz anlayacaktır. 
Dilek : Peki. 
DXN : Alfa - Star dan kim kurtulmuş ? 
Dilek : Mirza ve Sebastian. 
DXN : İnanmıyorum. İzmir de öldüklerini sanıyorduk. Öldüklerini sanmakla hata etmişiz. 
Dilek : Adrenalin den 7 askeri tek başına bir kaç saniyede öldürdü Mirza .. Bizde müdahale etseydik muhtemelen bizi de öldürecekti.
DXN : Mirza kadınlara kızlara çocuklara yaşlılara ve silahsız erkeklere zarar vermez. Muhtemelen bir şey olmuştur. 
Dilek : 7 Asker çok laf söylediler. 
DXN : Şu hayatta tanıyabileceğin en sabırlı insan Mirza dır. Ama sana karşı sabrı bittiğinde kesinlikle ölmüşsündür. Tahlilleriniz de çıktı. Doktor Deniz i orada yalnız bırakmayın. Siz yolunuza doğru koyulun sonra görüşürüz. Doktor Deniz e bizim işaretimizi beklemesini söyleyin. 




Helikopter tekrardan hapishane avlusuna inmiştir.Esra koşar adımlar ile Doktor Deniz'e tahlilleri verdi. Doktor Deniz sonuçlarını teker teker dikkatli bir şekilde kontrol etti. Diz üstü bilgisayarından bir şeyler baktı. Doktor Deniz gözlerine inanamamış çok şaşırmış gibiydi. 
Doktor Deniz : Sezin Melda Esra Dilek .. 
Sezin : Emredin.
Melda : Emredin.
Esra : Emredin  
Dilek : Emredin. 
Doktor Deniz : Askerler için getirdiğimiz giysileri ve hediyeleri kasadan çıkartın. Psko soldiers i ve Alfa-Star ı ve herkesi yemekhanede yaklaşık iki saat sonra onlarla görüşeceğimi söyleyin hadi kızlar acele edin. 
Kızlar Doktor Deniz in emri ile hemen acele bir şekilde iki saat sonraki organizasyon için hazırlık yapmaya başladılar.  Yemekhanede herkes toplanmıştı.  Herkes merak içinde Doktor Deniz in ne söyleyeceğini bekliyordu.Doktor Deniz İki saate 5 dakika kala yemekhaneden içeri girdi. Ve emrinde olan kızlara askerlerin adlarının üzerinde yazdığı kolileri onlara verir misiniz dedi. Kızlar direk olarak emrini yerine getiriyorlardı. Kızlar kolileri sahiplerine verirken Doktor Deniz ise söze başladı 
Doktor Deniz : Bütün dünya kaos içinde yaklaşık 1 yıla yakın bir süredir. Annenizi babanızı kardeşlerinizi çocuklarınızı kocanızı karınızı akrabalarınızı kaybettiniz. Evlerinizden oldunuz. İşlerinizden; sevgilinizden arabanızdan. Türkiye de bu zombi terörü ile maalesef görüldü. Ve yaklaşık 80 Milyon Türk halkının 40 Milyona yakını Zombi oldu. 10 Milyon kadarı da ya öldürüldü yada zombiler tarafından parçalanarak yenildi. Bütün şehirleri gözetleyen kameramız sonunda en ufak detayla büyük birini buldu. Bu kız burada bulunan 107 kişinin hayatından bile daha önemli. Bu kızın kanı zombi salgını için tam anlamıyla bir anti serum. Ve şimdiye kadar yapılan en iyi anti serum dan 150 kat daha güçlü. Bu demek oluyor ki bir insan ısırıldıktan sonra Pınar ın kanından yapılacak bir anti serum ile 3 gün içinde zombiye dönüşme riski Bir milyarda bir gibi bir riske sahip olacaktır. Amacımızın sizi kandırmak olmadığını bilmenizi isterim. Niyetimiz hepinizin hayatlarını kurtarmaktır. Askerlerden çoğu ile uzun zamandır tanışırız. Sözümün eri olduğunu hepsi bilir. Bizimle gelmek isteyen askerler dahi olsa onların da güvenliğini sağlayacağıma söz veriyorum.


Doktor Deniz in bu etkili konuşması yemekhane de bulunan 107 kişinin 100 ünü de etkilemişti. Sivillerin tamamı gitme taraftarıydı. 


Ölüm Meleği : Bizim gitmemize olanak yok Doktor Zombi. Bizim Adrenalin yada DXN adına artık çalışmayacağımızı bilmeniz gerek.Senelerce bütün pis işlerinizi bize yaptırtıp sonra da bağrınıza mı ? basacaksınız bizi. Ayrıca Pınar ı da size alın bu kızdan anti vürüs yapın diye vereceğimizi sanıyorsanız sanırım hayal görüyorsunuz. 
Ateş : Adrenalin'e döndüğümüz takdir de anlaşma nasıl olacak ? 
Ölüm Meleği : Sen ne diyorsun Ateş .
Ateş : Duymak ve bilmek istiyorum Abi. 
Doktor Deniz : Psko Soldiers e iki tim asker verilecek Adrenalin askerlerinden. Ve Avrupa yakasında Mortem Üstünün Kontrolü size verilecek. Alfa - Star ise bize katılmayı arzu eder ise DXN bünyesine gelecekler. 
Ateş : Nerede bu Mortem Üstü ? 
Doktor Deniz : Onu söylemem şu anda yetkilerim içinde değil. 
Asit : Doğru söylediğinizi nereden bileceğiz ? 
Doktor Deniz : Doğru söylediğimi anlayabiliyorsunuz hepiniz. Bence oylama yapın. Bu anti - serum çok önemli.  
Ölüm Meleği : Anlaşma yapalım Doktor Zombi. 
Doktor Deniz : Dinliyorum Zombi Meleği. 
Ölüm Meleği : Mortem Avrupa yakası tamamen boşaltılacak tek bir sivil dahi görmek istemiyorum. Oranın kontrolü tamamen bize verildikten sonra kızı size vereceğiz. 
Doktor Deniz : Sen kafayı mı yedin ? Orada yaşayan bin beş yüze yakın sivil i nereye tesviye edeceğiz ? buraya mı alalım onları ? 
Ölüm Meleği : Benim anlaşmam budur. Ya kabul edersiniz. Yada kız bizde kalır. 
Doktor Deniz : Bunun o kızla ya da mortem üstüyle alakası yok ! bu senin egon ve kibrinle alakalı. Kişisel hesaplaşmalarını sonraya sakla burada insan hayatı söz konusu. 
Ölüm Meleği : Sen öyle san Doktor Zombi. 
Doktor Deniz : Sen ne diyorsun Mirza ? 
Mirza :Yaşıtlarımız sineklerin kanatlarını kopartmayı, kendi koluna jilet atmayı psikopatlık sanırken biz insanların kollarını kopardık insanların boyunlarını kestik. En iyi yaptığımız şey bu hayatta insan canı almak ve ölmemek oldu bir süre sonra. Devletim var olsun. Bu kız bir Türk vatandaşının bile güvenle huzurla yaşamasını sağlayacak ise Türk soyu bu kızın elindeyse bizler sadece birer piyonuz. Doktor Deniz Alfa-Star olarak kararımız kızın sizinle gitmesi yönündedir. Hiç bir talebimizde yoktur DXN veya Adrenalinden.
Doktor Deniz : Sizleri aramızda tekrar görmek istiyoruz. Sizler bu ülke için büyük değerlersiniz. 
Sebastian : Doktor Deniz Hanım. Mirza Son noktayı koydu sanırım. Bizim hiç bir talebimizin olmadığını.  
Doktor Deniz : Sadece ikiniz bu kaotik dünya da nasıl ayakta kalacaksınız ? Arkanızda güçlü bir oluşum olmadan ? 
Mirza : Biz bu şöhreti tek gecede yakalamadık ! Ben Mirza yım ! Buda Kardeşim Sebastian. Ölmek için size ihtiyacımız yokken yaşamak için mi size ihtiyacımız olacak ? 
Sebastian : Esse lamın Aleyküm . Mirza  ..  
Doktor Deniz : Peki siz bilirsiniz. 
Ölüm Meleği : Bizim şartlarımızı da Ağa zombilere iletirsin. Doktor Zombi. 
Doktor Deniz : İletirim tab ikide Zombi Meleği ! Hapishanenin etrafına gelmeye başlayan zombilere de iletirim istersen. Bu insanlar zombilerden değil sizlerden korkuyorlar sizlerden. Sen daha söylemedin değil mi bu insanlara ? Hapishanenin çevresin de zombiler görülmeye başlandığını. Her saatle birlikte daha fazlası gelecek buradan çıkmaz imkansız olacak. 
Ölüm Meleği : Bu kadar sivili düşünüyorsan madem al sivilleri git. Pınar ı biz koruruz. Doktor Zombi.  
Doktor Deniz : Lanet olsun sana.. 


Toplantı bitmişti. Psko Soldiers yemekhanede toplanmış derin tartışmalar içindeydi. Ateş ve Tuncay gitmek isterken Asit ve Ölüm Meleği daha temkinli ve daha yavaş davranıyordu. Onlar tartışırlarken Mirza odasında çoktan uykuya dalmıştı. Sebastian ise kitap okuyordu. 



25 Mart Gecesi .. 


Kenan ın içinde hırs ve nefret gün geçtikçe büyüyor öfkeden dolayı gözleri intikamdan başka hiç bir şey görmüyordu.  Berna ve Ateş ten intikam almak istiyordu. Ölüm Meleği tarafından dövülmesi ile öfkesi tam anlamıyla ayyuka çıkmıştı.  Zombilerin yarattığı kaos ve terör Kenan’ın umutlarını bir bir azaltmıştı. Kenan kabuslarında hep zombiye dönüştüğünü görüyor ve çığlıklar ile uyanıyordu. Kenanın bu durumdan dolayı pskolojisini iyiden iyiye bozulmaya başlamıştı. Zombiler gelmeden önce hayatı tam anlamıyla mükemmel giden başarılı bir avukat olan Kenan bir anda pasif bir insan olmuştu. Sokakta görüp te burun kıvıracağı selam vermeyeceği insanlarla muhat-tap oluyor silahlara ve askerlere karşı büyük bir nefret ile yaşamış ve onu yasaların değil askerlerin koruması sinirlerini bozuyordu. Kenan kardeşi arzu ile kaldığı odasında kendini kapana kısılmış bir hayvan gibi hissediyordu.  Mirza ve Sebastian la koalisyon yapmak istemiş ama onlarda Kenan ı kale almamışlardı.  Kenan ın hayatında evi arabası kız kardeşi annesi babası ve sevgilisi olan başarılı bir avukatken etkisiz eleman olması sinirlerini bozmaya yetiyordu.  Babasını ve annesi zombiler tarafından parçalanırken izlemiş ve korkaklığından dolayı annesi ve babası zombiler tarafından canlı canlı yenerken izlemişti. Annesinin ve babasının acıdan çektiği çığlıkları hala kulaklarında duyardı. Arzu ve Berna ile zombilerden kaçarken yanlarında bulunan iki arkadaşının geride kaldığında onları bırakıp arkasına bile bakmadan kaçmıştı. Arkadaşlarını da ölüme terk etmişti. Tıpkı annesi ile babasını ölüme terk ettiği gibi. Arkadaşlarını da ölüme terk etmişti. Onların vicdanı içinde yaraydı. Vicdan azabını derinden çekiyordu.  Hayatında artık kız kardeşi arzu dan başka hiç bir şey kalmamıştı. Elinde avucunda hiç bir şey kalmamış bu adam yaşamının geri kalanında ne olacağı belirsiz bir şekilde hayatına devam ediyordu. Vicdanen rahatsızdı. Huzurla uyuyamıyor ne zaman uykuya dalsa Annesini babasını ve geride bıraktığı iki arkadaşını görüyordu.  Onların sesini kulaklarında hissediyordu. Annesinin Kenan diye son barışını duyuyordu. Bazı geceler oturup ağlıyordu. Ama onu en çok çok sevdiği kız arkadaşı Berna nın yaptıkları üzmüştü. En çok Berna sız kaldığı için üzülüyordu.  Berna nın değişen dünya da saf değiştirmesini kaldıramıyordu. Çok gururuna dokunmuştu Berna nın ona karşı yaptıklarına.  
Zombilerin yarattığı bu terörden sonra hayatı boyunca bir daha ön planda olmayacağını düşüncesi de beynini benliğini kişiliğini etkiliyordu. Hayatındaki bunca zaman bunca yıl hep ön planda olmuş. Kızlar tarafından ilgi görmüş yakışıklı ve karizmatik avukat geri planda kalmıştı. Yakışıklılığın karizmanın paranın güç ve iktidarın şekil değiştirdiği dünya artık güçlülerin ve savaşanların dünyası olmuştu. Bu sinir harbine ne kadar daha dayanacağını bilmiyordu. Başına ağrılar giriyordu. Artık yaşamak için direnci kendisi gösteremiyordu. Yaşamak için hiç bir nedeni de kalmamıştı. 
Odasına gitti. Kapıyı kapattı ve kapıyı kilitledi. Kardeşinin yastığına sanki kardeşiymiş gibi kokladı. Çarşaflardan bir ip yaptı. Çarşafı boynuna ilmik gibi geçirdi. Sandalyenin üzerine çıktı. Gözlerini kapattı. Dakikalar geçti ama hala sandalye ye tekmeyi atamıyordu. Arzu geldi aklına. Abisini güçsüz olduğunu düşünecekti kardeşi. Berna ve Ateş günlerini gün etmeye devam edeceklerdi. Annesinin Babasının ve geride bıraktığı iki arkadaşının intikamını alamadan bu dünyadan gidecekti. Hepsini düşündü ve ilmiği boynundan çıkartı. Annemin ve Babamın çektiği acıyı bunlarda çekecek hepsine ödeteceğim diyordu kendi kendine. Bir plan yaptı. Kapının önüne yığılmış olan zombileri bir gece vakti içeriye alacak ve bütün hapishane yi zombiler basacaktı. Planı için uygun anı beklemeye başladı.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder