uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

8 Haziran 2012 Cuma

Özel Bölüm 4 : İntikamların En Büyüğü Affetmektir

1987 nin bir bayram günü dünyaya geldi. Babası onun adını Ozan koymuştu. Annesi Ozan ı ağzıyla bile besliyordu sanki bir kuş gibi. Annesi bütün gün onunla oyunlar oynuyor şarkılar mırıldanıyor onu öpüyor ve seviyordu. Babasının işlerinin çok olmasından dolayı Annesi ve Ozan hep bir arada kalıyorlardı. Ozan Annesinin yanında yatmayınca ağlamaya başlıyor dikkat çekmek için sesler çıkartıyordu. Annesi ona ne zaman seslense hemen ağlama sesi kesiliyordu. Babası eve geldiğinde Ozan Annesini babasından kıskanıyordu. Aralarında yatmak istiyordu. 3 yaşına kadar konuşamamıştı. Fakat üstün zekası ile herkesi kendisine hayran bırakıyordu. Okula gitmeden harfleri sayıları biliyordu. Harfleri rakamları topluyor çıkartıyordu. Komşuları olan öğretmenin telkinleri ile 5 yaşında ilk okula başlayan Ozan derslerinde mükemmel derecede başarılı bir öğrenciydi. Ozan hep bir bilgisayar istiyordu. Annesi mutfak ve ev masraflarından kaçınarak Ozan için para biriktirdi. Babası da iş yerinden aldığı avans ile Ozan a bir bilgisayar almışlardı. O zamanlar bilgisayarlar şimdiki kadar ucuz değildi tabi-kide. Bilgisayar ile tanışması küçük Ozan ın 5 yaşında olmuştu. Derslerinde başarılı olan bu çocuk aynı zaman da da bilgisayar ile harikalar yaratıyor her şeyi kendi çabası ile öğreniyordu. Ozan okul dan geldikten hemen sonra derslerini çalışıyor ödevlerini yapıyor sonrada bilgisayar başında oyun oynamak yerine bilgisayar yazılımları hakkında çalışıyordu. Ozan 5 yaşındayken Annesi hamile kaldı ve bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Onun da adını Duygu koymuşlardı. Annesinin ilgisi Duygu ya kayınca Ozan içine kapandı ve tek ilgiyi bilgisayarda buluyordu.
1997 Yılında ilk hack'erlik denemesini yapan Ozan Google in bir açığından faydalanarak Google yi bir günlüğüne kapatmayı başarmıştı. Bütün aramalara rağmen Ozan ın izine rastlayamadılar. Üç ay sonra ise hotmail i bir aylığına kapatmayı başarmış ve iki şirkete milyon dolarlar kaybettirmişti.
Aslında Ozan bunların yasa dışı şeyler olduğunu o yaşta bilmiyordu. Onun için bu denemeler sadece basit birer şaka ve oyundan başka hiç bir şey değildi. Ozan 14 ay sonra ki hedefi özel güvenlikli siteler olmuştu. Yazdığı yazılımlar ve virüsler ile Rusya yı Allak bullak eden bir dehaydı artık.

2001 Yılındaki kriz de babası işten çıkartılmıştı. Babası gündelik işlerde çalışıyor ve eve doğru dürüst para girmiyordu. Annesi ise Kanser e yakalanmıştı. Babası Annesini tedavi etmek için önce arabasını sonra evini satmıştı. Ama genede tedavi masrafları çok fazlaydı. Doktorlar Ozan ın Annesinin Amerika da tedavi olması gerektiğini yoksa öleceğini söylüyorlardı. Ozan o sırada 14 yaşındaydı ve Lise ye gidiyordu. Lise de okuyor. Lise den arda kalan vaktinde ise çalışıyordu. Ozan Annesini tedavi ettirmek için var gücüyle çalışıyor fakat topladığı para Annesinin yurt dışında bir günlük tedavisine bile yetmiyordu.

2002 Şubat ..
Annesi iyice fenalaşmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Doktorlar Annesinin kesinlikle yurt dışında tedavi olması gerektiğini yoksa öleceğini söylemişler ve Ozan'da bunları duymuştu.
Ozan Doktor un yanına giderek.

Ozan : Doktor amca ne kadar masraf olur Annemin yurt dışına gitmesi ?

Doktor : Çok para evlat.

Ozan : Çok para da ne kadar bir para ?

Doktor : 500 bin amerikan doları.

Ozan : Bu kadar para kimlerde olur Doktor Amca ?

Doktor : Ya çok zengin insanlarda ya da bankalarda olur.

Ozan : Tamam doktor amca teşekkür ederim.

Doktor : Neden soruyorsun ki bunları ?

Ozan : Hiç sadece meraktan.

Ozan bir saat sonra evdeki bilgisayarının başına oturdu. Bilgisayar a oturdu ve saatlerce bilgisayarından kalkmadı. Ozan ın babası ve kız kardeşi Ozan a kızıyordu. Annen ölüm döşeğinde sen burada bilgisayar başındasın diye.

9 Gün Sonra ..

Doktor : Hanım efendi ve Beyefendi Müjde.

Ozan'ın Babası : Ne oldu Doktor Bey ? Eşim iyileşiyor mu ?


Doktor : Hayır fakat yurt dışına gitmek için gerekli para hesabımıza sizin adınıza yatırıldı. İşlemleri hemen başlattık. Üç gün sonra özel uçak ile Amerika ya gidiyorsunuz.

Ozan'ın Babası : Kim neden yapar ki böyle bir iyiliği ?

Doktor : Sanırım ismini açıklamak istemeyen zengin bir hayır sever.

Ozan'ın Annesi : Böyle şeyler sadece filmlerde olur sanıyorduk

Doktor : Sadece filmlerde olmaz. Gerçek hayatta da olur.

Ozan'ın Babası : O hayır sever insanla tanışmayı çok isterim. Allah ondan razı olsun.

Doktor : İnanın bizde merak ediyoruz ama para yurt dışından transfer olmuş. Küba'dan.

Ozan'ın Babası : Transfer edenin ismi yok mu ?

Doktor : Alfonzo Santos İrev Teador Diye biri..

Ozan'ın Babası : İlk defa duyuyorum bu ismi ama binlerce teşekkür ederim.

Doktor : Hanım efendi hesabınıza 1 milyon Amerikan Doları transfer edilmiş bu adamdan. İyi bir gelecek ve tedaviniz için yeter de artar. 3 Gün sonra gidiyorsunuz.

Ozan'ın Annesi : Teşekkür Ederim hepinize. Çocuklarım nerede ?

Ozan'ın Babası : Duygu okulda . Ozan ise Bilgisayar başında günlerdir ne okula gidiyor ne de işe .. Bütün gün bilgisayar başında

Ozan'ın Annesi : Üstüne gitme bey. Daha genç o.

Ozan'ın Babası : Üstüne gitme. Dövme. Kızma diye diye şımartın bu çocuğu.

Ozan'ın Annesi : Öyle deme bey. Genç o ..

Ozan'ın Babası : Bizde gençtik. Ama hiç böyle değildik.  Bilgisayar da ne var anlamıyorum ki. Sabahtan akşama kadar üstünden kalkmıyor. Dövdüm olmadı. Sövdüm olmadı. Bağırdım çağırdım oda olmadı. Ne yapacağımı şaşırdım ben bu çocukla.

Ozan'ın Annesi : Sakın bir daha çocuğuma vurma bağırma küfretme. Sana hakkımı helal etmem.

Ozan'ın Babası : Aman be aman ne kıymetli de oğlun varmış senin.

Ozan'ın Annesi : Kıymetlidir benim çocuklarım. Duygu da Ozan da..

2 Gün Sonra ..

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Ozan Nereden buldunuz parayı oğlum.

Ozan : Bir hayır sever göndermiş sağ olsun.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Yeme beni kim gönderir o kadar parayı be oğlum. Doğru yu söyle bak hiç kimseye demem.

Ozan : Dedim ya biri göndermiş. Ben nereden bileyim.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim ) : Vallaha kimseye söylemem söz.

Ozan : Bilmiyorum Saim. Beni rahat bırak artık.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Baban gömü filan mı buldu bir yerde ?

Ozan : Ne alaka ya . Nereden bulacak adam gömü yü. Adamın ödü kopuyor yatırlardan filan.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Eee o zaman nereden buldunuz ?

Ozan : Bir hayır sever göndermiş.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Kim gönderir o parayı arkadaş.

Ozan : Bilmiyorum ben kim gönderir göndermez.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Vallaha bak kimseye söylemeyeceğim.

Ozan : Bilmiyorum Saim. Rahat bırak insanı.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : İkimizi arkadaş bilirdim. Seninle bir daha konuşmayacağım arkadaşlıkta etmeyeceğim.

Ozan : Öyle deme.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Tek arkadaşın benim. Yaşın küçük diye kimse lisede seninle arkadaşlık yapmıyor. Bir tek ben yapıyorum. Bana da güvenmiyorsun.

Ozan : Güvenmekle güvenmemekle alakası yok. Doğruyu söylüyorum sana. Sen inanmıyorsun.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : İnanmıyorum işte. Yalancısın sen Yalancı Ozan. O parayı nereden bulduğunuzu söylemezsen bir daha konuşmayacağım seninle.

Ozan : Off be tamam ..

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Söyleyecek misin ?

Ozan : Evet söyleyeceğim ama yemin et kimseye söylemeyeceğine dair.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  :  Söz veriyorum kimseye söylemeyeceğim.

Ozan : Türkiye Merkez Bankasının Bilgisayar serverinin içine girdim. Ve Merkez bankasının Hesaplarından 2 Milyon Dolar ı kendi hesabıma aktardım.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Nasıl yakalanmadın peki ? Nasıl fark etmediler.

Ozan : Para hala hesapta duruyor sanıyorlar.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Onu nasıl başardın.

Ozan : Yaptığım bir program ile hesap hareketleri güncellemiyor 1 Haftadır. İstediğin kadar banka dan para çek hesabında para varsa eksilmeyeceğini göreceksin.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Bunu fark etmediler mi ?

Ozan : Fark ettiler ama artık çok geç. Hesaplarla oynadım. Düzeltmeye çalışıyorlar şu anda. Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Ee peki doğrudan mı yatırdın parayı ya anlaşılır ise

Ozan : Yok parayı Önce Cin de bir bankaya oradan Nijerya'ya oradan Rusya'ya oradan İtalya'ya oradan İsviçre'ye oradan Alman'ya ya oradan Amerika'ya oradan Japonya'ya oradan Peru'ya oradan İrlanda'ya oradan kuzey kıbrıs'a oradan kore'ye oradan Bulgaristan'a orada Meksika'ya oradan Kıbrıs rum kesmine oradan İran'a oradan Cezair'e oradan Fransa'ya oradan Tunus a oradan Belçika'ya oradan Jameika'ya oradan Yeni Gineye oradan Avustralya ya oradan da Küba'ya transfer ettim.   Bu işlemi kombinasyonlar ile 5 gün boyunca yaptım. Para dünya da çeşitli ülkelerde 21 tur attı. Artık bulmaları imkansız. Hep farklı isimler ile farklı yerlere yatırdım parayı. Zaten Üç ve ya dört turdan sonra bulmak imkansız ama ben işimi sağlama almak için 21 kez dünya yı dolaştırdım paraya.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Yani ?

Ozan : Yanisi şu ki Beni bulmak suya yazı yazmaktan daha zor.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Şeytan ın bile aklına gelmeyecek bir plan bu. Senden ve benden başka kim biliyor bunu ?

Ozan : Hiç Kimse bilmiyor Sende ağzını sıkı tutsan iyi olur.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Tutarım tabi. Kardeşim benim. Para bitti mi ?

Ozan : Hayır 750 bin doları duruyor. 1 Milyon dolar ı Annemin hesabına aktardım. 250 bin dolar dünya üzerindeki 21 tur a gitti.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Kalan parayı da benim hesabıma aktarsan kardeşim.

Ozan : Olmaz.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Biz kardeş değilmiyiz. Zaten Anneni tedavi ettiriyorsun. Gene yaparsın böyle bir şey.

Ozan : O para haram para. İhtiyacım olmasa yapmazdım. Sen keyfe keder bir şey istiyorsun benden.  

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Biz kardeş değil miyiz. Kardeşine de yapsan bir kıyak ne olur yani ?

Ozan : Olmaz. O parada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. O parayı faiziyle birlikte geri vereceğim devlete.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Ya devletin malı deniz yemeyen keriz be kardeşim. Yap şu gariban kardeşine bir güzellik.

Ozan : Olmaz diyorsam olmaz.

Ozan ın Sınıf Arkadaşı ( Saim )  : Siktir git lan o zaman yanımdan.

Ozan : Sen bilirsin.



Ozan ın Annesinin uçağa binmesine 3 Saat kala ..

Ozan ın babası : Anneniz birazdan Amerika'ya gidecek.

Duygu : Baba Annemi görebilecek miyim.

Ozan ın Babası : Evet görebileceksiniz. Ama çok fazla değil.

Duygu : Olsun ona resim çizdim vermek istiyorum.

Ozan ın Babası : Verirsin güzel kızım.

Duygu : Daha çok bekleyecek miyiz ?

Ozan ın Babası : Hemşire ablan birazdan içeriden çıkacak ve biz beş dakika göreceğiz. Sonra ise uçağa yolcu edeceğiz Anneni. Sabırsızlanma kızım.

Duygu : Çok heyecanlıyım.

10 tane yüzleri kar maskeli adam ve önlerinde takım elbiseli iki adam koridora girdiler. Ozan Duygu ve Babasının meraklı bakışları altında Ozan'ın üzerine doğru yürüyorlardı. Ozan'a doğru silahlarını doğrultan kar maskeli adamlar Ozan'ı kelepçelediler.  Bilgisayar tuşlarına basan parmaklar artık kelepçeliydi.

Ozan ın Babası : Komutanım ne oluyor ?

Komutan : Ozan 'a Haklarını okuyun. Beyefendi Ozan Merkez bankasından kendi hesabına haksız kazanç ile 2 milyon dolar geçirdiği için tutuklanmıştır.

Ozan : Komutanım Annemi son kez görebilir miyim ?

Komutan : Hayır göremezsin. Ellerin kelepçeli mi göreceksin Anneni. Götürün !

Kar maskeli adamlar Ozan'ı götürürken Ozan Bağırıyordu.

Ozan : Anneme  hiç bir şey demeyin. Hayırsız evlat deyin geçin. Sakın tutuklandığımı söylemeyin.

Babası Ozan'a doğru yürüdü ve bir tokat attı.

Ozan ın Babası  : Hırsız ! Hırsız ! Hırsız !

Ozan : Beni ziyarete gelmeyin. Anneme de evden kaçtığımı söyleyin.

Ozan ın Babası : Senin gibi evladım olmaz olsun.

Duygu : Abi..


Ozan çıkarıldığı mahkeme tarafından istanbul çocuk ceza evine konulmuştu. Çocuk ceza evinde yerleri paspaslıyor tuvalet temizliyor gününün geri kalanında ise kütüphane de kitap okuyordu. Okuduğu kitaplar bir çocuğa göre ağır kitaplardı. Ama genede Ozan kitap okumaya devam ediyor üç dört günde bir 400-500 sayfalık bir kitabı bitiriyordu.
Ozan ı ziyarete gelen hiç kimse olmadı. 11. ayını geçirdiği ceza evine adrenalin komutanlarından biri geldi. Ozan la görüştüler.

Adrenalin Komutanı : Ozan Turay kaç sene daha buradasın ?

Ozan : Uzun bir zaman.

Adrenalin Komutanı :  Ozan peki buradan kurtulmak için sana bir çözüm önersem ?

Ozan : Ne önereceğinize bağlı.

Adrenalin Komutanı :  Buradan çıkıp asker olabilirsin. Yada burada diğer işe yaramaz çocuklar gibi kaybolup gidersin.

Ozan : Asker mi ? Ben hayatımda daha hiç kimseye fiske daha vurmuş değilim. Benden asker olacağına inanıyor musunuz ?

Adrenalin Komutanı :  Bazısında bilek gücü vardır. Bazısında yetenek vardır. Bazısı ise zekidir.

Ozan : Ben hangisiyim peki yeteneklimi zeki mi ?

Adrenalin Komutanı :  Sen fazlasıyla yetenekli zeki ve dahisin. Ama burada olduğuna göre zekanı işlememiz lazım.

Ozan : Ben o kadar önemli biri olduğumu düşünmüyorum.

Adrenalin Komutanı : Burada kalacağın süre zarfında ne olacağını düşünüyorsun ?

Ozan : Hiç bir şey.

Adrenalin Komutanı : O zaman bize katıl !

Ozan : Olur size katılayım.

2005 Adrenalin Eğitim Merkezi

Adrenalin Komutanı : Arkadaşlar sizleri kura ile mi dağıtalım timlere yok sa tim komutanlarınız mı seçsin bilemedik. 3 yıldır bomba bilgisayar patlayıcılar ve strateji eğitimi aldınız. Bazılarınız başarılı olamadı ve elendi. Geriye sizler kaldınız. Tim komutanlarınız sizleri sıra ile seçsin. Bir çok tim komutanı seçimini yaptı. Geriye sadece 23 Stratejisi Patlayıcı Bilgisayar uzmanı kalmıştı. Bunların içinde Ozan da vardı.

Adrenalin Komutanı : Ölüm Meleği lütfen seçiminizi yapınız.

Ölüm Meleği : Emredersiniz.

Ölüm Meleği 23 Askerin hepsine keskin gözleri ile baktı.

Ölüm Meleği : Size sadece tek bir soru soracağım. Bir çatışmanın ortasındasınız. Etrafınız sarıldı. Kurtuluşunuz yok. Merminiz kısıtlı. Yanınızda 10 askeriniz daha var. Ne yaparsınız süreniz başladı.

Ölüm Meleği nin sorusuna 23 kişi var gücüyle kağıtlara bir şeyler yazdı. ve adlarını soyadlarını yazıp tamamladır.

Ölüm Meleği : Süreniz doldu. Sansar topla kağıtları.

Sansar : Emredersiniz.

Ölüm Meleği : Cevapları okuyacağım. İçinden beğendiğimi değil. Benim düşündüğümü cümle yapanı seçeceğim.

Ölüm Meleği : Kurtulmak için 10 askerin hepsini öldürürüm ve kendim teslim olur oradan çıkış yolu ararım.

Ölüm Meleği : Kurtulmak için en iyi savunma hucum-dur saldırırım var gücümle.

Ölüm Meleği : Askeri üniformamı çıkartır üniformama ateş ederim. Sonra ölen askerlerden birinin kanını üniformama ve
vücuduma sürerim yanımda taşıdığım sakinleştirici haplarını da içer kendime öldü süsü veririm.

Ölüm Meleği : Kendi kafama sıkarım ölünce özgürüm.

Ölüm Meleği : Geriye doğru yavaşça çekilirim.

Ölüm Meleği : El bombasını çeker öyle beklerim ve kuşatan askerler iyice yanaştığında bombayı patlatırım. Ben ölecek isem onlarda ölsün.

Ölüm Meleği : Teslim olurum ve kaçmak için yol ararım.

Ölüm Meleği : Teslim olurum iş birliği yaparım ama sonunda kaçarım.

Ölüm Meleği : Evet arkadaşlar cevaplarınız için teşekkür ederim. Şu meşhur Alfonzo Santos İrev Teador yani Ozan Turay bir adım öne çık.

Ozan : Emredin efendim.

Ölüm Meleği : Askeri üniformamı çıkartır üniformama ateş ederim. Sonra ölen askerlerden birinin kanını üniformama ve vücuduma sürerim yanımda taşıdığım sakinleştirici haplarını da içer kendime öldü süsü veririm.  Cevabın şeytan ın ve senin aklına gelirdi. Tebrikler.

Ozan : Sağ ol.

Ölüm Meleği : Sana son bir soru soracağım ?

Ozan : Emredin komutanım.

Ölüm Meleği : Alfonzo Santos İrev Teador Ne demek ?

Ozan : Artık Sevmek İstemiyorum Tahir

Ölüm Meleği : Tahir de kim ?

Ozan : Babam..

Ölüm Meleği : Ozan ismini sana kim koydu ?

Ozan : Babam ...

Ölüm Meleği : A S İ ve T ... Babanı hatırlaman için .. Senin adın Asit. Sansar Asit i al ve bizi takip etsin. Asit diye künye çıkartsın. Doğum tarihini bizimkiler gibi tersten yazsınlar künye'ye.  Ayrıca Asit.

Asit : Emredin Efendim..

Ölüm Meleği : Bizim Timde ukalalık yapılmaz. Bizim Timde zekilikte taslanmaz. Anlaşıldı mı ?

Asit : Emredersiniz Komutanım.

Sansar : Asit Eşyalarını toplaman için 5 dakikan var. 5 Dakika içinde burada olmaz isen o zeki kafana sıkarım.

Asit : Emredersiniz Komutanım..
 

2005  Isparta

Saim askere gitmeye hazırlanıyordu En yakın Arkadaşı Asit i ihbar ettikten sonra devlet ona ve ailesine 100 bin dolar para vermişti. Bu para ile memleketlerine dönen Saim ve ailesi Isparta da büyük bir şirket kurmuş ve çok zengin olmuşlardı. Saim Son model arabasına bindi ve Arabasının yan koltuğunda bir zarf buldu. Zarf isimsizdi. Zarfı açtı. Bir beyaz kağıtta.

İntikamların en büyüğü affetmektir. Büyüklük bende kalsın..

Saim hiç bir anlam veremedi. Saim bu olayı unutup Askere gitmişti. Acemiliğini tamamladıktan sonra izmir'e usta birliğine gitti. Saim bir nöbet dönüşü bir zarf daha buldu. Oda isimsizdi. Zarfı açtı Zarfta resimler vardı. Saim resimlere bakıyordu. Bir adam bir kadınla ilişkiye girerken ki resimlerdi. Saim bu resimlere bir anlam veremedi. Saim Resimlere bakıp kendini tatmin ediyordu. Bir ay sonra başka bir zarf geldi. Bunda da adam aynı fakat ilişkiye giren kız farklıydı. Sonraki ay bir zarf daha geldi. ondaki resimler de ayrıydı. Saim o resimlere bakıyor ve kendini tatmin ediyordu. O kadınlar ile sevişmenin hayalini kuruyordu. Kadınların çıplak resimleri de vardı. Fakat kadınların yüzleri asla belli değildi.

Saim in teskeresine 3 gün kalmıştı. Son Bir zarf geldi. Sevişen kadınların resimlerindeki yüzlerde belliydi. Saim resimlerde arzu ettiği kızların suratlarını görünce şok oldu. Annesi - Kız Kardeşi - Ablası ve Nişanlısı aynı adam ile sevişiyordu. Bir de zarfın içinden bir beyaz kağıt çıktı. ''İntikamların en büyüğü affetmektir. Canını bağışladım. ''

Saim ne olduğunu bile anlamadı. Yüzü bembeyaz olmuştu. Asker arkadaşlarına bile gösterip havasını attığı hatun resimleri porno resimler kendi ailesinin resimleri çıkmıştı. Dolabındaki bütün resimleri aldı. Son nöbetini tutarken resimleri bir bir yaktı. Nöbeti bitmişti. Sonra Saim bodrum kattaki silahlığa indi. Kafasına dayadığı MP-5 Piyade tüfeği ile kafasından kendini vurdu. Seri atışa aldığı MP-5 Piyade tüfeği Saim in suratını delik deşik etmişti.

1 Gün Sonra :

Bölük Komutanı : Bu bilir kişi nerede kaldı ?

Bölük Astsubayı : Neredeyse gelir komutanım. Kapıdaki askerlere haber saldım. Gelince hemen haber verecekler.

Bölük Komutanı : Verseler iyi olur. Yoksa bu intihar işi hepimizi ipe götürür. Suçumuz olmadığı halde.

Astsubay ın telsizine anons gelmiştir.

Bölük Astsubayı : Anlaşıldı tamam bekletmeyin sakın içeriye alın.

Bölük Astsubayı : Komutanım beklediğimiz kişi geldi.

Bölük Komutanı : Karşılayalım hemen. Hiç bir şey eksik olmasın. Her şey hazır demi ?

Bölük Astsubayı : Hazır komutanım. Siz hiç merak etmeyin.

Bölük Komutanı : Hoş geldiniz. Nasılsınız ?

Asit : Merhaba.. Ben Asit. İntihar olayını araştırmak için geldim. Pek bir şey çıkmayacak basit bir intihar gibi..

Bölük Komutanı : Bizim düşüncemizde o.

Asit : Var mı bir ip ucu ?

Bölük Astsubayı: Asker arkadaşları isimsiz mektuplardan bahsediyorlardı. Sadece bildiğimiz o var.

Asit : Nasıl yani ? buraya mektup geliyor ve siz içine açıp bakmıyor musunuz ?

Bölük Komutanı : Hayır tabi-kide bakıyoruz. Ama işte askerlerin arasında uydurduğu hurafe. Bakmaz-mıyız. İsimsiz ise bide kesin bakarız. Bütün eşyalarını aradık mektuplardan hiç bir iz yok.

Asit : Gencecik çocuk. Yazık oldu. Vatan sağ olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder