uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

1 Nisan 2012 Pazar

16. Bölüm Kurşun Daima Doğruyu Söyler


1988 İzmit Çocuk Esirgeme Kurumu
Doktor Bey : Çocuğun durumu nasıl ?
Esirgeme Kurumu Müdürü : Sayenizde çok daha iyi .
Doktor Bey : İlaçlarını al. Ayağındaki kırık çok fazla derin değil. Hemen iyileşmek istiyorsan buradakilerin sözünden çıkmamalısın ufaklık.
Çocuk : Teşekkür ederim efendim.
Esirgeme Kurumu Müdürü : Ne kadar da masumlar öyle değil mi ?
Doktor Bey : Kesinlikle Haklısınız . Bana müsaade artık.
Esirgeme Kurumu Müdürü : Otursaydınız bir çay içseydik.
Doktor Bey : Kızımı piyano kursuna götüreceğim götürmezsem karım cinayet çıkartır.
Esirgeme Kurumu Müdürü : Peki . Haftaya gene çocuklarımızı ziyarete gelecek misiniz ?
Doktor Bey : Kesinlikle her hafta ben kontrol edeceğim hasta çocukları.
Esirgeme Kurumu Müdürü : Size ne kadar teşekkür etsek azdır.
Doktor Bey : Ne önemi var . Onlar bizim geleceklerimiz.

Doktor Bey dışarıya doğru çıktı. Dışarıda kızı ile birlikte oynayan bir çocuk gördü. Çocuk Esirgeme Kurumu Müdürü Çocuğa bağırmak istedi. Doktor Bey engel oldu lütfen onlar daha çocuk. Doktor Bey Altın sarısı saçları olan güzel elbiseli kızına doğru baktı ve ;
Doktor Bey : Zeynep hadi kızım.
Zeynep üstündeki kumları temizledi. İki çocuk masumca bir misketle oyun oynuyorlardı. Küçük zeynep babasına doğru koştu. Ufak çocukta Zeynep in peşinden doğru yürüdü. Babası Zeynep i kucağına alıp arabanın arka koltuğuna oturt du. Ufak çocuk ise arabanın beş metre uzağından babasına ve Zeynep e bakıyordu.
Doktor Bey : Onu etkilemek için kumdan kale den daha fazla şeyler yapmalısın.
Çocuk : Mesela amca ne yapmalıyım lütfen bana yardım eder misin ?
Çocuğun bu sözleri Doktor un hoşuna gitmişti. Çocuk yaşına göre gerçekten de çok kibardı.
Doktor Bey : Mesela Futbolcu ol. Yada Müzisyen ol. Kızlar Futbolcu ve sporcu erkeklerden veya müzisyenlerden hoşlanırlar evlat
Çocuk : Tavsiyeniz için teşekkür ederim. Elimden gelebilen şeyler ise yapmaya çalışacağım. İyi günler bayım.
Doktor Bey : İyi günler.
Doktor arabasını çalıştırdı. Arka koltukta oturan şımarık Zeynep
Zeynep : Baba arkadaşımı da eve götüremez miyiz ?
Doktor Bey : Olur mu öyle şey kızım o oyuncak mı ?
Zeynep : Olsun ben onla hep oynamak istiyorum tek arkadaşım o. Aptal piyano dersi değil.
Doktor Bey : Annen bu söylediğini duymasın. Hayır arkadaşını eve götüremeyiz o oyuncak bebek değil.

Ertesi Hafta

Çocuk : Müzik öğretmenim bu sesle sadece rap söyleyebileceğimi söyledi bana bayım.
Doktor Bey : O halt etmiş.
Çocuk : Bende Futbol oynamaya çalıştım ama beni kaleye koydular. Çok gol yiyorum diye kızdılar. Sonra basketbol oynamak istedim onda da başarılı olamadım.
Doktor Bey : Başarmak göreceli bir kavramdır evlat.
Çocuk : Göreceli ne demek efendim.
Doktor Bey : Sana göre başkadır bana göre başkadır.
Çocuk : Teşekkür ederim Bayım bana bir kelime öğrettiğiniz için.
Doktor Bey : Rap müzik ne demek biliyor musun peki ?
Çocuk : Sanırım opera gibi bir şey ama bilmiyorum.
Doktor Bey : Ben sana bulayım bir kaç rap müzik te onları dinle olur mu ?
Çocuk : Teşekkür ederim bayım. Çok naziksiniz.

Doktor Bey verdiği sözü tutmuş çocuğa rap müzik ve yeni çıkan volkmen getirmiştir. Çocuk sürekli rap müzik dinlemektedir.

Ertesi Ay ..

Çocuk : Bayım bunların sözleri gâvurca. Ben bir şey anlamıyorum. Ama beni uçuruyor kalbime işliyor.
Doktor Bey : Gâvurca denmez ona yabancı denir.
Çocuk : Teşekkür ederim bayım. Yabancı tanımadığımız adam gibi mi ?
Doktor Bey : Bir bakıma evet. Ama Türkiye den bakarken yunanistan gibi.
Çocuk : Anladım. Yunanistan bize yabancı.
Doktor Bey : Aferim Sana..

2 Ay sonra ..

Zeynep tekrar gelmiştir. Çocuk ve Zeynep gene oynamaktadır. Bu sefer Doktor Bey in yanında eşi de çocukları ziyarete gelmiştir. ziyaret bittiğinde
Zeynep ve çocuğun oynadığını gören Zeynep in annesi
Zeynep in Annesi : Zeynep çabuk buraya gel ! Seninle evde konuşacağız. Yeni aldığımız kıyafetin her tarafını çamur etmişsin. Bir hanım efendi gibi davran !
Zeynep : Off anne off
Zeynep in Annesi : Seninle evde konuşacağız Zeynep ! O çocuklardan birine yaklaşma demedim mi ben sana mikroplulardır
Çocuk : Hanım efendi sadece oynuyorduk hepsi bu. Ben mikroplu değilim hanım efendi.
Zeynep in Annesi : Haddini bil !
Çocuk : Peki efendim.. Özür dilerim.
Doktor Bey : Onlar sadece çocuk ! Bu kadar sinirlenmene gerek yok !

Doktor beyin eşi ve zeynep arabaya binmişlerdi. Çocuk uzaktan onlara bakıyordu. Doktor Bey çocuğun yanına geldi.

Çocuk : Sanırım eşiniz hanım efendi ben futbolcu yada müzisyen olmadığım için kızınızla oynamama izin vermedi. Özür dilerim.
Doktor Bey : Sanırım diyerek karşılık verdi.


Günümüz ..

Mirza gözünü bile kırpmadan sadece Ölüm Meleği ni tehdit ettikleri için vurduğu üç kişiyi gömmüşlerdi. Yaşlı adam oğlunun vurulmasını olgunlukla karşılamıştı. Çünkü oğlu dışında hayatlarından sorumlu olduğu iki kızı ve bir oğlu daha vardı. Ölüm Meleği Ne olur ne olmaz diye ısırılan kızı hücrelerden birine kilitlemiş ve kızı her gün takip ediyordu. Isırılan kızın adı pınar dı.
Pınar daha 21 yaşına yeni girmiş. Umutları hayalleri olan biriydi. Fakat zombi saldırısından sonra iyice içine kapanmış gerektiği kadar konuşan sessiz birine dönmüştü. Abisinin gözleri önünde kafasına giren mermiden sonra ise iyice pskolojisi bozulmuş ve hiç kimseyle konuşmamaya başlamıştı. Zaten kapatıldığı hücrede konuşacak biri yoktu. Karanlık ve soğuk hücre duvarlarında zombileri düşünmeye devam ediyor ve korkusu daha da artıyordu. Pınar ın artık tek derdi ne olursa olsun ne olacak sa olsun bundan kurtuluş yok düşüncesi beyninin her yerini kaplamıştı. Zombilerden kaçsak diğer insanlar tarafından gene öldürülüyoruz. İnsanlardan kaçsak zombiler tarafından ısırılıyoruz diyordu kendi kendine.
Pınar ın kız ve erkek kardeşi sık sık hücrenin önüne geliyor Pınarla konuşuyor, Pınar ı sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Babası da geliyordu. Askerlerin bir hayvan gibi kafese kapattıkları kızını gördükçe içi burkuluyordu. Oğlunu koruyamamış ve Mirza nın kurşunuyla ölmüş olmasından dolayı; kızınında sonunun oğlu gibi olmasından endişeleniyor o yüzden sesini çıkartamıyordu.
Hapishane de ortam tamamen gerilmiş. İnsanlar ufak sebeplerden dolayı bile birbirleri ile kavga etmeye başlamışlardı. Yeni gelen grupla birlikte sayıları bir anda artmıştı. yeni gelen grupta bulunan kızlar ve erkeklerle hapishane bir anda şekil değiştirmişti.
Ateş Sivillere eğitim vermeye devam ediyordu. Yeni gelen gruptan da eğitime katılmak isteyenler oldu onları da aldırış etmeden eğitimlere dahil etmişti.
Eğitimler tüm hızıyla devam ediyor Ateş kendisine sivillerden oluşan bir askeri birlik yaratma çabasındaydı. Ateş sivillere kondisyon dövüş teknikleri ve nişan almayı öğretiyordu. Sivillerin tek aktivitesi olan bu eğitimler neşe içinde geçiyordu. Kapalı bir yerde güvende olduklarını düşünmemek için hiç bir engel yoktu.
Asit ise Ateş ile birlikte sivillere yardım ediyordu. Fulya nın ölümünden sonra Fulya nın boşluğunu ; Fulya nın ufak kardeşi damla ile dolduruyor damla ile gününü gün ediyordu. Damla ise ablasının zombiler tarafından parçalanarak öldüğüne inanmıştı. Aslında ablasının zombiler tarafından ısırıldığı doğru fakat Asit in silah ından çıkan mermi ile öldüğünü bilmiyorlardı. Dilara ise Tuncay aşk yaşamaya başlamışlar günün tamamını birlikte geçiriyorlardı.

17 Mart 2010 Ufak Yemekhane Saat : 21:16

Ölüm Meleği : Beyler bir plan yapmalıyız.
Sebastian : Yapalım da neyin planını yapacağız ?
Ölüm Meleği : Bu erzaklar bizi en fazla 2 ay idare eder.
Sebastian : Farkındayım ama ne yapabiliriz ? Nereye kımıldayabiliriz ?
Arzu : Adaya mı gitsek kimsenin olmadığı bir adaya ?
Ölüm Meleği : Orada ne yer ne içeriz ? Adada kimsenin olmadığı ne malum ?
Arzu : Oda var tabi.
Ölüm Meleği : Sence ne yapalım Mirza ?
Mirza : Bilmem. Bekleyelim biraz daha.
Ölüm Meleği : Neyi bekleyeceğiz.
Mirza : Zamanı tab ikide.. Zamanı..
Arzu : Sen neden asker oldun Mirza ?
Mirza : Bir kız sevdim Arzu .. Kız çok güzeldi ve benim hiç param yoktu.. O yüzden asker oldum..
Arzu : Ciddi misin ?
Ölüm Meleği : Arzu .. Mirza şaka yapmaz.. Ama bu sefer yaptı.
Sebastian : Mirza haklı Ölüm Meleği.. Sana bağlı olanlar şu an toprak altında.. Askerlerinde çözülmeler var.
Ölüm Meleği : Evet farkındayım Sebastian.
Mirza : Ekibindeki çözülmeleri hallet önce o zaman farkındaysan sonra zamanı bekleriz Ölüm Meleği.
Ölüm Meleği : Çözmeye çalışırım..
Arzu : O ısırılan kızı napacağız peki ?
Ölüm Meleği : O kızı karantinada tutmaya devam edeceğiz.
Mirza : Ben yatıyorum..
Sebastian : Bende..

Mirza ve Sebastian uyumaya gittiler. Tuncay Dilara Ateş Berna Asit ve Buket'in geldiklerini gördükleri için kalkmışlardı ufak yemekhaneden.
Ateş : Abi bu akşam içelim mi ?
Ölüm Meleği Ateş in bu yaklaşımını şaşırmıştı.. Tab ikide içelim diye karşılık verdi.
Asit : Alfa - Star nerede onlarda bize katılsalardı ?
Ölüm Meleği : Yorgunlarmış biraz dinlenmek istediler.
Asit : Anlıyorum.

o akşam güzel bir sofra kuruldu. bütün dertlerden sıkıntılardan uzak bir başlarına içiyorlardı. Hafif bir şarkı çalıyordu. Peş peşe yakılan sigaralardan ufak yemekhanenin içi dumandan göz gözü görmüyordu. Haftalardır birbirlerine zıt giden abi ve kardeş barışmışlardı. Ateş hatalarını anlayıp Abisinden özür dilemişti. Ölüm Meleği de hatalarının farkında olduğunu biliyor ve oda Ateş ten özür dilemişti. Olay tatlıya bağlanmıştı. O kadar çok içtiler ki o gece bilinçlerini tamamen yitirircesine. Sabah olmasına artık bir saatten az bir süre kalmıştı. Herkes odalarına çekilmeye başladı. Tuncay ve Dilara bir odaya. Asit kendi odasına. Ateş ve Berna odalarına. Ölüm Meleği kendi odasına. Damla abisiyle birlikte kaldıkları odaya. Buket ise Dilara ile birlikte kaldıkları odaya tek başına dönmüştü. Hepsi o kadar yorgundular ki. Alkolünde etkisi ile birlikte yatağa giren herkes sızıp kalmıştı.


17 Mart Akşamı istanbul Mortem Üstü :

Komutan : Alfa - Star dan geriye kimsenin kalmamasına sevineyim mi üzüleyim mi bilmiyorum.
Doktor Deniz : Fikrimi sorarsanız üzülün bence iyi askerlerdi. Bir inat uğruna..
Üst Teğmen Nil : Efendim MOBS kameralarından yeni bir şey tespit ettik.
Komutan : Nedir o ?
Üst Teğmen Nil : Efendim Psko Soldiers ten üç kişi bir ilaç deposuna girdikleri gözlemledik.
Komutan : Sonra ?
Üst Teğmen Nil : Edindiğimiz bilgilere göre ilaç deposunda saklanan kızlardan biri zombiler tarafından aylar önce ısırılmasına rağmen zombiye dönüşmemiş.
Komutan : Bu nasıl olabilir.
Doktor Deniz : Sanırım kızın bağışıklığı var..
Komutan : Böyle bir şey nasıl olabilir .
Doktor Deniz : Eğer böyle bir şey varsa Zombi salgının önüne geçebiliriz.
Üst Teğmen Nil : Efendim Operasyon yapmamızı ister misiniz ?
Komutan : Evet bir operasyon yapacağız. Güvendiğin en iyi 50 Askeri topla yarın sabah a hazır olsunlar.
Doktor Deniz : Siz daha önce operasyon yaptınız ama sonuç alamadınız. Ben şansımı denemek istiyorum.
Komutan : Ama Deniz ??
Doktor Deniz : Albayım sizden izin istemedim.
Komutan : Üst teğmenim. Operasyon iptal. Deniz ve Ekibine bırakıyoruz bu işi..
Doktor Deniz : Teşekkür Ederim Albayım..
Doktor Deniz : Dünya küçük Ölüm Meleği.. Dünya Küçük.. Gene Karşılaşıyoruz..
Doktor Deniz : Albay ım bana 7 tane en gereksiz ve ağzı boş boğaz olan adam lazım.
Komutan : Üst Teğmen Nil duydun hemen hazırla.
Üst Teğmen Nil : Emredersiniz Efendim.
Komutan : Ne zaman çıkıyorsunuz ?
Doktor Deniz : Sabah 09:00 da tırlar çıkacak erzak tırları. Saat 12:00 gibi öğlene doğruda biz çıkacağız.
Komutan : Siz nasıl isterseniz
Doktor Deniz : İzninizle..
Komutan : izin sizin.

Doktor Deniz hızlıca kapıdan çıkarken çelik topukları tak tak tak diye yere vuruyordu. Doktor Deniz komutanın odasından çıkar çıkmaz telsizle ekibine hazırlanmalarını söyledi.
Sezin : Bayanlar gene nereye gidiyoruz fikriniz var mı ?
Melda : Sanırım kendi üstümüze geri dönüyoruz.
Dilek : O gemiden nefret ediyorum.
Esra : Kesinlikle haklısın.

O sırada Deniz odaya girdi. Ekibi direk hazır ola geçti.
Doktor Deniz : Rahat Bayanlar.
Melda : Efendim yeni emriniz nedir ?
Doktor Deniz : Bayanlar Psko Soldiers Metini duymuşsunuzdur. Zombi salgını başladığından beri başımıza bela olan asker gruplarından bir tanesi. Onların ellinde çok değerli bir şey var.
Dilek : Nedir Efendim ? Onlarda olupta bizde olmayan.
Doktor Deniz : Taşıyıcı bir kız. Onu almaya gideceğiz.
Esra : Nasıl Savaşacak mıyız ?
Doktor Deniz : Gerekirse evet çarpışacağız. Ama güzellikle alacağımıza inanıyorum. Sizlere uyarım olacak. Liderleri : Ölüm Meleği bu adamı bana bırakın. Kardeşi Ateş Melda bu senindir.
Melda : Anlaşıldı efendim.
Doktor Deniz : Sezin Tuncay senindir.
Sezin : Anlaşıldı efendim.
Doktor Deniz :  Esra ve Dilek  Asit de sizindir.
Anlaşıldı.

Doktor Deniz : Adları üstünde bir avuç eski asker bir avuç bile kalmadıklarını da kameralardan gördük. Son dört kişi.. Kesinlikle ve kesinlikle askerler ile gönül işi yok. Sadece olası bir durumda eşleşmeleri söyledim size. Ayrıca bizimle birlikte yedi tane daha adam gelecek. Onlar karadan biz ise havadan gideceğiz. O beş adam erzak ve silahlarımızı taşıyacaklar.
Hedefimiz sadece o kız. Resmine iyice bakın. Onun dışında kiler önemli değil. Hiç kimse önemli değil. Gerekirse o kızı oradan canlı alabilmek için bütün yaşayan sivilleri dahi öldürebiliriz. Umarım herkes anlaşılmıştır. Herkes hazır olsun sabaha gidiyoruz.

Mortem üstünde bütün hazırlıklar bitmişti. Psko soldiers başına geleceklerden habersiz sabaha kadar eğlenmiş içkilerini içmiş ve sızmıştı. Psko soldiers uyurken Mortem üstünden helikopter çoktan yola koyulmuştu bile.  

bir helikopter sesi ile hapishanede bulunan bütün sivil halk avluya doğru koşar adımlar ile inmişti.
Helikopter avluya indi. Helikopterin çıkardığı sesten Ölüm Meleği yattığı yerden fırlamıştı. Üzerini ve silahlarını aldığı gibi avluya doğru iniyordu.
O sırada Helikopterden inen 5 bayan a avludaki sivil halk meraklı ve şaşkın gözler ile bakıyordu. Hepsi askeri üniformalı bu bayanlar sivil halka doğru yürüyordu. En önden yürüyen üniformalı bayan sivil halka şunları dedi ;
Doktor Deniz : Ben Adrenalin doktorlarından Doktor Deniz. Bunlarda ekibim. Sizleri kurtarmaya geldim. Eğer kapıları açarsanız diğer adamlarımda içeriye girsinler. Sizlere giysi ve yemek getirdik.
Müdür Bey : Kapıları açın içeriye girsinler.. Psko soldiers den daha kötü olamaz nasıl olsa.
Psko soldiersin uyumasından da yararlanarak kapılar açılmış ve adrenalin timleri içeriye doğru girmişti. İçeriye giren Adrenalin timleri arabalardan inerek Doktor Deniz in yanına doğru geldiler. O sırada Mirza kapıdan görüldü. Belden yukarısında tişörtü dahi olmayan komando pantolonlu ve asker botlu Mirza ağır ağır yürüyerek Doktor Deniz in üzerine doğru yürüyordu. O an itibari ile Psko Soldiers te kapılardan çıkarak avluya inmişler onlarda Doktor Deniz ve Askerlerinin olduğu yere doğru yürüyorlardı.
Doktor Deniz : Senin neslinin tükendiğini düşünüyordum Mirza..
Mirza : Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Doktor.
Ölüm Meleği : Sizin ne işiniz var burada ?
Doktor Deniz : Ne demek ne işiniz var ? Bir hoş geldin demek yok mu ?
Ölüm Meleği : Yok ! Sizin ne işiniz var burada ?
Doktor Deniz : Sizin için gelmedik zaten korkma. Buradaki sivilleri götürmeye geldik..
Ölüm Meleği : Ne yapmak için götüreceksiniz. Süper zombi ilaçlarınızı ilk buradakilerin üzerinde mi deneyeceksiniz ?
Doktor Deniz : Hayır Ölüm ! Onun için değil. Hepsine korunaklı barınaklı yerlere götürmek için.
Ölüm Meleği : Bunca zaman nerdeydiniz Deniz Hanım ?
Doktor Deniz : Bunca zamandır burada kendi kendinizi idare ettiğinizi gözlemledik. ama siviller ölmeye başladığından beri buna bir dur demenin zamanı geldi.
Müdür Bey : Sen kim oluyorsun da bizim yerimize karar veriyorsun ?
Ölüm Meleği : Göremiyor musun ? Hepinizi yeni ilaçlarında deneyecek zombi yapacaklar sizi. Bunca zamandır nerelerdeydiler sence ?
Müdür Bey : Burada kalmaktan iyidir.
1. Asker : Hey Mirza Alfa - Star..  Bir tek sen kaldın demi
Askerler gülüyorlardı kendi aralarında.
2. Asker : Arkadaşların zombiye dönüşünce neler hissettin.
Askerler gülmeye devam ediyordu.
6. Asker  : Arkadaşların zombiye dönüp seni yemek istediklerinde bir kız çocuğu gibi kaçtın mı Mirza ?
Askerler gülmeye devam ediyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
1. Asker  : Kafandaki o ince çizik te ne oluyor neyi simgeliyor Mirza ?
2. Asker : Ayyaş babasının bıraktığı hatıra olmasın.
7.Asker : Yok yok babası annesini bir kere s.kti ve gol oldu o yüzden annesi jiletle kazıdı orayı biri simgeliyor.
Askerler gülüyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
3. Asker : Boynundaki dövmeye baksana Mirza nın. Hangi ruh hastası boynuna barkod dövmesi yaptırır ki.
Askerler gülüyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
Askerlerden teki barkottaki rakamları okumaya başladı.
1. Asker  : 5 122088 13 ne dir ki bu sayılar.. Annesinin becerilme sayıları..
Askerler gülüyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
Doktor Deniz : Arkadaşlar yapmayın.
5. Asker : Doktor siz karışmayın. Mirza bizi sever..
4. Asker  : Mirza Alfa - Star Madem bu kadar iyiydi neden ölüp gittiler ?
1. Asker : Ölürlerken son sözleri ne oldu. Mirza kendine iyi bak mıydı ?
Askerler gülüyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
2. Asker : Amerika da Alfa-Star dan kaç kişi öldü ? Hepinizin götünü ısırdılar demi.. Senin de penisini ısırdılar diye duyduk. Penissiz geziyormuşsun.
1. Asker : Çüksüz Mirza ..
Askerler gülüyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
Doktor Deniz : Beyler yapmayın.. Biz buraya barış için geldik.
4. Asker : Doktor hanım siz karışmayın. İzmir mortem üstünde kardeşlerimizi öldürdüler. Bu mirza bize ne yapabilir ki . Tek başına kalmış yazık.. Artık asker bile değil. İnsanları habersiz yakalayıp arkadan vuran korkak Mirza ..
5. Asker : şiitt Mirza o kollarındaki dövmeler nedir ? Korkaklığını mı temsil ediyor.. ' Only God Can Judge Me ' Zombiler sana inglizce de mi öğrettiler cahil.
öbür kolunda da ' respect ' yazıyor.  Göğsündeki sonsuz a dek gölcük yazısı da nedir ..
1. Asker : Alfa Star da en yüksek rütbe çavuştu. Sizin isminiz değil sayılarınız vardı. Senin rakamın 31 miydi.
2. Asker : Çok otuzbir çektiği için ismi 31 kalmıştı.
Askerler gülüyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
3. Asker  : O Gemide birbirinizi sikerken çok zevk aldınız mı ?
1. Asker : Adrenalin Mortem İzmir Üstünü Kahpece basarken neler hissettin. Acaba dedin mi hiç Mirza kendine. Ben korkağın tekiyim diye.
Mirza : Yok demedim.
Ölüm Meleği : Yeter Artık Lan ..
Mirza : Ölüm Meleği . Yetmez lütfen arkadaşlar istediklerini söylesinler içlerini döksünler duymak istiyorum.
2. Asker : Şii Melek seninle sonra konuşacağız. sen sıranı bekle.
4. Asker  : Alfa - Star Amerika da kanlarının son damlasına kadar savaşırken sen korkak küçük kız çocuğu Mirza nereye saklandın da yaşamayı başardın.
1. Asker : Yüreğin kaç para eder senin kahpe Mirza ..
5. Asker : Baban Anneni bir kere becermiş ve sen olmuşun yapım hatan var senin. Grup çalışması mı oldu ??
Mirza : Babam evet Annemi bir kere becermiş evet doğru.
3. Asker : Neden istememiş seni . Senin gibi bir evlat olsa sevilmez zaten. İsme bak Mirza köpek ismi gibi..
2. Asker : Mirza mirza mirza gel kuçu kuçu..
Askerler gülüyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
1. Asker : Alfa - Star dan bir tane mi kaldı. Tüh üzüldüm. Hepsini öldürme zevkini tadamayacağız. Sadece bir tane kalmış.
3. Asker : Biz bunu köpek diye alsak mı yanımıza Mortem üstünün kapısına bağlarız boynuna tasma takıp.
Askerler gülüyordu. Mirza da askerlerin dediğine sırıtıyordu.
Mirza : Arkadaşlar içinizi döktünüz mü ? Kustunuz mu nefretinizi ?
5. Asker : Sen kimsin kide sana nefret duyalım ?
Mirza : Ben Mirza yım köpek ismini çağdaştır an Mirza..
Mirza : 30 çarpı 7 ne yapar ?
4. Asker : 210 yapar seni geri zekalı.
Mirza : Teşekkür ederim. Peki şunuda söylermisin ? 30 çarpı 5 ne yapar ?
7. Asker : Sen Mirza aptal mısın oda 150 yapar..
Mirza : Teşekkür ederim. Peki boğazı kesilen bir adam kaç saniye yaşar ?
7. Asker : 35-40 saniye arasında yaşar tahmini . nedir bu kim 500 bin ister yarışması mı bu piç kurusu.
Mirza : Teşekkür ederim de tam olarak kaç saniye yaşar ? biliyor musun
7. Asker : 40 Saniye kadar yaşar..
3. Asker : Neden soruyorsun ki bunları mal ?
Mirza : O kadar komik konuşuyorsunuz ki kafamda toplayamadım bir an.
3. Asker : Neyi lan !
Mirza : 3. Askeri elinden yakaladığı gibi boynundaki şah damarına iki parmağı ile üç kere değişik şekilde vurdu. 3. Askerin Üzerinden atladığı gibi. 6. Askere sol ayağı ile suratına bir tekme attı. 2. Askeri yakaladığı gibi onunda boynundaki şah damarına 3 kere değişik şekilde vurdu. 2. Askeri tuttuğu gibi 7. Askerin üzerine doğru fırlatarak 1. Askeri yakaladı ve onunda boynundaki şah damarına 3 kere değişik şekilde vurdu. 5. Askerin de kalbine sağ yumruğu ile vurmuştu. Diğer iki asker yerde son nefeslerini verirken 6 ve 7. ci askerler aldıkları darbeler ile yerde kıvranıyorlardı. Mirza nın bu yaptıklarını anlatmak belki saatler sürerdi fakat Mirza askerler ile işinin başlayıp  ve bittiği 3 saniyeydi. 7. Askerin Boğazını kesti. 6. Askerinde boynunu kırmıştı.
Mirza : Hiç kıpırdanmayın. Siz artık Öldünüz. Yaklaşık şu an ile itibaren 24 saniyeniz kaldı. Hepinizi topluca öldürüyorum. Şanslısınız.
Doktor Deniz : Ben onlar adına sizden özür diliyorum kral mirza..
Mirza : Özrünüz kabul edildi.
Mirza : Yaklaşık 30 saniye de beş asker ölecek 5 x 30 : 150 Alfa - Star Askeri Yapar ! Boynunu kırdığım adam 1 saniye de öldü. Oda Sebastian ı simgeler.
Boğazını kestiğim adamın Ölüm Süresi 40 Saniye ! Ben doğduğumda Annem ile Babamın yaşlarının toplamı !
Mirza Belinden çıkardığı Komando bıçağı ile bütün askerlerin dillerini kesti hepsinin. Elleri kana bulanmıştı. Siviller iğrenerek bakıyorlardı.
Doktor Deniz in yanında bulunan bayan korumalar Mirza ya saldırmak istediler fakat Doktor Deniz izin vermedi.
Mirza herkese bakarak bağırdı .
Mirza : Varmı daha bana aileme silah arkadaşlarıma laf edecek biri ?
Mirza : Varmı benim kadar sizin yüreğinize korku salan !
Mirza : Saygısızlığın sonu saygıdır. Sen sen ve sen bunları gömün ! Büyüklük bende kalsın.
Mirza : Her neyse.. Gitmek isteyen amazonlar ile gidebilir..
Ölüm Meleği : Aynen sizi süper zombi denemelerinde kullansalar da umurumda değil gitmek isteyen gider kalmak isteyen kalır.
Doktor Deniz : Biraz özel konuşabilir miyiz ? Ölüm Meleği ve Mirza ..
Ölüm Meleği : Olabilir.
Mirza : Konuşalım bakalım..

Doktor Deniz Ölüm Meleği ve Mirza Kalabalık gruptan ayrılarak ileriye doğru yürüdüler..

Doktor Deniz : Mirza sana yapılan saygısızlık için özür dilerim.
Mirza : Özür dilenecek bir şey yok. Hak ettiklerini aldılar.
Doktor Deniz : Buraya gelme amacımız inanın bana sizinle savaşmak değil. Sizlere zombilerin ısırmasına karşı koruyucu giysiler getirdik. Dişlerini geçiremiyorlar ve fermuarlı kıyafetler.
Ölüm Meleği  : Bugün bayram mı ? Mirza.. Enişte bizi neden öper..
Mirza : Bende bilmiyorum enişte bizi neden öper..
Ölüm Meleği : Yok yok enişte bizi öpmedi resmen sikti bugün sikti..
Doktor Deniz : Biliyorum bana güvenmiyorsunuz.
Mirza : Güvenmiyoruz kelimesi kifayetsiz kalır.
Ölüm Meleği : Ne istiyorsun Doktor Zombi ?
Doktor Deniz : Kıyafetler ve askeri ihtiyaçlarınıza karşılık o kızı almak istiyorum.
Ölüm Meleği : Hangi kızı ?
Doktor Deniz : Isırılan kızı..
Ölüm Meleği : Alıp napacaksın ?
Doktor Deniz : Panzehir yapabiliriz. Anlıyor musun ? dünya nın tarihi tamamen değişebilir.
Mirza : Değişti zaten daha ne değişecek ? Zombilerle koyun koyuna mı yaşayacağız ?
Doktor Deniz : Buda nezle den farklı bir hastalık değil. Buda bir hastalık Beyler.. ve çözümü belki de o kızdır. Onu lütfen bana verin.
Ölüm Meleği : Hayır desem !
Doktor Deniz : O zaman evet diyene kadar buraya yerleşiyoruz. Silahsız 5 tane bayana saldıracak kadar gözünüz dönmedi değil mi ?
Mirza : Benim döndü..
Ölüm Meleği : Lanet olsun..


Doktor Deniz ; Pınar a ve kardeşlerine testler yapıyordu. Bunun nasıl olduğunu anlamaya çalışıyordu. Gerekli alet ve edevatlarının tamamı olmadığı için sıkıntı yaşıyordu. Pınar ı ve kardeşlerini oradan çıkartması gerekiyordu. Fakat Ölüm Meleği başta olmak üzere Alfa – Star ında buna müsaade etmeyeceğini biliyordu. Ölüm Meleği nin ona zarar vermeyeceğini biliyordu, fakat Mirza bir canlı bombaydı. Mirza eğerki o kızı ondan izinsiz olarak götürmesine asla müsaade etmezdi. Mirza nın haberi olmadan oradan götürürse de Mirza nın peşine düşeceğini çok iyi biliyordu. Mirza intikam almayı seven birisiydi.  Sol kolunun dirseğinden omuzuna kadar sol kolunda latince ‘ Mirza nın kanı yerde kalmaz’ yazdığını Doktor Deniz bilen birisiydi. Mirza nın dosyalarını okumuştu. En çok onu Mirza korkutuyordu. Fakat genede laboratuvar ında Pınar ve kardeşlerini test etmek istiyordu. Bir çıkar yol bulamıyordu. Pınar ın ve kardeşlerinin kanını laboratuvar testi için üste göndermek için izin istedi Ölüm Meleğinden. Ölüm Meleği de buna izin vermişti.

Doktor Deniz : Bayanlar Laboratuvar a götürün kanları ve çıkan testleri bana getirin tekrar.
Sezin : Emredersiniz.
Melda : Başka bir şeyle ilgilenmemizi ister misiniz ?
Doktor Deniz : Evet . Birde DXN Türkiye ana üstü ile temasa geçmenizi istiyorum. Büyük patrona şu mesajımı iletin söyleyin
78737 96624 5374 4294152946 83 427474263 52747462 92546 2472546 247 42382 76672
Dilek : Bunlar nedir ?
Doktor Deniz : Önemli bir şey değil. Sadece rakam sal girdiler.
Esra : Emredersiniz.

Doktor Deniz korumalarını helikopter ile göndermişti. Ölüm Meleği nin odasına girdi.

Doktor Deniz : Ölüm Meleği nasılsın ?
Ölüm Meleği : İyiyim Deniz sen nasılsın ?
Doktor Deniz : Sen bu Mirza ve Sebastian ı neden yanında taşıyorsun ? Farkında değil misin sen onları kontrol edemezsin.
Ölüm Meleği : Gayet farkındayım. Ben onları değil. Onlar beni kontrol ediyorlar.
Doktor Deniz : Ateşle oynuyorsun ..
Ölüm Meleği : Olabilir.
Doktor Deniz : Canlı bomba Mirza elinde patlayacak. Adrenalin ve Mortem üstleri hatta DXN için elinde güçlü bir silah tuttuğunu düşünüyorsun ama bu silah yakında sana doğrulur. Kullanıldıklarını anlarlarsa seni öldürmeden durmazlar ya sen onları yada onlar seni öldürür. Muhtemel seçenek te ikincisi.
Ölüm Meleği : Onlar benim dostlarım silah değiller.
Doktor Deniz : Hapishane ye seni ziyarete geldiğimde neden benimle görüşmedin? Neden yazdığım onca mektuba karşılık vermedin ?
Ölüm Meleği : Ölene kadar beni mi bekleyecektin ?
Doktor Deniz : Gerekirse evet bekleyecektim. Ömrümün sonuna kadar bekleyecektim !
Ölüm Meleği : Beklemeni istemediğim için seninle görüşmedim. Seninle senelerce sevgili olduk diye beni bekleyecek halin yok.
Doktor Deniz : Evet var !
Ölüm Meleği : Sen artık DXN için çalışan başarılı bir doktorsun. Ben ise hayatta kalmaya çalışan asker parçası ! Ayrı saflardayız artık.
Doktor Deniz : Hayır aynı saftayız.

Ölüm Meleği bir anda Doktor Deniz in belinden sarılıp sertçe kendine doğru çekerek dudaklarından öpmeye başladı. O arada kapısı açık olan Ölüm Meleği nin odasının önünden geçen Kenan Doktor Deniz ve Ölüm Meleği ni öpüşürken görmüştü.
Kenan salonda spor yapan Mirza ve Sebastian ın yanında aldı soluğu.
Kenan : Arkadaşlar sizinle konuşabilir miyiz ?
Mirza : Tab ikide Kenan.
Kenan : Arkadaşlar Ölüm Meleği ile şu gelen Doktor Deniz i öpüşürken gördüm !
Mirza : Eee bize ne ? Bizlemi öpüşüyorlar ?
Kenan : Sizi kullanıyorlar anlamıyor musunuz ?
Sebastian : Bizi kimse kullanamaz Kenan . Sen kiminle konuştuğunun farkında değilsin sanırım.
Kenan : Farkındayım siz Alfa-Star sınız. Seçilmişlerin seçilmişi.
Sebastian : Evet farkındaymışsın.
Mirza : Farkında olman çok daha kötü Kenan. Lütfen çıkarmısın bizi ilgilendirmeyen bir konuyla lütfen bir daha bizi rahatsız etme.
Kenan : Sizinle ortak hareket edersek hayatta kalma şansımız artar. Üst kademelerde çok hatırı sayılı dostlarım var.
Mirza : Bizi kül kedisi kendisini de peri anne sanan biri daha Sebastian.
Sebastian : Biz kül kedisi miyiz ?
Mirza : Duvara çentik at Sebastian. Duvarı çentikle..
Sebastian : Olur tab ikide.
Kenan : Lütfen beni bir dinleyin
Mirza : Dinliyoruz sana 2 dakika
Kenan : Bakın bir dostum var evi kale gibidir oraya gidersek buradan çok daha güvende oluruz. Burada artık yaşanacak bir yer değil. Ölüm Meleği sizin dostunuz olduğunu söylüyor fakat işler öyle değil. Asit, Ateş, Ölüm Meleği, Tuncay, Mustafa ve Sansar sizi öldürmek için planlar yapıyordu siz daha izmir deyken. Zombiler üstünüze saldırmamış olsalardı size psko soldiers saldıracaktı. Neden biliyor musunuz ? Adrenaline geri dönebilmek için. Adrenalin timinden bir kaç kişi geldi buraya helikopter ile Ölüm Meleği gitti konuştu. Kız kardeşim duymuş ; Adrenalin komutanı Ölüm Meleği ve ekibine izmir deki Alfa-Star ın ele geçirdiği üstü geri almaları durumunda Adrenalin e geri döneceklerini söylemiş. Size şimdilik bir şey yapmıyorlar ama ileride Kenan haklıymış diyeceksiniz. Eğer ki benimle iş birliği yaparsanız hep beraber uzun yıllar yaşayabiliriz ? Ne diyorsun ? Kral Mirza ? Sebastian..
Mirza : Pes doğrusu..
Sebastian : Al benden de o kadarı..
Mirza : Çağır şu psko soldiersi avluya gelsinler Sebastian.. Sende çağırdıktan sonra çatıya çık.
Sebastian : Tamam kanka.

10 dakika sonra avlu..

Ateş : Neden toplandık abi burada ?
Ölüm Meleği : Bilmiyorum Ateş nedenini. Ama Mirza çağırmış.
Tuncay : Hepimizi mi ?
Asit : Dördümüzde burada olduğumuza göre hepimizi.
Ateş : Aha geliyor. Yanında kenan da var.
Mirza : Beyler davetime icabet gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Şimdi size bir kaç soru soracağım.
Ateş : Bize soru sormak için mi topladın buraya.
Mirza : Evet onun için topladım. Geldiğin için teşekkür ederim.
Ateş : Şuna bak ya..
Ölüm Meleği : Sakin ol Ateş. Sakin.
Ateş : Tamam abi.
Mirza : Beyler Kenan arkadaşımız diyor ki sizler 4 ünüz bir de yerde ölü yatan şu iki adamınızla birlikte bizi öldürmek istiyormuşsunuz doğru mudur ?
Ölüm Meleği : Mirza açıklamama izin ver !
Mirza : Açıklamayı lütfen sevgiline yapar mısın ? bu sorum benim doğru mu ? değil mi ?
Ateş : Doğru Lan ! Napacaksın Soytarı !
Ölüm Meleği : Ateş sakin ol.
Mirza : Eski usul silahsız dövüşeceğiz. Eğer ki Silah ına sarılan olur sa Çatıdaki Bay Sebastian Silah ına sarılanı mermiyle sarıltacak. Bir soytarıdan korkmazsınız sanırım ?
Ateş : Dördümüze karşı tek mi dövüşeceksin ?
Mirza : Sanırım evet . Başarabilir miyim bilmiyorum hepinizi öldürmeyi fakat gene de deneyeceğim.
Ölüm Meleği : Mirza dostum beni iki dakika dinler misin ?
Mirza : İki dakika Kenan ı dinledim seni de dinlerim Ölüm Meleği.
Ateş : Bundan mı korkuyorsun abi ? İki askeri 3 saniyede katletti diye. Hepsinin boşluğundan faydalandı.
Mirza : Benden korkmanıza gerek yok Ateş.
Ölüm Meleği : Mirza benim 3 kez hayatımı kurtardım. Sonuncusunda da zombiye dönüşecekken hayatımı kurtardın. Sana can borcum 3 oldu. Evet beni üstte çağırdılar fakat komutanın istediğini ben kabul etmedim. Bu Kenan ın istediği bizi birbirimize düşürüp ya seni ya da beni öldürtmek. Evet Ateş Adrenalin e dönmeyi çok istiyor çünkü orada kız arkadaşı Berna nın daha iyi şartlarda yaşayacağını düşündüğü için. ve diğer arkadaşlar da öyle düşünüyorlardı. Fakat seni ve sebastian ı tanıdıktan sonra hiç birinin öyle bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum Mirza. İstersen kendilerine soralım.
Mirza : Kurşun daima doğruyu söyler Ölüm Meleği ! Rus Ruleti Oynayacağız. 5 imiz !
Ölüm Meleği : Gerek yok Mirza.. İçimizden birinin daha ölmesine hiç gerek yok.
Mirza : Kurşun  daima doğruyu söyler ..
Ölüm Meleği : Mirza sana üç can borcum var demi ?
Mirza : Sen öyle diyorsan vardır ..
Ölüm Meleği : O zaman Ateş Asit Tuncay ve Benim adıma 4 can borcum daha olsun sana ?
Mirza : Peki Ölüm Meleği. Sen nasıl uygun görürsen.
Ölüm Meleği : Birbirimizi yok yere öldürmemizin hiç bir anlamı yok Mirza.
Mirza : Haklısın..
Kenan ellerini çırparak
Kenan : bravo Ölüm Meleği bravo  çok güzel rol yapıyorsun. Kısacası korktum demiyorsun da böyle kıvırıyorsun. Seni o yeni gelen Doktor ile öpüşürken gördüm. Doktorla işi pişirip sonra da Mirza ve Sebastian ın en boş anında ikisini birden öldüreceksin. Mirza uyanık ol biraz. Bunların alayı kahpe. Şu sana diklenen kendini bilmez Ateş var ya Benim nişanlımı ayartıp elimden aldı. Beni de ölümle tehdit ediyor. Şu sana vaaz veren Ölüm Meleği var ya Hem kız kardeşimle hemde o Doktor Deniz le birlikte iki-sinide idare ediyor.

Ölüm Meleği bir anda Kenan'a sol yumruğunu gözüne doğru vurdu. Kenan aldığı yumruğun etkisiyle yere düşmüştü. Psko soldiers in ve Mirza nın şaşkın bakışları ile birlikte Kenan ı yerde de yumrukluyordu. Kenan ın suratı kandan ve şişkinlikten artık gözükmüyor. Aldığı yumruklar nedeniyle bayılmıştı. Ölüm Meleği nin elleri kan olmuştu. Arzu hapishanenin kapısından abi diye bağırıp koşmaya başladı. Ölüm Meleği durmadan yumruklarını Kenan'a vurmaya devam ediyordu. Mirza Ölüm Meleği nin omuzundan tuttu ve :
Mirza : YETER !
diyerek bağırdı. her yer Mirza'nın Yeter lafı ile yankılanmıştı.
Ölüm Meleği birden duraksadı..  
Mirza : Kalk üstünden adamın öldüreceksin!
Ölüm Meleği : Ölsün !
Mirza : Neden ölsün ? Ne gerek var ?
Ölüm Meleği : Haklısın.
Arzu : Canavarsın sen canavar.. Allah belanı versin senin ..
Ölüm Meleği Oradan Hızlıca Uzaklaştı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder