uyarı

Lütfen Dikkat. Mause ile aşağı inme sorunu yaşıyorsanız ; klavyenizdeki yön tuşları ile aşağıya inerek kitabı okuyabilirsiniz. Tarayıcınız Google Chrome ise böyle bir sorun yaşayabilirsiniz.
Site Yönetimi bu aksaklıktan dolayı sizlerden özür diler.
Eser Kanunu Koruma Yasasından : Bu Eser Yazar Tarafından İzin Alınmadan Başka Bir Yerde Yayınlanamaz. İsimler Ve Kişiler Değiştirilip Kopyalanamaz. Eserin İzinsiz Yayınlandığı Takdirde Yayınlayan Kişiler Hakkında Yasal Yollara Başvurulacağını Beyan Ederim.

Romanın Son Haberlerini Almak İçin www.facebook.com/zombilerindunyasi sayfasından bizleri takip edebilirsiniz.

İLETİŞİM : zombilerin.dunyasi@gmail.com

26 Haziran 2012 Salı

Özel Bölüm 5 : Çocuk ve Zeynep

1988 İzmit Çocuk Esirgeme Kurumu
Doktor Bey : Çocuğun durumu nasıl ?
Esirgeme Kurumu Müdürü : Sayenizde çok daha iyi .
Doktor Bey : İlaçlarını al. Ayağındaki kırık çok fazla derin değil. Hemen iyileşmek istiyorsan buradakilerin sözünden çıkmamalısın ufaklık.
Çocuk : Teşekkür ederim efendim.
Esirgeme Kurumu Müdürü : Ne kadar da masumlar öyle değil mi ?
Doktor Bey : Kesinlikle Haklısınız . Bana müsaade artık.
Esirgeme Kurumu Müdürü : Otursaydınız bir çay içseydik.
Doktor Bey : Kızımı piyano kursuna götüreceğim götürmezsem karım cinayet çıkartır.
Esirgeme Kurumu Müdürü : Peki . Haftaya gene çocuklarımızı ziyarete gelecek misiniz ?
Doktor Bey : Kesinlikle her hafta ben kontrol edeceğim hasta çocukları.
Esirgeme Kurumu Müdürü : Size ne kadar teşekkür etsek azdır.
Doktor Bey : Ne önemi var . Onlar bizim geleceklerimiz.

Doktor Bey dışarıya doğru çıktı. Dışarıda kızı ile birlikte oynayan bir çocuk gördü. Çocuk Esirgeme Kurumu Müdürü Çocuğa bağırmak istedi. Doktor Bey engel oldu lütfen onlar daha çocuk. Doktor Bey Altın sarısı saçları olan güzel elbiseli kızına doğru baktı ve ;
Doktor Bey : Zeynep hadi kızım.
Zeynep üstündeki kumları temizledi. İki çocuk masumca bir misketle oyun oynuyorlardı. Küçük zeynep babasına doğru koştu. Ufak çocukta Zeynep in peşinden doğru yürüdü. Babası Zeynep i kucağına alıp arabanın arka koltuğuna oturt du. Ufak çocuk ise arabanın beş metre uzağından babasına ve Zeynep e bakıyordu.
Doktor Bey : Onu etkilemek için kumdan kale den daha fazla şeyler yapmalısın.
Çocuk : Mesela amca ne yapmalıyım lütfen bana yardım eder misin ?
Çocuğun bu sözleri Doktor un hoşuna gitmişti. Çocuk yaşına göre gerçekten de çok kibardı.
Doktor Bey : Mesela Futbolcu ol. Yada Müzisyen ol. Kızlar Futbolcu ve sporcu erkeklerden veya müzisyenlerden hoşlanırlar evlat
Çocuk : Tavsiyeniz için teşekkür ederim. Elimden gelebilen şeyler ise yapmaya çalışacağım. İyi günler bayım.
Doktor Bey : İyi günler.
Doktor arabasını çalıştırdı. Arka koltukta oturan şımarık Zeynep
Zeynep : Baba arkadaşımı da eve götüremez miyiz ?
Doktor Bey : Olur mu öyle şey kızım o oyuncak mı ?
Zeynep : Olsun ben onla hep oynamak istiyorum tek arkadaşım o. Aptal piyano dersi değil.
Doktor Bey : Annen bu söylediğini duymasın. Hayır arkadaşını eve götüremeyiz o oyuncak bebek değil.

Ertesi Hafta

Çocuk : Müzik öğretmenim bu sesle sadece rap söyleyebileceğimi söyledi bana bayım.
Doktor Bey : O halt etmiş.
Çocuk : Bende Futbol oynamaya çalıştım ama beni kaleye koydular. Çok gol yiyorum diye kızdılar. Sonra basketbol oynamak istedim onda da başarılı olamadım.
Doktor Bey : Başarmak göreceli bir kavramdır evlat.
Çocuk : Göreceli ne demek efendim.
Doktor Bey : Sana göre başkadır bana göre başkadır.
Çocuk : Teşekkür ederim Bayım bana bir kelime öğrettiğiniz için.
Doktor Bey : Rap müzik ne demek biliyor musun peki ?
Çocuk : Sanırım opera gibi bir şey ama bilmiyorum.
Doktor Bey : Ben sana bulayım bir kaç rap müzik te onları dinle olur mu ?
Çocuk : Teşekkür ederim bayım. Çok naziksiniz.

Doktor Bey verdiği sözü tutmuş çocuğa rap müzik ve yeni çıkan volkmen getirmiştir. Çocuk sürekli rap müzik dinlemektedir.

Ertesi Ay ..

Çocuk : Bayım bunların sözleri gâvurca. Ben bir şey anlamıyorum. Ama beni uçuruyor kalbime işliyor.
Doktor Bey : Gâvurca denmez ona yabancı denir.
Çocuk : Teşekkür ederim bayım. Yabancı tanımadığımız adam gibi mi ?
Doktor Bey : Bir bakıma evet. Ama Türkiye den bakarken yunanistan gibi.
Çocuk : Anladım. Yunanistan bize yabancı.
Doktor Bey : Aferim Sana..

2 Ay sonra ..

Zeynep tekrar gelmiştir. Çocuk ve Zeynep gene oynamaktadır. Bu sefer Doktor Bey in yanında eşi de çocukları ziyarete gelmiştir. ziyaret bittiğinde
Zeynep ve çocuğun oynadığını gören Zeynep in annesi
Zeynep in Annesi : Zeynep çabuk buraya gel ! Seninle evde konuşacağız. Yeni aldığımız kıyafetin her tarafını çamur etmişsin. Bir hanım efendi gibi davran !
Zeynep : Off anne off
Zeynep in Annesi : Seninle evde konuşacağız Zeynep ! O çocuklardan birine yaklaşma demedim mi ben sana mikroplulardır
Çocuk : Hanım efendi sadece oynuyorduk hepsi bu. Ben mikroplu değilim hanım efendi.
Zeynep in Annesi : Haddini bil !
Çocuk : Peki efendim.. Özür dilerim.
Doktor Bey : Onlar sadece çocuk ! Bu kadar sinirlenmene gerek yok !

Doktor beyin eşi ve zeynep arabaya binmişlerdi. Çocuk uzaktan onlara bakıyordu. Doktor Bey çocuğun yanına geldi.

Çocuk : Sanırım eşiniz hanım efendi ben futbolcu yada müzisyen olmadığım için kızınızla oynamama izin vermedi. Özür dilerim.
Doktor Bey : Sanırım diyerek karşılık verdi.

1989 İzmit çocuk esirgeme kurumu :


Çocuk : Doktor Bey Atfedersiniz bir şey sorabilir miyim ?
Doktor Bey : Tab ikide evlat.
Çocuk : Kızınız artık neden buraya gelmiyor ? O benim sahip olduğum tek arkadaşımdı ? diğer çocuklar benden büyükler ve benimle oynamak istemiyorlar.
Doktor Bey : Annesi izin vermiyor gelmesine.
Çocuk : Anlıyorum. Haklı tab ikide hanım efendi. Kim ister çocuğunun oyun arkadaşının annesiz babasız evsiz biri olmasını.
Doktor Bey : Öyle düşünme. 
Çocuk : Bana söyledikleriniz hiç birinde başarılı değilim ben. Rap müzik yapmak istiyorum ama dinlediğim parçalar yabancı kelimeler kullanılıyor. Ama bir gün bir şarkı yazacağım. Futbol oynamak çok istiyorum ama çocuklar beni aralarına kabul etmiyorlar.
Doktor Bey : Bizde seninle bir hafta sonu beraber oynarız futbol olur mu ? Belki Zeynep te gelir.
Çocuk : Çok mutlu olurum ..


6 Hafta Sonra 1989 Asar dere piknik alanı Gölcük ..


Doktor Bey : Hadi al bakalım topu.
Çocuk : Aldım.
Doktor Bey : Hadi oynayalım beraber seninle.
Çocuk : Tamam.


Doktor Bey ve Çocuk saatler boyu futbol oynadılar. Çocuk o kadar mutluydu ki hayatta hiç olmadığı kadar. Çocuk hayatında ilk kez arabaya binmiş ve hayatında ilk kez çocuk esirgeme kurumunun dışına çıkmıştı doğduğundan bu yana. Belki hayattın da tek anlatacağı anıda bu olacaktı çocukluğuna dair.


1 ay sonra


Doktor Bey : Al işte Zeynep zeynep diyordun bak bugün oda geldi.
Çocuk : Teşekkür ederim.
Zeynep : Merhaba ..
Çocuk : Merhaba..
Doktor Bey : Siz hadi uslu uslu oynayın ben içerideki hastalara bakıp geleceğim.
Zeynep : Sen neden burada yaşıyorsun ?
Çocuk : Beni sanırım kimse sevmediği için buradayım.
Zeynep : Seni kimse sevmiyor mu ?
Çocuk : Sanırım beni kimse sevmiyor.
Zeynep : Olsun üzülme.
Çocuk : Üzülmek ne demek ?  
Zeynep : Bilmem ki. Böyle mutlu olmanın tam tersi.
Çocuk : Mutlu olmak ne demek ?
Zeynep : Babam gelince ona sorarsın oldu mu ben anlatamayacağım.
Çocuk : Peki. Doktor Bey gelince ona sorarım.
Zeynep : Hadi oynayalım..
Çocuk : Hadi..


Zeynep ve Çocuk .. Çocuk esirgeme kurumunun bahçesinde doyasıya oynadılar. Saklambaç oynadılar. Yakalamaca oynadılar. Doktor Bey de çocuklar daha fazla oynasın diye müdür ün odasında oturmuş onları izliyordu.
Çocuk Esirgeme Müdürü  : İstediğiniz dosyayı getirdim.
Doktor Bey : Teşekkür ederim. Bu lütfen aramızda kalsın.
Çocuk Esirgeme Müdürü : Tab ikide Doktor Bey. Ben müsaadenizle biraz etrafa bakayım.
Doktor Bey : Tab ikide lütfen ben varım diye işinizden geri kalmayın.


Doktor Bey in istediği dosya çocuğun dosyasıydı. Dikkatli ve uzun uzun inceledi. 
Dosyayı çantasının içine koydu ve siyah deri çantasını aldığı gibi odadan çıktı. Zeynep hadi kızım gidiyoruz diye seslendi.
Zeynep : Ne olur baba biraz daha kalalım.
Çocuk : Gidiyor musunuz ?
Zeynep : Evet gitmek zorundayız. Sen babama mutluluk ve üzülmeyi soracaktın ?
Çocuk : Yok ikisini de anladım.
Zeynep : Nasıl ?
Çocuk : Mutluluk senin yanımda olup beraber oynadığımız an.. Üzülmek te senin buradan gidişin.
Zeynep : Görüşürüz.
Çocuk : Görüşürüz.

Çocuk ve Zeynep in arkadaşlıkları devam ediyordu. Çocuk Zeynep e çok bağlanmıştı, Babası Zeynep'i ne zaman çocuk esirgeme kurumuna getirse; Zeynep'in içi kıpır kıpır ediyordu. Zeynep çok yaramaz ve şımarık bir çocuktu fakat babası Zeynep in yaramazlık yapmaması için tek bildiği laf bir daha seni oraya götürmem oluyor bunu duyan Zeynep ise hemen susuyordu.
Çocuk ve Zeynep ilk okula başlamıştı; Zeynep özel bır koleje gederken çocuk ise esirgeme kurumunda bulunan okula gidiyordu. Çocuk ile Zeynep in arkadaşlığı devam ediyordu. Birbirlerine mektuplar yazıyorlar. Çocuk her aksam uyumadan Zeynep'e mutlaka bir mektup yazıyor onları biriktiriyor sonra zeynep geldiğinde çocuk hepsini birden Zeynep'e veriyordu Zeynep eve gidiyor ve çocuğun yazdığı bütün mektupların hepsini aynı gun içinde okuyordu Çocuk Zeynep'e seni seviyorumlu aşk mektupları yazmıyordu elbette o gun neler yaptığından bahsediyordu bazen yazacak bır şey bulamadığında ise şiir yazıyordu saçma sapan çocukça şiirler yasam tum hızıyla devam ediyor yıllar birbirini kovalıyordu.
Çocuk bazen saçma sapan konuşurdu. Tabiri caizle saçmalardı. Sadece Zeynep gülsün diye. Çocuk başarılı bir öğrenciydi. Matematik Fen derslerinde özellikle iyiydi.Çocuğun ani cevap verme özelliği öğretmenlerinin dikkatini çekiyordu. Söylediği cevap yanlışta olsa çocuk gene de söylemekten çekinmiyordu.
Çocuk en çok yaz aylarını sevmiyordu. Bir çocuk düşünün ki Kışı sonbahar ve ilk baharı sevip te yazları sevmesin. Yazları sevmemesinin tek bir sebebi vardı : Zeynep okullar kapanınca bütün yazı tatil köylerinde , Otellerde veya yazlıklarında geçiriyordu. Çocuk Zeynep i 3 ay boyunca hiç göremiyor hiç haber alamıyordu. Zeynep bütün yaz eğlenip denizin tadını çıkartırken çocuk ise bütün yazı çocuk esirgeme kurumunda çalışarak geçiriyor ve yazın bitmesini bekliyordu.
Okulların açılması ile birlikte Zeynep babası ile mutlaka çocuk esirgeme kurumuna geliyordu.Zeynep yaz boyu yaşadıklarını çocuğa anlatıyor çocuk ise onu dinlemekle yetiniyordu. Çocuğun bilmediği şeylerdi Zeynep in anlattıkları. Çocuğa saçma geliyordu fakat çocuk genede dinliyordu bıkmadan usanmadan. Çocuğun ise anlatacak hiç bir şeyi yoktu. Çocuk bütün yazı meslek edinme kurslarında harcadığı için Çocuğun anlattığı amele muhabbetleri de Zeynep e saçma geliyordu ama Çocuğun da anlattıkları Zeynep e saçma geliyordu. Çocuk yazları ağır sanayi olan gemi üretim tersanesinde çalışıyordu ufak yaşına rağmen bir kaç arkadaşı ile birlikte ağır sanayindeydi. O ağır iş çocuğu çok yoruyordu fakat Zeynep in yokluğu çocuğu daha da çok yoruyordu. Çocuk Ağır sanayide çalıştığı için yaşıtlarına göre daha kaslı ve daha iriydi.

1996 Yılı  İzmit

Zeynep in Annesi : Kızımızın bu doğum günü muhteşem olacak. Bütün komşular çatlayacaklar.
Doktor Bey : Zeynep artık genç kız oluyor.
Zeynep in Annesi : Hediyesini görünce gözlerine inanamayacak.
Doktor Bey : Çok aradık o hediyeyi.
Zeynep in Annesi : Kızımız artık 15 yaşına giriyor. Davetiyeler tamam mı canım ?
Doktor Bey : Evet hepsi tamam ve adreslere gönderildi.
Zeynep in Annesi : Açılışta piyano çalacak kızımız. Sonra dev bir pastayı keseceğiz. En sonra davetlilerle biz otururken kızımız ve arkadaşları havuz kenarında eğlenecekler.
Doktor Bey : Her şeyi tasarladık çok özendik. Gerçekten umarım her şey çok güzel gider.
Zeynep in Annesi : Kesinlikle her şey çok güzel gidecek.
Zeynep bir anda odadan içeri girer.
Doktor Bey : Güzel kızım benim.
Zeynep hem annesini hem babasını öpüp aralarına oturur.
Zeynep : Nasılsınız ?
Zeynep in Annesi : Senin doğum gününü planlıyoruz.
Zeynep : Umarım bu sene hava çok güzel olur.
Zeynep in Annesi : Bu sene her şey mükemmel gidecek.
Zeynep : Onuda çağırdınız mı ?
Zeynep in Annesi : Hayır Zeynep. Artık çocuk değilsin. Seçkin bir ailenin seçkin bir evladısın. Kimsesiz bir çocuk ile arkadaşlık etmen ne kadar doğru. Etrafta kiler ne der ?
Zeynep : Umurumda değil. Etrafın ne diyeceği. Eğer o gelmez ise doğum günümü unutun.
Zeynep in Annesi : O Senin hiç dengin mi ?
Zeynep : Evet beni koruyan kollayan dertlerimi dinleyen bana sevgi gösteren herkes benim dengim.
Zeynep in Annesi : Kahretsin. Ne yapmak istiyorsan onu yap. Sende bir şey desene ?
Doktor Bey : Gayet düzgün bir çocuk. Kızımız ne yaptığını biliyor. Ona karışamayız genç kız oldu artık.

Zeynep in Doğum Günü ..

Evlerinin havuzlu bahçesinde Zeynep in bütün arkadaşları gelmişti. Zeynep in gözleri ise onu arıyordu.
Zeynep in Annesi : Hadi artık Zeynep ciğim misafirlerimize bir piyano ziyafeti verirmisin.
Zeynep : O gelmeden başlamam
Zeynep in Annesi : Saçmala bütün misafirler seni bekliyor.
Zeynep : Off ya tamam anne.

Zeynep piyanonun başına istemeye istemeye oturdu. Piyanoyu çalmaya başladı. Zeynep piyano yu çaldığı andan itibaren havuz kenarlarında havayı fişekler patlamaya başladı. Davetlilerin meraklı bakışları altında Zeynep piyano ile bütün hünerlerini sergiliyordu. Aklı başka yerde ' Neden Gelmedi ' diye düşünüyordu.
Gözleri ile kapının açılmasını bekliyordu. Kapı açılmıyor Zeynep in gülen yüzü soluyordu.
Şarkı bitti.
Zeynep : Gelmeyecek gelmeyecek gelmeyecek işte diyebiliyordu.. içinden..
Zeynep in yüzü iyice asılmıştı.
Zeynep : Baba o geldi mi?
Doktor Bey : Gelmedi kızım. En azından ben görmedim.
Zeynep : Ona aylar öncesinden söylemiştim ben.. Gelmesi gerekiyordu..
Doktor Bey : Bilmiyorum kızım başına bir şey gelmiş olmasın. En son ne zaman konuştunuz ?
Zeynep : Bir ay önce konuştuk Baba.
Doktor Bey : Çocuğun başına bir şey mi geldi acaba ? Bak bende telaşlandım şimdi.
Zeynep in Annesi : Ne konuşuyorsunuz Baba kız fısır fısır. Hadi Zeynep Pastanı kes.


Zeynep in doğum gününden 20 gün önce .. İzmit Çocuk Esirgeme Kurumu : 

Doktor Bey : Bu çocuğun bütün evraklarını tamamlayın.
Komutan : Doktor Bey Emin misiniz ? Bu çocuktan asker filan olmaz.
Doktor Bey : Bu çocuğun bütün eğitimini küçük yaştan bu yana ben veriyorum ve ben takip ediyorum. Sizden ricam ona bir şans vermeniz. Ayrıca üzerinde çalıştığım bir kaç kas yükleyici ve kemik geliştirici iğnemi ilk ona ejektör ettim. Yaşıtlarına göre üç kat daha kaslı daha uzun daha dayanıklı kemiklere sahip ve çok daha hızlı. Son derece zeki kurnaz ve mükemmel bir avcı.
Komutan : Çocuk çok takıntılı. Bu bizim için büyük sorun. İleride böyle bir silah sorun olabilir.
Doktor Bey : Hazreti İsayı aramıyorsunuz.
Komutan : Çocuk askeri bir birliğe katılmak istemiyor. Evet bu dediklerinize harfiyen katılıyorum. Şu an 13 yaşında ama 18 yaşındaki bir çocuktan bile daha zeki daha kurnaz daha hızlı daha dayanıklı. Fakat kızınızı bırakıp gitmek istemiyor. Savaşmak istemiyor kimseyle.
Doktor Bey : Savaşmak istememesi çok normal. Büyük bir merhameti karşısındakine saygısı var.
Komutan : Çocuk esirgeme kurumundan kurtulmak istemeyen gördüğüm tek çocuk. Kızınızı bırakıp da başka yerde yaşamak istemiyor. Siz ikna edebilirseniz ve Siz eğer ki kefilseniz. Sorun yok alıyoruz.


Çocuğu Doktor Bey yanına çağırdı.
Doktor Bey : Kızlar nelerden hoşlanıyor sanırım buldum.
Çocuk :  Nelerden Doktor Bey
Doktor Bey : Yakışıklı genç askerlerden.
Çocuk : Sahi mi ?
Doktor Bey : Evet sahi.
Çocuk : Tüh ben o şansı kaçırdım.
Doktor Bey : Neden kaçırmışsın ?
Çocuk : Bir hafta önce bir kaç asker geldi. Bana bebek yüzlü katil diye hitap ediyorlardı.
Doktor Bey : Sonra ?
Çocuk : Bir hanım efendi. Beni teste soktu. Bana 250 soruluk çok affedersiniz ama saçma sapan sorular ile dolu bir testi yaptırdı. Sonra ise saatlerce benden konuştuk.
Doktor Bey : Sonra ?
Çocuk : Çok sıkıldım hayatımdaki en kötü gündü. Sonra bana döndü ve dedi. Bebek yüzlü katil. 
Doktor Bey : Halt etmiş o. Ne anlar erkekten.
Çocuk : Ben katil değilim Doktor Bey.
Doktor Bey : Biliyorum.
Çocuk : Zeynep in doğum günü var 20 gün sonra. Oraya kesin ve kesin gideceğimi söyledim. Gitmeme izin verirlerse asker olabileceğimi de ekledim. Onlar ise bana hayır 18 yaşına kadar hiç bir yere gidemeyeceğimi söylediler. Bende asker olmak istemediğimi söyledim. Verilen bir söz Asker olmaktan da zengin olmaktan da damarımdan akan kandan da çok daha önemli. Sonra beni günlerce aç bırakıp bir hücreye kapattılar.
Doktor Bey : Sahi mi ?
Çocuk : Ben yalan söylemem. Sonra da beni bizimle geleceksin diye dövdüler. Bende gelmeyeceğimi söyledim.
Doktor Bey : Ama kızlar askerlerden hoşlanıyorlar.
Çocuk : Hiç bir kız benden hoşlanmasın buna razıyım. Ama verdiğim sözden asla geriye dönmem ben.
Doktor Bey : Seni akıllı çocuk.. Eğer istersen komutanlarla bir kere daha konuşup seni askeri birliğe almalarını sağlayabilirim.
Çocuk : Teşekkür ederim. Kızınıza söz verdim Doktor Bey. O sözü tutamayacak isem Asker olmanın bir anlamı yok.
Doktor Bey : O sözünü de tutacaksın. Gel komutanın yanına gidelim.


Doktor Bey : Bebek yüzlü katil asker olmak istiyor ama tek bir şartı var
Komutan : Neymiş o .
Doktor Bey : 20 gün sonra benim kızımın doğum günü var ona davetli. Orada olmak istiyor. Kızıma söz vermiş. Hayatta en büyük şey onur ve verilen söz diyor.
Komutan : Aferin. Tamam gidebilir.
Çocuk : Affedersiniz ama gitmeme o gün izin vermezseniz işte o zaman bebek yüzlü katil olurum..  Lütfen verdiğiniz sözde durun.
Komutan : Söz asker sözü sana..
Çocuk : Anlaştık o zaman. Teşekkür ederim Doktor Bey.. Ben müsaadeniz ile hazırlanayım. 
Komutan : Hadi bakalım fırla.


Bebek yüzlü katil koşar adımlar ile eşyalarını toplamaya gidiyordu.


Komutan : İşte bundan söz ediyorum .
Doktor Bey : 20 gün sonra ona verdiğiniz sözü lütfen tutun. Size arkadaş dost tavsiyesi.
Komutan : Prosedürler böyle değil biliyorsunuz.
Doktor Bey : Siz bilirsiniz. 


20 Gün Sonra Zeynep in doğum günü partisi :


Pasta kesilmişti.  Zeynep in ailesi ve ailesinin dostları dışarıya kahve içmeye giderlerken Zeynep ve arkadaşları ise Zeynep lerin evinde havuzun etrafında eğleniyorlardı. Zeynep o sıra hediyelerini açıyordu. Aklı çocukta olan Zeynep'in yüzü asıktı.
Dans müziği çalmaya başladı.
Cüneyt : Hadi dans edelim Zeynep.
Zeynep : Hiç havamda değilim başka bir zaman Cüneyt.
Cüneyt : Olur mu hiç. Hadi bu senin partin. Kırma beni.


Cüneyt ve Zeynep dans'a kalkmışlardı.


Zeynep in en yakın iki arkadaşı Neslihan ve Derya ise aralarında konuşuyorlardı o sırada.
Derya : Cüneyti görüyor musun ? Zeynep in etrafında pervane oluyor.
Neslihan : Zeynep te istemem yan cebime koy yapıyor..
Derya : Tabi öyle yapacak güzelim. İstanbul un en büyük inşaat firması veliahttı seninle ilgileniyor. Balıklama atlarsan çantada keklik olursun.


Zeynep Cüneyt ile dans ederken birden kapı açıldı. İçeriye üç numara saçları ve siyah takım elbisesi ile bebek yüzlü katil girdi. Zeynep in gözleri bir anda ondaydı. Cüneyt ile dans ediyordu fakat Bebek yüzlü katil den gözlerini alamıyordu. Bir aydır görmüyordu özlemişti.
Çocuk içeriye doğru herkesin bakışlarında yürümeye devam etti. Elindeki çiçeği ile Zeynep e doğru bakıyordu.
Dans bitmişti. Zeynep hızlıca çocuğa doğru koştu ve boynuna sarıldı. Seni çok merak ettim neredesin diyebildi.
Çocuk : Özür dilerim sanırım piyano ile yaptığın o güzel gösteriyi kaçırdım. Şu iki kulağımın duyabileceği en güzel ses parmaklarından ve ağızından çıkanlar ..
Zeynep : Önemli değil. Sana bant kaydını gönderirim dinlersin. Sen neden geç kaldın. Yoksa izin vermediler mi ? sana.
Çocuk : Kışlada bir sorun çıktı o yüzden geç kaldım.
Zeynep : Ne sorunu çıktı ? Ne kışlası
Çocuk : Önemli bir şey değil. Ben Adrenalin Timine girdim Zeynep haberin yok mu?
Zeynep : Hayır.
Çocuk : Sana bir aydır yedi mektup yazdım. Kapıdan içeri girdiğimde seni o çocukla dans ederken gördüğümde mektuplarıma bu yüzden cevap vermediğini düşündüm.
Zeynep : Mektup filan gelmedi bana. Ah anne ! ben sana göstereceğim !
Çocuk : Önemli değil. Takma kafana.
Zeynep : Her şeyi duymak istiyorum. Subay mı oluyorsun yoksa..
Çocuk : Bilmem ..
Zeynep : Aferim benim yakışıklı meleğime.. Beni kıskandın mı ? o çocukla dans ederken görünce ?
Çocuk cevap vermedi.
Zeynep : Beni kıskandın mı ?
Çocuk gene cevap vermedi.
Zeynep : Çok mu zor kıskandım demek.
Çocuk : Hayır çok zor değil. Kıskanmak nasıl bir duygu bilmiyorum. Ama o an hissettiğim kıskanmak ise evet kıskandım.
Zeynep : Ne hissettin.
Çocuk : Dans ettiğin çocuğun canını almak.
Zeynep : Saçmalama canım. Okuldan bir arkadaşım o benim.  Benim şövalyem sensin bir kere yakışıklı.     
Zeynep çocuğun elini tutmak istedi. Çocuğun elinden akan kanı fark etti.
Zeynep : Sen yaralısın. Ne oldu sana..
Çocuk : Kışlada ufak bir sorun çıktı dedim ya. O yüzden yaralandım.


O sırada Doktor Bey ve eşi eve geldiler. Doktor Bey Çocuk ve kızına doğru yürüdü..


Doktor Bey : Hazır mısın ?
Çocuk : Evet sanırım hazırım.
Zeynep : Ne oluyor ? Baba. Neye hazır mı ?
Doktor Bey : Boş ver Kızım. Kışladan bekliyorlar onu. Ben bırakıp geleceğim.
Zeynep : Gitme ..
Çocuk : Geri geleceğim..


Zeynep i geride bırakıp Çocuk ve Zeynep in babası yürüdüler.


Doktor Bey : Neden yaptın.
Çocuk : Bana bir söz vermişti.
Doktor Bey : Sana söz verdi  diye ölmesi öldürmen mi gerekiyordu.
Çocuk : Sadece bana söz vermişti. Bedelini canıyla ödedi.


1996 Yılında Sat Komandosu nun ölümü basit bir tinerci cinayeti diyerek üzeri örtülmüştü..  Tinerci sat komandosundan sigara istiyor. Komando sigarayı vermiyor ve tinerci bıçakladı diyerek olay kapatıldı. Çocuk 6 ay boyunca tek başına bir hücreye hapsedildi. Bütün gününü sınav mekik ve sanal dövüş ha raketleri yaparak geçirdi.
Lağım kadar pis olan bu yerde dayanmak o yaştaki bir çocuk için yeterince zordu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder